GÜLİSTAN VE BOSTAN ADLI ESERLERİN DEĞERLER EĞİTİMİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ*

Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014, p. 505-517, ANKARA-TURKEY
ÖZET
İnsanların iyi ile kötü davranışlar arasında ayrım yapmasına
olanak sağlayan kabuller ve inançlar olarak tanımlanan değerler,
toplum içerisinde yaşayan bireyler vasıtasıyla benimsenerek sonraki
kuşaklara aktarılır; bu sayede de değerlerin devamlılığı sağlanmış olur.
Değerlerle ilgili yapılan tanımlamalara bakıldığında hepsinin ortak
özelliği, değerlerin bireylerin inançlarını, duygu ve düşüncelerini
etkileyerek tercih ve davranışlarını belirlemesinde önemli bir rol
oynuyor olmasıdır. Nitelikli toplumların oluşması, bu değerlerin
toplumca benimsenmesi ve sonraki kuşaklara sağlıklı bir şekilde
aktarılabilmesi ile mümkündür.
Geçmişte kişilik eğitimi, ahlâk eğitimi gibi farklı isimler altında
değerlendirilen değerler eğitimi, Avrupa, Amerika ve dünyanın farklı
bölgelerinde kendini gösteren şiddet, zorbalık, haz merkezli yaşam
tercihleri nedeniyle son yıllarda daha bütüncül ve daha nitelikli bir alan
hâline getirilmeye çalışılmıştır. Değerler eğitiminde temel amaç,
değerlerin öğretilmesidir. Değerlerin bireylerce benimsenmesinde farklı
yöntemler kullanılır. Bu yöntemlerden biri de yazınsal metinlerin
kullanılması durumudur. Hazırlanan yazınsal metinler aracılığıyla
insanlar, iyiye ve doğruya yönlendirilir.
Bu çalışmada amaç, içerisinde barındığı değerler, ahlâki öğütler
nedeniyle İngilizce, Almanca ve Türkçeye çevrilen, Türk eğitim tarihinde
de önemli bir yer tutan Gülistan ve Bostan adlı eserleri değerler eğitimi
bakımından incelemektir. Çalışmada “Bostan” ve “Gülistan” adlı eserler
araştırmacı tarafından önerilen değerler sınıflandırmasına göre betimsel
analiz yöntemiyle incelenmiş, tespit edilen değerler örneklendirilerek
yorumlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, hoşgörü Gülistan ve
Bostan’da en sık rastlanan değerdir. Buna karşın ulusal değerler ise
neredeyse hiç yoktur.
Anahtar Kelimeler: Değer, eğitim, değerler eğitimi.

*Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu
tespit edilmiştir.
** Yrd. Doç. Dr. Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı, El-mek:
ahmetzekiguven@hotmail.com
506 Ahmet Zeki GÜVEN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
EXAMINATION OF THE WORKS “GULISTAN AND BOSTAN” IN
TERMS OF VALUES EDUCATION
ABSTRACT
The values that are defined as acceptance and beliefs, enable
people to distinguish between the good and bad things, are embraced
by individuals and transferred to next generations thus continuity of
values is ensured. When looked at definitions of values, the common
property of all is that they play an important role in determining
preferences and behavior by influencing beliefs, thoughts and feelings of
individuals. Formation of qualified societies depends on the fact that
the values are embraced by the society and transferred to next
generations.
Values education was examined under headings such as
personality education, moral education in the past. However, an
effective and holistic approach has been adopted to values education
due to hedonistic, violent and aggressive life style emerged in Europe,
America and different regions of the world. The main purpose of values
education is to teach values. Various methods are used in adoptation of
the values by individuals. One of the methods is the use of literary
texts. People are guided to good and bad things by means of the literary
texts.
The purpose of the study is to examine the works Gulistan and
Bostan that are of great importance to Turkish Education history and
rich in values and moral advice on account of which translated to
English, German and Turkish Language. In study, the works Gulistan
and Bostan were examined through descriptive analysis method
according to recommended clasification of values by the researcher and
identified values were exemplified and interpreted. According to the
results of the survey, tolerance seems to be the most frequently used
value in Gulistan and Bostan. Whereas, there are almost never national
values.
Key Words: Value, Education, Values Education
1. Giriş
1.1. Değer ve Değerler Eğitimi
Değer kavramı, sosyal bilimlere ilk defa Znaniecki tarafından kazandırılmış olup Latince
kıymetli, güçlü olmak anlamlarına gelen valere kökünden türetilmiştir (Bilgin, 1995). Değerler
üzerine pek çok çalışma yapılmışken değerlerin kapsamı noktasında ortak bir tanım ortaya
konulamamıştır. Bu durumun nedeni ise değer kavramının birbirinden farklı disiplinlerde çalışma
konusu yapılmasıdır. Raths, Harmin ve Simon (1966’dan aktaran Bybee ve Sund, 1990) değerlerin
bireyce benimsenen, toplum tarafından onaylanan, sonuçları özgürce ve bilinerek seçilen, diğer
değerlere tutarlı biçimde bağlı olan bir yapı sergilediğini vurgular. Türk Dil Kurumunca yayınlanan
Türkçe Sözlük’te değer (2011, s. 607), “Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve
bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevî ögelerin bütünü” olarak tanımlanmaktadır.
Gülistan Ve Bostan Adlı Eserlerin Değerler Eğitimi Bakımından İncelenmesi 507
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
Değerler eğitimi alanında geliştirdiği değerler eğitimi ölçeğiyle dikkat çeken Schwart (1992)’a göre
değer, insanların kendi etrafındaki insanları ve karşılaştıkları olayları değerlendirmek, bunlar
karşısında yapacaklarına karar vererek bunu meşru bir duruma getirmek için kullandıkları ölçütler
olarak tanımlamaktadır. Rokeach (1973) ise değeri, belli bir davranış tarzı ya da varoluşun temel
amacını ilgilendiren uzun süreli kişisel bir inanış olarak tanımlar. Değerlerle ilgili literatürde yer
alan tanımlamalara dikkat edildiğinde hepsinin ortak özelliği, bireyin duygu ve düşüncelerini
etkileyerek tercihlerinin şekillenmesinde belirleyici bir faktör olmalarıdır.
