KLASİK TÜRK EDEBİYATININ KÜLTÜR KAYNAKLARI: ESERLER

KLASİK TÜRK EDEBİYATININ KÜLTÜR
KAYNAKLARI: ESERLER
PROF. DR. METİN AKKUŞ 
ÖZET
Doğu halkları, edebi metinlerini oluştururken içinde yer aldıkları
kültür dairesinin her türlü malzemesini kullanmakta oldukça cesur
davranırlar. Bu cesaretin temel nedeni, bölge halklarının oluşan kültü-
rel birikime ortak katkı sağlamış olmalarıdır. Arap, Fars ve Türk dilleriyle,
birlikte oluşturulan kültürel malzeme yine birlikte tüketilmiş-
tir. Klasik dönem doğu metinlerinin geleneksel uygulamalarından biri,
oluşturulan metinlerde Doğu kültürüne dair eserleri arka plan malzemesi
olarak kodlamaktır.
Klasik Türk edebiyatı metinlerinde bilim, sanat ve edebiyat alanlarına
dair eserlere doğrudan ya da dolaylı göndermeler yapılmıştır. Bu
göndermeler metinlerde bazen yazar adıyla bazen eser adıyla hatırlatılır.
Bu çalışmanın amacı söz konusu kültürel etkileşimlerin temel taşı
ve nesnesi konumundaki eserlerin klasik Türk edebiyatı metinlerindeki
görünümlerine bir giriş yapmaktır.

 Prof. Dr. Metin AKKUŞ, Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk
Dili ve Edebiyatı Bölümü, Öğretim Üyesi. Email: makkus@atauni.edu.tr; sakagil@yahoo.com
 PROF. DR. METİN AKKUŞ
14
Makalede eser adlarına yapılan göndermelerin görünüşleri tanık
beyitlerle tespit edilerek değerlendirilmiştir.
Anahtar kelimeler: Doğu edebiyatları, Klasik Türk edebiyatı, kültürel
arka plan, kültürel etkileşim, edebi metin, telmih.
SUMMARY
Eastern peoples, while creating literary texts are located in apartment
culture using all kinds of materials behave quite brave. The main
reason for this courage, consisting of local people is that they contribute
to a common cultural background. Arabic, Persian and Turkish
cultural materials created with saying has been consumed together again.
One of the traditional practices of the classic era eastern texts in
the generated text on the works of Eastern culture as background material
to encode. The aim of this study comes cornerstone and object
position of cultural interaction of the works as an introduction to classical
Turkish literature is to appearance in texts. In this article, references
to the name of works identified by the appearance of the witness
was evaluated by couplets.
Keywords: Eastern literature, classical Turkish literature. cultural
background, cultural interaction, literary texts, reference.
چكیده
مردم مشرق زمین به هنگام تدوین آثار خود جسارت الزم برای استفاده از
هر گونه ابزار موجود در دایره فرهنگ خود نشان می دهند. سهم مشترک مردم
منطقه در تکوین مایه ی فرهنگی دلیل اساسی این جسارت تلقی می شود. ابزار
های فرهنگی که مشترکا به زبانهای فارسی، عربی و ترکی فراهم شده اند، بصورت
مشترک مورد استفاده قرار می گیرد. درمتون شرقی دوره کالسیک سنّت بر این
بود که اهمیتی کمتر به فرهنگ شرق داده شود.
KLASİK TÜRK EDEBİYATININ KÜLTÜR KAYNAKLARI 
15
در متون ادبیات کالسیک ترک بصورت مستقیم یا غیر مستقیم به آثار ادبی،
هنری و علمی اشاره شده است، که این اشارات بعضا به نام مولف و بعضا با نام اثر
صورت گرفته است.
هدف این مقاله تهیه مقدمه ای است که نشان بدهد آثاری که سنگ بنای تعامل
فرهنگی هستند چگونه در متون کالسیک دیده می شوند. در مقاله شکل ارجاع با
توسل به ابیات شاهد معین گشته مورد ارزیابی قرار خواهد گرفت.
