Garib-nâme’de Bazı Merhun Beyitlerde “Kim” Bağlama Edatlı Cümle İle “Çün” Cümle Başı Edatı Arasındaki İlgile

The Interests of Compound Sentence with "Kim" and Attached Compound Sentence with
"Çün" in Consecutive Couplets of Garibnāme
Özet:
Bu çalışmada Garibnāme’deki kimi ard arda gelen anlamca birbirine bağlı
beyitler(merhun)’indeki kim’li birleşik cümle ile ona bağlı çün’lü birleşik cümleye
dikkat çekilmiştir. Garibnāme için bu bir üslup özelliği olarak kabul edilebilir. Eski
Anadolu Türkçesinin edebȋ dil olarak Farsçaya karşı hâkimiyet mücadelesini verdiği
Beylikler döneminde kaleme alınan Garibnāme’deki bu tür yapılar eser ve dönemi için
karakteristik bir görünüm sunmaktadır. Garibnāme’de kim’li ve çün’lü birleşik cümle
yapıları sık kullanılmıştır. Bir beyitte tamamlanmayan anlamın devamındaki beyte
aktarılma yollarından biri de cümle başı edatlardan yararlanmaktır. Özellikle çün ve
genişlemiş biçimleri (çünküm / çünki, çün çün vs.) ile bu anlam geçişi, devamında
gelen beyte kolaylıkla aktarılmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Garibnāme, Âşık Paşa, Eski Anadolu Türkçesi, kim’li birleşik
cümle, çün’lü birleşik cümle.
Abstract:
In this study is pointed to some of compound sentence with "kim" and attached
compound sentence which began with "çün" in consecutive couplets of Garibnāme.
This can be considered as a stylistic feature of Garibnāme. It was written in the period
of the Principalities which Old Anatolian Turkish struggle against Persian to dominate
in literary language. Some of this kind of structures offers a new view for the work
and its period. The structure of compound sentence with "kim" and attached
compound sentence which began with "çün" is used frequently in Garibname. One of
the way of transmission of meaning from one couplet to subsequent couplet is using of
prepositional phrase. The meaning transition -from one to other- is transferred easily
by means of prepositions, espacially “çün and extended formats of çün (çünküm/
çünki/ çün çün etc.).
Keywords: Garibname, Ashık Pasha, Old Anatolian Turkish, compound sentence
with "kim", attached compound sentence with "çün".

 Yrd. Doç. Dr. Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
42
Türk yazı dilinin ilk metinleri olan Köktürk yazıtlarının dili genellikle: “Kısa ve basit cümlelere”
dayanır (Günşen 1995: 238). Eski Türkçenin Eski Uygur kolunda ise: “Çok yönlü, çok dinli, çok
alfabeli Tarım bölgesinde” (Tekin 2001: 148) başlayan başta Sanskritçe, Toharca, Sakaca, Tibetçe
gibi çevre dillerinde özellikle dinȋ metinlerin çevirisiyle -edatlar da dâhil olmak üzere- dile yabancı
terimlerin girmesi hızlanır. Orta Türkçe döneminin yazı dillerinin tamamında yabancı unsurlar Eski
Türkçedeki gibi dini terminolojiyle sınırlı kalmaz aynı zamanda avam söz varlığı da dile yoğun girer
ki bu dâhil olmanın pek çoğu da keyfȋdir. Benzer bir durum Eski Anadolu Türkçesi (=EAT)’nin
kuruluşunda Anadolu’da yaşanmıştır. EAT’nin ilk metinlerinde yer alan Oğuz-Kıpçak ağız
unsurlarının yan yana bulunduğu karışık dilli eserlerin içerisinde hatırı sayılır Farsça ve Arapça leksik
ve gramatikal unsur bulunur. Özellikle tercüme ve divan şiiri bu unsurları gitgide yoğunlaştırır.
