YENİşEHİRLİ AVNİ BEY'İN AB-NAME ADLI ESERİ ÜZERİNE

XIX. yüzyıl divan şairlerinden olan Yenişehirli Avni Bey (ö. 1884),
ortaya koymuş oldugu yirmiye yakın eserle bir yandan mensubu
bulundugu edebi gelenegin son ziyaıarını vermiş, bir yandan da bu gelenege farklı bir
çeşni katmanın yollarını aramıştır. Avni Bey de, Encümen-i Şu'araya yakınlıgıyla
bilinen bir şair olmasına rağmen, Batılılaşma tesirinden uzak kalamamış ve bu yönde
bir takım çalışmalar yapmıştır. i Şairin, Klasik Türk Edebiyatı geleneğine baglı olarak
yazdıgı Türkçe ve Farsça divanlar 2, Mesnevi Tercümesi, Mir'/it-, cünun, bir hiciv
mecmuası niteliğinde olan Nihlln-ı kazll, Hüsn ü Aşk'a nazire olarak yazdığı Ateşgede
gibi eserlerinin yanısıra, Yunanca'dan tercüme ettigi intak adlı, tiyatro tarzında bir
eseri de vardır. Avni Bey, bir ara tiyatro yazmaya da niyetlenmiş, ancak, birçok eseri
gibi, bu da yarım kalmıştır. Ayrıca şairin eserlerinin bulunduğu bir mecmuaya (DTCF
ktp., 48301) kendi eliyle çizdiği sahne taslagı da onun batılı tarzlara dönük bir
yaklaşım içerisinde oldugunun göstergesidir. 3
Şairin, Sultan Abdülhamid'den Bahariye Mevlevihanesi'ne su getirilmesi
hususunda yardım isternek üzere kaleme aldıgı Ab-name orijinal üslubuyla farklı bir
yere sahiptir. Manzum-mensur karışık olarak yazılmış olan eserin bir bölümü Eşref
mecmuasında yayımlanmıştır. Bu bölümün sonunda "mabildı var" şerhi düşülmüş
olmasına rağmen, yazının arkası gelmemiştir. Ancak derginin daha sonraki bir
sayısında hacimli olması dolayısıyla Ab-nlime'ye yer verilemedigi kaydedilmiştir.s
Ab-narne'nin incelernemize kaynak teşkil eden metni ise şairin, Su'ud el-mevlevi
tarafından 1349/1930-193 i 'de istinsah edilen, kül1iyatından alınmıştır.
Eser, iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm diyebileceğimiz,
mensur ağırlıklı kısımda, Mevlevihane'ye su getirilmesi için daha önce yapılan
girişimler ve bunların sonuçsuz kalışı, Mevlevihane'nin, çevresindeki hazire ve
* Atatürk Üni., Fen-Edebiyat Fak. öğretim elemanı
M. Kayahan Özgüı, Yenişehirli Avni, KUltUr Bak. Yay., Ankara, 1990, s. 33, 55, 63, 64
2 Farsça Divan üzerine Dr. Mehmet Atalay tarafından yapılan kapsamlı bir çalışma baskı
aşamasındadır.
J Özgül, a. g. e., s.32
4 Eşref, S. I, 25 Safer 1327/18 Mart 1909, s. 4.
5 Eşref, S. II, s. 5
6 KüIliyit-1 Divan-ı Avni, Süleymaniye Ktp., 4356/3, (Bu külliyatta sırasıyla Türkçe Divan,
Farsça Divan, A.b-ndme ve A.s!ir-ı müteferrika başlığı altında A.teşgede ile Mir'dt-ı eünun
bulunmaktadır. Bunları üç sayfalık mensur bir hatime takip etmektedir.
-60- O. K. Tavukcu; Yenisehir!i Avni Ber'in Ab-nAme Adlı Eseri Üzerine
mensuplarının evleriyle birlikte "mahall-i aslisinden" önce Yahya Efendi Sahili'ne
oradan Maçka'ya ve nihayet Bahariye'ye nakledilişinden bahsedilmiş ve bütün bunlara
sebep olanların hayatlarında rahat yüzü görmedikleri, mal ve mUlklerini kaybettikleri
anlatılmıştır. Metnin devamında, yeni haliyle, Mevlevihane'nin cennetteki köşklerden
biri sayılabilecegi ancak su kıtlıgından dolayı bütün çiçeklerin kurudugu, menekşelerin
"Kerbelii şehitlerinin gam mızrağı ucundaki kafaları gibi boyun büktüğü" ifade
edilmektedir. Daha sonra dervişlerin çektiği susuzluktan bahisle, uzak yerlerden su
taşımanın "çile doldurmak" demek olduğu ve dervişlerin "su isteyen dudaklarının
çatladıgı anlatılmaktadır. Ab-name'de dervişlerin durmunun anlatıldıgı cümlelerden
sonra, padişahın cömertlik okyanusunun Bahariye Mevlevihanesi'ni değil, tozları
ateşten bir saluayı bile yeşertecegi ve Allah'ın (yeryüzündeki) gölgesinden ümit
kesilmemesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu bölümde şairin suyu akmayan bir çeşmeyi
alaycı bir üslupla anlattığı nazm çeşmeye yakıştırılan sıfatlar açısından ilgi çekicidir.
Amzun fa 'i/atün fa 'i/atün fa 'i/ün kalıbıyla 7 beyit halinde yazılan manzumede kuru
çeşmenin "suyu gibi tarihi de olmadığı" kaydedilmiştir.
Eserin tamamen manzum olan ikinci bölümü, amzun feCiliitün mefiicilün
feCilün kalıbıyla, 77 beyit halinde mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır. Bu bölümÜll ilk
30 beytinde su kavramının ana hatlarıyla bir tarifi yapılmış ve onun hayat için ne kadar
önemli olduğuna deginilmiştir. Bu 30 beyitten sonra padişahı öven bir beyit vardır. Bu
beyti sırasıyla tevhid (33-40. beyider), na't (4 i -45. beyitler) ve dört halife ile Hz.
Hüseyin'in medhine (46-52. beyitler) ayrılmış beyitler takip eder. Bu bölümlerden
sonra yine padişaha yakarılır ve Bahariye Tekkesi'nin içler acısı durumu anlatılır (53-
64. beyitler). Mesnevinin son 13 beyti padişaha dua ve yakarışa ayrılmıştır. Avni
Bey'in, burada, hemen tUm bölümleri ile bir mesnevi ortaya koyduğu görülmektedir.
Ancak manzumede sık sık padişahı öven ve ondan yardım isteyen ifadelere yer
verilmesi bu mesneviyi işlevaçısından kasideye yaklaştırmaktadır.
Ab-niime, bir yönüyle istida niteligi de taşıdıgı için süslü, uzun tamlamalar
ve şairin meramını ifade eden (suyla ilgili) imalarla örülmüştür. Ab-niime'nin dikkat
çekici bir başka özelliği de şairin her fırsatta suyla ilgili -Arapça, Farsça veya Türkçebir
atasözü, deyim veya özdeyişlere yer vermiş olmasıdır. Bu durum eserin her iki
bölümünde de kendini göstermektedir. Şairin muhatabı üzerinde daha derin bir etki
uyandırmak maksadıyla yaptığı bir çeşit tekrar niteliğinde olan bu kelime oyunları
çeşitli araştırmacıların eser hakkında degişik fikirler ortaya atmasına sebep olmuştur.
Bunlardan bir tanesi Nihat Sami Banarlı'nın düşüncesidir. Banarlı, Avni Bey'in Abname
adlı eserinde Türkçedeki suyla ilgili bütün mazmunları toplamaya çalıştıgını
ifade etmektedir.8 Şairin Ab-name'de yaptığı işin suyla ilgili deyim, atasözü ve
özdeyişleri bir araya toplamak olduğunu yukarıda ifade etmiştik. Metne bakıldığında,
bu ibarelerin her birinin dildeki (basit) anlamlarıyla kullanıldıkları görülecektir. Bu
7 Bu tarzda yazılmış mesnevileri başka örnekleri de vardır. (Bkz. Haluk İpekten, Eski Türk
Edebiyatı, NazımŞekilleri ve Aruı, Dergdh yay., 1. b., (İst. ), Ekim 1994, s. 49, 60-61.
