NECATİ ŞİİRİNDE NESİMİ’DEN ETKİLENMENİN BOYUT VE BİÇİMLERİ

Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
57
Öz
Divanının birtakım yapısal özellikleri, ayrı ayrı şiirlerinin teknik yönleri ve
söyleyiş tarzıyla kendi yolunu çizen Türk divan şiirinin ünlü isimlerinden İsa
Necati’nin gerek kaynakları, gerek etki alanında Azerbaycan edebiyatı temsilcilerinin
de önemli yeri vardır. Necati’nin Nesimi’ye (öl. 1417) yazdığı nazireler onun
Azerbaycan-Türk şiirinden kaynaklanmasının açık göstergelerindendir. Nesimi ve
Necati’nin şimdiye dek araştırılmamış edebî ilişkilerine onların aynı redifli çoklu
sayıda şiirleri tanıklık etmektedir. Necati’nin şiiri bu cihetleri, aynı zamanda
Nesimi’nin kardeşi Şah Handan’ın adını şiirine getirmesi, Fazlullah ve Nesimi’nin
trajik ölümüne poetik işaretleriyle Nesimi araştırmacılığı için de özel bir önem arz
etmektedir.
Anahtar Kelimeler: Nesimi, Necati, Edebi ilişkiler, Divan şiiri
LEVELS AND FORMATS OF NASSIMI'S INFLUENCE TO THE
POETRY OF NEJATI
Abstract
The outstanding poet of Turkic poetry of XVI century Isa Nejati has drawn an
own career with some specific architectonics, technical ability and a way of thoughts
expression. The special place among his ideological sources took Azerbaijan poetry of
XII-XIV centuries. He had mentioned not only a name of Nizami, but also used the
motives and images, nontraditional for classical poetry and borrowed of products of
this outstanding poet. Many nazires written on the gazelles of Nassimi are indicators
of taking from Azerbaijan-Turkic poetry. Set of verses with identical redif, poetical
figures and style are witnesses of a literary communication of Nejati with Nassimi. His
Divan has special value for Nassimi studies. And also very important are beyts,
mentioning a name of his brother and poetic hints on the tragic death of the poet and
his tutor Fazlullah.
Keywords: Nassimi, Nejati, Literary Relations, Poetry of Divan

 Doç.Dr., Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Doğubilimcilik Enstitüsü shikhiyevas@gmail.com
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
58
Giriş
XV. yy. Türk divan edebiyatının ünlü isimlerinden İsa Necati,
divanının birtakım yapısal özellikleri, ayrı ayrı eserlerinin teknik yönleri
ve söyleyiş biçimiyle kendi yolunu çizmiş ve kişisel üslubunu
oluşturmuştur. Onun şiir sanatının içerik, konu ve biçimsel açıdan
ferdî niteliği, selef ve ardıllarının şiiriyle kıyaslamalarla, başka deyişle
fikrî zemini ve anane çerçevesinde yarattığı geleneğin tespitiyle ortaya
konulabilir. Bu gibi mukayeseler şairin divanında anane ve ferdiliğin
nispetinin ve sonuçta eserlerinin poetik değerinin belirlenmesinde önem
arz etmektedir. Necati şiirinin gerek kaynakları, gerek etki alanında
Azerbaycan edebiyatı temsilcilerinin de önemli yeri vardır. Belirtmeliyiz
ki, Necati Beg seleflerinden bir kısmının adını şiirlerinde övgüyle anmış,
Sadi Şirazi, Nizami Gencevi ve Şeyhi’nin şiirlerinden etkilendiğini dile
getirmiş, Hassan bin Sabit, Salman Saveci ve Abdurrahman Cami’yle
şiirini kıyaslamıştır. Burada şunu da vurgulamaya gerek var ki, divan
şiiri geleneğine uygun olarak, şair, selefleri, genellikle kendinden önceki
şairlerin bir kısmının (Nizami, Sadi, Şeyhi) adını açık söylemiş, bir
kısmını (Amir Husrev Dehlevi, Ferideddin Attar, Kemal Hocendi, Lütfi,
Atayi ve Şeyhi) tevriye sanatı aracılığıyla anmıştır. Bazen ise aynı
şairlerin adları (Nizami, Şeyhi, Atayi ve Hassan) hem açık, hem de
kapalı şekilde hatırlatılmıştır. İlginçtir ki, Seyyid İmadeddin Nesimi’nin
şiirinden etkilenmenin çeşitli seviyelerde boy göstermesine rağmen
onun adı anılmamış, kardeşinin adı ise açık şekilde şiire getirilmiştir.
Aslında birtakım şairlerle Necati’nin ardıl-öncül ilişkisi iddiaları
üslup ve söyleyiş biçiminin göz önünde tutulmasıyla ileri sürülmüştür.
Necati’ye hayranlık hatta kimi tezkireci ve araştırmacıların onun şiirinin
poetik kaynakları ve seleflerinin olmasını genellikle inkâr etmesiyle
sonuçlanmıştır. Ünlü şarkiyatçı Gibb’e göre, Necati’nin orijinalliği onun
yaratıcı hayal gücünden kaynaklanmaktadır. Şiirlerinde sık rastlanan
mecazlar İrânî tarzda olmakla birlikte, herhangi bir divandan alınmış
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
59
değildir; şairin kendi kabiliyetini tatbiki ve müşahedeleri sonucudur.1
Bu söylenenlerde gerçeğin payı çok olmakla birlikte onun divan şiiri
geleneğinin kısıtlayıcı sınırları dışına çıktığı ve önceki yazınsal fikrî
ürünlerle bağlantısız oluştuğunu iddia etmek çok güçtür. İlerideki
bahislerde, kendi topladığımız örnekler incelenirken de görüleceği üzere
Necati şiirinin önceki yüzyıllar edebiyatında ciddi ve sağlam fikrî zemin
ve temelleri olmuştur. Burada konumuza uygun olarak Nesimi ve
Necati’nin düşünsel ve edebi bağlarını araştırdık. Onun Türkiye
şairlerinden Şeyhi ve Ahmet Paşa, Çağatay şairlerinden Lütfi, Atayi ve
Nevai ile edebî ilişkilerinin, etkilenmesinin boyutunun değerlendirilmesi
ise özel araştırma gerektirmektedir.
1. Nesimi ve Necatı Şiirinde Strüktür Açısından Paraleller
Önce de altını çizdiğimiz gibi, Necati, Azerbaycan şairlerinden en
çok Nesimi’den etkilenmiştir ve bu söz ustasına yazdığı nazireler onun
Azerbaycan-Türk şiirinden kaynaklanmasının açık göstergelerindendir.
Nesimi ve Necati’nin şimdiye kadar araştırılmamış edebî ilişkilerine
onların aynı redifli çoklu sayıda şiirleri tanıklık etmektedir. Necati’nin
“İçinde”, “Yok”, “Bu gün”, “Ele girmez”, “Gibi”, “Oldu gel”, “Eyledi”, “Gel
beri” (Nesimi’de: “Beri gel”), “İle”, “Derler”, “Neyler”, “Yene”, “Budur”,
“Buldum” redifli vs. şiirleri redif, konu ve söyleyiş biçimi açısından
Nesimi’nin gazelleriyle uygunluk göstermektedir.
Bu şiirlerde etkilenmenin düzeyini belirlemek amacıyla birkaçını
detaylı olarak incelemeyi uygun gördük. Necati’nin “Oldu gel” redifli
şiirinin altı kafiyeli kelimesinden üçü (“kan”, “zindan”, “serv-i hıraman”)
prototiple aynıdır. Nesimi matla beytinde der: “Fürkatünden yandı
bagrum yüregüm kan oldı gel”.
2 Necati matla beytinde der: “Tirin

1 E.O.Wilkinson Gibb, Osmanlı Şiiri Tarihi (1-2, çev. Ali Çavuşoğlu, Ankara: “Akçağ” yayınları,
1999), s. 362.
2 Hüseyin Ayan, Nesimi. Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri ve Türkçe Divanının Tenkitli Metni
(Ankara: Türk Dil Kurumu yayınları, 2002), s. 474.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
60
ucundan derun-ı sine de kan oldu gel”.
3 Nesimi ikinci beyitte der:
“Dünyenün naz u na‟ımı bağ u bustânı mana \ Sensüz iy sultan-ı hubân
bend ü zındân oldı gel”.
4 Necati ikinci beyitte der: “Bağ bir üstü açık dilgir
zindan oldu gel”.
5 Nesimi gazelin beyitlerinden birinde der:
“Cennetün sahnında Tûbâ vâlih ü aşüfte-hal \ Kâmetün hüsninden iy
serv-i hırâmân oldı gel”.
6 Necati üçüncü beytinde der: “Hacesinden dün
elif ezberleyen dür-danecik \ El irişmez şimdi bir serv-i hıraman oldu
gel”.7 Hatta son beyitlerin kafiyeli kelimeleri de ahenk açısından
uyumludur: “yeksan” (Nesimi) - “asan” (Necati). İlginçtir ki, Necati bu
gazelinde mahlas kullanmamıştır.
Necati de onunla aynı yüzyılda yaşamış Dede Ömer Ruşeni ve
Nimetullah Kişveri gibi Nesimi tuyuglarının redifiyle bağlı geleneği
gazellerinde davam ettirmiştir. Onun “Benlerin”, “Zülfün”, “Lebin”,
“Leblerin”, “Çeşmün” ve “Gözün” redifli şiirlerinin redif seçimi Nesimi’nin
insanın ayrı ayrı yüz çizgileri ve güzellik unsurlarını tarif ettiği ve
övdüğü tuyuglarını hatırlatmaktadır.
Şairin “Düştü gönlümüz”8 redifli kıtası Nesimi’nin aynı redifli
tuyuğuna naziredir. Son paralelden görüldüğü üzere, halef bazen örnek
şiirin redif ve kafiye gibi biçimsel niteliğinden yararlansa da, şiirin
türünü (janr) değişmiştir. Bu ise onun selefinin sanatının asılılığında
kalmadığını, kendi şairlik yeteneğini sergilemek niyeti gibi de
değerlendirilebilir. Genellikle Nesimi’nin tuyuğlarından kaynaklanma
redif düzeyinde ortaya çıkmaktadır.
Nesimi ve Necati’nin aynı uyaklı şiirlerinden biri aşağıda matla
beyitlerini verdiğimiz gazelleridir. Nesimi:
Yanaram ışkundan ahar gözlerümden yaşlar