کلید واژه ها: ادبیات شرق، ادبیات کالسیک ترک، پشت زمینه فرهنگی،
تاثیرات فرهنگی، متون ادبی، تلمیح.
Doğu halkları, edebi metinlerini oluştururken içinde yer aldıkları
kültür dairesinin her türlü malzemesini kullanmakta oldukça cesur
davranırlar. Bu cesaretin temel nedeni, yüzlerce yıllık geçmişlerinde
yaşadıkları ortak coğrafya üzerindeki siyasi sınırlar ve yönetimler çok
sık olarak değişse de, bölge halklarının oluşan kültürel birikime ortak
katkı sağlamış olmalarıdır.
Yaşam şartlarının yönlendirici etkisi, bölge halklarının farklı uluslara
mensup aydınlarının fikir dünyasına yön veren ortak gelişime birlikte
katkı sağlamaları ve kültürel kodları birlikte üretmiş olma bilincine
ulaşmalarını sağlar. Hep birlikte üretilenin yine birlikte tüketilmesi
de doğal bir tavır olarak gelişir.
Türk, Fars ve Arap milletlerinin doğu kültürüne ortak katkıları,
malzemeyi birlikte üretip birlikte tüketmeleri öncelikle Arapça, Farsça
ve Türkçe üretilen metinlerin kültürel kod ve kaynaklarının da ortaklığını
kaçınılmaz kılar. Günümüzün politik tercihleri bu özellikleri
ulus öncelikli ayrılık olarak işlemeye eğilimli olsa da, kültür adamları
bu birikimleri ayrılmaz bir ortak kod olarak vurgulama görevinden
kaçınamazlar.
 PROF. DR. METİN AKKUŞ
16
Klasik dönem araştırmacılarının, bir alan çalışması olarak, araş-
tırma konuları arasına almaları gereken çalışmalardan biri, klasik metinlerin
arka planını oluşturan kültürel kaynakların derli toplu olarak
okuyucunun bilgisine sunulma çabası olmalıdır. Batı kültürü lehine
kültürel değişim yaşayan yeni kuşakların doğuya ait kültürel kodlamaları
zayıf düşmüştür. Doğuya ait söz konusu bilgi birikimlerinin yeniden
kuşaklara aktarılması, çağdaş yaklaşımlarla yapılacak hazırlıkların
okuyucunun huzuruna çıkarılmasıyla mümkündür.
Ortak geleneğin paylaşımı ve doğrudan konumuzu ilgilendirmesi
açısından, bilimsel bir eserin kayıtları arasında yer alan bir notu, konuya
giriş için dikkat çekici olacaktır. Klasik Doğu edebiyatlarında
hamse geleneğinin ortak bir kültürel kod olarak değerlendirildiği konunun
uzmanlarınca bilinmektedir. Ömer Ferit Kam’a göre hamse;
Hint Brahman Vişnu Samara’nın (Beydeba) Pança-Tantra (Kitaplar: Beş
Bölüm) hikayeleri sırasıyla Pehlevice, Arapça, Farsça ve nihayet Türkçe
tercümelerle doğu kültüründe bir temel taşı olarak alınmış; Hint kö-
kenli bu uygulama, taklit yoluyla, tüm doğu edebiyatlarında bir edebi
geleneğe dönüşmüştür (Çeltik 1998: 86).
Yukarıda verilen bu örnekten hareketle, eserle ilgili yalnız şekli bir
uygulamanın bile bir geleneğe dönüşmesinde olduğu gibi, kültür tarihinde
yüzlerce temel eserin o kültürün paylaşanları açısından nasıl bir
öneme sahip olduğu daha kolay anlaşılacaktır. Bu çalışmanın amacı
söz konusu kültürel etkileşimlerin temel taşı ve nesnesi konumundaki
eserlerin klasik Türk edebiyatı metinlerindeki görünümlerine bir giriş
yapmaktır. Daha sonra yayımlanacak çalışmalarda, eserler aracılı-
ğıyla, Klasik edebiyatın arka planında yer alan kültürel katmanın
edebi metinlere kaynaklık etme eylemini yeni kuşaklarla yüzleştirme
ve elde edilen verilerin günümüz okuyucusuyla paylaşımı gelecektir.