8 Nihad Sdmi Banarlı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, C. II, MEB. yay., İst., 987, s. 976
.....::ıA~.U""··.'-.!T~U!!.r~kicı'ya!!!to..!A~r.!!.aSlL!b!!.r!!imi5aU!la~rı!..!E~D2st~jt!.!!ü~sU~D~e~r.... gi~si~Sa"-lY~1 ~ı6~E,,",rz~u!!.r~um!!!..<2~o~o~ı ----=-61-
bakımdan, en azından "gizli, derunı bir anlam ima etmek,,9 demek olan mazmun
kavramı ile A.b-niime'nin içeri~inin örtüşmesi mümkün görünmemektedir. Avni'nin bu
eseri ile ilgili diger bir düşünce de Mehmet Zeki Pakalın'a aittir. Pakalın eserinde, AbniJme
başlığı altında "..Su münasebetiyle yazılan şiir hakkında kullanılan bir
tabirdir... Yenişehirli Avni Bey 'in Bahariye Mev/evihanesi 'ne su isa/esi için Su/tan
Abdülhamid'e arz-ı hal zımnında yazdığı
Zamandır münşe 'tif-ı kilkiitsem sü-re-sü icrti
MuviflÇrüzgar elverdi bismillahimecraM
mat1a 'ını ihtiva eden manzum ve mensur nsale ab-niimenin pek laymetli bir ömeğini
teşkıl eder. ,lo Şeklinde bir ifadeye yer vermiştir. Bu ifadeden Pakalın'ın ab-nameyi bir
tür ve Avni Bey'in eserini de bu türün önemli bir örneği olarak gördü~ü
anlaşılmaktadır. Oysa bir eserin bir türün örneği sayılabilmesi için en azından o türü
belirleyen konuya dair olması gerekir. ıı Burada su ve suyla ilgili olarak kullanılan
tabirler tıpkı Divan ~iirindeki serv, gül, gonca, bülMI, çemen gibi birer edebi
malzemedirIer. Bir Ab-name türünden bahsedebilmek içinse bundan daha fazlası
gereklidir. Bu türü temsil eden bir eserde suyun tarif ve tavsif edilmesi, su kelimesi ve
kavramı etrafında çeşitli edebi sanatlar ve bunlardan doğacak imalar yoluyla
mazmunlar oluşturulması ve bunların dışında -belki- bu türe özgü bir takım şekil
özelliklerinin de olması gibi bazı şartlar aranmalıdır. Yenişehirli Avni Bey'in
eserindeyse su ve su kavramı sadece şairin meramını daha kuvvetle vurgulanması
amacıyla, bir edebi malzeme olarak -sıkça- kullanılmıştır. A.b-name'nin sonundaki
manzum kısmın ilk 20 beyitinde suyla ilgili bir takım bilgiler verilmişse de, bu birkaç
beyitlik bölüm, eserin Ab-name diye bir tUrUn iyi bir örneği olarak anılmasına temel
teşkil etmez. Zira bu beyitler hem sayıca az, hem de su kavramını -edebi manada- tam
olarak tarif ve tavsif etmekten uzaktır.
Ab-name konusunda bilgi veren bir başka kaynakta da "...şairler doğrudan
suya hitaben (?) kaside/er yazmışlardır. (Ahmet Paşa, Necati) Fuzuli'nin su kasidesi
de bu nevidendir. Bu açıdan nesib kısımları su tasvir/eri ile başlayan kasidelere de lib-
9 .....Edebiyatta bazı özel kavram ve düşüncelerin ifadesinde kullanılan klişeleşmiş söz ve
anlatımlara denir. Kısaca bir şeyi, özelliklerini çağrıştırarak kelime grupları içinde
gizlemektir... Mazmun, bir sözün içinde gizli olan sanatlz anlamdır." İskender Pala,
Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, C. I-II, Akçağ yay., 2. b., s. 324;
10 M. Zeki Pakalm, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri SözlüğU, C. I, MEB yay., İst.,
1983,5.7
II M. Öcal Oğuz'un halk şiiri ile ilgili söylediklerinin bir kısmı, bizim sahaıııız için de
geçerlidir: "Türler konularına ve ezgilerine bakılarak adlandırılmalıdırlar. Tek b~ına
konu, türü belirleyebileceği gibi, konuyu da belirleyiici bir özelliğe kavuşmuş ezgiler de tür
olarak kabul edilebilir.", ( Halk Şiirinde Tür ve Şekil Meselesi, Milli Folklor, S. 19, Güz,
1993, s. 16 )
-62- O. Kı Tayukcu: Yenisehirli Avni Bey'jn Ab-nAme Adlı Eseri Üzerıne
name denebilir. "ıı şeklinde bir ibareye rastlanmaktadır. Bu cümlelerden, maddenin
yazarı olan degerli araştırmacı merhum Harun Tolasa'nın Yenişehirli Avni Bey'in
eserinden haberdar olmadığı anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak bu bilgiler ışıgında şunları söylemek mümkündür:
1- Avni Bey'in Ab-name adlı eseri, suyla ilgili deyim ve özdeyişlerin bir araya
toplandığı manzum ve mensur olarak yazılmış edebi bir dilekçedir. Bu yüzden
eseri arz-ı haller kategorisi altında degerlendirrnek gerekmektedir.
2- Şu ana kadar ele geçen eserlerden anlaşıldığı kadarıyla iib-name diye bir edebi tür
yoktur. Ab-name kelimesi Yenişehirli Avni Bey'in eserinin ismidir. Ayrıca
merhum Talasa'nın söyledigi gibi nesib kısımları suyla ilgili olan veya ab/su
redifiyle yazılmış olan kasidelere fib-nfime denebilir.
A.bname'de Yer Alan Deyimler
I-Akan sular dur-
2-Suyuna tirid 01-
3-Suyuna pirinç salın-
4-Suya sabuna dokunmaS-Suyu
kesilmiş degirmene dön-
6-Sudan boya-
7-Köküne kibrit suyu akıt­
8-Bir içim su ver
9-Bir katre (damla) vİrmelO-Sular
kararlI-Göze
kara su erl2-Bir
içim su kalma-
13-Yerinde yeller es-
14-Yetmiş iki dereden su getirIS-Sudan
01-
l6-Suyun akıntısına git-
17-Peygamber'in yüzü suyu için ol·
Atasözleri
I-Su küçüğün, sus büyüğün ...
2-Su uyur düşman uyumaz.
3-Suyu getirenle destiyi kıran bir olmaz.
4-Taşıma su ile değirmen dönmez.
12 Harun Tolasa, "Ab-name", Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, C. I, DergAh yay., 1977,
s.25
-aA"".İJ"'·.'-'T....ü...rki ...·"'va,.,t""A~r...as..tı...r...m...al....""rı'-'E""n..sti""·tü=sO""D"'"e,..rg....I·si........ S•..,y...ı~16"--"E"'rz""u""r-"'um=..,,2""O"'O"-1 --..:-63-
Özdeyişler
I-Geçme namerd köprüsünden ko aparsun su seni
2-Fırat'ın kenarındaysan suyun kıymetini nereden bileceksin?
3-Yagmur olsa kimsenin tarlasına yagmaz.