3 Necatî Beg, Divan (hazırlayan: Ali Nihat Tarlan, Ankara: “Akçağ” yayınları, 1992), s. 300.
4 Ayan, a.g.e., s. 474.
5 Necati, a.g.e., s. 300.
6 Ayan, a.g.e., s. 474.
7 Necati, a.g.e., s. 300.
8 Necati, a.g.e., s. 139.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
61
Firkatün derdi çıhardı yüregümde başlar. 9
Necati:
Zülfüne kimdir diyen kim zulme şimdi başlar
Zülfün ucundan değil mi bu kesilen başlar.10
“Mecmu‟atü‟n-Neza‟ir”den belli olduğu üzere Nesimi’nin bahsini
ettiğimiz gazeline 19 nazire yazılmıştır.11 Bu mecmua 1440 yılında
kaleme alındığından daha sonraki dönem şairlerinin, aynı zamanda
Necati, Hatayi, Niyazi Mısri vs. şairlerin söz konusu gazele nazireleri bu
listeye dâhil değildir.
Çoklu sayıda şairin eserine örneklik eden Nesimi gazeliyle ona
yazılmış nazirelerin arasında kıyaslama yapılması ilginç sonuçları
ortaya çıkardı. Böyle ki, nazirelerde Nesimi’nin şiirinin genel kafiye
düzeniyle birlikte matla ve makta için seçtiği kelimelerin de ardıllarının
özellikle dikkatini çektiği belli oldu. Bu nazirelerden beşinde matla beyit
“başlar”, beşinde “yaşlar” gibi cinaslı kullanılan kafiyeli kelimeler
üzerine kurulmuş, birinde Nesimi’nin makta beytinde yer alan
“nakkaşlar” matlaın her iki mısrası için kafiye kelimesi olarak
seçilmiştir. Necati’nin şiirinde de “başlar” kelimesinin matlada cinas
oluşturması kendinden önce bu gazele nazire yazanlarla paralellik arz
etmektedir. Bu gazelin sekiz kafiyeli kelimesinden beşi (“başlar”
(“başlamak”), “başlar” (“kafalar”), “nakkaşlar”, “kardaşlar”, “yoldaşlar”)
Nesimi şiiriyle ortaktır.
Ardılların, aynı zamanda Necati’nin matla beyitler için seçilen
kelimeleri cinaslı kullanımı geleneği de Nesimi gazelinden
kaynaklanmaktadır. Böyle ki, Nesimi beyitlerinden birinde tekrar
matladaki “başlar” kelimesine geri dönmüş ve bu defa farklı anlamda
kullanmıştır. Selefinin şiirinin bu özelliğine dikkat eden Necati de

9 Ayan, a.g.e., s. 291.
10 Necati, a.g.e., s. 205.
11 bkz: Ömer bin Mezid, Mecmû‟atü'n-Neza'ir (Metin-Dizin-Tıpkıbasım, Türk Dil Kurumu
yayınları, 1995), s. 171-181.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
62
“başlar” kelimesini matlada cinaslı kullanmasına rağmen sıradaki
beyitlerden birinde tekrar kafiye oluşturmak amacıyla aynı ifadeyi
gazele getirmiştir. Belirtmeliyiz ki, Nesimi’nin cinas oluşturan bu
kafiyesi diğer ardıllarının da ilgisini çekmiştir. Şeyh Oğlu, Zeyni,
Fürkati, Safi, Dökmeci gibi şairler Nesimi şiirinin bu özelliğinden
hareketle selefin yaptığı gibi matlada bir kez, sıradaki beyitlerden
birinde de tekrar “başlar”ı cinaslı kullanmışlardır. Işki adlı şair matlada
her iki mısrada ve sıradaki beyitlerden birinde, Ömer şiirin ortasında –
üç ardı ardına gelen beyitte bu kelimeyi cinaslı kafiye olarak
kullanmışlardır.12 Bu spesifiklik Nesimi’nin şair kişiliğinin otoritesini ve
haleflerinin, aynı zamanda Necati’nin ince gözlemciliği ve prototipi
detaylı inceleyerek nazire kaleme almalarını ortaya koymaktadır. Şunun
da altını çizmeğe gerek var ki, Necati’nin söz konusu şiiri tekçe
Nesimi’nin örnek gazelinin değil, ona yazılan nazirelerin de birtakım
özelliklerini taşımaktadır.
Necati’nin “Meded” redifli gazeli tespitimize göre Türk divan
edebiyatında Nesimi şiiriyle gelenekselleşen gazeller silsilesine ait
olunabilir. Nesimi’nin gazellerinden biri: “Ey müselmanlar meded ol
yar pünhan ayrılır…”13 dizesiyle başlıyor. İmamiyye adlandıra
bileceğimiz bir şiiri ise: “Ya Ali senden meded” rediflidir. İlginçtir ki,
Necati’nin iki “Meded” redifli gazelinden birinin son dizesi: “Miskîn
Necâti‟yi hat-ı hoş-bû türâb (Bû-Türâb) eder \ Ey zülfü kara
ermez ise
Şahdan meded” 14 de benzer içeriği ifade eder.
Necati’nin “Üstüne” redifli yeddi gazeli redifi, bu gazellerden ikisi15
hem de kafiye kuruluşu açısından Nesimi’nin aynı redifli gazeliyle uyum
içindedir. Necati’nin bu şiirlerinden ikisinin16 strüktür özellikleri ve

12 bkz: Ömer bin Mezid, a.g.e., s. 171-181.
13 İmadeddin Nesimi, Eserleri (üç cildde, I. c., Bakı: “Elm”, 1973), s. 247.

“Zülfü kara” ifadesi tevriyeli kullanılmıştır, hem zülfü kara sevgili, hem de Hz. Ali’nin kılıcı
Zülfikar akla gelmektedir.
14 Necati, a.g.e., s. 173.
15 Necati, a.g.e., s. 388-389.
16 Necati, a.g.e., s. 388, 392.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
63
motiflerine ise Nesimi’nin bir beyti (“Zülfünüz çekti çeri geldi Hata Çin
üstüne \ Halınız koptu Hebeşden Rum elini çapdı”)
17 temel teşkil
etmektedir. Örneğin; Necati: “Gözlerimden hatt u hâl akın salar cân
üstüne \ Tunadan kâfir geçer koman müselmân üstüne”.18 Necati yüze
hattın “gelişi”ni de aynı üslupta – koşunun toz kopararak gelmesi gibi
ifade eder.
Araştırmamız gösterdi ki, Necati, Nesimi’nin yalnız orijinal değil,
Mevlana
ve Salman Saveci gibi şairlerin Farsça şiirlerine Türkçe
yazdığı nazirelerine de tekrar nazire yazmıştır. Böyle ki, Necati’nin:
“Âşık olduğum duyaldan yüzüme bakmaz habib”19 mısrasıyla başlayan
gazeli Salman ve Nesimi’nin uygun gazelleriyle kafiye kuruluşu yönüyle
ortaktır. Belirtmeliyiz ki, Necati’nin bu gazelinde Nesimi sözünün etkisi
kafiye strüktürü, ifadeler ve ayrı ayrı fragmanlarda gözükmektedir.
Örneğin; Nesimi:
İy yüzün “nasrun mina‟llâh” iy saçun “fethun karîb”
İy beşer sûretlü Rahmân iy melek-sîmâ habîb. 20
Necati:
Pâdişâhım kılıcınla açılır iklim-i hüsn
Gamzenin şânında münzel âyet-i feth-i karib. 21
Nesimi ve Necati’nin bazı şiirlerinin (“Ele girmez”, “İmiş”, “Var”,
“Budur”, “Yine”, “Neyler”, “Yok” vs.) ise redifi aynı, kafiyesi farklıdır.
Necati’nin “Yine” redifli bahariye kasidesi kafiye strüktürünün
farklılığına rağmen redif ve konu açısından Nesimi’nin aynı redifli

17 İmadeddin Nesimi, Seçilmiş eserleri (tertib edeni: Hemid Araslı, Bakı: Azerneşr, 1973), s. 107.
18 Necati, a.g.e., s. 388.