Bir klasik edebiyat araştırmacısı olarak Osmanlı dönemi eserleri
üzerine yürütülen metin tahlili çalışmalarının her bir başlığının ayrı bir
bilimsel çalışmaya fırsat verecek kadar zengin bir alt yapıya sahip olduğunu
düşünüyorum. Klasik edebiyatın can damarlarını oluşturan
bu başlıkların ana ya da kılcal damarlarından her biri, yeni araştırma
KLASİK TÜRK EDEBİYATININ KÜLTÜR KAYNAKLARI 
17
çalışmalarına başlık yapılmalıdır. Alan araştırması yapan meslektaşlarımızdan
bazıları bu çalışmalara çoktan örnekler vermeye başlamışlardır.
Alan başlığının yanı başına konan “insan, sevgili, bilim, sabır…”
gibi başlıklar taşıyan çalışmalar bunlardandır.
Klasik edebiyat geleneğinde daha çok kaside nazım şeklinde yer verilen
medhiye tarzının zenginliklerinden biri metinlerin telmihlerle
beslenmesidir. Telmihler farklı konu başlıklarıyla kümelendirilebilir.
Klasik edebi metinlerde yer bulan bilimsel ve sanatçı kimlikler, telmihlerin
kişi adlarına göndermeler yaptığı bir kümedir. Klasik metinde
“memduh/övülen” bir bilim adamı veya bir sanatçı kimlikse; tarihe
mal olmuş ünlü bilimsel ve sanatçı kimliklerin özellikleri, benzetilen
malzeme olarak metne yerleştirilir. Bu özellikteki şiir metninin benzetilenden/kişiden
yararlandığı öncelikli özellik ise, o prototip kimliğin
eseri ya da eserleridir.
Klasik Türk edebiyatında beyit seviyesinde rastlanan bilimsel arka
plan zaman içinde tam metin sunumu olarak da karşılanmıştır. Seri
araştırmamızın girişi olacak bu çalışmada, Klasik Türk şiirinde kitap/eser
göndermelerinde dolaylı hatırlatmaların tanık beyitlerle tespit
ve değerlendirmesi yapıldıktan sonra ünlü doğulu müelliflerinden bir
kısmının kendi adları ve eser adlarına yer verilecektir. Bu ünlülerin
eser adları, kültür tarihindeki önemi ve tanık beyitlerle değerlendirilmesi
sonraki çalışmalara bırakılmıştır.
Klasik Türk edebiyatı metinlerindeki eser adlarına dair, araştırmalarımız
sırasında karşılaşılan görüntülerin her birini, paragraflar halinde
okuyucuyla paylaşmak yerinde olacaktır.
Edebi metinde bilimsel kişiliklere ayrılmış metinlerle birlikte bilimsel
eserlere ayrılmış metin türlerinin de örnek denemeleri vardır. Söz
konusu metinler klasik gelenekte “esamî” başlığıyla yer almıştır. Tü-
rün kendi içinde çiçek ve meslek adları benzeri alt başlıklara ayrıldı-
ğını öncelikle hatırlatalım. Bu çalışmanın malzemesi, esamî türünün
eser ve müellif adlarını konu edinen metinlerin beyit seviyesindeki örnekleri
olacaktır. Esamî içerikli metinlerin halen bir edebi tür olarak
 PROF. DR. METİN AKKUŞ
18
bütün yönleriyle araştırma beklediği konunun uzmanlarınca bilinecektir.
Araştırmamıza alt yapı hazırlamaları açısından birkaç örneği
anarak burada kaydedeceğimiz beyit örnekleriyle yetinelim. Klasik
dönem şairlerinden; Haşmet, Sünbülzade Vehbi ve Lebib Efendi divanlarında
kayıtlı birer esamî örneği bulunur.