[s. ıt Ab-name
Zamandır münşe 'at-ı ki/kiitsem sü-be-sü ıcra
MuvUıkrüzgar e/verdi 13 4-ı~ .uıt
Ferman-ı kaza-cereyan-ı şehri yar-ı esbakla Beşiktaş Mevlevihanesi sahil-i
deryadan Maçkaya ve oradan ab-ı revan gibi Bahariye mevki'ine revan olup hazine-i
beytü'l-miUdan iki def'ada şu gibi sarf olunan yirmibin mecidi dinar-ı pür-ab il tab
ile
Atan şu/ar durur bu bankiih-ı ca/em-liraya
vul,cüfunca numüne-nüma-yı buld-ı berm olmuş ise de ba'in-i l,ıazIne-i devlet oldugı
cihetle muabbaren iki gözinden kör oldu!,cdan şofira m~hüren üftade-i çah-ı gayya
mükafat olan !,calfa emIni ekııer-i 'ameliyyatı şuyuna tirid olduğı gibi, şuyuna pirinç
şalınmaz, şuyunca gitmek mümteni'; tüfiin-ı bela önü alınmaz bir le'Im-i zenIm
oldugı l,ıalde kemal-i istibdiid ile icra-yı cameliyyata mübiideret ettiği zaman evvel-i
emrde [s. 2] her şeyden elzem olan şuyun getirilmesi için kendisine rica olunmuş ise
de " şu küçüğün, şus büyüğün' 14 me§elince ser-i çeşmegan-ı umür efendilerimiz
bize "şus" dedikçe bir içim şu ~aleb edemeyece~imizden dergahın 'ameliyyat-ı
inşa'iyyesi tamam old~dan şofira ben de meşiirif-i za'ide bavfından ya'ni leke-daroı
ithiim olm~ hirasından nlişI "şuya şabuna doçunm,*sızın dest-şüy-ı ferag olurum"
diyerek cüy-bar-ı İstirl,ıiima sedd-i Ye'cüc mÜffiana'at-ı tarh u binli eylemiş idi. "Şu
uyur düşmen uyumu' l,ıükmüyle düşmen-i maü 'l-l,ıaylit-ı İsliim YezId-İ ifrIt-endiim
• [ 1İşareti içerisinde metnin mecmuadaki sayfa numaraları verilmiştir.
13 Bisıni'llalıi mecra1ıli ve mürsli!ıii, "Onun akıp gitmesi de durması da A/lah 'ın adıyladır. ",
Kur'M-I Kerim, Hud, i 1/4i
14 MUstensih, dipnotta, bu atasözünün "Su küçüğün, söz büyüğün.. " şeklinde olması
gerektiğini, ancak bu konuda, kendisinin de, eseri istinsah ederken faydalandığı Veled
Çelebi NUshasına uyduğunu ifade etmiştir.
-64- O. K. Tavukcu: Yenlsehirli Avni Bey'in Ab-nAme Adlı Eseri Üzerine
terkoi 'ameliyyiU ile şuyu getirmeksizin teslIm-i mifta!) itdtiginden dergah-ı mezbür
~uyu kesilmiş değimıene dönmüştür.
I>alfa-i cahil bu !)ükmden gMildir ki bu 'a:lem-i mükafat-ı ma'neviyede şuyu
getirenle destiyilpran bir olamayacağından
Sebü-yı ba.tınım lprduffsen artı./f desti /pmıazsın
şikayetini göz yaşlarıyla işriib iden tefslde-leban-ı ateş-i f$in tlr-i baran-ı beddU'ası
te'sIriyle bınzırufi iki 'aynı ma'-i başıradan tehI ve kör olup levs-i vücadı
[s. 3] dabi seyl-abe-i l$:ahr-ı ijuda ile şaI:ılfe-i 'alemden na-bad u garibdir ki hiinkahı
gayet şudlın boyanıış olan I>ayşeriyeli dagi 'aynıyla bu mükafat-ı seri"aya da-çar
olar~ tarİkoi nigar-bane-i vticüd olmuşdur.
JJ.,I.{ J.,ol; rJ.:,. JjA JJ l:;
15 JfiJ r,J-WJ IJ.:>. rJ ..,...~ tt*"
Çeşme-sar-ı inşaf u ma'deletden hıre-nüş olan erbaboı !)amiyyet degil
ınsan, belki cemiid u nebat u !)ayvlin !)als:lannda bile cevaz-dlide-i ?ulm u eza
olmazlar.
Beşikıaş Mevlevibanesi esas-ı aşlısinde mustııııll-ı saye-i ıaba-yı billifet
olduğı evan-ı sa'd-iktirandan bir gane firdevs-aşiyan cennet-mekan şulılin MaI:ımüd
tIan-ı §linI !)airetleri dergah-ı me~kürı teşrIf ile mUclibeleden şofira dergahın
bağçesini seyr ü temaşa buyurdukları sırada dabil-i bağçede saray-ı humayan
ebniyesine muttaşıl olan bir dıraht-ı kadIm-servüfi Is:urumuş olan bir dalını postnişln-i
v~t mer!)üm 'Abdtill$:adir Dede'ye ira'e ile "Şeyh Efendi! Rüzgar esdikçe
servüff uşbu şiIh-ı huşki pencerelere tokunduğu ba 'z-ı mertebe bii'iş-i ta 'clz
olduğundan kat' olunsa münasib midir?' tarzında vuku bulan [s. 4] istirnzac-ı
şabaneye cevaben "Fakir dergiIhın bir çöpünü yerinden kaldınnağa cÜT'et edemem..
Ferman buyurulduğu şOretde .tal' olunur." dimekle !)airet-i padişah-ı kerIm "Öyle
ise ben de kil'il değilim, yerinde kalsın." ferman-ı htimayünuyla direht-i huşk-i
bI-süd-ı mezbün yerinde ibIs:a buyurmuş olduğı mervldir.
Muabberen muIs:tei:li-yı tals:dIr-i mtimteni'ü't-tegayyilr-i tIudavend-i Kadlr
ile Mnkah-ı saıifü'l-beyan maI:ıall-i aşIIsinden YaI:ıya Efendi Sa!)iline, oradan
15 Ta dil-i merd-i ijuda narned be-derd
Hiç ~avnü-rli Ijuda rusva ne-kerd
"(Bir kavimde), dervişlerin gönıüne üzüntü gelmedikçe, Tanrı o kavmi rüsva etmez. "
...,!lAw.İli;!.,·.wTuU!!:r.!!Jki!.l.Yl!Jat!.!A!!r~aş!l.!tı!!r.!!m!!!a!.!la!.!Jrl!..!E",n!!s!!tit!:liü~şU!!.-D!!e~rg..lO!!is!...i.2Sa!!.lY~I..ı.:16I'-!iEMaç!5:a'ya ve Maç!5:a'dan Bahariye mev!5:i'ine defa'at-ı §ali§ede vu!5:üe bulan
n~liyyat-I beytiyye ve ~abriyyesinde cereyan iden isti'malat-ı seyyi'eden naşi
giriftar-ı diim-ı demar olanların taerlf Ü beyanına ibtidar olunduğI şüretde ma'-ı
m~şad mecra-yı şadedden barice revan olacagından 16..",ı..ı.iJI.)r. me'alince deryadan !5:aıre olmak üzere şu ~adarcıkla iktira olunur ki mütecasirln
şIrin-kiim-1 şerbet-i 'ömr-i 'azız olmayup mil'-ı zindeglinileri heva-yı merge remn-i
inkılab ve hlinumlinları vülin u barab olarak ders-azma-yı 17 tır.;; lı
oldular. Gelelüm ~g '4i L. e:
Bu hangehün ki bir 'adı7iyokdur
Fısldyesiçeşmesisebili yokdur
[s. 5] Farz eyle kigösteriştecennetgibidir
Adem n 'itsün ki Selsebiliyokdur
şuşuzluğundan bahisle isale-i eşk-i teessüf etdiğimiz uşbu Mevlevihline nümliyişde
!5:uşür-ı bI-~uşür-ı behişt-i berınden taedlid olunabilirse de şal,n-ı gÜı-zarında
mevlevI-yi sirişk-efşlin gibi bir şadırvan velvele-i çeşme-sarında sirişk-i zahid-i
mürliyı kadar olsun ruıtibetden nişlin olmadığından ?:uhür-ı mevsim-i germa ile
beraber fı15:dlin-1 ma' zamanlarında çekilecek iQtiyacatın rüziş-i müıala'ası cevhergüdaz-ı
'~l-I dervışlin idi ki sultan-ı bahar ketIbe-rlin-ı idal-ı bI-şumar olarak
sünbül-i 'alem-keş-i bismillah oldu~dan şoiira şufüf-ı mevc-endaz-ı sipah-ı ezhar
dürüd ile der-gahun feza-yı gülozannda naşb-ı bıyiim-ı ~arar eylediler. Laleler, -
zabıtan-ı nev-resIde-i şurh-çehre gibi- burrem u al al; dırabtlin, -a'liim-ı sebz-ram
gibi- ser-keş-i 'alü'l-al olup bir larafdan wyür·ı nagme-sera müsıkI-nevaz-1 sürür; ve
bir canibden nihiillin-I gül ser-li-pa güş olup istima'-I nağamat-ı 'uşş[k-ı rebI' ile
ma'nI-şinas-ı I,ubür oldular. DIde-banlin-1 nergis etrlif-ı ordugah-ı gülşende !5:ar~ol
bekleyüp ıulemat-ı sevad-ı leyiil içinde dahi çehre-i zerrIn-fiimlarl ca-be-ca
nümaylin idi. [s. 6] Ne Çare ki sa15:15:a-yl ebr-i bahar ordu-yı gülşenden ıü-gerdan
olmasıyla beraber Cengiz-i cevr-engız-i germa-sipah-ı ezhare çlarb-ı hadId-i cevr u
cera etmekle nazenInlin-1 çemen 19 J!.rJI y'~ I~J.li Mab-ı celadet-me'abınadü-
Çar oldılar. DirIga ki cem'iyyet-i ezhar perışan olub düş-ı nihai üzre bandan bandlin
16 EI-ciiJ17 Ya leytenI klintü türiiba "Keşke ben (daha önce) toprak olsaydım.", Kur'arı-ı Kerim, Nebe,
78/39-40.