Meydan-ı arızında tozub gelir hat
Şebdiz-i zülfe benzer tutub tutub yenilmez. (Necati, a.g.e., s. 258)
Yazık değil mi safha-i ruhsara hat çekip
Can mülkünü ayakladasın gam çerisine. (Necati, a.g.e., s. 371)

“Mest” redifli gazeller (Necati, a.g.e., s. 163, 165).
19 Necati, a.g.e., s. 161.
20 Ayan, a.g.e., s. 198.
21 Necati, a.g.e., s. 161.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
64
gazeliyle uyum içindedir. Ama yakın redifli “Gönlüm” (Nesimi) ve “Gönül”
(Necati) şiirleri kafiye, strüktür ve konu açısından farklılık gösterir.
Belirtmeliyiz ki, Necati’nin birtakım redifleri Nesimi şiirinin redif ve
çok özel deyimlerinin biçiminin değiştirilmesi niteliktedir. Nesimi’nin
“Beri gel”, Necati’nin “Gel beri” ve “Gitme gel” rediflerini örnek olarak
kaydedebiliriz. Sonuncu şiirde Nesimi tarzında hitaplar üzerine kurulan
son mısra da (“Devletim âsâyişim püşt ü penâhım gitme gel”)
22 şu
bağlılığı artırır. Nesimi’nin Necati’ye etkisi yalnız aynı redifli veya aynı
kafiyeli şiirlerde gözlemlenmiyor. Bu yararlanma Necati’nin yakın
anlamlı rediflerle kaleme alınan gazellerinde de göze değmektedir.
Nesimi ve Necati gazellerinin karşılaştırılması birtakım gazellerde
kafiyenin aynı, redifin farklılığını ortaya koydu. Örneğin; Nesimi’nin
“Oynar” redifli gazeli Necati’nin “Güler” redifli şiirinin kafiye
strüktürünü belirlemiştir. Necati’nin bu gruba dâhil olan şiirlerinden
biri de “Olmaz” redifli gazelidir. Şiiri Nesimi’nin “Olsun” redifli gazeliyle
kıyasladıkta ilginç sonuçlara vardık. Belli oldu ki, Necati’nin ilk iki beyti
selefine hayalî hitabe ve cevap niteliklidir. Nesimi:
Şehâ gönlün hemîşe bî-gam olsun
Elünde dâ‟ima câm-i Cem olsun.
Gül ü lâle cemâlünden hacildür
Yüzün yazı hemîşe hürrem olsun.23
Necati:
Cihânda âdem olan bî-gam olmaz
Anunçün bî-gam olan âdem olmaz.
Gönül göz yaşını yağdırmayınca

22 Necati, a.g.e., s. 299.
23 Ayan, a.g.e., s. 568.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
65
Muhabbet sebze-zârı hurrem olmaz.24
Hayali olsa bile kamil bir müşaire (şiir yarışması) örneği gibi
değerlendire bileceğimiz bu gazeller arasında kafiye strüktürü, konu ve
içerik bakımından yakınlık görülmekte, prototip ve cevap bağlantısı
hiçbir kuşku uyandırmamaktadır. Sonraki beyitlerde kafiyeli
kelimelerden ikisi (“muhkem”, “kem”) aynı olsa da, nispeten konu
özgürlüğü gözlemlenir.
Necati’nin aşağıdaki beytinde selefinin düşüncesini daha kapalı bir
tarzda tekzibi dikkatimizi çekti. Nesimi’nin hatla ilgili düşüncelerden sık
sık yararlanan, onu farklı açılardan ortaya koyuş biçimiyle selefinin
yarattığı geleneği izleyen ve geliştiren Necati gazellerinden birinde der:
Kimdir lebinde sâye-i ebrûna “hat” diyen
Aldanmasın hayâline kimse o kec-revin.25
Nesimi, birçok şiirinde Hurufilik görüşlerinden hareketle kaş
(ebru), kirpik ve saçı “hatt” adlandırır. Necati’ye göre “ebru”nu (kaş)
değil, hayal gücüyle onun gölgesi olarak vasıflandığı dudağın üzerindeki
ayva tüylerini hatt saymak doğrudur. Nesimi Anadolu muhitinde çok
sevilerek erenlik ve şairliğiyle örnek şahsiyetlerden olsa da, bazı
dairelerde onun “dinsiz”, “mülhid” vs. diye isimlendirilmesi de bellidir.
Bu anlamda halefin “ebruya hatt diyen” ve “kec-rev” (eğri yolla geden)
deyimleriyle tevriyeli olarak Nesimi’yi de göz önünde tuttuğunu
düşünürüz. Tevriye sanatına çok eğilimli ve kelimeleri adeta iki
anlamda kullanmayı seven Necati’nin bu beytinin arka planında
muhtemelen çağının selefiyle ilgili münasebeti iz bırakmıştır.
Bazen Necati’nin ayrıca beyit veya mısrasında onun aynı zamanda
haleflik ve seleflik mevkiinin tezahürlerine rastlıyoruz. Necati’nin:
“Âsumânîler giyip gün gibi mâhım gitme gel \ Göklere boyanmasın

24 Necati, a.g.e., s. 249.
25 Necati, a.g.e., s. 279.
 Hem matem, hüzün rengi olan gök renk, hem de tütsünün boz rengi kastedilir, semanın
rengiyle çağrışım oluşturulur.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
66
feryâd ü âhım gitme gel”26 gibi dizeleri Nesimi’nin: “Çıhdı içümden tütün
çarhı boyadı bütün…”27 ve Fuzuli’nin: “Çıkacakdır feleye nale-yi zarım
bu gece”28 mısraları arasında aralık bir yer tutmakta, hem selef, hem de
halefinin şiiriyle eşleşmektedir. Genellikle âhın göklere yükselmesi
motifi Necati şiirinde sıklıkla kullanılmaktadır. Ama bu gibi geleneksel
motiflerde etkilenmeni belirlemek imkânsızdır ve sadece aynı konuya
bakış açısı, ruh halini söyleyiş biçiminden söz edilebilir.
Necati’nin selefinin şiirlerinden yararlanması çeşitli biçimlerde
ortaya çıkıyor ve onun birtakım gazellerinin kafiyeli kelimelerinin seçimi
ve strüktüründe Nesimi’den etkilenme gözükür. Başka söyleyişle, Necati
halefiyle Türk divan şiirine aktarılan kafiye strüktüründen yararlanır ve
ona redif eklemekle ferdi yaratıcılık imkânlarını sergiliyor. Örneğin;
“abad”, “bünyad”, “Ferhad”, “ad” vs. gibi kafiyeli kelimeler üzerine şiir
oluşturulmasına Nesimi’nin divanında da rastlanır. Onun bu şiirinin
etkisiyle XV. yy. şairlerinden Nevai, Halili vb. nazire yazmışlardır. Bu
şiirlerden biri Necati’nin: “Şad olmadı aşk işinde Ferhad” mısrasıyla
başlayan gazelidir.29 Necati diğer gazellerinde ise aynı strüktürü esas
alarak redif (“Aşk”30; “Eyledi”31, “Eyleyen”32, “Olmadı”33) eklemekle
şiirine farklılık kazandırmıştır.
Necati’nin:
Kara toprağa karmağıl kayırmaz kakıyıp kanım
Kulunam kapına geldim benim devletli sultânım 34
beytiyle başlayan gazelinde strüktür özellikleri, kafiye yerinde kullanılan
“sultanım”, “canım”, “hoş-elhanım” gibi kelimelerin iktibas niteliği,

26 Necati, a.g.e., s. 299.
27 Ayan, a.g.e., s. 530.
28 Mehemmed Füzuli, Eserleri (5 cildde, I c., Bakı, Azerbaycan SSR Elmler Akademiyası
neşriyyatı, 1958), s. 293.
29 Necati, a.g.e., s. 172-173.
30 Necati, a.g.e., s. 274.
31 Necati, a.g.e., s. 408, 439-440.
32 Necati, a.g.e., s. 326.
33 Necati, a.g.e., s. 402.
34 Necati, a.g.e., s. 314.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
67
“gülistanım” (Nesimi) - “şebistanım” (Necati) gibi kafiyeli kelimelerin
uyum içinde olması, özellikle makta beyitlerin yakından örtüşmesi
Necati gazelinin nazire olması hususunda kuşkuya yer bırakmıyor.
Nesimi:
Çırağım şem‟um ü nurim ziyam ü yıldızım şemsim
Hezarım bülbülüm kebkim Nesimi-yi hoş-elhanım!35
Necati:
Dediler yaraşır yâra hezârân bülbülün
olsa
Necâti dedi kûyumda yeter murg-ı hos-elhânım.36
Fuzuli şiirinde her iki selefinin şiirinin özelliklerini bulmak
mümkündür:
Lehze lehze gülşen-i medhinde guya olmasa
Bülbül-i nitgi Fuzulinin hoş-elhan olmasın”37
Görüldüğü üzere Nesimi şiirinin mükemmel tekniği Necati şiiri için
örnek rolünü oynamış ve ardıl selefine özgü niteliklerden yaratıcı
yararlanmıştır. Sonuçta Türk divan şiirinin tekâmülü prosesinde bu
yazınsal ilişkilerin önemli etkisi olmuştur.
2. İçerik, Konu ve Söylem Açısından Uyum İçinde Olanlar
Necati’nin redif ve kafiyece farklı birtakım gazellerinin ayrı ayrı
beyitlerinde anlatım, konu, bakış açısı vs. bakımından Nesimi şiiriyle
yakından örtüşmeler de göze çarpmaktadır. Nesimi:
Gamzeden Mısrı kılıc virmişsen esrük Türküne
Kan behâsuz munca kan itmek dilersen itmegil. 38

35 İmadeddin Nesimi, Eserleri (elmi-tengidi metnin tertibi: Cahangir Gehremanov, üç cildde, I. c.,
Bakı: “Elm”), s. 125.