Değerlerin ortak bir tanımı nasıl yapılamamışsa, sınıflandırılmasında ortak bir kabul
yoktur. Bu noktada Rokeach (1973) yapmış olduğu sınıflandırmada dünya üzerinde bütün
insanların 36 benzer değere sahip olduklarını öne sürmüş; bunları da amaç değerler ve araç değerler
olmak üzere iki sınıfa ayırmıştır: Amaç değerler; rahat bir hayat, heyecanlı bir hayat, başarı
duygusu, barış içinde bir dünya, güzelliklerin dünyası, eşitlik, mutluluk, iç düzen, yaşlı sevgisi,
ulusal güvenlik, memnuniyet, kurtuluş, özsaygı, toplumsal kabul, dostluk, bilgelik, özgürlük, aile
güvenliğinden oluşmaktadır. Araç değerler ise; tutku (hırs), geniş fikirlilik, kabiliyet, neşe,
masumiyet, cesaret, bağımsızlık, entelektüellik, mantık, sevme, itaatkâr olma, kibarlık, sorumluluk,
özdenetim, yardımseverlik, affedicilik gibi değerlerden oluşmaktadır. Değerlerle ilgili dikkati
çeken bir diğer sınıflandırma Schwartz tarafından yapılmış olan sınıflandırmadır. Schwartz,
Rokeach’ın belirlediği değerler üzerinde bazı değişiklikler yaparak 18 amaç, 18 vasıta değerini 10
temel değer tipinde gruplandırmıştır. Bu değer gruplandırmalarının açıklamalarında ise toplam 57
değer verilmiştir. Bu değer grupları ve içerisindeki değerler şöyledir:
1- Güç: Sosyal güç sahibi olmak, otorite sahibi olmak, zengin olmak, toplumdaki
görüntüsünü koruyabilmek, insanlar tarafından benimsenmek,
2- Başarı: Başarılı olmak, yetkin olmak, hırslı olmak, sözü geçen biri olmak, zeki
olmak,
3- Hazcılık: Zevk, hayattan tat almak,
4- Uyarılım: Cesur olmak, değişken bir hayat yaşamak, heyecanlı bir yaşantı sahibi
olmak,
5- Özyönelim: Yaratıcı olmak, merak duyabilmek, özgür olmak, kendi amaçlarını
seçebilmek, bağımsız olmak, kendine saygısı olmak,
6- Evrenselcilik: Açık fikirli olmak, erdemli olmak, toplumsal adalet, eşitlik, dünyaya
barış istemek, güzelliklerle dolu bir dünya, doğayla bütünlük içinde olma, çevreyi
koruma, iç uyum,
7- İyilikseverlik: Yardımsever olmak, dürüst olmak, bağışlayıcı olmak, sadık olmak,
sorumluluk sahibi olmak, gerçek arkadaşlık, olgun sevgi, manevi bir hayat, anlamlı
bir hayat, alçakgönüllü olmak,
8- Geleneksellik: Alçak gönüllü olmak, dindar olmak, hayatın bana verdiklerini
kabullenmek, geleneklere saygılı olmak, ılımlı bir hayat, mahremiyet,
9- Uyma: Kibarlık, itaatkâr olmak, anne-babaya ve yaşlılara değer vermek, kendini
denetleyebilmek,
10- Güvenlik: Ulusal güvenlik, toplumsal düzenin sürmesini istemek, temiz olmak,
aile güvenliği, iyiliğe karşılık vermek, bağlılık duygusu, saygılı olmak (Kağıtçıbaşı
ve Kuşdil, 2000, s. 61; Akbaş, 2004, s. 34).
508 Ahmet Zeki GÜVEN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
Değerler eğitimi üzerine yapılan bir diğer sınıflandırma araştırmacı tarafından yapılan
sınıflandırmadır. Gerek dünyada, gerekse Türkiye’de değerler eğitimi üzerine yapılan
sınıflandırmalar ve çalışmalardan hareketle araştırmacı tarafından değerler, 9 ana başlık ve 39 alt
başlık altında sınıflandırılmıştır. Bu değerler ve içlerinde yer alan alt başlıklar şöyledir:
Tablo 1. Değerler ve Alt Başlıklar
Değerler Alt Başlıklar
Sevgi İnsan Sevgisi, Hayvan Sevgisi, Doğa Sevgisi, Yaşam Sevgisi
Saygı Büyüklere Saygı, Başkalarına Saygı, Farklılıklara Saygı
Hoşgörü Başkalarına Karşı Hoşgörü, Merhamet, Alçakgönüllülük, Öfke
Kontrolü, Empati
Yardımlaşma
ve Dayanışma
İyilik Yapmak, Komşuluk İlişkileri, Misafirperverlik, Cömertlik,
Arkadaşlık, Dayanışma
Sorumluluk Kendisine Karşı Sorumluluk, Aileye Karşı Sorumluluk, Topluma-
Ülkeye Karşı Sorumluluk, Doğaya ve Çevreye Karşı Sorumluluk,
Tutumluluk, Vefakârlık, Sadâkat, Çalışkanlık, Fedakârlık
Dürüstlük Doğruluk, Adil Olmak
Barış Kendisiyle Barışık Olma, İnsanlarla Barışık Olma, Dünyada Barış
Ulusal Değerler Millî (Bayrak-Vatan) Değerler, Bağımsızlık, Atatürkçülük
Özgüven Girişimcilik, Cesaret, Haklarını Savunabilmek, Özgürlük
Her toplum, sahip olduğu değerlerin içerisinde barındırdığı bireylere aktarılması, bu
değerlerin bireyler vasıtasıyla sonraki kuşaklarca öğrenilmesi ve kabullenilmesini sağlamakla
yükümlüdür. Özellikle çocuklara ve gençlere bilgi, beceri ve meslek edindirmenin yanısıra “iyi
insan” olmanın önemi ve yolları anlatılmalıdır. Değerlerine bağlı nitelikli bireyler, sağlıklı ve
nitelikli toplumların oluşmasında en önemli unsurların başında gelmektedir. Bu nedenle değerler
eğitimi, toplumun huzur ve mutluluğunda, birlik ve beraberliğinde önemli bir yer tutar (Şener,
2013). Toplumların sahip olduğu değerleri aktarma ve yaşatmada en temel görev eğitim
kurumlarına düşmektedir. Bu nedenle ülkemizde son yıllarda değerler eğitimine özel olarak önem
verilmeye başlanmıştır. Bu kapsamda özel merkezler ve çeşitli devlet üniversitelerince değerler
eğitimine yönelik sempozyumlar organize edilmekte, çeşitli illerde Millî Eğitim Müdürlüklerince
projeler ve hizmet içi eğitim programları düzenlenmektedir.