IS Ma na!:ınli fih İçinde bulunduğumuz (konu).
19 ı~ü 'aıiibe'I-~ariJr; "O yakıcı azabı tadın. ", Kur'arı-ı Kerim, AI-i İmrarı. 3/181.
-66- O. K. Tavukcu: Yenisehlrli Aynı Bey'ln Ab-nAme Adlı Eseri üzerine
nazan olan güller hem-reng-i bad-i bazan olaralı: türab-ı mezeIletde galı:an gaııan
giryan ve sa'ir çiçekler köklerine kibrit şuyu alptılmış gibi buşk ü suzan oldılar.
Yandı gitdi kütllb-sera-yı bahar
Ne GIIZisıOn ne Blisılin kaldı
MusıJ9:-nevazan-ı }ayme-glih-ı rebi" olan 20 ~~i vı.- ıJ-tı Jllı.t ':i ı.... ,;1->'1' I:ıükmilyle tarik-İ feza-yı blig olub reng-peıide-i
'lişı.li:-ı şeydli gibi perran oldular.
Bir nIm neş'e şay bu cihiinun baharını
Bir sagar-ı keşideye .tııt lale-zarını
Ab U tabı çekilen gül-varat-ı ruhsiire
Haftada iki teriişe ile Miifetgelmez
[s. 7] Me'liIince, diI-şübte-i tlib-ı lifitab olan çemenler lib-ı mi.li:rlii ile tarlivet-i
slibı.li:aya 'li'id olamaz. Bu 'arbede-i güIşen-i barab içinde çenar, sii'ir-nihiilan-ı biberg
u bar ile hem-ligiiş-ı istirI:ıam olub
Degmezisen şu vimıege birikiça.tre jale vir
zemzemesiyle cur'a-cuy-ı kerem oldıysa da hevli-yı şal)r-aşnli-yı bigane-meşreblib-ı
cevher-i şemşir-i lifitlibı irlPeden baş.li:a kare şüret vinnedi.
dırabtiin-ı slilifü'l-beylin,
Öyle yan kim eynihal-i bag-ı istigna sana
Ebr-i !i1fiin-biir-ı ia1Jmet biriçim şu vİrmesün
bed-duniz&' olub susen zeblin-ı I:ı1iI ile
20 El-fıraru mimmii lii-yu~ıı min sUneni'i-mürselin "Gücününyetmediğinden kaçmak
peygaberlerin sünnetlerindendir. "
ıı Şimşiid II çemen-rii ne çonIn iib-dehend "Şimşir ağacım ve çimeni böyle sulamazlar. "
....,.aA.:.ı.iJ ...••....ıT..ııniLJrki~·ıJya!Ut..!lA~r,!!;as'-"b!!-rm!!!!!Jal!.!!aurı....ıE....Dlol'st""'it",1ı..,sn,-,D~e:.!.rg.,i""si,-S",a!.Iy..!..1 ~ı6!..-.!"E .... rz""u""ru....m.......2...00...ıı......- --...,;;-67-
Ma-cer/Imuz f;ıaşre .(eal1111şdur o laVinnedi bir.(eafre şu Me'iilini güyii ve zanba!}
Ne .(eadaritse daIJi semt-ibilata cereyan
Yine mecrii-yı -kadimin bulur iib-ı if;ısan
[s. 8] mefbümını yiidile I.<:a~e-nüş-ı tesella oldılar. Benefşeler -IÜ>Üs-ı şühedii-yı
Kerbela gibi- nize-i gamda nigün ve laleler -ciger-teşnegiin-ı al-i Zehra gibi- m$üI.<:
u pür-gün oldılar. Bu dergiih-ı mu'allanufi; Galara bantiih-ı viililsında oldugı gibi
Oala.ta dergehine cAdile şu/tan şamıe
Yapdınnea dedegan aldı (1121 h./1709-IO m. )
TariQ.-i iib-diirıyla müverreb bir şamıc-ı cevher-senci yogise de müte'addid çeşmeleri
çiir-çeşm ile muntazır-ı cereyiin-ı ab-ı reviindur ki levI:ı-i rubiimları üzre ebyat-ı
atiyyu'I-beyan t$Ir alunsa şayiindır.
Eilrekallah çeşme-i Teşne-diller itmesün ünımId-i ab
Bal;ıri mIzana çı.(earsan delv ıle
Teknesine damlamaz bir.(ea.tre iib
Fi 'I-meşel a.(csa şuyı ter eylemez
Parrnagın şafl;ıa-şumiiran-ı kitab
Çeşme şanman .t10-ı sengln dıldür ol
Giiş-miil eyle gözinden çı.(cmaz iib
22 Vezin gereği" 'atiş" şeklinde okunmalıdır.
23 Sayfa kenarına "Bu tanÖ-i ma'rüfMühür-diir 'AbdInindir. Bahri Paşa Çeşmesi için
söylenmiştir." kaydı düşülmüş.
-68- O. K. Tavukcu: Yeniıebini Avni Bev'ln Ab-nıme Adlı Eseri üzerine
Çeşme şanmanyolda durmuş ceriçlln
Kfise vii zenclrile bir bl-/;ıicab
Şuyı gibi bulmadı tarIbini
Halif-imuceiz-dem-i /;ıfizu-cevab
yı""" ~ı... (1021 h.l 1612-13 m.)
yT (j .J (J .J ...:..- (J ~,
24 yl.,....J4 ıo-k' ol.LII.J
[s. 9] İşte bu çeşmeler e~afında müter~lb-ı baran-ı ral,ımet olan nergis, şular
1{arardıgı zaman:
İnti#r-ı ~alel-ı es/;ıibe-i ral;ımetle 25
Bata bata irecekdürgözümUze 1{are şu
mefhıirnınca eşk-ri"z-i te'essüf ve şabab agardıgı zaman
Birperliçün atarikigözüm çeşmeleri
Şatınufi bilmiş olufi tanlıdur ol şu bekler
beytini gıiya olub qıiniibe-i zehr-iiınIz-i eşkinden tefsIde-Ieban-ı ezharı men' ile
süziş-nümii-yı telehhüf olur. DervIşan-ı pür-mit:ıen ki mev~c-i ba'Ideden iib-keşlük
beliyyesiyle çille-şikendUr.