EAT metinlerinin önemli bir kısmı tercümedir. Yapılan çeviri birlikte kaynak diller olan Farsça ve
Arapça kimi dil öğeleri de Türkçeye tıpatıp kopya ediliyordu. Özellikle Türkçenin sentaksına aykırı
tamlamalar, devrik ki’li cümleler /bağlı kim’li cümleler, çü/çün /çünki/çünküm/ çün çün vs.
türevleriyle bir kısım edatlar sade nesir ile yazılmış eserlerde dahi sıkça yer almaktaydı.
EAT dönemi metinlerinden Garibnāme’de de kim’li ve çün’lü cümle yapılarına sıkça
rastlanılmaktadır. Kim edatı çeşitli görevlerde eserde yaygın olarak kullanılmıştır. Ancak bu çalışmada
kim edatının sadece birleşik cümle olarak görev yaptığı kullanımlar dikkate alınmıştır. Garibnāme’de
kim edatı gramatikal yapı olarak birleşik cümle oluştururken çün bağlama edatı anlam açıcı bir leksik
öge durumunda metinde yer almıştır. Çalışmanın amaçlarından biri de Garibnȃme’den hareketle
EAT’nin söz dizimi hususiyetlerine dikkat çekmektir.
Türkçe kim’li birleşik cümle ile Farsça “sebeb bildiren” (Timurtaş 1985: 312) çün’lü birleşik cümle
yapıları Orta Türkçe metinlerinin karakteristik bir hususiyeti olarak özellikle çeviri eserlerde sık
görülürler. “Türkçede aslında bağlama edatı yoktu. Bağlama edatları Türkçede sonradan ve yabancı
dillerin tesiri ile ortaya çıkmıştır. Onun için Türkçede kullanılan bağlama edatlarının büyük bir kısmı
yabancı asıllıdır. Türkçede olanlar da bazı isim ve fiil şekillerinin sonradan edatlaşması ile ortaya
çıkmıştır” (Ergin 1985: 352).
Kimli birleşik cümleler Eski Uygurcadan başlayarak dilde çeşitli görevlerde bulunmuşlardır (Özkan
2004: 243-255; Savran 2004: 319-336). Orta Türkçe metinlerinden başlayarak dilde Türkçe kim’li
birleşik cümle ile Farsça ki’li birleşik cümle yapıları yan yana kileyin birbirinin yerine karışık olarak
aynı metinde kullanılmışlardır. Bazı eserlerde ki’li birleşik cümlenye oranla kim’li birleşik cümle daha
çok kullanılmıştır. Dedem Korkut Kitabında 30 ki’li cümleye karşılık 74 kim’li cümle vardır (Ergin
2009: 482). Ancak daha sonra dilde bu kullanım sıklığı hatta tercihi ki’li birleşik cümle lehine
dönmüştür. “Batı Türkçesinin Eski Anadolu ve Osmanlıca devrelerinde Farsça ki ile yan yana
yaşayan kim, Türkiye Türkçesinde artık tamamen kaybolmuştur” (Hacıeminoğlu 1984: 172).
Ki edatı gibi Farsçadan alınma Çün bağlama edatı ise: “çünki, zira, madem ki, ne zaman ki vb.”
anlamları ile “Harezm, Çağatay, Kıpçak ve Anadolu metinlerinde çok kullanılmış bir cümle başı
edatıdır” (Hacıeminoğlu 1984: 133). Akalın, çün’ün anlamlarını şu şekilde sıralamaktadır: “Eğer,
artık, mademki, fakat, gibi, -dığı gibi, sanki, ādeta, zira, nasıl olsa ki, -dığı zaman, -dığı takdirde, -dığı
için, -dıktan sonra” (Akalın 2007: 59). “Eski Anadolu Türkçesi döneminde Arapça ve Farsçadan
dilimize tercüme edilen eserler vasıtasıyla Türkçenin cümle yapısına giren bu özellikler, daha sonraki
dönemlerde fonksiyonlarını kaybederek Türkçe zarf-fiil ekleriyle karşılanmışlardır. Hatta bu dönem
eserlerinde bile bazı örneklerde bu cümle başı edatları fonksiyonlarını yitirerek cümlede zarf-fiil
ekleriyle beraber yer almaktadır” (Yavuzarslan 2002: 78-79). Garibnȃmede ki/kim edatının birleşik
yapılı varyantları olan çünkim, nitekim, niçekim, sankim, şol kim, belkim ile çün’ün varyantları çü
çünan, imdi çün, çün çün de kullanılmıştır.