Haşmet Divanı’nda (Arslan-Aksoyak 1994:1159) kayıtlı bir şiir esamî
örneğidir. “İbtidâ-i Tevarîh” bölmündeki 10 numaralı tarih; “Târîh-i
Kütüphâne Der-Câmi-i Fâtih Sultân Muhammed Hân Be-Esâmî-i Kü-
tüb İnşâ Kerde Bûd” başlığını taşıyan 11 beyitlik bir kıta-i kebîredir.
Şiirde 27 eser adına yer verilmiştir. Metinden alınan iki beyit şöyledir:
Şems-i Hidâyet’dir yüzü bedr-i dirâyet’dir özü
Lübb-i Belâgat’dir sözü hâkân-ı İskender-şiyem
Haşmet dedim bir bî-bedel târîh-i garrâ tarhına
Tullâba bir Kenzü’l-‘İlim yapdı şeh-i mülk-i kerem
Sünbülzade Vehbi Divanı’nda (Yenikale 2012: 203-204) [Şeyhü’l-İslâm
Pîrî-Zâde Sâhib ‘Osmân Efendi] övgüsüne ayrılmış “Der-Sitâyişkârî-i
Müşârun İleyh Be-Telmîhât-ı Esâmî-i Kütüb başlıklı şiir, 23 beyitten
oluşan bir kasidedir. Metinden alıntı birkaç beyit şöyledir:
Mübârek hil’at-i beyzâsı zîb-i millet-i beyzâ
Me’âlimde nola sebk etse Beyzâvî'ye âsârı
Mutavvel etme bahsi Muhtasardır Vehbiyâ makbûl
Du’â-yı hayr ile Telhîs hoşdur tarz-ı eş’ârı
Esâmî-i kütüb tâ kim ola efvâhda cârî
Vikâye eylesin zât-ı kerîmin Hazret-i Bârî
Lebib Divanı’nda (Kurtoğlu 2004: 280-283) tamamıyla bir esamî özelliği
taşımasa da memduhun bilimsel bir şahsiyet olması nedeniyle eser
adlarına da yer verilmiştir. Tercibent nazım şekliyle kaydedilmiş
KLASİK TÜRK EDEBİYATININ KÜLTÜR KAYNAKLARI 
19
Esâmî-i kütüb-i hâvî mersiyye-i bî-bedeldir ki hâdimî merhûma söylemişdir
başlıklı V bentlik şiirden alıntılanmış beyitler şöyledir:
Hallâl idi mu‛âkıd-ı ‛ilm-i şerî‛ati
Keşşâf idi mu‛âzıl-ı şerh-i tarîkati
Telhîs idi beyânı bedî‛-i metâlibe
Miftâh idi ma‛âniye resm-i belâgati
Metin taramaları sırasında konuyla ilgili yüzlerce beyit tespit edilmiş
olup yapılacak yeni taramalar sonucunda bu sayı binlerle ifade
edilebilecek bir görünüm arz edeceği anlaşılmaktadır.