Bir /;ıararetle çı1{ardu« erba'ln-i 'aş.{a kim
Cemrelerpeydil olurdı M-ı fiteş-bardan
zemzemesiyle tarpo-siiz lisan-ı I:ıasb-i I:ıiil ü murgoı per-kende gibi qa>iz-i cenab-ı
firiir olmayan pIran u g.astegan-ı dervlşan kev§er-i na-pesendan-ı dil-sIr-i istigniiya
24 tn ne çeşmest Ü ne 'aynest ü ne iib
Simya valiahu a'iam bi's-şaviib
"Bu çeşme değil, kaynak değil, su değil (de sanki) simya(dır). En iyi Allah bilir", Kur'an-ı
Kerim, Aı-i İmran, 3/36; Nisd, 4/25; Md'ide, 516; En'am, 6158; Yüsuf, 12177...
25 Bu mısram vezni bozuk
---!:!Al!.!'Ü",,·•..!T.!!ü!.Jrkiı.ı;·y1Jl3l1.tAaJ.!r3!ı.ştıwr,-!!mi!ıi3~ı3!!.rı!..!E,,-!n2stiw·t!.!!ü~sü!..lD~e~rg ...i2:.si....S~a~YI!..lı~6-,E"-!rz~ul!.!r.!!uJOlm ....2,,,O!l!O.!..ı ~-,69-
şacils:asıyla şu'le-zen-i taCr1~ U cidal olurlar. [s. 10] EI-1)aşıl muIı:Im-i 1)araret-giih-ı
giinl}iih olan teşne-dilan-ı nebatat u 1)ayvan u insanun cümlesi yek-zeban olub
Teşnegiinuiiçak çak olmış leb-i bvahişleri
Çeşme-sar-ı merl;ıametde biriçim şu ça/madı
Ma>nasını işrab ile teşfi-i şadr-i 1)asb-i 1)al itmekde ittifiiIı: eylediler.
Bu biinl}iihuii fuIı:arası bw,~ine gelince; bunlar şu yalı ~arasından,
AIı:pıiiardan, ~araşudan, Mcşudan değiL, belki Maveraü'n-nehr gibi bilad-ı ba'Ideden
kemer-bend-i iştiyiiIı: olub seyl-i mu1)abbet gibi cereyan ile ~ıar-ı dehri şü-be-şü
geşt Ü güıar itdükden şofifa cazIbe-i ab-ı revan ile bu dergiiha gelüb ferş-i 1)aşIr
itmişlerdür ki bunlar dane-çin olabilürse de ~aıre-nüş-ı ma'-ı muCayyen olm~
mÜIDteni'dür. Kimi dil-şübte-i derya-nı1ş, kimi ciger-güdabte-i türan-burüş olm~
üzere dil-teşnegan-ı zUlal-i feyz-i Mevlanadur ki
İtmez bela deminde dafJi .ffıha iltifiit
'Aş~ ibtilasınuii budalamevlevileri
me'alince 1)~at-i 1)alde leb-i 1} iihişleri 1)araret-i 1)asretle çiik çak olsa bile ab-ı
1)ayat içUn dehen-ala-yı minnet olmazlar.
Semiic-zenleri şiidırvan-ı gülşen-i vw,det, ve çille-keşleri şu gibi rü-mal-i
bak-pay-ı ehl-i mu1)abbetdür. [s. ll] A.yin-bvanları şanCat-ı t~simde Şuyolcı-zadeyi
bir içim şu cadd itmez ve ney-zenleri nay-ı 'ayne'z-zer~ ile zülal-i nagarnatı gÜı-zar-ı
~ulüb-ı caşı~ana imale itdükleri demde kec-naıarla kimseyi incitmezler. Egerçi
bii~iiha ~anô bacz·ı mw,aııerde içecek ma'-ı muCayyen mevcüd ise de, "Yagmur
olsa kimsenün tarlasına yagma.z' sırrına mazhar bacz-ı teng-destan-ı türş-rünuii zir-i
destinde olmagla
Geçme namerdköprüsünden ~o aparsun şu seni
bülemünce meşreb-i istigna-pesendaneleri gayr-ı mUsacid oldugundan ateş-i 'aışı çinfürüşiin-ı
gurüruii. ab-ı lutfuna feda itmezler.
Bahariye fezası ~aşr-ı hümiiyün ile reşk-serii-yı bu~alemün-gerdün iken
müştemiliitından baric-i dergiihda ka'İn şu bazinesine cereyan iden ıag şuyı ~ı~et-i
26 Tü ~adr-i ab çi dani ger ki der-kenar-ı Füriiti "Fırat'ın kenarındaysan suyun kıymetini
nereden bileceksin ?"
-70- O. Kı Tavukcu: Yenisehirll Avni Bey'in Ab-nAme Adlı Eseri Üzerine
tabi"iyesiyle ber-a-ber dergaha cereyan-ı da>imIsi baran-ı şenfÜİi bllriş-i sermedısine
müni).aşır ..calmalPa istis..cii-yı milteviiliden istigna mümtenicdilr. Mevlevi-bane sii'ir
cevanuc-i cesIme gibi müberrat-ı gaşimeden bulunmagla ''Taşıma $U ile degirmen
dönmci' melielince farazii öteden beriden şu nalPine şarf-ı na..cdiyye-i himmet
olunsa bile yalnız züvviin irvlll,ciibil degildir. Zamane meşaYibinde ise istedikleri
zaman yagmur yagdırabilecek ..cadar keriimet m~iinı (?) degildilr. Bu keriimeti
ba'İz olanlar dabi (Cenab-ı Feyyaz-ı la yüs'el yagmur yagdıraca..c [s. 12] zamanı
bilir, biz Allah işine ..canşmayız) dirIer. Bir I!:adei). şu paresine mu..ctedir olmayan
dervışan neye muIı:tedir ki şu yollarının inşasına ihtimiim itsünler. Şulu manastır
ful,carasınun na'İ1 olacagı tesıınaı-ı mii'İyyeden mal).riimiyyet te'emmül olundu..cca
gözlere nem gelmemek mümkün müdilr ?
Ta..csi"m-gah-ı zülal-i iimal olan bazine-i cemeye müriicaCat olunub dilteşnegı-yi
dervışana işriib ile dergaha mabşiiş olan ..cır..c çeşme şuyunun getirilmesiy-
çün yetmiş iki dereden şu getirilerek çeşme-sar-ı capfetden I!:atre-ciiy-ı himmet
oldul!:ca $udan o/sun bir ceviib alınamamış ve fi'l-cümle şebdiz-i serkeş-bıriim-ı ab-ı
revanı hezar zencır-i esbab ile çera-zar-ı feiii-yı dergaha Işiil itmege çare
bulunamamış oldugından gözler i).asret-i iib ile eşk-bar-ı inti~ar ve cigerler kebiib-ı
ateş-i ıiırrab ve maiiin: olub cenab-ı sei).ab-aver-i ral).m u şef.ı.cat emW-ı bllran-ı
rai).met itmedükce I!:atre-yab-ı ma'-ı muCayyen olma..c müstal,ıTI olmagla
27.L. .t........JI u-o Lı.ı.k Jjll ~L zemzemesiyle dest-güşa-yı istis..ca olma..c fanie-i
müstasIı:iyan-ıbi-riyiidur.