“Hezar” kelimesi Farsça hem “bülbül”, hem de “bin” anlamlarını taşır. Nesimi ifadenin
“bülbül”, Necati ise “bin” anlamlarını tercih etmişlerdir.
36 Necati, a.g.e., s. 314.
37 Fuzuli, a.g.e., s. 277.
38 Ayan, a.g.e., s. 464.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
68
Necati:
E serv-i nâz gamzeye örğetme gözlerin,
Zinhâr verme mest olıcak Türkmana tîğ. 39
Veya:
Âlemi yıkdı bu gün kaşın ile gamzelerin
Kerem et verme begim Türkün eline tuğra.40
Nesimi:
Adı İbrahim çohdur neyleyem Edhem değül.41
Necati:
Her İbrâhim izzet Kâ‟besinde
Halilullâh yâ hod Edhem olmaz.42
Nesimi:
Yârun cefâsı cümle vefâdur cefâ degül
Yârı(m) cefâ kılur diyen ehl-i vefâ degül.
Maşuka her ne kılsa revâdur muhibbine
İllâ firâkı odına yanmak revâ degül.43
Necati:
Yârın cefâsı gayriye derd ü belâ gelir
Ben mübtelâ muhibbine lûtf ü vefâ gelir.44
Nesimi:
Seni bu lutf ile kimdür diyen ki iy dil-ber
Bu sûret ile sana kim didi ki uşta beşer. 45

39 Necati, a.g.e., s. 74.
40 Necati, a.g.e., s. 51.
41Ayan, a.g.e., s. 467.
42 Necati, a.g.e., s. 254.
43 Ayan, a.g.e., s. 470.
44 Necati, a.g.e., s. 242.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
69
Necati:
Yüzünü ey melek-sîret görürse diye hûriler
Bu sûret-i beşer gelmiş değildir nesl-i Âdemden. 46
Nesimi:
İy bâd-ı sabâ menden ilet yâra selâmı.
47
Necati:
İlet sabâ ağalara çok çok selâmımı.
48
Nesimi:
Eşgle şevgin odu canıme kar eyledi
Gör nеce tâbından ey şems ü gemer yanerem.49
Necati:
Yanarım hasret-i şevk-i ruhun ile yanarım.50
Necati’nin:
Cevr ile sevdiğimden ayırdı beni hasûd
Sevdiklerinde bulsun efendi eden bana51
beyti Nesimi’nin aşağıdaki beyitleriyle uyum içindedir:
Ya Reb zemane hakkına men nеyledüm kim ol
Menden cefa vü cevr ile ayırdı yârumı.52
Yârumı menden ayıran hâceti hâsıl olmasun
Assı sanan bu işi gör kim ne ziyan içindedir.53
Nesimi’nin söyleyiş biçiminin Necati’nin birtakım beyitlerinde

45 Ayan, a.g.e., s. 245.
46 Necati, a.g.e., s. 325.
47 Ayan, a.g.e., s. 697.
48 Necati, a.g.e., s. 368.
49 Nesimi, I, a.g.e., s. 544.
50 Necati, a.g.e., s. 342.
51 Necati, a.g.e., s. 157.
52 Ayan, a.g.e., s. 743.
53 Ayan, a.g.e., s. 360.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
70
yansıyışı gözükmektedir. Halefin kafiye ve redif bakımından farklılık
gösteren gazellerini incelerken tespit ettiğimiz ve Nesimi etkisi olarak
araştırmaya tabi tutuğumuz aşağıdaki beyitlerinde selefin kelime
hazinesi, üslubu, bakış açısı, hayal gücü ve soyutlama yeteneğinden
yararlanmalar dikkatimizi çekti. Nesimi: “Olmışam derd-i firakundan
za‟if şol hadde kim \ Getürimezler hayale nakşumı nakkaşlar…”54;
Necati:“Za‟f ile görünmez oldum…”55; Nesimi: “Ta meni tegdir-i yezdan
еyledi yardan cüda \ Dide giryan sine büryan men bu hal-i zar ilen”56;
Necati: “Sine hâli çeşm ü dil giryân ü biryân gel beri…”57 Nesimi’nin:
“‟Ahde vefâ kılmadı yâr-ı vefa-dârumuz // Yâr ile gör kim nece düşdi
eceb kârumuz”58 matlalı şiiri söyleyiş biçimi açısından Necati’nin:
“Sunup lebini dilber-i gonça-dehânımız // Naziklik ile hokkaya koymasa
cânımız”
59 matlalı şiirine kaynaklık etmektedir.
Şunun altını önemle çizmeğe gerek var ki, Necati nazireleri bazen
farklı bir özellik taşır. Bu da onun Nesimi şiiri için ayrıt edici
özelliklerden ikisi veya birkaçının sentezidir. Bununla sanki Necati hem
prototipe dolaysıyla isnat verir, esin kaynağına yönlendirir, hem de
kendini edebî intihal ithamından korumuş olur. Aşağıdaki beyte bu
açıdan bir göz atalım:
Âl ile almaz idin gönlün Necâti bendenin
Kâmetin cânâ “elif” zülfün eğer “lâm” olmasa.60
Beytin birinci mısrası Nesimi’nin: “Âl ile ala gözleri aldadı aldı
gönlümî…”61 dizesiyle çağrışım oluşturmaktadır. İkinci mısraın harf
oyunu üzerinde kurulmasını da tesadüf saymak olanaksızdır ve bu,
Necati’nin Nesimi’ye yazdığı nazirelerde yer yer gözüken özelliklerdendir.

54 Mezid, a.g.e., s. 171.
55 Necati, a.g.e., s. 161.
56 Nesimi, II, a.g.e., s. 97.
57 Necati, a.g.e., s. 312.
58 Ayan, a.g.e., s. 415.
59 Necati, a.g.e., s. 252.
60 Necati, a.g.e., s. 355.
61 Ayan, a.g.e., s. 638.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
71
Necati, kudretli şair selefi gibi ustalıkla “al” kelimesiyle “almak” ifadesi
arasında cinas nitelikli bağlantı kurmuş, aynı zamanda “al” kelimesinin
yazılışının biçim özellikleriyle (“elif”, “lam”) sevgilinin güzellik
unsurlarını (“kamet”, “zülf”) ilişkilendirmiştir. Beyitte “elif” ve “lam”
tekçe “kamet” ve “zülf”le değil, “almak” ve dolaysıyla “el” kelimesiyle de
tenasüp içinde ele alınmıştır.
İleride göreceğimiz gibi Necati birçok beyitlerinde kelimeyi
oluşturan harfleri önce sıralamış, sonra o harflerle oluşan kelimeyi açık
bir biçimde dile getirmiştir. Spesifik tefrik ü cemin bu ifadeleri şairin
bazı gazellerinde yukarıdaki beyitte olduğu gibi aks sırayla da
kullanılmıştır. Başka deyişle önce kelime (“al”), sonra onu oluşturan
harflerin (“elif”, “lam”) ayrılıkta şiire getirilmesi cem ü tefrik sanatı
örneği olarak nitelendirilebilir.
Yakın strüktür, redif ve kafiye benzeşimi Nesimi’ye nispet edilen
“Gözlerim” şiiriyle Necati’nin “Gözlerler”62 ve “Gözlerim”63 redifli
gazellerinde de göze çarpar. Şiirin matlasının ilk kelimeleri Nesimi’nin
diğer bir gazelindeki beytin başlangıcını anımsatmaktadır: “Kaşunla
kirpügün zülfün…”64 Her iki gazelde “gözler gözlerim” ifadesinin de yer
alması görüldüğü üzere şiirler arasındaki bağı kuvvetlendirmektedir.
Nesimi’ye yazdığı birtakım nazire gazellerinde olduğu gibi söz konusu
gazelde de selefin şiirinin birkaç özellikleri sentez ediliyor:
Kaşınla kirpiğin elbette cânı gözlerler,
San iki atıcılardır nişânı gözlerler.65
Maktadan önceki beyitte ise güneşin mağripten doğması inancı söz
konusudur ve bu inanç kıyametin alameti olarak belli olsa da divan
şiirinde motif olarak yaygın değildir. Bundan dolayı mensup olduğu
Hurufilik tarikatının etkisiyle Nesimi’nin yer yer kullandığı, aynı

62 Necati, a.g.e., s. 222.
63 Necati, a.g.e., s. 313.
64 Ayan, a.g.e., s. 625. Nesimi’nin tek bu gazelinde değil, birçok şiirlerinde aynı kelimelerle
başlayan mısralar yer alır.
65 Necati, a.g.e., s. 222.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
72
zamanda Necati’nin birkaç şiirinde de rastlanan şu motifin66 Nesimi
şiiri bağlamında incelenmesi daha akla yakın görülmektedir. Necati’nin:
Ey bana nendir seversin dilberi diyen sefih
Cânımın cânânesidir derdimin dermânıdır67
mısraları Nesimi’nin birkaç beytinin özeti niteliktedir. Nesimi:
Rakip menden sorur nendir senin yar
Ezizimdir ümidimdir nem olsun.68
Buldu la‟lünden Nesimi nefha-i Ruhu‟l-Kudüs
İy Nesiminün hayâtı cânımun cânânesi.69
Yandurdı şevkun cânumı iy derde dermân handasan
Cânumda cân sensen velî ister seni cân handasan.70
Sözünü ettiğimiz özetleme üslubu aşağıdaki beyitlerde de gözükür.
Nesimi:
Gönlümi âl ile aldı şimdi cân ister gözün
Munca şıltaklar nedendür âşık-ı şeydâ ilen.71
Necati:
Dil aldı kasd-i cân eyler beğim kaşın gözün gamzen…72
Veya:
Aklımı gamzen aldı dil ü cânı hatt u hâl.73
Necati ve Fuzuli şiirinde gözlemlenen analoji tezahürleri