1.2. Gülistan ve Bostan
Sa’di-i Şirazi tarafından yazılan Bostan ve Gülistan adlı eserler, İran’ın Fars bölgesinde
hüküm süren Salgurlular’dan Ebubekir b. Sa’d b. Zengi’ye sunulmuştur. Bostan adlı eser, bir önsöz
ve on ayrı bölümden oluşur. Bu on bölüm adalet, ihsan, aşk, tevâzu, rıza, kanaat, terbiye, şükür,
tövbe, münacat bölümlerinden oluşur. Eser kapanış bölümüyle sonlanır (Karaismailoğlu, 1992).
Gülistan ise, Allah’a yakarma ve Hz. Muhammed’e övgü bölümlerinden sonra yöneticilerin tavır
ve davranışları, dervişlerin ahlâkı, kanaatin faziletleri, susmanın faydaları, aşk ve gençlik,
güçsüzlük ve ihtiyarlıkla, terbiyenin etkisi ve sohbet adabını konu alan sekiz ayrı bölümden oluşur.
Gülistan Ve Bostan Adlı Eserlerin Değerler Eğitimi Bakımından İncelenmesi 509
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
Bölümler, genellikle günlük hayatta karşılaşılan olaylar dikkate alınarak bunlardan edebî ve ahlâki
sonuçlar çıkarılabilecek hikâyeler ve beyitlerle süslenmiştir (Yazıcı, 1996). Gerek Gülistan,
gerekse Bostan, içerikleri dikkate alındığında ahlâki kitaplar olup, Türk eğitim tarihini özellikle
ilgilendirmektedir. Çünkü özellikle Gülistan, 1928 yılına kadar mektep ve medrese öğrencilerinin
Farsça öğrenmelerine katkı sağlaması amacıyla ders kitabı olarak okutulmuştur (Akyüz, 2012). Her
iki eser de içerisinde barındırdığı önemli değerler nedeniyle dünyanın pek çok diline çevrilmiş ve
insanların istifadesine sunulmuştur. Akyüz (2012, s. 119), Gülistan ve Bostan adlı eserler üzerine
“Gülistan ve Bostan’da yer alan ferdin genel davranışları konusundaki görüşlerin bizde yaşama ve
görgü kuralları olarak yüzyıllarca benimsendiğini söyleyebiliriz. Çocuk terbiyesi ile ilgili görüşleri
de derin ve sürekli izler bırakmıştır denebilir.” şeklinde değerlendirmede bulunmuştur.
Ülkemizde Bostan’la ilgili en yaygın ve dikkat çekici çeviri 1934 yılında Kilisli Muallim
Rifat Bilge ile 1947 yılında Hikmet İlaydın’ın yapmış oldukları çevirilerdir (Karaismailoğlu, 1992).
Gülistan’ın çevirisi ise 1946 yılında Hikmet İlaydın, 1958 yılında da Kilisli Muallim Rifat Bilge
tarafından yapılmıştır (Yazıcı, 1996).
Amaç
Bu çalışmanın amacı, içerisinde barındığı değerler, ahlâki öğütler nedeniyle İngilizce,
Almanca ve Türkçe gibi pek çok dile çevrilen, Türk eğitim tarihinde de yer yer yararlanılan
Gülistan ve Bostan adlı eserleri değerler eğitimi bakımından incelemektir.
Araştırmanın Önemi
Türk eğitim tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Gülistan ve Bostan adlı eserlerde yer
alan değerler konusu daha önce ayrıntılı bir şekilde üzerinde çalışılmamış bir konu olması
nedeniyle bu çalışma alanında bir ilk olma özelliği taşımaktadır. Araştırmadan elde edilecek veriler
sayesinde, bu iki eserin değerler eğitimi açısından önemi tespit edilecek, bu noktada okullarda bu
eserlerden yararlanılma durumu üzerine önerilerde bulunulacaktır.
Bu Alanda Yapılan Çalışmalar
Gülistan ve Bostan üzerine ilk ciddi çalışma Akyüz (1969) tarafından yapılan çalışmadır.
Akyüz “Sadi’nin Eğitimsel Görüşleri” başlıklı çalışmasında hem Gülistan’ı, hem de Bostan’ı
eğitim açısından incelemiştir. Akyüz, çalışmasında öncelikle eserlerin genel yapısı ve muhtevası
hakkında bilgi vermiş, ardından da onları içerdikleri eğitimle ilgili görüşler bakımından kendi
içerisinde sınıflandırmıştır. Akyüz, bu sınıflandırmayı, I. Ferdin yaşayışı ve genel davranışları ile
ilgili eğitimsel görüşleri, II. Çocuk eğitimiyle ilgili görüşleri, III. Hükümdarın davranışları ve
devlet idaresi konusundaki eğitimsel görüşleri olmak üzere üç başlıkta yapmıştır. Akyüz’e (1969)
göre her iki eserin de yazarı olan Sadi, eserlerinde görüşlerini sistemleştirmediği, diğer alanlarda
olduğu gibi terbiye alanında da bir sistem kurmadığı için sık sık çelişkilere düşmüştür. Akyüz
devamla, eserlerdeki ferdin genel davranışları hakkındaki görüşlerinin İran’da olduğu kadar
Türkiye’de de yaşama ve görgü kuralları olarak yüzyıllarca benimsendiğini vurgulamıştır.
Gülistan ve Bostan üzerine dikkat çeken bir diğer çalışma Ceyhan (2007)’ın “Eğitim
Bakımından Gülistan” başlıklı çalışmasıdır. Ceyhan, bu çalışmasında Osmanlı Devletinin son
dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında yaşamış, eğitim ve biyografi eserleriyle
tanınmış, verimli bir şair ve yazar olan İbrahim Alâeddin Bey’in 1925 yılında Tedrisat Mecmuası
adlı eğitim dergisinde yayımlanmış olan “Terbiye Nokta-i Nazarından Gülistan” başlıklı yazısını
yeni harflere çevirerek günümüz Türkçesine aktarmıştır. İbrahim Alâeddin Bey, yazısında
Gülistan’ın biçim ve içerik özellikleriyle ilgili çeşitli bilgiler vermiş, eserin çeşitli bölümlerinde
terbiye, ahlâk, adap ve sosyal hayata ilişkin pek çok kısa hikâyeler ve vecizeler yer aldığını
belirtmiştir.