Cenab-ı AferId-kar-ı kar-gah-ı 'alem, saray-ı nüh-~a.ı.c-ı asmanı ıcade vaZC-ı
üss-i i).ükm içün [s. 13] feia-yı iidem-rtiba-yı dünyiida gehvare-ara-yı vüciid olacak
meviilıd-i lielalie cemiid u nebat u l,ıayvan içün medllr-ı neşv ü nemii olan ceviihir-i
bak ü ateş ü bad u lib ile bu kürre-i da'İmü'd-devranı tezyın eyledi. Yacnİ kürre-İ
Cariı bak-i c*-nlikinden ıcad ve deriinına şucle-i caşl!: u gariim-ı ezelıyi rı.clid u etrlif-ı
sİttesİnİ mul,ıa~-ı ~aba..ciu-ı heva-yı cereyan-ı ictiyiid İdüb da'İre-İ istila-yı CengIz-İ
deryadan banc I!:alan mal).allerini selasİI-i cııriiIı:-ı cedd-i insan mecan-i enhar-ı bı­
şumllr ile rerun-İ irtiba~ idüb fesil;ıa vü pehna-yı gabranun her bir cihetine bir şiiret-i
28.)4J~1 u-o 1s.rt3..:.ı~ i~hllr buyurmışdur. l:Iararet-i şef.ı.cat-i Ral,ımaniyye
bununla dabi sükunet-yab-ı l!:anaCat olamadı ki 29.L. .t........JI u-o Wjll,j tükmüyle
sa..c..ca-yı seMboı rai).meti imdad-ı teşnegana me'mur idüb gili olur ki l,ıizb-i
27 Allahümıne enliI mine's-sema'i ma'en "Al/ah 'ım bize gökten su indir. "
28 Cennaten tecıi min tabtehe'I-enhiir "A/t/arın(dan) ırmak/ar akan cennet/er. ", Kur'l1n-1
Kerim, Bakara, 2/25.
29 Ve enzeina mine's-semiii maen "Biz gökten su indirdik. ", Kur'an-! Kerim, Lokml1n 31110.
-""A"".Ü....•""'T...ü....rki"'·"'ya""t""A...r...as..tı....r.."m""al"'l..,rı"'E..n""sti"'·t'"ü",sü"-,D!!.e",rg...i..,si......,,SI..,v,,-1~ı6......,E",rz...u....r,.,um",-,2""O""O.... -=-71-
tiiziyane-i ber~-i calem-tab ile cemiize-i serIti's-seyr-i ebri J:ıariJ!:-i caış u iJ:ıtiyac olan
maJ:ıallere sev~ u i'zam ider. Dil-teşnegan-ı sübte-cana imdad içiln cevher-i canbaba-yı
ebrüfi kürre-i 'ariun saıJ:ıından ve baınından ve heviidan cereyan itmesine
ferman-ı ~aiii-cereyanları ila-a}irü'd-devran revandur. 30 illi J....::...i 0-0 l.i+i cemiidiH,
~1ime-i nebat ve nebiit-idame-i J:ıayvanat !)ikmetine mübtenic olduğı gibi J:ıayviin
dabi sel1ime-i insan içündür. Bu tertıo-i dil-fırıoe na+aran cemiid u nebat [s. 14] ve
J:ıayvanat bi-esrihim be~a-yı nev'-i insan m~şadına esas oldu~arı münker degüldÜf.
~.)~.)..ı ..ill.i J ~~ J ..... J ..ılı J .>l'
31 LS~ J LS} .;lı jJ lı
Bi'l-cümle eczii-yı adem ez-beriiy-ı gaıır-ı iidem dinse de liiy~dır. Niçün lay~
dinmesün ki insan ki menbac-ı reşJ:ıiit-ı J:ı~iiy~dur. Ab-rüy-ı galiiy~ yenbüc-ı züliil-i
!)ikmetihi 'I-ijiil~ old~dan baş~a insanli'l-cayn şiihid-i vaJ:ıdet ve Caynu 'I-insan
dide-i J:ı~atdlir. İnsan-ı biisiı yağma-yı nacma-yı bI-şumllr-ı cellet-şane 'an-derku'lefkiir
l;ıairetlerinlifi derya-yı iiIii-yı bI-elasında istigr~ına bina'en ~ymet-i giriinbaha-yı
cevher-i ıatını idrakde l!:iişırdur.
Şu maJıfler ki derya ıçredilr deryayı bjJmezler 32
Yagsa bilran-ı kerem baiJıile stiJ;ıil birdür 33
30 Fehaıa min failiilah "Bu Allah 'ın lutfuııdandır" Bu ifade, Hazi min faili rabbi (Kur' an-ı
Kerım, Neml, 27/40) şeklindeki ~yetten alınmıştır.
3 Ebr u blid u meh u bürşld u felek derklirend
Ta tU nlinI be-kef liri ve be-gaflet nebon
"Bulut, rüzgar, ay, güneş ve felek döndükfe. eline geçirdiğin bir ekmeği gafietle (gajlet
içerisinde yeme. " Beyit Sa'dr'ye aittir. (Bkz. Sa'di-yi ŞirlizI, Gülistao, nşr. Halil Hatib
Rehber, Tahran, 1348, h. ş., s. 7) Ab-nfune'de ilk mıseadaki .......ı.~ kelimesinden sonra
,J yoktur.
32 Hayali Bey'e ait olan bu mısra Divan'da "O mahiler ki derya içredür deryayı bilmezler"
şeklinde geçmektedir. (Krş. Hayali Divanı, Haz. Ali Nihad Tarlan, Akçag yay., Ankara,
1992, s. 107)
33 Beytin tamamı
cİzzeta nıl,ımet-i B:~ nIk: u bede yeksaodur
Yagsa baran-ı kerem bal,ırile slilPI birdür
şeklindedir. Beyit, Bursalı Mehmed Tahir Bey'in eserinde 1zzet Ali Paşa adına
kayıthdır.(bkz. O. Kemal Tavukçu, Bursah Mehmed Tahir, MUntehaMt-1 Mesiiri ve Ebyat,
Atatürk Üni., FEF yay. Erz. 1997, s. 77). Ancak şairin divanında bu beyte rastlanmamıştır.
(A. İrfan Aypay, İzzet Ali Paşa, Divan, Nigiir-nfune, İst. 1998)
-72- Q. K. Tavukcu: Yenişehirli Avni Bey'in Ab-nAme Adlı Eseri Üzerine
bükmince bariş-gah-ı feyi u merbamet cenab-ı tIal~-ı vabidde efrad-ı aferıde
yeksan ise de Cayn-ı mii'u'l-bayat-ı insanIyi serab-zar-ı bayret-ender-bayret iden
bikmet-i biiliga-i I:Iaklm-i Hi-yüs'el iı.ctiiasınca şiiret-i ?iihirede cihet-i va1,ıdet mefJ.ciid
olmagla tefadet-i derecat-ı ebna-yı adem ve teba1üf-i rütbat-ı ecza-yı calem emr-i
müsellemdür.
Hey hey-i calem-i hezaran-nalq-ı buJ.calemiin; ba yeb yeb-i cihan-cacayibnüma-yı
reyb-nümün ki anda müsavat-ı [s. 15] şabı1;ıe emr-i müstabı1 olmagla kimi
kenar-ı Pürat menzilinde sIr-ab u şIrln-meıaı.c, kimi ateş-zar-ı Kerbela-yı meı;elletde
tefslde-Ieb-i telb-abe-i meşaı.c olur. Kimi ma'-ı mucayyen ile ta~hIr-i e~af u kenaf,
kimi zehr-abe-i eşk-i biinIn ile teskln-i bararet-i ı.calb-i şaf ider.
Cevher-i giran-ı.cadr-i cömr-i cazlz, tab u tef-i ı.caza ile muı;ab olmagla
mecra-yı vlicüd-ı fanIden derya-yı cadne müteveccihen seyyiil oldugından bu seylabe-i
mübremü'l-cereyana sedd-i mubalefet çekmek mümtenicdür.
J.i$ -' I.SY?> ..,.J .>!