Klasik metinleri oluşturan kültürün kaynaklarının okunması ve yararlanılması
şairlerin bizzat diline düşmüştür:
Gelüb ilm-i cedelden tîg-i tâb-ı sûsene hidded
Okur şimdi o telifât-ı Haddâdî ve Kirmânî
Şeyhülislam Esad Efendi
Şairler, kültürel alt yapıyı oluşturan eserlerin adını anmasılar da,
kültürel birikimlerinin arka planını oluştururken etkilendikleri, takip-
çileri oldukları müelliflerin eserlerinin önemini şiirlerine yansıtırlar:
O kim kitâbe-i cild-i kitâb-ı dânişidir
Hulâsa-i suhan-ı Bû Alî vü Eflâtûn
Nefi
Hoş dut ol kuluñı kim hem fazl u nazm u nesrde
Gasn iderler Enverî vü Hâce vü Selmân aña
Ahmedi
Rûşen-zamîr şâ’ir-i hôş-gû ki nazmınun
Efsânedir yanında mübâhât-ı Enverî
Naili
Kitabında getürdi Şeyh Sa’dî
Ki Hak’dan bulmış idi ‘izz ü sa’di
 PROF. DR. METİN AKKUŞ
20
Müniri
Doğrudan eser adına gönderme yapılmasa da, eser sahibi kişilerin
eser üretme faaliyetlerine bolca gönderme yapan fahriye tarzındaki kayıtlar
da, şairin yararlandığı ve ilişki kurduğu bilgi birikimi açısından
bir çeşit kültürel arka plandır:
Böyle hoş tab’âne rindâne gazel mi derdi ol
Sunmasa ger câm-ı feyz-i Hafız-ı Şîrâz’a dest
Nefi
Dil tıflı okur kitâb-ı hikmet
Gûyâ ki Hakîm-i Gaznevî’dir
Ali Daniş Dede
Hâfız u İbn-i Yemînim gazel ü kıt’ada ger
Söylesem belki rübâ’îde olurdum Hayyâm
Nefi
Hâce-i tab’ı Nizâmî-güherim olsa eger
Hamse tertîbine cünbiş-dih-i kilk-i nâyî
Naili
Cümlenün ahkâr u nâçîzidür ammâ eserün
Nazm u inşâda ne Vassâf u ne Sahbân itmiş
Naili
Sadr-ı hikmet üzre her dem hükm icrâ eyleyüp
‘İlm-i hikmet bilmeyen Lokmân’a olmaz âşinâ
Mustafa Manevi
Bazı şairler, eser sahiplerinin eser adlarını anmasalar da, onların birikimlerini
şiirlerinde anarak bir bakıma eserlerinin içeriklerinden de
söz etmiş olurlar:
Varup ol Mısr-ı Kâhir’de İmâm-ı Şafi‘î’ye sen
Sürüp hâkine yüzler magz-ı Kur’ân’a selâm eyle
Mustafa Manevi
KLASİK TÜRK EDEBİYATININ KÜLTÜR KAYNAKLARI 
21
Heyet-i ahlak-ı dildir oldu ilm-i ehl-i dil
Hakkı ilm-i heyeti bil sanat-ı Batlamyus
İbrahim Hakkı
İttihad-ı akl u makulü bilir burhan ile
Kim ki olmuş behremend-i hikmet-i Caliniyus
İbrahim Hakkı
Edebi metinlerde adı anılan eserlerin bir kısmı bilim dünyasına bir
kısmı sanat dünyasına ait metinlerdir. Daha çok şairlerin şiirlerinin
toplandığı Divanlar; Mesneviler başta olmak üzere zaman zaman resim/minyatür
derlemesi metinlere de hatırlatmalar vardır:
Bozaldan suret-i Erjeng’i sen bu nakş-ı dilkeşle
Benüm vasfunda her beytüm Nigâristân-ı Ma’nî’dür
Hayali
Klasik edebiyat kültürünün arka planı tespit edilirken bazı sanatlardan
yararlanılacağı konunun uzmanlarınca tahmin edilecektir. Bu
sanatların başında telmih ve iktibas sanatları gelir. Özellikle telmihin
geniş bir arka planı olan kodlamalarla işlevsel hale geldiği dikkate