43
1. G.(=Garibnȃme)
1
nin kimi beyitlerinde her iki dizede de bir basit cümle yer alır. Kim bağlama edatı
ile bu basit cümleler, bağlı birleşik cümle biçimine sokulur. Kim bağlama edatı da çün edatı gibi dize
başında yer almaktadır. Akabinde gelen beyitteki çün’lü cümle ise anlam açıcı olarak önceki
beyitle/cümlelerle ilişkilendirilir:
Altı dürlü iş gerek yol ehline
Kim ol işler direk ola bu dine 3621, I/2
Çün ola bu altı iş kāyim dürüst
Yol eri yolda ola çālāk ü çüst 3622, I/2
….
Anı anuñçun buyurdı ol Ahad
Kim bize rehber ola ol tā-ebed 8322, II/2
Çün Habib’e Hak’dın emr oldı bu iş
Eytdi kılgıl günde biş kez yaz u kış 8323, II/2
….
Diñle imdi bu hikāyet vasfını
Kim bilesin sen bu sözüñ aslını 3938, I/2
Çün yaratdı ‘ālemi ol pādişāh
Gör ki ne kıldı vü n’itdi ol ilāh 3938, I/2
….
2. G.nin kimi beyitlerinde ilk dize bir basit cümle; buna karşılık ikinci dize (devrik) kim’li birleşik
cümle biçimindedir. Kim bağlama edatı dize ortasında kullanılmıştır. Türkçe kim bağlama edatı
metinlerde Farsça ki edatının görevini de üstlenerek devrik cümleler de kurmuştur. Türkiye
Türkçesinde kim edatının yerine yazı dilinde ki kullanıldığı için ki edatı hem devrik cümle hem de
bağlı cümle kurmaktadır:
Ol ‘ademde kamusı penhān-idi
Sanasın kim togmaduk oglan-idi 1243, I/1
Çün işāret kıldı Hak bir kez aña
Cümlesi oldı tamām öñden soña 1243, I/1
….
Kankı bayda kim sehāvet olmadı
Şöyle bil kim ol cihāna gelmedi 9088, II/2
Çün sahidür baylıg oldur kirtü bay
Nitekim olmışdı ol Hātim-i Tāy 9089, II/2
……
3. G.nin kimi beyitlerinde ikinci dizede yer alan kim’li cümle, ilk dizedeki birleşik cümlenin temel
cümlesine bağlanmaktadır:
İşid imdi ne’ydügin eydem saña
Kim bilesin bu işi öñden soña 5664, II/1
Çün kim Allah dünyaya virdi vücūd

1 Örnekler için Kemal Yavuz neşri kullanılmıştır. İlk rakam beyit numarası; italik rakam ise cilt numarasını
göstermektedir.
44
Kim anıñdur bahşiş ü ihsān u cūd 5665, II/1
….
Niçe eydem hālümi kim ne olmışam
Eyle san kim varlıgumdan olmışam 7976, II/1
Çün temāmet varlıgum gitdi benüm
Yine geldi ‘ışk elüm dutdı benüm 7977, II/1
…..