34 u"l i
J lo D'JA Dlf::..j -=.lJWI ı)ı!ts:
Şuyuff alpnusına gicmck gibi sIret-i basene bulunamayacağından peymane-i ecel pür
oluncaya dek35 ratb u yabis, telb u şIrIn evia-ı rüzgara teslim-i ı;a>iJ.ca-i inJ.cıyad itmek
lazımdur. Çeşme-sar-ı ma'U'I-bayat-ı müsteCar-ı dehre ne ragbet olunşun ki
.fIı:in ol ser-çeşmenüffbaşında tekiln itdiler
Ma-ceriimuz bizüm ey dil daha çoç- şu götürlJr
fehvasınca bu babda mecra-yı ı.calemden cereyan idecek miyah-ı maı.caı, ı.ca~at-ı
sirişk-i ciiş~_ı mütebassİr gibi bI-badd li bisab ise de 36,.HJilI ı.!l..u .....~r
bükmiyle deryadan ı.ca~e olmaı.c üzre bu ı.cadarcıJ.cla iktifa olundu. [s. 16] Ey
34 Benişin ber-leb-i ciiy u güıer-i Cömr bebin
Kin işaret zi-cihan-ı güıeran ma ra bes
"ırmağın kenarına otur ve ömrün (nasıl) aktığını gör. Geçici dünyadan bu işaret bize
yeterlidir." Beyit Harız'a aittir (Bkz. Harız. Divan, Tsh. Ali Kiiçeki, Tahran, 1342 h. ş., s.
i 76).Abndme'de OML ,>AA ifadesinin yerine ,>AA kullanılmıştır.
35 Metinde "daı.c" yazılmış.
36 Bkz. 16. dipnot
...,I;!A..ı'Ü",,·•.-.!T..ııÜLlrki!!!"Y.L!a!.!.t..!lA~r~aş~h~rm~aı",ar,-,I-"E",n",st",it""üs...ü...D...e...rg~i...si.....S...a....y... ıl~6,-E""lolIrz",u.uru..m......,,2..00""1'-- --=-73-
tercüman-ı ]s:alem! 37 (S~ '*"1 =.u.ıl JJ ~J b metbüınınca mUteralpdb-i
baran-ı zUlal-i kerem olm~ liizım gelirken tab u tef-i ta>ire-i ye's ile ba!)r-ı telaıumnüma-yı
üınrnidi Cayn-ı serab itdük. Zamandur ki eşk-i nediimet namına olan ab-ı
istigfar ile vuiüe-peırr-i i'tiıar olup secde-güıar-ı ınil.ıriib-ı şükr-i bI-şümar olasın ki
IJadn.ca-i beyiina neşr itdügüfi reşl:ıiit-ı şuIJan; ]s:aırat-ı emtllrdan efzün olsa bile iib-ı
deryii gibi şiddet-babş-ıl:ıat~-i tel:ıassür olm~dan başı.ca maenli-yı müfid olamaz.
Bilmez misin ki ebr-i cevher-biir-ı semii-yı eaııfet, baQı'-i zetWar-ı meriil).im
ü şe~at, ab-rüy-ı millet ü devlet, padişah-ı derya-bagşiş, şehen-şah-ı murteia-meniş,
şevketlü !.cudredU efendimiz !:ıairetlerinin !.culzüm-i 'aviiW-ı mülükanesinden bir
15:-aıre-i la-yetecezzii bend-i dilolduğı l:ıiilde yaliiız Bahariye MevlevI-hanesi degil
şa!)rii-yı iiteşIn-gubar dahi miinende-i per-i ~avüs bahar-ender-bahar olur.
Var Jpyas jt viJs'at-j deryiloy] raJ;ımct njdügjn
Hemiin cüy-biir-ı serI'ü'c-cereyiin şev!.c-i Şudii-yı mUstean, letiifet-ba{}ş-ı şa:ıiirI-i
imkan ve dastan-ı iib-! I:ıayvan ıulemat-ı ef1imü'c-cereyiin oldu~ca
l).acn:ı.ca-i iimiil-i şehriyarı kev~er-i tev~lit-ı SUbl:ıaniyye ile reyyiin u ezhar-ı ma15:-lişid
tiic-diin imdad-ı selsebrr-i tevfU;:at-ı Ral:ımiiniyye ile gandan olşun da [s. 7] bir gün
çeker ki ferman-ı I.cader-cereyiin-ı şehriyan1criyle gan:ı.ciih-ı şerIfdeki çeşmeler,
mecra-yı ab-ı lezIz olub daevat-IJayriyye-i I:ıairet-i mUlükane ile raıbu'l-lisan u dilteşnegan-ı
dervışan, sIraboı züliil-i i1:ısiin, dırabtiin; sebz-püş-ı I:ıulle-i ciniin, ezhar;
ktişiide-rüy u şiidman, şadırvan; mevlevI-yi semac-zen gibi r~şiin r*şan meşgül-ı
cevlan olub !).ırman; netIce-yiib-ı la-tavaiiu teyemmüm mübeddel-i vuzü olur.
Mülük-ı mülhemün mecarI-i meriil:ıim-i RaJ:ımaniyye ve neyabI'-i mekarim-i
Samedaniyye olmagla ab-! şef15:at-i I:ıairet-i zıllul1ahIden nevmld olm* biiric-i
da'İre-i imkandır.
Nedür 01 cevher-j J:ıayiit-efzil
Afla muJ:ıtiicdur bütün eşya
MiJte'addid J:ıesilb u cirildı
Bulunurher,tarafda eV/ildı
Bir yere ge/se 01kerde şerif
Görünür bir viJcüd-] bi-te '/ıY
37Ta r1şe der-abest ümmid-i ~emeri hest "(Bir ağacın) kökü suda olduğu sürece ondan meyve
(alma) ümidi vardır. "
-74- O. K. Tavuktu: Yenisehirl! Avni Bey'ln Ab-nlmeAdh Eseri Üzerine
Ne teDiyemezsin bu köhnedtlr bu eedld
5
[s. 18]
10
15
Kimi cevv-i heyada !utdı meklIn
Kimi deryaya itdi KimizIr-izemlnde siildndUr
Kimisiyir yUzinde ka'indür
Kimi efserdih-isaKimisimevlevigibi ra1Jş/In
Kimi mir'at-veşmUnevverdUr
Kimimabzün yaturmUkedderdUr
KiminUifmaye-i !abiratı IJar
KiminUif biInd-irev/In-perver
Girer olmillet-iganö-nUmün
Rengden renge hem-çU btltalemün
Kiminüif keyfimeyl-ipestiledür
Kiminillizev-!d ab-destiledür
KimisIretde Kimisi şekl-ibumda DUşmeni bir civM-ı ser-keşdUr
Ki muZuAPabası kUçüklerindendür
Olsa aylne-diirserv oifda
Serv olur buld-ı gUlşene !übii
Olmasa /:ıammimT-yi deron u birün
Yürumezdiseline-i meş/.Jün
Nerede eUst-eü olunsa o pir
'Arz-ı didk ıderiJalil u keşIr
-"A.".Ü"'".....T...U'-'rki!l!.·yL!!a....t""A~ra....stı""r'-"m!!oa....la~r... 1 E...n..s...tit...U""'sU...D~e..ı.r.lio!gi""'si-'S..a.... yl....l...6-'E...r~zuwrUlulolllm~2=.ıO~O.:.ı ...:.-75-
Ba{ır u şa{ırada var ciMlde var
Bag u bustanda var tiliilde var
Yerde vargökde var bi-/;1a#-ı /;1ayat
Ya*" Bahariyye Tekyesinde o ~at
20
[s. 19]
25
30
Yürilr ol şa/;1nede çü ab-ı revan
Himmet eylese padişiih-ı cihan