66 Necati, a.g.e., s. 222, 358.
67 Necati, a.g.e., s. 175.
68 Nesimi, II c., a.g.e., s. 10.
69 Ayan, a.g.e., s. 713.
70 Ayan, a.g.e., s. 573.
71 Ayan, a.g.e., s. 551.
72 Necati, a.g.e., s. 288.
73 Necati, a.g.e., s. 438.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
73
Nesimi’nin: “Nigarum dil-berüm yarum enisüm munisüm canum”74,
“Hebibüm izzetüm canum cihanum”75, “Bu gün ol şahidin şekli gamudan
ihtiyarımdır \ Ümidimdir ümidgahım vefalı doğru yarımdır”76
mısralarıyla başlayan gazellerinin oluşturduğu geleneğin uzantısı olarak
algılanabilir. Necati’nin hitaplar üzerine kurulan yukarıdaki beytinin
musammat biçimi de selefinin aynı strüktürlü şiirlerinden kaynaklanır.
Belirtmeliyiz ki, kafiyeli vasıfların sıralanmasının Türk divan
edebiyatında ilk ve mükemmel örnekleri Nesimi kalemine özgüdür.77
Necati’nin:
Emirim şehriyârımdır enisim gam-güsârımdır
Azizim ihtiyârımdır beğim kaşın gözün gamzen78
beytinin kafiyelenen üç kısmı Nesimi’nin yukarıda kaydettiğimiz
beyitleriyle uyum içindedir. Dördüncü kısım ise önce de değindiğimiz
gibi Nesimi’nin bazı mısralarının başlangıcını anımsatır. Şu gazelde
Nesimi’nin Türkçe birçok şiirinin poetik temelini oluşturan hitap
biçiminin örnek alınması dikkati çekiyor. Necati, selefinin hitaplar
üzerine kurulan şiirlerini muhtemelen çok beğendiği için onun ayrı ayrı
ifadelerinden de alıntı biçiminde yararlanmıştır. Böyle ki, Necati’nin
diğer bir beytini: “Sevdiğim ömrüm efendim…”79 hitabıyla başlaması da
Nesimi’nin etkisi gibi değerlendirilebilir.
Necati’nin şiirlerinden biri, denebilir ki, baştanbaşa Nesimi’nin
çeşitli beyitlerinden etkilenme ve tetebbu örneğidir. Ardılın: “Dem-bedem
benlik şarâbı kokusun def etmege \ Vasf-ı hâlin düşmez ağzımdan

74 Ayan, a.g.e., s. 485.
75 Ayan, a.g.e., s. 489.
76 Nesimi, a.g.e., s. 245.
77 Analoji şiir biçimine Sanai’nin (XI. yy.) Farsça divanında da rastlanır. Belirtmeliyiz ki, Sanai
veya Nesimi’nin bazı gazelleri baştanbaşa bu tarzda hitap (Nesimi) veya vasıfların (Sanai)
sıralanması üzerine kurulmuş, Necati ve Fuzuli’de ise bu poetik biçim beyit veya mısra
düzeyinde gözükür. Fuzuli’nin “Leyli ve Mecnun” mesnevisinde yer alan mükerrer murabba’nın:
“Gözüm canım efendim sevdiğim dövletli sultanım” (Mehemmed Füzuli, Eserleri (5 cildde, II c.,
Bakı: Azerbaycan SSR Elmler Akademiyası Neşriyyatı, 1958), s. 367) tekrarlanan mısraı
Nesimi’nin şiirinden mülhemdir.
78 Necati, a.g.e., s. 288.
79 Necati, a.g.e., s. 391.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
74
karanfildir bana”80 beytinde ilk ifade hem selefin, hem halefin birtakım
şiirinde geçen “dem bu demdir” deyimiyle çağrışım uyandırmakta ve
“benlik şarâbı” terkibi “Ene‟l-hak”ı anımsatmaktadır. Sonraki beyitlerde
de uyum vardır. Nesimi:
Eşk-i sürhüm, ruy-i zerdim üş güvah olmuş turur.81
Necati:
Eşk-i sim ü rûy-i zerden incine sanma beni…82
Nesimi:
Kaşunla kirpügün zülfün yüzünde benlerün dahı
Biri ayyâr biri tarrâr biri mekkâr biri câdû.83
Necati:
„Ârız u ruhsâr ü zülfün ey letâfet gülşeni
Biri gül biri karanfil biri sümbüldür bana.84
Nesimi:
Dilber aydır ey Nesimi sabir ol gılma feğan
Men bu gün sebr eylesem danla feğanı neylerem.85
Necati:
Ey Necâti nice sabr edem ki dildârın işi
Gâh nâz ü geh tekebbür geh tegâfüldür bana.86
Sonuncu mısra Nesimi’nin aşağıdaki beytinin ikinci mısrasıyla
örtüşmektedir:

80 Necati, a.g.e., s. 157.
81 Nesimi, I, a.g.e., s. 189. Sanai der:
Soal kerd del-e men ke dust ba to çe kerd?
- Çerat binem ba eşk-e sorh-o ba roh-e zerd?
(Sanai Geznevi, Divan (be ehtemam-e Perviz Babayi, Tehran: Moessese-ye Enteşarat-e Negah
1375), s. 384).
(Gönlüm sual etti ki, dost seninle ne yaptı?
- Nasıl göreyim onu kırmızı (renkli) gözyaşı, sara (renkli) yüz ile?)
82 Necati, a.g.e., s. 157.
83 Ayan, a.g.e., s. 625.
84 Necati, a.g.e., s. 157.
85 Nesimi, a.g.e., s. 142.
86 Necati, a.g.e., s. 157.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
75
Seni sevenlerün hâli bu dört işden degül hâlî
Gehi sevdâ gehi gavgâ gehi dîvân gehi yargu.87
Nesimi’nin çeşitli ve ayrı ayrı şiirlerinden seçilmiş beyitlerinin
düşünce doğrultusu, söz sanatı ve kelime hazinesinden yararlanmakla
Necati sanki selefine bir muhabbet çelengi örmüş ve orijinal bir tarzda
onun şiir dünyasıyla sıkı bağlarla bağlılığını göstermiştir. Nesimi’nin
çeşitli şiirlerinden sentez yoluyla faydalanma Necati’nin birçok
beyitlerinde gözükmektedir. Nesimi:
Ol sebebdendir ki men bimar ü rencur olmuşam
Hasta könlüm merhemi şol derde derman ayrılır.88
Necati:
…Hasta gönlüm çaresisin derdümün dermanısın.89
Genellikle Nesimi ve Necati şiirinde uyum içinde olan deyim, yarım
mısra, mısra ve beyitler çokluk teşkil etmektedir. Bu eşleşmeler
içerisinde her iki şairin birtakım beyitlerini aynı üslupta başlaması
ilgimizi çekti. Örneğin; “Bu kamer devrinde…”90 - “Bu devr-i
kamerde…”91; “Dem bu demdür…”92; “Ey Müslümanlar…”93 gibi aynı
deyimlerle mısralarını başlamışlardır.
Nesimi’nin kelime ve mazmunları, poetik sanatı ve tahayyülü
Necati için bazen “inşaat materyali” niteliktedir, bazense şair tazmin
nitelikli bu alıntılarla kendi düşünceleri arasında köprü kurar.
Necati’nin iktibas nitelikli beyitlerine bir göz atalım:
Nesimi: “Bahr-ı muhît imiş gönül yohdur anun kenâresi”.94
Necati: “Bahr-ı muhîte gark olan anmaz kenâreyi”.95

87 Ayan, a.g.e., s. 625.
88 Nesimi, a.g.e., e. 247.
89 Necati, a.g.e., s. 327.
90 Ayan, a.g.e., s. 328.
91 Necati, a.g.e., s. 136.
92 Ayan, a.g.e., s. 846; Necati, a.g.e., s. 236, 338.
93 Nesimi, a.g.e., s. 69; Necati, a.g.e., s. 429.
94 Ayan, a.g.e., s. 711.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
76
Nesimi: “Ger seni görseydi düşünda peri”.
96
Necati: “Seni düşünde göreydi bir âdem…”
97
Nesimi: “Ruh-ı Kudsi kıldı tahsin didi kim Selman budur”.98
Necati: “Arşdan Ruhü‟l-Emin eyler hezârân âferin”.99
Nesimi: “Kes sözini uzatma kim…”100
Necati: “Uzatma sözü kes dilini…”101
Nesimi: “…ser-tâ-kadem nûr olmışam”102
Necati: “…ser-tâ-pâ vücudum yandı”.103
Kuruluş dönemi, özellikle de Kadı Bürhaneddin ve Nesimi şiiri için
niteliksel olan cinaslı matla beyitlere müracaat yer yer Necati şiirinde de
göze değmektedir. Matla beyitlerde cinas yapmada özellikle Nesimi
sanatına bağlılık gözlemlenmektedir. Örneğin; bu amaçla “baş”104, “al”
gibi sözlerin seçimi varsayımımızı ispatlamaktadır. “Baş” kelimesiyle
cinas oluşturulmasından nazire gazeller kısmında bahis etmişiz. Ondan
dolayı burada “al” kelimesinden oluşan cinaslı matlaları örnek olarak
vereceğiz. Necati’nin “al” (kırmızı, hile vs.) kelimesiyle matla beyitte
cinas oluşturması (“Tab-ı mülden ey peri reng-i ruhun al eyledin \
Kişver-i câna od urdun gör nice âl eyledin”)
105 da Nesimi şiiri (“Âl ile ala
gözleri aldadı aldı gönlümi \ Âlini gör ne âl ider, kimse irişmez âline”106;
“Âline virmişem gönül alı çoh âle düşmesün \ Yanagınun kızıl güli
üstine jâle düşmesün”107 vs.) geleneğine bağlanır. Nesimi’nin matla
beyitlerinden birinde yer alan “yana” – “ya ne” cinası Necati gazelinin