510 Ahmet Zeki GÜVEN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
Zavotçu (2009) “Sa’di, Düşüncesi ve Etkileri” başlıklı çalışmasında, Sa’di’nin Gülistan ve
Bostan adlı eserlerinin konu ve kahraman bakımından renkli bir görünüme sahip olduğunu, eserde
yer alan hikâyelerdeki iyi kahramanların ödüllendirildiğini, kötülerin ise acınmaksızın şiddetle
cezalandırıldıklarını belirtir. Sa’di’ye göre bireyin mutlu olabilmesi, yaşamış olduğu toplumun
düzgün ve nizamlı olmasına bağlıdır. Zavotçu, buradan hareketle Sa’di’nin, hikâyelerinde doğru ve
iyi insan olmanın gereklerini kavratma çabası içerisinde olduğunu belirtir. Özetle Zavotçu’ya göre,
Bostan ve Gülistan adlı eserlerinde yer verdiği hikâyeleri insanları eğitmede bir araç olarak
kullanan Sa’di, âyet, hadis, atasözü ve deyimlerle destekli, manâ ve yargı yüklü küçük hikâyelerde
mutluluğun yolunu, insanlığın gereğini, iyilik ve doğruluğun erdemini okuyucuna kavratmaya
çalışmaktadır.
2. Yöntem
2.1. Araştırmanın Modeli
Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden betimsel analiz yöntemi tercih edilmiş,
araştırmacı tarafından önerilen değerler tablosunda yer alan madde başlıklarına göre sıklık analizi
yapılmıştır. Betimsel analizde amaç, elde edilen bulguları düzenleyip, yorumlanmış bir şekilde
okura sunmaktır (Yıldırım; Şimşek, 2006). Bu çerçevede geçmişten günümüze gerek Türk
toplumunda, gerekse diğer pek çok toplumda büyük önem verilerek okunan ve eğitim kurumlarında
okutulan Sadi-i Şirazi’ye ait “Bostan ve Gülistan” adlı eserler, araştırmacı tarafından önerilen 9
ana, 39 alt başlıktan oluşan değerler sınıflandırılması göz önünde tutularak incelenmiş, belirlenen
değerler örneklerle ele alınmıştır.
2.2. Sınırlılıklar
Araştırmanın verileri Sadi-i Şirazi tarafından yazılan, Sadık Yalsızuçanlar tarafından
günümüz Türkçesine çevrilen, Antik Şark Klasikleri yayınlarından çıkmış “Bostan” ve Timaş
yayınlarından çıkmış “Gülistan” adlı eserlerle sınırlıdır.
2.3. Verilerin Çözümlenmesi
Çalışmada örneklemi oluşturan “Bostan” ve “Gülistan” adlı kitaplar, araştırmacı tarafından
önerilen değerler sınıflandırmasına göre betimsel analiz yöntemiyle incelenmiş, tespit edilen
değerler örneklendirilerek yorumlanmıştır
2.4. Geçerlik ve Güvenirlik
Nitel bir araştırmanın geçerlik durumu, araştırma sonuçlarının doğruluğunu konu
edinirken, güvenirlik durumu bilimsel bulguların tekrarlanabilirliğini ifade etmektedir (Yıldırım ve
Şimşek, 2006). Bu amaçla çalışmanın iç geçerliliğini arttırmak için alan yazınında yapılan diğer
çalışmalar taranmış, bu çalışmaların bulgularıyla araştırmadan elde edilen bulgular karşılaştırılarak
yorumlanmıştır.
Araştırmanın dış geçerliliğini arttırmak için araştırma süreci ve bu süreç içerisinde
yapılanlar ayrıntılı bir şekilde açıklanmaya çalışılmıştır. Bu amaçla, araştırmanın modeli,
sınırlılıkları, veri toplama aracı, verilerin çözümlenip yorumlanma aşamaları ayrıntılı bir biçimde
açıklanmıştır.
Çalışmanın güvenirliğini sağlamak için, araştırmada incelenen Gülistan adlı kitabın sekiz
bölümünden ilk dört bölümü, Bostan adlı kitabın ise on bölümünden son beş bölümü başka bir
araştırmacı tarafından önerilen değer sınıflandırması göz önünde bulundurularak incelenmiş, elde
edilen bulgular karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Güvenirliğin hesaplanmasında Miles ve
Huberman (1994, s. 64) tarafından ortaya konulan şu güvenirlik formülü kullanılmıştır:
Güvenirlik = Görüş Birliği / (Görüş Birliği + Görüş Ayrılığı) x 100
Gülistan Ve Bostan Adlı Eserlerin Değerler Eğitimi Bakımından İncelenmesi 511
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
Hesaplama sonucunda araştırmanın güvenirliği .85 olarak tespit edilmiştir. Güvenirlik
hesaplarının .70’in üzerinde çıkması, bu çalışmanın güvenilir olduğunu göstermektedir (Miles ve
Huberman, 1994).
3. Bulgular
Araştırma sonucunda elde edilen bulgular Grafik 1’de gösterilmiştir.
Grafik 1. Bostan ve Gülistan’da Yer Alan Değerler
Yukarıdaki grafiğe göre elde edilen bulguları şöyle özetleyebiliriz:
Sevgi
Toplum içerisinde yaşayan insanları birbirlerine yaklaştıran en önemli değerlerden biri
sevgidir. Sevgi sayesinde insanlar birbirlerine yakınlık gösterecek, birbirleriyle sağlıklı ve nitelikli
ilişkiler kuracaklardır. Yapılan sınıflandırmaya göre sevgi değeri içerisinde yer alan alt başlıklar,
insan sevgisi, hayvan sevgisi, doğa sevgisi, yaşam sevgisidir.