İşid imdi niçedür eydem ‘āyān
Kim bilesin bu işi bellü beyān 3233, I/2
Çün çalap dergāhına yol buldı cān
Cān içinde kalmadı hergiz gümān 3234, I/2
4. G.nin kimi beyitlerinde kim bağlama edatı, ikinci dizenin ortasında kullanılmıştır. İlk dizedeki
cümle/ler bağımsız bir yapıdadır. İkinci dize (devrik) kimli birleşik cümle biçimindedir. Çün sadece
ikinci dizenin açıklayanı durumundadır:
Ulu hil’atdur bu dervişlik ere
Kāni’ olursa suña kim Hak vire 9101, II/2
Çün kanā’at dervişe hemrāh ola
Gözde dervīş ü göñülde şāh ola 9102 , II/2

Bī-hod olur pes düşer ol dem yire
Ya’ni ma’şūkçun diler kim cān vire 6473, II/1
Çün görür bu hāl-ıla gül bülbüli
Bülbüle söyler bu kez ol gül dili 6474, II/1
…….
Göz gerek kim göre vü ‘akl añlaya
Añlayanlar lācerem kim tañlaya 6744, II/1
Çün açıldı ‘Aşık’a bu medrese
Gözine ‘ibret görindi her nese 6745, II/1
…..
Her kim ol işde degüldür er degül
Yoga saygıl sen anı kim var degül 8642, II/2
Çün bakarsañ kamu nesne işdedür
İlla işi her birinüñ gör nedür 8643, II/2
5. G.nin kimi beyitlerinin ilk dizesi basit cümlelerden oluşmuş sıralı cümle topluluğu halinde iken
ikinci dize kim’li birleşik cümle biçimindedir:
Pādişāh gördi begendi oldı şād
Diledi kim çıkara dünyada ad 1529, I / 1
Çün gözine hoş görindi ol ara
Pes buyurdı yapdılar köşk ü serā 1530, I / 1
..
45
Gör ki sen kimsin bu yir ü gök nedür
Diñle imdi kim hikāyet nitedür 4574, I/2
Çün yaratdı yiri gögi ol Kadīm
Gör ne hikmet birle düzdi ol Hakīm 4575, I/2
Sonuç:
Bu çalışmada Garibnāme’deki kim’li birleşik cümle ile onu takip eden çün’lü cümle ele alındı. EAT
metinlerinde sık geçen bu iki cümle türü arasındaki leksik ve gramatikal ilişkiler, dönemin diğer
eserlerdeki örneklerle şüphesiz daha ayrıntılı olarak çeşitlendirilebilir. Böylece bu dönemin sentaks
hususiyetleri sağlam kaidelere bağlanabilir.
Kim’li birleşik cümlelerin yer aldığı beyitlerle akabinde çün cümle başı edatı ile gelen beyitler
incelenmiştir. Kim bağlama edatı kimi durumlarda beytin her iki dizesindeki iki ayrı basit cümleyi
birbirine bağlarken kimi durumlarda ilk dize bağımsız bir cümle ya da cümleler topluluğu olmasına
karşın; ikinci dizedeki cümleleri yönetmektedir. Çün bağlama edatı ise anlam açıcı rolünü üstlenerek
üst beyitle anlamsal ilişkilendirilmektedir. Böylece anlamın daha geniş bir yayılma alanı bulduğu
paragraf / metin(text) bölümleri ortaya çıkmaktadır. Çün’lü cümle bu haliyle metindilbilimsel anlamda
bir tutarlılık öğesi konumundadır. Kim bağlama edatı cümlede gramatikal (görevsel); çün bağlama
edatı ise leksik (anlamsal) işlevde kullanılmaktadır.
EAT metinlerinin ses ve biçim yapısı üzerinde pek çok çalışma yapıldığı halde bu dönemin sentaksı
yeterince işlenmemiştir. Özellikle bu dönemde kullanılan edatların geçtiği metin bağlamında
birbirleriyle ilişkilerini irdeleyen çalışmalar hemen hemen hiç yapılmamıştır. Dolayısıyla bu dönemin
sağlam bir grameri için ses-biçim konularından ziyade sentaks konulu monografiler/tezler yapılmak
suretiyle dönemin sentaks hususiyetleri ortaya çıkarılmalıdır.