95 Necati, a.g.e., s. 409.
96 Nesimi, a.g.e., s. 609.
97 Necati, a.g.e., s. 410.
98 Ayan, a.g.e., s. 382.
99 Necati, a.g.e., s. 410.
100 Ayan, a.g.e., s. 518. Diğer bir varyantı: “Çek dilini vü epsem ol…” (Nesimi, I, a.g.e., s. 553)
101 Necati, a.g.e., s. 411.
102 Nesimi, a.g.e., s. 491.
103 Necati, a.g.e., s. 431.
104 Necati, a.g.e., s. 205.
105 Necati, a.g.e., s. 283.
106 Ayan, a.g.e., s. 638.
107 Ayan, a.g.e., s. 609.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
77
ilk beytinde “ya neyin” – “yanayın”108 cinaslarının yaranmasında
zannımızca hareket noktası olmuştur. Amma bireysel üslubu ve yolunu
arayan Necati bazen cinas oluşturan kafiyeli kelimeleri yerini
değiştirmekle kullanmıştır. Böyle ki, şairin bazı beyitlerinin başlarında,
ortasında, sonunda veya matla ve sonraki beyitlerden birinde cinasa
eğilimi dikkatimizi çekti.
Nesimi şiirlerinden birinde kepenek, Necati ise nemed giyimden
bahseder. Bu şiirler arasındaki eşleşmeni geleneğe bağlamak olardı,
ama her iki şairin sufilerin bu giyimini redif olarak kullanımı ve her
ikisinde bu giyimden hem de mizahla söz edilmesi Necati’nin Nesimi
şiirinden habersiz olmadığı kanaatini oluşturmaktadır. Kepeneğin
keçeden olması, nemedin de aynı anlamı taşımasının da altını çizmeğe
gerek var. Nesimi:
Kepenek geymişem endişeden azad olubam,
Üşümek müşkilini eyledi asan kepenek.109
Necati:
Cânım ile başımı saklamağa
Hem libâsım hem külâhımdır nemed.110
Necati tekçe şiirin teknik yönleri, içerik veya söyleyiş biçimi değil,
şiir sanatlarının kullanımı açısından da Nesimi’den etkilenmiştir. Böyle
ki, teşbih-i aksın Nesimi’ye özgü bir özelliğinin Necati şiirinde de
yankıları görülür. Nesimi:
Yüzine, gaşına anun özümü benzedim dеyü,
Gah döner ay bedr olur, gah özüni hilâl eder.
111
Necati:
Sâki-i hûrşid ruh geh bedr etti geh hilâl

108 Necati, a.g.e., s. 319.
109 Nesimi, a.g.e., s.117.
110 Necati, a.g.e., s. 171.
111 Nesimi, I, a.g.e., s.153.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
78
Bu gece is asdı sâğar mâh-ı şeb-gerd üstüne.
112
Nesimi:
Sanema yüzün gülinden güle güle gül utandı
Hacil eyledi tudagun şeker ü nebât ü kandı.113
Necati:
Lebinden utanır lâl-i Bedahşan,
Saçın eyler hacil müşgi Hutende.114
Yukarıdaki beyitlerde Nesimi düşüncesi tasavvufi mülahazalardan
kaynaklanmakta, Necati dünyevi güzelleri övmededir. Burada şunun da
altını çizmeğe gerek var ki, divan, tasavvuf ve halk şiiri geleneğini sentez
eden Necati’nin amacı tasavvufi mülahazaları halk dilinde ifade eden
Yunus’tan önemli farklılıklar göstermektedir. Onun tasavvufî terimleri
halk diliyle söylemesinin nedeni sufilerin görüşlerinin propagandası
değildi. Necati, âşıkane divan şiiri ve tasavvuf edebiyatı geleneğinden
yola çıkarak çoğu zaman din-dışı şiir yaratmağı amaçlamıştır. Şair,
geleneksel terim ve deyimlere dünyevi anlamlar yüklemekle onların
fonksiyonunda değişiklik etmiş, çoğunlukla âşıkane ve rindane şiirin
örneklerini yaratmıştır. Bu düşünce doğrultusundaki değişiklikler gerek
tasavvufî terimlerin kullanımında, gerekse Nesimi’nin tasavvufi içerikli
beyitlerinden etkilenmelerde gözükmektedir. Örneğin; Nesimi: “Yar içün
her güşede min dîv olur düşmen mana”115; Necati: “Halk-ı âlem hep
seninçin düşman olmuştur bana”.116 Söz konusu mısralarda Nesimi,
İ.Hikmet’in de ifade ettiği gibi, Fazlullah’a117, Necati ise dünyevi güzele
seslenir.

112 Necati, a.g.e., s. 369. Bu beyitle üslup açısından uyum içinde olan dizeler için bkz: Necati,
a.g.e., s. 370, 371.
113 Ayan, a.g.e., s. 687. Benzer deyim tarzı Nesimi şiirinde çokluk teşkil etmektedir: “Leb-i la‟lün
şekerinden bal utandı eridi…” (Ayan, a.g.e., s. 284); “Abir ü anber utandı cemâlüni göreli…”
(Ayan, a.g.e., s. 245); “Müşk ü anber saçundan utandı…” (Ayan, a.g.e., s. 580) vs.
114 Necati, a.g.e., s. 349.
115 Ayan, a.g.e., s. 572.
116 Necati, a.g.e., s. 258.
117 İsmail Hikmet, Azerbaycan edebiyyatı tarihi (iki cildde, II. c., Bakı: 1928), s. 193.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
79
Necati’nin divanında Nesimi’nin Türkçe şiirinin özel kelime
hazinesi ve terminolojisiyle paralellik de dikkatimizi çekti. Divan şiirinde
birtakım kelime ve deyimler geleneksel gibi görünse de, kudretli söz
ustaları onlara çeşitli anlamlar yüklemekle fonksiyonunda değişiklikler
yaratmayı, farklı kontekstte ve sıklıkla kullanmakla özelleştirmeyi,
muayyen anlamda onların üzerine kendi mühürlerini vurmayı
başarmışlardır. Böyle kudret Nesimi sözüne de özgüdür ve Necati’nin
birtakım ifadeleri kullanımı bu selefiyle çağrışım uyandırmaktadır.
Kevn ü mekân: “…Dil nedir kevn ü mekân üstüne tir tir titrer”.
118
Nesimi şiirinde sıklıkla kullanılan “kevn ü mekân” ifadesine örnek
olarak “Kevn ü mekândur ayetüm…”119 düzesini gösterebiliriz.
Ene’l-Hak: “Tende her kılım Ene‟l-Hak diye Mansûr gibi…”
120 Her
zerrenin âşıklığı ve “ene‟l-Hak” söylemesi Nesimi divanında (“Her bir seri
mû Mansûr olup söyler “ene‟l-Hak” \ Hakkâ mey içenler irişürler bu
hayâle”)
121 da yer alır. Bu düşüncenin kaynağı ise Mevlana şiiridir.
Kuş dili: “Bu kuş dilidür munı Süleymân bilür ancag” (Nesimi)122-
“Bu kuş dilinin oldu Süleymanı Necâti \ İletti sözü Hazret-i Selmâne
beraber”. (Necati)123
Ehsen-i takvim: Kur’an’dan alınmış “ehsen-i takvim” ifadesine
Türk divan şiirinde poetik felsefi anlamlar yüklfenmesi Nesimi şiirinin
özelliklerinden olduğundan Necati divanında bu deyimin “yar camalı”yla
ilişkilendirilmesi124 selefinin şiiri bağlamında yorumlanabilir.
Narçiçeği: Yanağı ve dudakları narçiçeğine (“gül-i nar”) benzetme
de Nesimi şiirinden kaynaklanır.125

118 Necati, a.g.e., s. 202.
119 Ayan, a.g.e., s. 518.
120 Necati, a.g.e., s. 433.
121 Ayan, a.g.e., s. 664.
122 Ayan, a.g.e., s. 445.
123 Necati, a.g.e., s. 178.
124 Necati, a.g.e., s. 276.
125 bkz: Necati, a.g.e., s. 285.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
80
İki cihan: “Can”la “iki cihan” ilişkisinden söz eden beyitler126 de
Nesimi üslubunu anımsatmaktadır.
Gül gibi gülmek: Nesimi’nin, Mevlana’dan serbest tercüme
nitelikli: “Gül kimi güle güle gel aradan perde götür…”127 düzesinin
etkisiyle Necati der: “…Gül gibi gül hemişe geçir her demi ferah”128;
“Müşkil olurdu gülmese gül bigi leblerin \ N‟olurdu zînet etmese Câm-ı
Cemi ferah”
129; “Gülmek sana yaraşır eyâ hur-i meh-nijâd \ Kim
güldüğünce gül gibi hüsnün olur ziyâd”.
130
Bu ortak terminoloji ve deyimlerde bazen anlam açısından
farklılıklar da göze çarpar. Örneğin; Ehl-i Fazl. Hurufi edebiyatında,
aynı zamanda Nesimi şiirinde tarikat (Hurufilik) adı olarak, Necati’de
“erdem, fazilet sahibi”131 anlamında kullanır.
3. Nesimi ve Kardeşine Ait Biyografik Bilgilerin Necati Şiirinde
Yansıyışı
Necati Beg’in ilk defa ayrıca bir makalede132 incelenmeye tabi
tuttuğumuz aşağıdaki beyti Nesimi’nin kardeşi hakkında bilgi vermesi
bakımından özel öneme sahiptir:
Ni‟metullâhi değil mi bûseler
Şah Handânı değil mi leblerin. 133
Şah Handan’ın adı ve Ni’metullahi deyiminin aynı bir beyitte
ilgili ele alınması Nesimi’nin kardeşinin bu tarikatla bağlı olması
ihtimalini akla getirir. Belirtmeliyiz ki, bilim dünyasına belli orta çağ
tezkirelerinde bu hususta her hangi bir bilgiye rastlanmıyor. Çağdaş
olmamasına rağmen Necati Beg’in Şah Handan’la aynı bir yüzyılda