Sadi-i Şirazi’nin Bostan ve Gülistan adlı eserleri incelendiğinde sevgi değeri Bostan’da 20
yerde dikkati çekerken Gülistan’da bu sayı 6’ya düşer. Bostan’da kimi zaman diğer insanlara karşı
hissedilen duygu olarak geçen sevgi değeri bazen de hükümdarlarda bulunması gereken önemli
özelliklerden biri olarak sayılır. Gor Padişahı adlı hikâyede sultanın zûlmüyle ölüme mahkûm
edilen yaşlı bir adam, ölmeden evvel sultana şöyle nasihatte bulunur: “Sana zâlim diyen, senin
zûlmünden inleyen yalnız ben değilim… Adının gelecekte iyi anılmasını istiyorsan, halkına adalet
ve sevgiyle davran.” (Bostan, s.78). Bostan’da başka bir hikâyede hayvanlara acıyarak onu seven
insanın günahlarının bağışlandığı şöyle aktarılır: “Adamın biri, çölde giderken susuzluktan ölmek
üzere olan bir köpeğe rastladı. Az ilerdeki kuyuya götürdü onu. Başındaki külahı çıkardı, sarığını
çözdü, kuyuya kova gibi sallandırarak suyu çekti. Köpek suyu içince canlandı, gözleri açıldı,
adama sevgiyle baktı. Allah’ın elçisi bunu duyunca; ‘Allah onun günahlarını bağışlamıştır’
buyurdu” (Bostan, s.102).
20
2
189
99
8
77
6 2
11 6
22
66
22
36 26
5 0
16
0
20
40
60
80
100
120
140
160
180
200
Bostan Gülistan
512 Ahmet Zeki GÜVEN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
Gülistan’da yer alan sevgi konusu, diğer insanları sevmek teması üzerine yer alır. Sevgi ve
Usanç adlı hikâyede, insanlar arasındaki sevgi ve yakınlığın artması için araya kısa ayrılıkların
girmesi gerektiği şöyle anlatılır:
Kendisini her gün ziyaret eden Ebu Hüreyre’ye Allah’ın Elçisi, ‘Bana gün aşırı gel’
demişti. ‘Neden ey Allah’ın Elçisi?’ diye sordu Ebu Hureyre. ‘Sevgin artar o zaman’
cevabını vermişti. Bir Allah dostuna ‘Bu denli sıcak ve güzel olan Güneş’i, seven ve ona
gönül kaptırana niçin rastlanmıyor?’ diye sordular. ‘Sürekli göründüğünden’ dedi ârif,
‘Kışın bazen saklanıyor, bazen ortaya çıkıyor. Bu yüzden çok seviliyor’ (Gülistan, s.102).
Saygı
Türkçe Sözlükte (2011), bir kişiye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep
olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram olarak tanımlanan saygı kavramı sayesinde bireyler
birbirlerine karşı seviyeli davranacak, bu sayede de toplumsal birlik ve devamlılık sağlanacaktır.
Saygı değerinin alt başlıkları, büyüklere saygı, başkalarına saygı ve farklılıklara saygıdır.
Sadi, Bostan’da sadece 2 yerde saygı kavramına yer verirken, Gülistan’da bu değer 22
yerde tespit edilmiştir. Bostan’da saygı kavramı başkalarına saygı göstermek şeklinde yer alırken,
Gülistan’da anne, baba ve büyüklere saygı ile farklılıklara saygı gösterme şeklinde yer alır:
“Herkese karşı iyi huylu ol, sevgi ve saygı göster… Başarı tatlı dildedir.” (Bostan, 164). “Yüzü
güzel, huyu güzel insanlar rahatça gezebilir… Her kapı açılır ona; sevgi ve saygı görür.”
(Gülistan, s.139). Ayrıca Gülistan’da zanaat sahiplerinin de herkesten saygı görecekleri şöyle
belirtilir: “Sahip olduğu marifetle gittiği her yerde saygı görür zanaatkâr. Geçim parası için
kimseye el açmak ve boyun eğmek zorunda değildir.” (Gülistan, s. 139).
Hoşgörü
Her şeyi anlayışla karşılayarak hoşgörülü davranma (TDK, 2011) anlamına gelen hoşgörü
kavramı, insanlar arasındaki birlik ve beraberliğin sağlanmasında en önemli değerlerden biridir.
Hoşgörü değerinin alt başlıkları, başkalarına karşı hoşgörü, merhamet, alçakgönüllülük, öfke
kontrolü, empati'dir. İncelenen her iki eserde de hoşgörü değerinin özellikle başkalarına karşı
hoşgörü, merhamet ve alçakgönüllülükte yoğunlaştığı, az da olsa öfke kontrolü, merhamet ve
empatiye yer verildiği gözlenmiştir.
Çalışmada en sık karşılaşılan değer hoşgörüdür. İncelenen kitaplardan Bostan'da hoşgörü
değeriyle 189 yerde karşılaşılırken, Gülistan'da bu sayı 66’dır. Bostan’da hoşgörü değerinden
özellikle, merhamet, başkalarına karşı hoşgörülü olmak ve alçakgönüllülük başlıkları dikkati
çekerken, öfke kontrolü ve empati başlıklarına daha az yer verilmiştir. Gülistan’da ise hoşgörü
değerinin alt başlıklarından alçakgönüllü olma ve merhamet başlıkları daha sık yer almaktadır.
Hoşgörü değerinden Bostan’da en çok dikkati çeken alt başlık merhamete şöyle örnek verilebilir:
“Ey kendini güçlü ve büyük gören insan! Küçüklere karşı zâlim olma. Dünya geçicidir. Güçsüzü
koru, düşkünü kolla. Bir gün o da güçlenir, başkasını ağlatır. Kimseyi düşkünlüğe atma, fenalık
etme. Bir gün sen de düşersin, kimse el uzatmaz sana” (Bostan, s.57). Gülistan’da hoşgörü
değerinin alt başlıklarından olan ve en çok yer verilen alçakgönüllülük, dervişlik ahlâkının en
önemli özelliği olarak gösterilir: “…madem sonu ölümdür dünyanın. Madem toprak olacaksın.
Ölmeden önce toprak gibi alçakgönüllü ol…” (Gülistan, s.112).
Yardımlaşma ve Dayanışma
Toplumsal birlik ve beraberliğin sağlanmasında en önemli değerlerden biri yardımlaşma ve
dayanışmadır. Bu değer içerisinde; iyilik yapmak, komşuluk ilişkileri, misafirperverlik, cömertlik,
arkadaşlık, dayanışma gibi alt başlıklar yer almaktadır.