Ab-rüy-ı mülük-ı heft-iflIm
YaKarvan-ı tac-dar-ı nigü-b-iih
Kiimran-ı şehriyar-ı ciilI-ciih
M~demiyle serfr-i cOşmanf
Niiziderse sipihre erzanf
Reşk-i bilg-ı bihişt olur elbet
Şuyını buldı gülşen-i devlet
zatını vaşIidince bi't-ta.(ı.tiÇ
Sözilmi Cibn1 ider taşdı1[:
Kevşer aşilIte tabc-ı e!tafına
Ba{ır ukan reşk ider dil il kefine
Çulzilm-i lutfınun nihilyetiyo*"
Yacni*"a.Dest-ilU,tfi miyiih-ı cüy-ı se/;1ab
Ra/;1metinden cihaniyan sfr-ilb
Kacbe-iIeyze taM şeYb-i/;1arem
Çalbi reşk-i şafa sözizemzem
Meşrebinden kinaye ab-ı /;1ayat
Oazabından /;Iikaye tab-ı memat
-76- O. K. Tavukcu; Yenisehirli Avni Bey'ln Ab-nllme Adlı Eseri Üzerine
Ey şehenşYı-ıMUŞ.fafii-meşreb
lja1.lJ boşnüd-ı raf.ımetüiidür heb
/faÇÇ-ı Yezdan içün ki ol Oaffir
'Jİl}"a ab üzre virdi cay-ı tarar
.f#lıt-ibak ü nar u ab u heva
RiiZJlr:-imar umür u bay u geda
Fa,tir-i delv-i çarb-ı nüh·dolab
Ab-babşi-yı big-ı Çilr-nişaIl
[s.2ı] 35 NJli Firavna hün iden /fatiçün
R~·ikibri nigün iden /fatiçün
Cüş-fenna-yı cüy-bar-ı taza
Cünbiş-iima-yıasyaboı feza
Bag-ı Iciide virdi iib-ıf;ıasen
.ffoy-ı ru/}silre-i Muf;ıammedden
Gülşen-i 39ı)lS.i ı)'5. e şu virdi
Bag-ı IcMe reng ü bü virdi
Heft-deryayı pür-hurüş itdi
Bal;ır-ı imkinı vaif-ı cüş ildi
40 Vinnese ab u Iab eger Vahhab
Çeşme-imihrolurdı 'ayn-ı seriib
Ab-rüy-ı cemaboı Af;ımed içün
Cevher-i f;ıazret-i Muf;ıammed içün
oşehen-şYı ki bak ü heft-ecriim
Yüzi şuyına haL.k oldı lamiim
38 Bu beyitten sonra gelmesi gereken 20. sayfa (yaklaşık 13 beyit) eksik.
39 Kün fekan "OL, hemen oldu'; Kur'lin-ı KerIm, Bakara, 2/117; A1-i İmriin, 3/47, 59; En'am,
6173; Nahl, 16/40; Meryem, 19/35; Yasin, 36/82; Mü'min, 40/68
......,A..,.Ü",-.....T...Ur....ki""·y.."a"-'tA"'r...a022stı""r...m"'a..la""rı....E.."o...sti...·t..Os...U....O..e""rg..is...i ...S...aY.ı.:I-"I",,6 -"E...rz"'u....r..,um"'-"2"'O"'OI'---- ~-77-
'Ayn-ı raJ;ımet ki bI-şebIh ü mişlil
Pannagmdan atıtdı iib-ı zUliil
O zaman kiNebjyy-j Ekremjdı'
Mii' vü .lIn cilve-giih-ı iidemjdi
45 Helt mfmI-yı çarb <öle 'l.Zemzem·jra1;ımetiyle mal-ii-mil
lf~-ı Bü Beniçün ki naNlesiid
Ab-ı seyfiyle söndi oldı rjmiid
.ffii.tırıy-çUn ceniib-ı Ffir,*uJJ
Ki emIriydi cümle maIJlü~uJJ
[s. 22] Kendinüiiken lamiim-ı dUnyiilu~
Fukariiya jderdı' s~iilu-t
lf~-ı şerm ü /;ıaya-yı Ki şusuz jtdiler şehld anı
50 Siilp-yi bI-naıIr-i kevşer jçün
MaJ;ırem-j l;ıazret-i peyam-berjçUn
Şü-i Yezdan ki ab-ı şemşIri
Mun.wa .Ipldı nar-ı tezvüj
Şühedii-yı sa'lr l;ıumıetine
/füseyjn-j şehld l;ıumıetine
/fal-i der-giiha ey vekilu 'Ilah
Bir njgah eyle fi-sebIlu 'ilah
Abı yo~ eşk-j niibdan gayrı
Ne ararsaiI var aMan gayrı
55 ŞaJ;ın-ı meydan-ı Kerbelagjbjdir
Şuyı mal;ıv olmış asyiigjbjdir
Absuzlu-tla olktii-yı na'Jm
Oldı hem-l;ıal-j tengnii-yı cehIm
-78- O. K. Tavukcu: Yenisehirli Avni Bey'in Ab-nAme Adlı Eseri Üzerine
Taç-ı babında yazsalar yeri var
40 .)WI yr~~.) LU J
Tekyeyi döndüren keriimet-j ab
Absuz devıidermi bu dolab
Olamazzinde ibşuz bir şey
Ki 41 ı.r .~ JS .wı VA
60 Nerden alşun vuziiyı mü>minler
çeşme-siı:uii yerinde yeller eser
[s. 23] Fart olunmış teyemmüm itsünler
içecek bulmayıneanits(Jnler
Burada aklı şu'le-!Jlz fesiid
Rezm-i 'alem baraboı çarfesiid
İttiflÇ itdi nar u bik ü heva
Xıldılar abı rii-he-rah-ı fena
Bunda herib kim reviin oklı
Ab-ıl;ıayviin gibi nihiin oklı
65 Yetiş ey Cibrll-i .fjızr-şıfat
Ta-he-key bu l;ıararet-il;ıasret
Resm-i dest-i resiilı İCraipl
.lfayl-i dil-teşnegiinı irvaipl
40 Rabbenii a'tina fi'd-dünyii baseneten vefi'I-ii1Jireti baseneten ve ~ii 'a~abe'n-nar.
"Rabbimiz, bizi ateşin azabından koru." , Kur'an-ı Kerim, ;I-i İmran, 3/16
41 Ve ce'alna mine'l-mii'i kü1le §ey'in bayy. "Her canlı şeyi sudan yarattık. ", Kur'fuı-ı
Kerim, Enbiya, 21/30
--,-,A"-,.O,,,·.--'T'-"ü"-'rki""·.ı"ys..,t""Ar=ss....tı....r."m..sl"'s.... rı,-oE""o""st....it'"U"'sü..D.....,erg....ı""·sl:...· "'Ss...y....I-"16"'--"E....rz"'u....r.... um=..2"'O"'O...1 --=-79-
Ebr-i iJ;ısanufiı güher-blirit
Sa1Ja-i Kerbelayı gül-ziiIit
Kevşer-ifeyzüfieyleyip te>sir
Cennet olşun {eza-yı nlir-ı sa'Tr
Himmetüfile luran şular yUrUsUn
Düşmenüfi nehr-i devleti .kuruşun
70 Çeşme-i mihr-i eüdufiı görsün
Ifayretinden a1{an şular lurşun
Şulayub agzı çeşme-i .kalemüli
Ola sirab zemzem-i keremilli
Cereyan eyledükee Ml UFırat
Olasın şad-giim-ı ma'-ı1Jayat
Ola llgufi 42 u--JJ tS.! ö,Jlı
Cüy-ı gerdüna cisr-i gaşm-efgen
[s. 24] .{fllŞmufiuli bagrı çak çilk olşun
Biriçim şu içün helilk olşun
75 Selsebı7·i Ola bag-ı meriimufia eliri
.fjızr-ı tevfIt-i Ifa.(c.t delı7üi! ola
Muş.f/Jfli reh-ber-i sebnUn ola
Kişver-i düşmenan barab olşun
Farı!-ı lüfiIn-ı inl!ılab olşun
.ffitiim
42 b~uvveti ıi'l-mennNimet sahibinin kudretiyle...

Konular