alındığında klasik metinleri hakkıyla anlamanın telmihlerden geçtiği
hatırlanmalıdır. Aynı şekilde edebi metinlerde eser adları tevriye, tenasüp
ve iştikak benzeri sanatlarının imkanlarıyla da bir arada kullanılırlar:
Biri de hazret-i Sa’dî-i sa’îd-i Şîrâz
Olmuş ol dahi mürebbî-i gülistân-ı suhan
Nefi
Pür oldu Gülşen-i Râz’a nevâ-yı Mantık-ı Tayr
Çün oldu bu deme Attâr Şeyh Tacüddin
Ahmet Paşa
Sadr-ı vâlâyı üçüncü kerre teşrîf edicek
Nass-ı “Azzeznâ bi-sâlis” oldu bir târîh-i tâm
Haşmet
 PROF. DR. METİN AKKUŞ
22
Genc-i elfâz u ma’ânî virdi [ol] tab’ûna bî-reyb
Gencede Nazmî Nizâmî nazmuñı ideydi ısgâ’
Nazmi
Klasik metinlerde semavi metinlere (dört kitap) dair göndermelerin
binlerle ifade edileceği bilinmektedir. Birkaç kaydın hatırlanmasıyla
yetinelim:
Dört Kitâbuñ soñı Kurândur gelen
Fazlıla oldur anlara nâsih olan
Ahmedi
Nüzilet fi’l-Kitâbi ve’l-İncîl
Kütibet f’iz-Zebûri ve’t-Tevrât
Şeyhi
Semavi metinler/kitaplar küme adıyla anılır:
Suhf-ı İbrâhîm ü Âdem lâ-muhâl
Sendedür dahı kitâb-ı Dâniyâl
Ahmedi
Gayr-i Kur’ân her ne kim geldise ahkâm u suhuf
Yüce aduñ kamunuñ üstinde ünvân yaraşur
Ahmedi
Olayların gidişatının ne olacağını yorumlamak için Kur’ân’dan fal
açılır, yardım alınır…
Ne gele fâl-i hümâyûn-ı şeh-i ferruh-dem
Sadr-ı vâlâyı üçüncü kerre teşrîf edicek
Nass-ı “Azzeznâ bi-sâlis” oldu bir târîh-i tâm
Haşmet
Kitaptan (Kur’ân) bir bölüm (Sure) anılır:
Kaşlarından iki bismillahı ser-meşk eyleyüp
KLASİK TÜRK EDEBİYATININ KÜLTÜR KAYNAKLARI 
23
Sûre-i Nemli hat-ı reyhânı yazmışdur temâm
Aşık Çelebi
Levh-i cânda nakş olaldan hatt-ı ruhsâr u lebüñ
Geh okur nûr âyetin geh sûre-i kevser gönül
Hecri
Ziyâ’î subh-dem böyle işitdüm bir müfessirden
Habîbüñ rûy-ı hûbı hakkına ve’ş-Şems nâzildür
Mostarlı Ziyai
Vuslatuñ ni`metin agyâra kaçan vasf itsem
İncinür mevtine san sûre-i En`âm okınur
Mostarlı Ziyai
Görenler eyle sanur sûre-i Şems ü Kalem yazduk
O mâhuñ ayasıyla barmagı vasfın kaçan yazduk
Mostarlı Ziyai
Lâ-cerem lâyık-ı firdevs ola rûh-ı Mecnûn
Ki aña “sûre-i ve’l-Leyl” ile yazılsa kefen
Mostarlı Ziyai
Bu söze münkiriseñ Sûretü’n-Nisâ’yı ohı
Ki evveli komaya hâtıruñda hîç inkâr
Ahmedi
Aña teşrîf-geh Nûn ve’l-Kalemdür
Gehî Tâ-hâ vü Yâ-sîn Ve’d-duhadur
Ahmedi
Adûña âyet-i Mülk oldı tahrîm
Saña irdi sûre-i Feth ü Tebârek
Ahmedi
Yüzüñ görene unudılur Sûre-i Yûsuf
Agzuñı añanuñ nefesi olur dem-i Îsa
 PROF. DR. METİN AKKUŞ
24
Ahmedi
Eserlerin edebi metinde yer alışları şiir dilinin özellikleri, şiir tekni-
ğinin zorunlulukları veya anlatım yöntemlerinden ortaya çıkan ihtiyaca
göre şekillendirilmiştir (mâ-fîhâ →Fihimafih).
Dehri yek-reng eylemiş te’sîr-i hâl-i mevlevî
Çarha germiş ser-be-ser eflâk ü mâ-fîhâ garîb
Sakıb Dede
Arapça adıyla tanınmış eser vezin gereği Farsça gramer kurallarına
uygun olarak yazılmıştır (Mantıkuttayr →Mantık-ı Tayr).
