Prof. Dr. Nimet YILDIRIM
EDÎBU’L-MEMÂLİK-İ FERÂHÂNÎ
Özet: Şair, gazeteci ve siyaset adamı Edîbu’l-memâlik-i Ferâhânî, Kâçârların son devirleri ile meşrutiyet döneminin ünlü kişilikleri arasında yer almaktadır. 1277/1860 yılında Kâzerân'da dünyaya gelmiş, ilk öğrenimini burada tamamlamış, daha sonra öğrenimini sürdürmek amacıyla Tahran'a gitmiştir. Arap dili ve edebiyatı, tarih, felsefe, matematik ve astronomi öğrenimi yanında Avrupa edebiyatı dalında da eğitim alan şair, ilk dönemler şiirlerinde “Pervane” daha sonra da “Emîrî” mahlasını kullanmış, Muzafferuddîn Şâh kendisine “Edîbu’l-memâlik“ lakabını vermiştir. Edeb, Îrân-i Sûltânî, İrşâd, Meclis, Irâk-i ‘Acem ve Âfitâb gibi gazetelerde editörlük, yazarlık ve müdürlük yapmış olan şair, şiirlerinin çoğunu o günlerde kaleme almış, dönemin gazeteleri ve dergilerinde yayınlamıştır. Adalet Bakanlığına bağlı olarak Erâk, Simnân ve Yezd gibi merkezlerde görev yapan, Edîbu’l-memâlik, 1335/1917 yılında Yezd şehrinde görevli bulunduğu sırada elli sekiz yaşında vefat etmiştir.
Devamını okuEBU’L-KÂSIM-İ LÂHÛTÎ (1266-1336 HŞ./1887-1957)
Özet: Meşrutiyet dönemi Fars edebiyatının özgürlük yanlısı, yenilikçi şairlerinden Ebu’l-Kâsım-i Lâhûtî, 1266 hş./1887’de Kirmânşâh’ta dünyaya gelmiş, yıllarca ülkesinden uzaklarda, İstanbul'da, uzun süre Sovyetler Birliği’nde yaşamıştır. Bir dönemler Tacikistân Kültür Bakanlığı görevinde bulunmuş, 1336 hş./1957 yılında Moskova'da vefat etmiş ve orada toprağa verilmiştir. Meşrutiyet dönemi şairleri arasında özgün bir yere sahip olan Lâhûtî, sözüyle yetinmeyerek hedeflerini gerçekleştirme yolunda silah da kullanmış, Sovyetler Birliği'nde, ateşli bir Stalin taraftarı olarak Komünist Partisi’nin hedeflerini gerçekleştirmeğe çalışmıştır. En heyecanlı dizeleri vatan özlemi ve vatan sevgisini konu alır. Divân’ı, gazel, kıta, tasnîf, terâne türlerinde yazılmış şiirlerden oluşmaktadır. Hem aruz ve hem de hece vezninde yazmış olan Lâhûtî, Tâcikistân millî marşının da yazarıdır. Başta Rus klasikleri olmak üzere ünlü isimlerden yaptığı çeviriler önemli çalışmaları arasında yer alır.
Devamını okuFURUĞ-İ FERRUHZAD
یک پنجره برای دیدن، یک پنجره برای شنیدن
مروری بر زندگی و شعرهای فروغ فرخزاد
نوشته: نعمت یلدیریم/ Nimet Yıldırım *
اشاره: گفتار حاضر بخشی است از مقاله استاد کرسی زبان و ادبیات فارسی دانشگاه آتاترک ترکیه درباره شاعر سرشناس ایرانی، فروغ فرخزاد. این ترجمه علاوه بر ارائه اطلاعات کلی به خوانندهای که شناختی از زندگی و آثار فرخزاد ندارد، به خواننده علاقمند کمک میکند تا از نگرش یک پژوهشگر غیرایرانی نیز مطلع شود. م.
فروغ فرخزاد» که پس از «پروین اعتصامی» مشهورترین شاعر زن ایرانی به حساب میآید، سال 1313 خورشیدی(1934م.) در تهران به دنیا آمده، کودکی و نوجوانیاش را در خانوادهای از طبقه متوسط میگذراند. پدرش «محمد فرخزاد» که ارتشی بود، فرزندانش را به شیوهای خاص و به گفته فروغ با دیسیپلین نظامی تربیت میکرد. فروغ بعد از دوره ابتدایی وارد دبیرستان «خسرو خاور» شد و پس از اتمام سال سوم متوسطه، در هنرستان بانوان نامنویسی کرد. او بعدها در دانشکده هنرهای زیبا نیز به یادگیری نقاشی پرداخت. این هنرها تاثیر خود را در شعر وی به جا گذاشتهاند.