126 Necati, a.g.e., s. 183, 395.
127 Ayan, a.g.e., s. 685.
128 Necati, a.g.e., s. 169.
129 Necati, a.g.e., s. 169.
130 Necati, a.g.e., s. 172.
131 Necati, a.g.e., s. 56.
132 Seadet Şıhıyeva, Şah Handan nimetullahidirmi? “Avroasiya”, 14 yanvar 1999, s. 10.
133 Necati, a.g.e., s. 285.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
81
yaşaması bu beyitte yer alan malumatın doğruluğu kanaatini oluşturur.
Bununla bile, Şah Handan’ın salt bu tarikatla bağlılığı şimdilik
varsayımdan öteye gidemiyor.
Şah Handan’ın hayatta olduğu yıllar – XV. yy’ın ilk çeyreği
Ni’metullahilik tarikatının geniş yayılarak çoklu yandaşlar bulduğu
döneme uygun düşüyor. Aynı tarikatın mürşidi Şah Ni’metullah Veli ve
Şah Handan’ın adlarının evvelindeki “Şah” sıfatı da bu iki şahsiyet
arasında zayıf da olsa bağlantı kurur. Çünkü “Şah” sıfatı134 bütün
tarikatlarda kullanılmıyordu
.
Necati Beg’in söz konusu beytinde Şah Handan’ın adı iki
anlamda algılanabilir:
1) Orta çağ şiirinde dudaklarla bağlı kullanılan “handan” gibi
geleneksel metafordan yararlanan Necati Beg fikrin tesir gücünü
artırmak ve yenilik yaratmak amacını izlemiştir. Şair bu ifadenin
“Handan” değil, “Şah Handan” şeklinde kullanmakla kelimenin
oluşturduğu çağrışıma dayanmış, yakın (dudakların vasfı) ve uzak
(lakap) anlamları ilişkilendirmiştir. 2) Necati Bey divanını derleyen ve
ortaçağ şiirinin uzmanı A.N.Tarlan’ın da Şah Handan’ı özel isim gibi
büyük harflerle kaydetmesi bu ihtimali güçlendirir. 3) Şah Handan’ın
“-ı” (i) mensupluk ekiyle verilmesi (“Şah Handanı”) iki biçimde
yorumlanabilir: a) Şah Handan’a mensup olan dudaklar;
b) Ni’metullahilikde kendi kolu, takipçileri olan Şah Handan’a mensup
olan şahısın dudakları.

 Toplumun bütün tabakaları tarafından kutsal ve mucize yaratmaya kadir bir şahıs olarak
algılanan Şah Ni’metullah Veli’nin “Şah” lakabı Ni’metullahiliğin sonraki tüm rehberlerinin
adının terkip hissesine dâhil oldu. (O.A. Akimuşkin, Ni’matallahiya, İslam. Ensiklopediçeskiy
slovar (Moskva: “Nauka”, 1991), s. 190; “Şah” lakaplı Ni’metullahi şeyhleri silsilesi konusunda
bkz: A.D. Knış, Musulmanskiy mistisizm (Moskva-Sankt-Peterburg: “Dilya”, 2004), s. 273–279)
Amma Şah Handan, Şah Ni’metullah Veli (öl.–1431) henüz hayatta iken dünyasını değiştiğinden
(öl.–1426) onu sonraki şeyhlerden saymak olanaksızdır. Muhtemelen o, kendi adıyla
isimlendirilen bir kolun (Şah Handanı) şeyhi olmuştur.
 Zannımızca, bu, Hz. Ali’nin “Şah-ı Merdan” lakabının tesiriyle yaranmıştır ve vilayet sahibi, veli
anlamını taşır. Bazı araştırıcıların ifadeyi “bütün mistiklerin başçısı” (O.A. Akimuşkin,
Ni’matallahiya, İslam. Ensiklopediçeskiy slovar (Moskva: “Nauka”, 1991), s. 190) olarak
yorumlaması da ihtimalimizi doğrulamaktadır.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
82
Bu ihtimallerden sonuncusu gerçeğe daha yakın gibi görünür.
Divan edebiyatı poetikasının temelini oluşturan sağlam mantık ve
tenasübe göre başka açıklama olanağı da yoktur. Bu varsayımdan
hareketle beyitte aynı bir fikrin çeşitli şekillerde ifade edildiğini ve
“Ni’metullahi” deyimiyle “Şah Handanı” ifadesinin eşanlamlı olarak
kullanıldığını söyleyebiliriz: “Buseler Ni’metullahi değil mi? Dudakların
Şah Handanı değil mi?” Beyitte “buse” -“dudak”, “Ni‟metullahi” – “Şah
Handanı” kelimeleri arasındaki ilişkiler tenasüp sanatını
oluşturmaktadır.
“Handan” kelimesi klasik şiir geleneğine uygun olarak Necati
divanında da sıklıkla kullanılmaktadır. Bununla bile bu beyitlerden
ikisinde “handan” kelimesinin üryan ve kalender derviş tipiyle
ilişkilendirilmesinden hareketle söz konusu dizelerde ifadenin tevriyeli
kullanıldığı kanısına vardık.135
Belirtmeliyiz ki, Necati Beg’in beyti Şah Handan hakkında
malûmat veren kaynaklardan en kadimi olmasıyla özel değer arz
etmektedir. Oysa şimdiye dek Kastamonulu Latifi’nin (XVI. yy.) tezkiresi
Şah Handan hakkında bilgi veren en eski kaynak konumundaydı.
Necati Beg’in şiiriyle Latifi’nin tezkiresini kıyaslama böyle bir

135 Necati:
Gonca ağzından ne söz açıldı kim handân olup
Gül çıkardı giydiğin verdi sabâya dostum. (Necati, a.g.e., s. 305)
Çâr divâr-ı cesed kaydını terk eyleyelim
Bağ-ı tecride bu gün gül gibi handân gidelim. (Necati, a.g.e., s. 310)
Birinci beyitte gonca “handan” ve “üryan” olarak vasıflandırılır, “üryan” (Kalenderi) ile
“handan” arasında bağ kurulur. İkinci beyitte “tecrit” (Kalenderiliğin esas doktrini) ve “handan”
vasıflarının ilişkilendirilmesi Kalenderilik ve Şah Handan çağrışımını oluşturur. Bir beyit veya
mısradaki kelimelerin çağrışımı üzerine yapılan sanatları tercih eden ve tevriye sanatının çeşitli
örneklerini kaleme alan Necati’nin söz konusu beyitlerinin arka planında Şah Handan’ın stilize
edilmiş imajının durması ihtimal dâhilindedir. Böyle ki, Hayali Bey’in Kalenderilik
düşüncesinden kaynaklanan beytinde Şah Handan adının kullanım biçimi Necati’nin
yukarıdaki beyitlerine ışık tutmaktadır:
Ey vilâyet kişverine şâh olan sultân Dede,
Gusse-i dehri ferâmuş eyleyen handân Dede.
(Hayali, Divan (hazırlayan: Ali Nihat Tarlan, Ankara: “Akçağ” yayınları, 1992), s. 280)
Maalesef Şah Handan hakkındaki yetersiz bilgilere dayanmakla onun kesin olarak
Ni’metullahiye veya Kalenderiye tarikatlarından hangisine intisabını ortaya çıkarma zordur.
Necati’nin aşağıdaki beyti ise Şah Handan’ın şair kişiliğine işaret olarak algılanabilir:
Yüzünü dürer gül-i handâna teşbih ediçek
Kati nâzüg-tab‟dır yarın bilirsiz huyunu. (Necati, a.g.e., s. 429)
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
83
ihtimale yol açıyor ki, Latifi’nin tezkiresinde Şah Handan hususunda
bilgi verilmesi ve Nesimi’nin Hurufilerden değil, Ni’metullahilerden olmasının
kesinlikle söylenmesi rastlantı değildir. Şu hususun da altını
çizmeliyiz ki, Latifi, Nesimi’yi Ni’metullahi olarak tanımlarken söz
konusu tarikatın müessisi ve mürşidi Şah Ni’metullah Veli’ye ait edilen
“Menakib ül-Vasilin”e136 isnat etmiştir. Muhtemelen Şah Handan’ın
Ni’metullahi olarak şöhreti ve o çevrelerle ilişkisi böyle düşünmeye
yönlendirmiştir. Şah Handan’ın adı anımsatılan gazelde divan şiiri için
geleneksel olmayan “han” deyiminin yer almasını137 da rastlantı
saymıyoruz ve Necati’nin ara sıra kullandığı bu kelime138 Nesimi’nin
kardeşinin bilinen tek beytiyle çağrışım oluşturmaktadır:
Gel bu sırrı kimseye fâş eyleme,
Hân-ı hâssı ammeye aş eyleme.139
Necati’nin aşağıdaki beyti onun Fazlullah ve Nesimi’nin feci
ölümlerinden haberdar olması kanaatini oluşturmaktadır:
Öykündü nâfe zülfüne kürkün devirdiler,
Su arızını andı yüzün yere sürdüler.140
Beyitte taklidin (“öykünmek”) derinin (“kürk”141) soyulması ile
sonuçlanması konusunda denilenler aslında telmih nitelikli
hatırlatmadır ve Nesimi’nin “Ene‟l-hak” dediğinden dolayı idam
olunması ile bağlı ariflerin yanında ve edebî çevrelerdeki tasavvurun
etkisi gibi algılanabilir. İkinci mısradaki yüzü üste yerde sürülme motifi