Kaynakça:
Akalın, Şükrü Haluk (2007), “Eski Anadolu Türkçesinde Çün, Çünki, Çünkim Cümle Başı Edatlarıyla
Kurulmuş İsim Cümleleri”, IV. Uluslar arası Türk Dili Kurultayı Bildirileri – I (24-29 Eylül
2000), Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, s. 57-65.
Cemiloğlu, İsmet (1994), 14. Yüzyıla Ait Bir Kısas-ı Enbiyā Nüshası Üzerinde Sentaks
İncelemesi, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, s. 60-63.
………………...... (2001), Dede Korkut Hikāyeleri Üzerinde Söz Dizimi Bakımından Bir
İnceleme, , Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, s.80
Ergin, Muharrem (1985), Türk Dil Bilgisi, 15. Baskı, Boğaziçi Yayınları: İstanbul.
…………………. (2009), Dede Korkut Kitabı -2 İndeks-Gramer, 4. Baskı, Ankara: Türk Dil
Kurumu Yayınları.
Günay, V. Doğan (2003), Metin Bilgisi, 2.Baskı, İstanbul: Multilıngual Yayınları.
Günşen, Ahmet (1995), “Eski Türkçe (Köktürkçe)’nin Cümle Yapısı ve Tahlili”, Tuncer Gülensoy
Armağanı, Yayına Hazırlayan: Ahmet Buran, Kayseri: Bizim Gençlik Yayınları: s.
229- 241.
46
Hacıeminoğlu, M. Necmettin (1984), Türk Dilinde Edatlar (En Eski Metinlerden Zamanımıza
Kadar) –Yazı Dilinde-, Üçüncü Basılış, İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı yayınları: İstanbul.
Özkan, Mustafa (2004), “Eski Türkiye Türkçesinde ki / kim Bağlaçlarının Kullanılışı Üzerine”, Türk
Dili ve Edebiyatı Dergisi, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, s. 243-255,
Savran, Hülya (2004), “Uygurca ve Orta Türkçe Dönemindeki ‘Kim’li Birleşik Cümlelerde Şartlı
Yardımcı Cümleler ve Bu Cümlelerin Ana Cümleye Katılma Şekilleri”, Türk Dili ve Edebiyatı
Dergisi, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, s. 243-255,
Tekin, Şinasi (2001), “Eski Türk Yazı Dillerinin Özellikleri üzerine Düşünceler ve Bunların
Teşekkülü ile Türk Siyasi Birlikleri Arasındaki İlişkiler”, İştikakçının Köşesi Türk Dilinde
Kelimelerin ve Eklerin Hayatı Üzerine Denemeler, İstanbul: Simurg yayınları, s.121-149.
Timurtaş, Faruk K. (1985), Osmanlı Türkçesi Grameri III (Eski Yazı ve imlā-Arapça-Farsça-Eski
Anadolu Türkçesi), 5.Baskı, İstanbul Üniversitesi yayınları: İstanbul.
Yavuz, Kemal (2000), Aşık Paşa, Garib-nāme (Tıpkıbasım, karşılaştırmalı metin ve aktarma), c.
I-I/II, II-I / II, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları..
Yavuzarslan, Paşa (2002), Mūsā bin Hācı Hüseyin el-İzniki, Münebbihü’r-Rākidin (Uyurları
Uyandurucu) Giriş-İnceleme-Tenkitli Metin, Ankara: Türk Dil Kurumu yayınları.
Yazım Kılavuzu (2005), Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Yelten, Muhammet (1993), Şirvanlı Mahmud Kemāliyye (Giriş-İnceleme-Cümle Bilgisi-MetinSözlük),
s. 43-55, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayınları.

Konular