Gülistan Ve Bostan Adlı Eserlerin Değerler Eğitimi Bakımından İncelenmesi 513
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
Bostan’da yardımlaşma ve dayanışma değeriyle 99 yerde karşılaşırken, Gülistan’da sadece
22 yerde karşılaşılmıştır. Yardımlaşma ve dayanışma değeri altındaki alt başlıklardan Bostan’da en
çok yer verilen iyilik yapmak, cömertlik, misafirperverlik ve arkadaşlıktır. Eserde özellikle
cömertliğin insana faydaları, cimriliğin zararları, iyilik yapmanın insanlar arasındaki birlik ve
beraberliği arttıracağı, misafirperverliğin önemi ile iyi arkadaşa sahip olmanın insana getireceği
avantajlar üzerinde durulur. Gülistan’da ise cömertliğin faydaları, kötü arkadaşın insana vereceği
zarar ve misafirperverliğin önemi dikkat çeken alt başlıklardır. Bostan’da özellikle iyilik yapmanın
önemi, iyilik yapanın mutlaka karşılığını bulacağı şöyle aktarılır: “İyilik eken, mutlaka bir gün
mutluluk ve huzur biçecektir.” (Bostan, s.65); “Sana düşen iyi ve kötü ayırt etmeden iyilikte
bulunmaktır.”(Bostan, s.97); “İyilik yaparak bir gönlün acısını dindirmek, her adımda bin rekat
namaz kılmaktan daha değerlidir.” (Bostan, s.101). Gülistan’da Allah dostlarının cömertliği şöyle
aktarılır: “Allah dostları bir parça ekmek bulunca yarısını yoksula verir. Padişahlar, yedi ülkenin
sahibiyken, gözünü sekizinciye diker.” (Gülistan, s.37); “Cömertlik ve lütuf büyüklüğün belirtisidir.
Ekmezsen biçemezsin.” (Gülistan, s.58)
Sorumluluk
Kişinin kendi davranışlarını ya da kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını
üstlenmesi, mesuliyet alması (Türkçe Sözlük, 2011) anlamlarına gelen sorumluluk değeri sayesinde
toplumsal hayatta dirlik ve düzenlik sağlanır. Sorumluluk sahibi olan insan, yapması gereken iş söz
konusu olduğunda inisiyatif kullanarak kendiliğinden harekete geçer. Sorumluluk sahibi olmayan
kişi ise bu özelliğinden dolayı toplum içerisinde aşağılanır, başkaları tarafından kullanılır. Bu değer
başlığı altında; kendisine karşı sorumluluk, aileye karşı sorumluluk, topluma-ülkeye karşı
sorumluluk, doğaya ve çevreye karşı sorumluluk, tutumluluk, vefakârlık, sadâkat, çalışkanlık,
fedakârlık” gibi alt başlıklar yer alır.
İncelenen eserlerden Bostan’da 8 yerde, Gülistan’da ise 36 yerde sorumluluk değerine yer
verilmiştir. Bostan’da özellikle sultanların halkına karşı sorumluluk duygusu içerisinde hareket
etmesi gerektiği üzerinde durulur. Buna şöyle örnek verilebilir: “Ey sultan! Sürekli halkını düşün.
Onun mutluluğunun nerede olduğunu araştır. Düşkünlerle, öksüzlerle, yaşlılarla, yoksullarla ve
çocuklarla özellikle ilgilen. Onları koru. İhtiyaçlarını gidermeye çalış. Onların sevinci senin
sevincindir.” (Bostan, s.68). Gülistan’da ise devlet yönetimiyle meşgul olanların sorumluluk
bilincine sahip olmaları gerektiği şöyle aktarılır: “Devlet yönetimini yürütenler para ve silah
gücünü ellerinde bulundururlar. Fakat bunu yoksulları gözetmek için yaparlar. Koyun çobana
değil, çoban koyuna hizmet eder.” (Gülistan, s.69).
Dürüstlük
Toplum içerisinde yaşayan bireyler arasında birlik ve beraberliğin sağlanmasının yolu
bireylerin birbirlerine güvenmelerinden geçer. Güvenin inşası için de en önemli husus insanların
birbirlerine karşı dürüst davranmalarıdır. Dürüstlük değerinin alt başlıkları, doğruluk, adil olmak
şeklinde sıralanır.
İncelenen eserlerden Bostan’da 77 yerde dürüstlük değerine rastlanırken, Gülistan’da bu
sayı 26 olarak tespit edilmiştir. Her iki eserde de özellikle yöneticilerin halkına karşı
zulmetmemeleri ve âdil olmalı şöyle öğütlenir: “Nuşirevan öldüğü ve üzerinden çok zaman geçtiği
halde, adaleti sayesinde kutlu ismi hep canlı kalmıştır.” (Gülistan, s.35) ; “Kulağına tıkadığın
pamuğu çıkar, insanların isteklerini dinle, halkına karşı âdil ol.” (Gülistan, s.47); “…Doğruluk
Allah’ın razılığındandır. Doğru yolu izleyen sapmaz… İşi doğru olanın kimseden korkusu yoktur.”
(Gülistan, s.53). “Ülke yönetiminde adaletli ve esirgeyici davranan bir padişahtan daha mutlu kim
vardır dünyada? Öyle bir sultan, bu dünyadan sonsuzluğa göçtüğünde ardından sadece rahmet
okurlar.” (Bostan, s.38); “Adaletli bir padişahın iki yüzü de astar olan bir kaftanı vardı.” (Bostan,
514 Ahmet Zeki GÜVEN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
s.49); “Adının gelecekte iyi anılmasını istiyorsan, halkına adalet ve sevgiyle davran.” (Bostan,
s.78).
Barış
Karşılıklı anlayış ve hoşgörü içerisinde oluşturulan ortam, uyum (Türkçe Sözlük, 2011)
anlamlarına gelen barış kavramı, hem toplum hem de dünya için en önemli değerlerden biridir.
Barış sayesinde toplumsal huzur sağlanır, birlik ve beraberlik güçlenir. Evrensel manâda ise
savaşın olmadığı barışın hâkim olduğu bir dünya, daha yaşanılır bir dünya olacak, insanlar savaşın
getirdiği yıkımlardan uzak kalacak, huzur içerisinde yaşayacaktır. Barış değeri altında yer alan alt
başlıklar, kendisiyle barışık olma, insanlarla barışık olma, dünyada barıştır.