SA’DÎ-Yİ ŞÎRÂZÎ’NİN İDARECİLERE BAKIŞI VE MEDHİYEYE GETİRDİĞİ YENİ BOYUT
Sa’dî-yi Şîrâzî, İran edebiyatı tarihinin en büyük şairlerinden biri ve bir ahlak öğretmeni olarak tanınmıştır. VII/ XIII. yüzyılda yaşamış olan bu büyük şahsiyet, Moğol istilası döneminde İslam coğrafyasının büyük bir bölümünün içerisinde bulunduğu sıkıntıları, kederleri, halkın yaşamakta olduğu çok zor şartları bizzat müşahede etmişti. [1]
Devamını okuEBU’L-KÂSIM-İ LÂHÛTÎ (1266-1336 HŞ./1887-1957)
I-Hayatı
Meşrutiyet dönemi İran edebiyatının önde gelen şairlerinden Ebu’l-Kâsım-i Lâhûtî‘nin hayatı birbirinden tamamen farklı iki ayrı devrede incelenmektedir. Biyografisine yer veren kaynaklardaki bilgiler ve yazılış tarihlerine göre sıralanmış divanındaki şiirlerinin içerikleri de hayatının iki ayrı dönem olarak ele alınmasına ışık tutmaktadır. Şairin düşünce dünyasındaki hareketlilikte ve geçirdiği köklü değişimlerde güçlü etkenler olan iniş ve yokuşlarla dolu hayatının ilk dönemi, 1266 hş./1887 yılında dünyaya gelişinden -İstanbul’da geçirmiş olduğu iki devresi dışında- 1300 hş./1921 yılına kadar tamamıyla İran’da geçmiştir. İkinci dönemi ise, 1300 hş./1921 yılında Sovyetler Birliği’ne gitmesiyle başlayıp 1336 hş./1957’de orada ölümüne kadar geçen devredir. [1]
A-Birinci Devre (1274-1300 hş./1895-1921)
EDÎB-İ PÎŞÂVERÎ (1260-1349/1844-1930
I. Hayatı ve Kişiliği
Afgan asıllı İran şairi Seyyid Ahmed-i Pîşâverî 1260/1844 yılında bugün Pakistan sınırları içinde bulunan Peşâver (Pîşâver) civarında bir köyde dünyaya geldi. Bazılarına göre; Afganistan ile Peşâver arasındaki bölgede yer alan bir dağ eteğindeki bir köyde, birtakım araştırmacılara göre ise, Peşâver şehrinde doğduğu söylenirse de, ikinci görüş daha doğrudur. Tezkire yazarlarının bir kısmının, onun doğum tarihi olarak 1255/1839, 1257/1841 yıllarını da ileri sürmelerine rağmen Seyyid Ahmed, 1260/1844 yılında dünyaya gelmiştir. [1]
FARS ÖĞÜT EDEBİYATI
گلی خوشبوی در حمام روزی
رسيد از دست مخدومی بدستم
بدو گفتم مشکی يا عنبری
که از بوی دلاويز تو مستم
بگفتا من گلی نا چيز بودم
وليکن مدتی با گل نشستم
کمال همنشين در من اثر کرد
وگرنه من همان خاکم که هستم
FARS EDEBİYATI TARİHİNDE ÇOCUK EDEBİYATININ YERİ
Fars Çocuk Edebiyatı
Edebî geçmişinin çok eskilere dayanması, çok zengin bir kültürel ve edebî mirasa sahip olmasına rağmen modern İran edebiyatında çocuklara özel bir edebiyatın geçmişi o kadar eskilere gitmez. Ancak efsaneler, destanlar, öyküler ve dilden dile dolaşan halk hikayeleri esas alınarak böyle bir tasnife gidilecek olursa, İranlı çocukların ve genç yaş gruplarının kendilerine hitap eden, kolaylıkla anlayabilecekleri edebî eserler çok eski dönemlerden beri kaleme alına gelmiştir. İran’ın edebî geçmişinde çocukların kendilerine özgü, bağımsız yazılı bir edebiyatları olmamıştır. Ancak bu topraklarda yaşayan çocuklar kendileri için özel olarak kaleme alınmış olmasa bile, bir edebiyat mirasından tamamıyla yoksun değillerdir. Fars edebiyatının zengin arşivinde çocukları ilgilendiren hikayeler, öyküler, destanlar her zaman var olagelmiştir.[1]
FARS EDEBİYATINDA HABSİYYE VE ŞEKVÂİYYE -II-
Fars edebiyatında habsiyye ve şekvâiyye türü şiirler kaleme alan şairler, cezalandırılmaları ve hapsediliş gerekçeleri açısından iki ayrı grupta ele alınmaktadır. Bunların bir kısmı yaşadıkları çağlarda bulundukları ülkeler ya da yöresel emirlerin egemenlikleri altındaki bölgelerde yönetimi ellerinde tutan hükümdarlar, emirler ya da yönetim yanlısı birtakım yetkililere değişik konularda muhalefetlerinden dolayı siyasî birtakım ithamlarla göz altına alınmış, takibe uğramış, hapis cezalarına çarptırılmışlardır. İkinci grupta yer alanlar ise dinî inanışları açısından yine yaşadıkları çağın egemen güçleriyle ya da yaşadıkları toplumun inançlarıyla örtüşmeyen düşünce ve inanışlarından dolayı cezalandırılmış ve zindanlara atılmışladır.
I. Siyasî gerekçelerle hapsedilenler
1. Mes‘ûd-i Sa‘d-i Selmân (ö. 515/1121)
FARS EDEBİYATINDA HABSİYYE VE ŞEKVÂİYYE -III-
II. İnançları nedeniyle hapsedilenler
Daha önceki makalemizin giriş bölümünde de belirtildiği gibi, Fars edebiyatında habsiyye ve şekvâiyye türü şiirler yazan şairler, cezalandırılmaları ve hapsediliş gerekçeleri açısından iki ayrı grupta ele alınmaktadır. Bunların bir kısmı yaşadıkları çağlarda bulundukları ülkeler ya da yöresel emirlerin egemenlikleri altındaki bölgelerde yönetimi ellerinde tutan hükümdarlar, emirler ya da yönetim yanlısı birtakım yetkililere değişik konularda muhalefetlerinden dolayı siyasî birtakım ithamlarla göz altına alınmışken, İkinci grupta yer alanlar ise, dinî inanışları nedeniyle yine yaşadıkları çağın egemen güçleriyle ya da yaşadıkları toplumun inançlarıyla örtüşmeyen düşünce ve inanışlarından dolayı cezalandırılmış ve zindanlara atılmışladır. Bu makalemizde söz konusu ikinci grupta yer alan şair ve yazarları ele alacağız.
1. Nâsır-i Husrev (ö. 481/1088)