136 bkz: Abbas el-Muhami el-Azzavi, Mousoua Tarih Irak beyne ihtilaleyn, el-Hukumet elTurkmaniyye,
m. 1411-h.814-m.1523-h.930, el-mucellid el-salis, ed-Dar el-Arabiyye lil-Musu’at
2004, s. 55; İbrahim Olgun, Nesimi Üzerine Notlar (birinci makale) (“Türk Dili Araştırmaları
Yıllığı”, belleten, 1971’den ayrıbasım, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1971), s. 61.
137 Şiirin maktadan önceki beytinde Necati der:
Zerrece eksilmeye bin bûseden
Kudretin hânı değil mi leblerin. (Necati, a.g.e., s. 286)
138 Fuzuli’de de analoji terkiplere rastladık: “han-i vesl”, “han-i siyaset” vs.
139 Ayan, a.g.e., s. 14.
140 Necati, a.g.e., s. 175.
141 Nesimi’nin de şiirinde “kürk”ün “deri” anlamında kullanımına rastlanır. (Ayan, a.g.e., s. 756)
Necati’nin gazellerinden birinde ise “kürk” “kıyafet”, “don” anlamını taşır. (Necati, a.g.e., s. 145)
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
84
ise ayaklarına ip bağlanarak cesedi yerlerde sürülen Fazlullah’ın142
trajik akıbetini anımsatmaktadır.
Görüldüğü üzere, Necati’nin Şah Handan’la ilgili malumatı
Nesimi’yle bağlı yegâne biyografik nitelikli bilgi değildir. Bu malumatları
böyle üstü kapalı bir tarzda ifadenin nedeni şairin Nesimi’ye
münasebetiyle yorumlanabilir. Necati, Nesimi tesiriyle çoklu sayıda
şiirler yazsa da, hayranlığını açık dile getiren birçok tarikat şairlerinden
farklı mevkie sahip olduğunu görüyoruz. Böyle ki, o hiçbir şiirinde
Nesimi’nin adını açık söylemiyor. Şiir, Fatih Sultan döneminde
Hurufilerin diri diri ateşe yakılmasından (1444) sonra yazıldığından ve
Necati bu hükümdarın çağdaşı ve sarayına yakın kişilerden olduğundan
onun bu sükûtu doğal görünmektedir. Ama yukarıdaki beyitten de
anlaşıldığı üzere Nesimi’nin faciasından haberdarlığı ona tamamıyla
susmağa da imkân vermemiştir... Bu beyit ve Nevai’nin “Nesayim-ülMehebbe”sinde
şair hakkında denilenler artık trajedinin ortaya çıktığı
yüzyıldan başlayarak çeşitli efsane, rivayet ve poetik hayallerin
oluşmasına neden olduğunu, hatta bu açıklı olayın mecaz oluşturmada
da kullanıldığını ortaya koymaktadır.
Sonda şunu da belirtmeliyiz ki, Necati divanında Şah Handan’ın
açık biçimde anılması, telmih aracılığıyla Fazlullah ve Nesimi’nin trajik
ölümlerine poetik işaretlerin bulunması Nesimi araştırmacılığı için de
müstesna ve özel bir önem arz etmektedir.
Sonuç
Öncül-ardıl ilişkilerinin detaylı araştırılması Türk divan şiirinde
geleneksellik ve ferdiyet, edebî fikrî temel ve kişisel poetik yorumu
ortaya çıkarmak için önem arz etmektedir. Bu gibi ilişkilerin
incelenmesi divan şairlerinin ilham kaynakları, söz ustalıkları, selef ve
haleflik bağlantıları, gelişim ve dönüşümleri değerlendirmek, ferdi

142 Bu hususta bkz: Hurufilik Metinleri Katalogu (hazırlayan: Abdülbaki Gölpınarlı. Ankara: Türk
Tarih Kurumu Basımevi, 1989), s. 8.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
85
özellikleri belirlemek açısından da önemlidir.
Bu prototip-nazire irtibatı araştırılarken geleneğe bağlılığın
muhafaza edilmesiyle birlikte çağa uygun bir şekilde dönüştürmenin
mevcudiyeti de ortaya çıktı. Karşılaştırmalar esasında prototip ve
nazirelerde değişen edebî zevkler, geleneksel veya ortak kelime
hazinesini kullanmada anlamın genişlenmesi veya daralması, toplumsal
siyasal olayların yansımasını da izlemek mümkündür. (Mesela, Nesimi
aynı makamda “esrük”, Necati “mest” kelimesini kullanır. Nesimi
şiirinde “Türkman” olumlu, Necati divanında olumsuz anlam taşır).
Bu gibi fikrî yazınsal ilişkilerin araştırılarak değerlendirilmesi
Necati’nin önceki şiirden öğrendiklerini yaratıcı bir biçimde
özümsemesi, seleflerinin şiirinin birtakım bireysel özelliklerine
geleneksel nitelik kazandırması ve ikinci poetik hayat vermesi, aynı
zamanda olgunluk çağı Türk şiirinin şekillenmesinde yeri ve değerini
anlamak açısından da önemlidir. Sonda şunu da belirtmeliyiz ki,
konumuzla ilgili paralellikler, burada ifade etmeğe çalıştıklarımızdan
ibaret değildir ve makalenin sınırlarını aşmamak için bazı ilgi çekici
örnekleri vermekle yetindik.
Kaynakça:
Akimuşkin O.A., Ni’matallahiya, İslam. Ensiklopediçeskiy slovar, Moskva:
“Nauka”, 1991.
Ayan, Hüseyin, Nesimi. Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri ve Türkçe Divanının
Tenkitli Metni, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 2002.
el-Azzavi, Abbas el-Muhami. Mousoua Tarih Irak beyne ihtilaleyn, elHukumet
el-Turkmaniyye, m. 1411-h.814 – m.1523-h.930, elmucellid
el-salis, ed-Dar el-Arabiyye lil-Musu’at, 2004.
Füzuli, Mehemmed, Eserleri, 5 cildde, I c., Bakı: Azerbaycan SSR Elmler
Akademiyası neşriyyatı, 1958.
Füzuli, Mehemmed, Eserleri, 5 cildde, II c., Bakı: Azerbaycan SSR Elmler
Akademiyası neşriyatı, 1958.
Gibb, E.O.Wilkinson, Osmanlı Şiiri Tarihi (1-2), çev.: Ali Çavuşoğlu,
Ankara: “Akçağ” yayınları, 1999.
Hayali, Divan, hazırlayan: Ali Nihat Tarlan, Ankara: “Akçağ” yayınları,
1992.
Hikmet, İsmail, Azerbaycan edebiyyatı tarihi, iki cildde, II. c., Bakı: 1928.
Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri Seadet ŞIHIYEVA
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Journal of the Human and Social Science Researches | 2012 | Cilt.1, Sayı:2 – Volume.1, Issue: 2
86
Hurufilik Metinleri Katalogu, hazırlayan: Abdülbaki Gölpınarlı. Ankara:
Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1989.
Knış A.D. Musulmanskiy mistisizm, Moskva-Sankt-Peterburg: “Dilya”,
2004.
Mezid, Ömer bin, Mecmû‟atü'n-Neza'ir. Metin-Dizin-Tıpkıbasım, Ankara:
Türk Dil Kurumu yayınları, 1995.
Necatî Beg, Divan, hazırlayan: Ali Nihat Tarlan, Ankara: “Akçağ” yayınları,
1992.
Nesimi, İmadeddin, Eserleri, elmi-tengidi metnin tertibi: Cahangir
Gehremanov, üç cildde, Bakı: “Elm”, 1973.
Nesimi, İmadeddin, Seçilmiş eserleri, tertib edeni: Hemid Araslı, Bakı:
Azerneşr, 1973.
Olgun, İbrahim, Nesimi Üzerine Notlar (birinci makale), “Türk Dili
Araştırmaları Yıllığı”, belleten, 1971’den ayrıbasım, Ankara
Üniversitesi Basımevi, 1971.
Sanai Geznevi, Divan, be ehtemam-e Perviz Babayi, Tehran: Moessese-ye
Enteşarat-e Negah, 1375.
Şıhıyeva, Seadet, Şah Handan nimetullahidirmi? “Avroasiya”, 14 yanvar
1999.
Künye:
Şıhıyeva, Seadet, “Necati Şiirinde Nesimi’den Etkilenmenin Boyut ve Biçimleri”, İnsan
ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi II, (2012): 57-86.

Konular