İncelenen eserlerden Bostan’da 6 yerde, Gülistan’da ise 5 yerde barış değerine yer
verilmiştir. Sadi; ne olursa olsun her durumda barışın savaştan daha iyi olduğunu Bostan’da şöyle
vurgular:
Senden zayıf olanı ezmek için heveslenme. Güçsüze güç gösterisinde bulunmak yiğitlik
değildir. Arslan pençeli de olsan barış savaştan iyidir… Barış isteyen düşmandan yüz
çevirme, sen de sulh elini uzat… Hasmın, eşiğine yüz sürer, senden dostluk ve barış isterse,
geri çevirme. İçinden kini ve öfkeyi çıkar at. Akıllı ve ölçülü bir tutumla sana yaklaşana
kızgın ve sert bir şekilde karşılık verme (Bostan, s.83-84).
Arkadaşıyla küsen kişinin yaşadığı üzüntü, onunla barışmak için duyduğu istek Gülistan’da
şöyle anlatılır:
Yıllarca birlikte seyahat ettiğim, tuz ekmek yediğim arkadaşımdan vefasızlık görmüş ve ona
darılmıştım. Bir gün bir mecliste şiirlerimden birinin okunduğunu duydum… Herkes
beğeniyle dinlemiş şiirimi. Övgüyle söz etmişler benden. Kırgın olduğum dost da
oradaymış. O da övücü sözler ederek küskünlüğümüze üzüldüğünü belirtmiş ve
görüşmediğimize hayıflanmış, hatanın büyüğünün kendisinde olduğunu söylemiş. Bunu
duyunca bir üzüntü çöktü yüreğime. Kırgınlığın ne kadar yanlış olduğunu düşündüm,
onunla görüşmek için istek duydum. (Gülistan, s.162).
Ulusal Değerler
Her toplumun kendine has ulusal değerleri vardır. Ulusal değerler, kişinin bağlı bulunduğu
toplum içerisinde yaşayan insanlarca kutsal kabul edilir. Bu ulusal değerler içerisinde o ülkenin
kuruluşunda önemli roller oynayan kişiler olabildiği gibi, bayrak, vatan-ülke sevgisi gibi değerler
de yer alabilir. Evrensel manâda bakıldığında ulusal değerler içerisine millî (bayrak-vatan)
değerler, bağımsızlık değeri girerken Türkiye için bu değerlere Atatürkçülük de eklenebilir.
Özellikle toplumumuz için ulusal değerlere, kutsal bir anlam yüklenir ve kişi gerekirse bu değerler
için seve seve canını verebilir.
İncelenen eserlerden Bostan’da ulusal değerlere 2 yerde rastlanırken, Gülistan’da ise ulusal
değerlere yer verilmemiştir. Bir ülke için bayrağın önemi ve ülkenin düşmana karşı savunulmasının
önemi Bostan’da şöyle vurgulanır: “Düşmanın sancağını yıkmaya çalış. Bayrağı yıkılan asker
bozguna uğrar… Düşmana karşı ülkeni askerle, askerini de parayla koru.” (Bostan, s.85).
Özgüven
Özgüven kavramı, kişinin kendi sahip olduğu olumlu ve olumsuz özelliklerin bilinciyle
hareket ederek kendine güven duyması olarak tanımlanır. Özgüveni yüksek olan bireyler,
sorumluluk sahibi olurlar ve toplum tarafından da takdir edilirler. Özgüven değerinin alt başlıkları,
girişimcilik, cesaret, haklarını savunabilmek, özgürlüktür.
Gülistan Ve Bostan Adlı Eserlerin Değerler Eğitimi Bakımından İncelenmesi 515
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
İncelenen eserlerden Bostan’da 11 yerde, Gülistan’da ise 16 yerde özgüvenle ilgili değer
tespit edilmiştir. Hem Bostan’da, hem de Gülistan’da özgüven değeri altında sadece cesaret alt
başlığına yer verilmiştir. Bostan’da savaşa hazırlanan oğluna nasihat eden baba, ondan korkusuzca,
cesur bir şekilde düşmanla çarpışmasını ister:
Savaşta kadınlar gibi korkup kaçacaksan, hiç okunu kuşanma. Çarpışmadan kaçan süvari
sadece kendini değil, tüm arkadaşlarını öldürmüş olur. Gerçek kahraman kimdir bilir
misin? Aynı milletten olan, aynı dili konuşan ve aynı sofradan yiyen iki dostun, savaş
halkasına girdiğinde, çarpışmanın orta yerinde canla başla çatışan, çarpışan ve kardeşi
tutsak olunca okun hedefinden kaçmayandır. (Bostan, s.87).
Gülistan’da düşmana karşı cesur tavrıyla karşı koyan şehzade şöyle anlatılır:
Meydan savaşıydı bu. İki ordu kıyasıya birbirinin canına girmek için saldırıyordu. İlk at
süren kısa boylu çocuğuydu sultanın. Düşmana karşı ayaklandı ve ‘Savaş günü düşmana
arkasını dönenlerden değilim ben. Kana bulanmış toprakta bir kesik baş görürsen benimdir
o baş. Ser verir siper vermem düşmana. Savaşa giren kendi kanını ortaya koyar, fakat
kaçarsa bağlı olduğu ordunun canını tehlikeye atmış olur.’ Şehzade bunları söyledikten
sonra tüm gücüyle saldırdı düşmana. Aslanlar gibi çarpıştı. (Gülistan, s.36).
4. Sonuç ve Değerlendirme
Araştırma sonucunda elde edilen veriler şöyle özetlenebilir:
- Bostan’da yer verilen toplam değer sayısı 414 iken Gülistan’da bu sayı 199’dur. Buradan
hareketle Bostan’da Gülistan’a göre daha fazla değer örneklerine yer verildiği tespit edilmiştir.
- Özellikle insanlara ahlâki öğütler vermek amacıyla yazılmış Bostan ve Gülistan adlı
eserlerde “hoşgörü, yardımlaşma ve dayanışma, dürüstlük, sorumluluk” gibi değerlere daha sık yer
verildiği görülmüştür. Bu değerlerin haricinde “sevgi, saygı, barış, özgüven” gibi değerlere de her
iki eserde yer verilmekle birlikte, hoşgörü, yardımlaşma ve dayanışma, dürüstlük, sorumluluk gibi
değerlere oranla daha az yer verildiği tespit edilmiştir.
- Her iki eserde de en çok yer verilen değer hoşgörü değeridir. Hoşgörü değerine Bostan’da
189 defa yer verilmişken, Gülistan’da 66 defa yer verilmiştir.
- Gülistan’da ulusal değerlere hiç yer verilmemişken, Bostan’da sadece 2 yerde örnek
verilmiştir. Ulusal değerlere her iki eserde de neredeyse yer verilmemesi, eserlerin evrensel
boyutlarının daha ön planda olduğunu en büyük göstergesidir.
Sadi-i Şirazî’nin Gülistan ve Bostan adlı eserleri Türkçe, İngilizce, Almanca gibi dillere
çevrilmiş ve pek çok ülkede ders kitabı olarak okutulmuştur. Özellikle içerisinde barındırdığı
değerlerden dolayı hem Gülistan, hem de Bostan, Akyüz’ün (1969) belirttiği gibi, ferdin olması
gereken genel davranışları hakkında bilgi verdiği için İran’da olduğu kadar Türkiye’de de yaşam ve
görgü kuralları için yüzyıllarca ders kitabı olarak okutulmuş ve benimsenmiştir. Bu açıdan
bakıldığında araştırmanın verilerinden elde edilen sonuçlarla Akyüz (1969) tarafından yapılmış bu
tespit örtüşmektedir.
Araştırma sonucunda Gülistan ve Bostan’da özellikle “Dürüstlük” değeri ana başlığı
altında doğruluk ve adil olma değerlerine, “Hoşgörü” değeri ana başlığı altında başkalarına karşı
hoşgörü, merhamet, alçakgönüllülük, öfke kontrolü, empati değerlerine, “Yardımlaşma ve
Dayanışma” değeri ana başlığı altında iyilik yapmak, komşuluk ilişkileri, misafirperverlik,
cömertlik, arkadaşlık, dayanışma değerlerine yer verildiği tespit edilmiştir. Bu da her iki eserde de
yazarın insanlara dürüst ve iyi insan olmayı öğütlediğini göstermektedir. Bu durum, Zavotçu (2009,
s.57)’nun “Hikâyeyi insanları eğitmede bir araç olarak kullanan Sa’di, … insanlığın gereğini,
516 Ahmet Zeki GÜVEN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
iyilik ve doğruluğun erdemini, kısaca hayatı okuyucuya kavratmaya çalışır” şeklindeki
değerlendirmesiyle paralellik göstermektedir. Hem araştırmadan elde edilen sonuca, hem de
Zavotçu (2009)’nun tespitine göre Sadi, eserlerinde iyi insanın nasıl olması gerektiği noktasında bir
model çizmiş, insanlara da bu modele uymaları noktasında gerekli nasihatları vermiştir.
Araştırma sonuçlarına göre getirilen öneriler şöyle sıralanabilir:
Hem Bostan’da yer alan değerler, hem de Ceyhan (2007)’ın İbrahim Alâeddin Bey’in
yazısından hareketle vurguladığı Gülistan’ın çeşitli bölümlerinde yer alan terbiye, ahlâk, adap ve
sosyal hayata ilişkin pek çok kısa hikâye ve vecizeler, bu iki eserin de değer aktarımında önemine
işaret etmektedir. Bu nedenle, her iki eser de, yazılmasının üzerinden asırlar geçmesine rağmen,
hikâyelerindeki gerek özgünlük, gerekse etkileyicilik gücü nedeniyle değerler eğiminde etkin bir
şekilde kullanılmalı, özellikle Türkçe ders kitaplarında yer yer bu öykülerden yararlanılmalıdır.
Tasavvuf edebiyatının içerisinde barındırdığı zenginlik nedeniyle bu alanda yazılmış,
Mevlâna’nın Mesnevi’si, Yunus Emre’nin Divân’ı ve Risâletü’n Nushiyye’si, Beydaba’nın Kelile
ve Dimne’si, Feridüddin-i Attar’ın Mantıku’t Tayr gibi eserleri değerler eğitimi açısından
incelenmeli, elde edilen bulgularla bu araştırmanın sonucu karşılaştırılarak değerlendirilmelidir.
KAYNAKÇA
AKYÜZ, Y. (1969). Sadi’nin Eğitimsel Görüşleri. Eğitim Fakültesi Dergisi, C.2, Sayı 1-4, 73-82.
AKYÜZ, Y. (2012). Türk Eğitim Tarihi. Ankara. Pegem Akademi Yayınları.
BİLGİN, N. (1995). Sosyal psikolojide yöntem ve pratik çalışmalar. İstanbul. Sistem Yayıncılık.
BYBEE, R. W. and SUND R. B. (1990). Piaget for Educators. Illinois. Waveland Press.
CEYHAN, A. (2007). Eğitim Bakımından Gülistan, Turkish Studies, International Periodical For
the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 2/4, Fall, 228-247.
KAĞITÇIBAŞI, Ç. ve KUŞDİL, M.E. (2000). Türk öğretmenlerin değer yönelimleri ve Schwartz
değer kuramı. Türk Psikoloji Dergisi. 15(45) 59-76.
KARAİSMAİLOĞLU, A. (1992). Bostan. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi içinde.(C.6,
307-308). Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Vakıf Yayınları İşletmesi.
MİLES, M. B.,; HUBERMAN, M. A. (1994). An expanded sourcebook qualitative data analysis.
London: Sage Publication.
ROKEACH, M. (1973). The nature of human values. New York: The Free Press.
Sadi-i Şirazi (2002). Gülistan (7. Baskı). (S. Yalsızuçanlar, Çev.). İstanbul. Timaş Yayınları.
Sadi-i Şirazi (2013). Bostan. (S.Yalsızuçanlar, Çev.). İstanbul. Lacivert Yayıncılık.
SCHWARTZ, S. H. (1992). Universals in the content and structure of values: Theory and
empirical tests in 20 countries, M. Zanna (Ed.), Advances in experimental social
psychology (25, 1-65), New York: Academic Press.
ŞENER, H. (2007). Hayriyye-i Nâbî’de Aktarılan Değerler, Turkish Studies, International
Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 8/1,
Winter, 2501-2524.
Türk Dil Kurumu (2011). Türkçe sözlük, (6. Baskı), Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Gülistan Ve Bostan Adlı Eserlerin Değerler Eğitimi Bakımından İncelenmesi 517
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/6 Spring 2014
YAZICI, T. (1996). Gülistan. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi içinde.(C.14, 240-241).
Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Vakıf Yayınları İşletmesi.
YILDIRIM, A.; ŞİMŞEK, H. (2006). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. (5. basım),
Ankara: Seçkin Yayıncılık.
ZAVOTÇU, G. (2009). Sa’di, Düşüncesi ve Etkileri, A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
Dergisi, Sayı 40, Erzurum, s.47-58.

Konular