İşit saña diyeyim kuş dilinde hoş sırlar
Ki yırta Mantık-ı Tayr’ı işitse anı ‘Attâr
Ahmedi
Pür oldu Gülşen-i Râza nevâ-yı Mantık-ı Tayr
Çün oldı bu deme Attâr Şeyh Tâc-üd-dîn
Ahmet Paşa
Bazı eser sahiplerinin eserleri kitap şekline dönüşmediği halde şiirde
eser sahipleri gibi değerlendirilmişlerdir:
İmreü’l-Kays gibi oldu Hayâlî hakkın
Bu fesâhetle der-i Ka’be’ye asmak kâğıt
Hayali
Bazı yazar veya şairlerin eserlerinin adı anılmadığı halde meşhur
olan eserlerine veya söz/konuşma becerilerine göndermeler yapıldığı
anlaşılmaktadır. Vassaf’ın düz yazıdaki (nesir) eseri böyledir. Sahban
ve Nizamülmülk benzeri şahsiyetler de bu özellikle kaydedilmiştir.
Cümlenün ahkâr u nâçîzidür ammâ eserün
Nazm u inşâda ne Vassâf u ne Sahbân itmiş
Naili
Şâd eder rûhını Vassâf u Nizâmü’l-mülkün
Ser-kalemden ki selâtîne olur nâme-nüvîs
KLASİK TÜRK EDEBİYATININ KÜLTÜR KAYNAKLARI 
25
Naili
Leyla vü Mecnun ve Yusuf u Züleyha gibi anlatma esasına dayalı eserlerin
kültürel dağarcığına sıkça göndermeler yapıldığı halde, herhangi
bir şairin eserine doğrudan gönderme yapılmıyorsa bu kayıtlar temkinle
karşılanmıştır.
Dildârumun benümle işiden hikâyetin
Gûş etmez oldu Leylî vü Mecnûn rivâyetin
Hayali
Eser adlarına başka eserlerde yapılan göndermeler, söz konusu
eserlerin kültür tarihi içinde ne kadar ilgi gördüklerine tanıklık ettiği
gibi, şair/yazar ve bilim/sanat adamlarının kendilerinden sonraki takipçilerini
de tanıma fırsatı da sunar. Divanlar ve şairleri arasındaki
ilişkiler bu özelliktedir.
Mestiz ol câm-ı fenâdan ki kenârındaki hat
Nâilî nice Senâyî nice Attâr okutur
Naili
Yazarların sebeb-i telifte kendi eser adlarını anmaları da konuyu
zenginleştirecek örneklerdendir.
Sorsalar bu nâzenînün adı ne
Tuhfetü'l-uşşâk didüm adına
Üsküplü Ata
Müşg ü anber-bîz idüp hâmeyi
Nakş kılalum Sikender-nâme’yi
Ahmedi
Çünki anber-bâr idüp hâmeyi
Nakş kıldum ben Sikender-nâme’yi
Ahmedi
Bir yazarın eserine değil doğrudan eser türüne dair kayıtlar düşü-
lür.
 PROF. DR. METİN AKKUŞ
26
Kadeh du‘âsını gör de mukayyed olma Nedîm
Hikâyet-i Key ü Cemşîde Cem fesânesine
Nedim
Hücûm-ı nâle ile dâstân-ı Kaysı okur
Garîb hâl ile gördüm Nedîm-i şeydâyı
Nedim
Hâlet-i derd ü gamum şerhine nisbet dôstum
Kıssa-i Ferhâd u Mecnûn dedügüñ efsânedür
Hecri
Bir bir eylerdüm beyân agyâra işler kıldugum
Korkarın kim kıssa-i Seyyîd gibi Battâl olur
Mostarlı Ziyai
Senüñ gâr-ı zenahdânuñdaki diller belâ-keşdür
Okunmak Kıssa-i Ashâb-ı Kehf ammâ `acâ’ibdür
Mostarlı Ziyai
Añdı agyâra ne reng itdügümi yârânum
Gûrum üzre sanasın Kıssa-i Behrâm okınur
Mostarlı Ziyai
Aceb mi mâ’il olsa kıssa-i Mecnûn u Leylâ’ya
Çün ol vahşî gazâlum Kays-ı hâmûn oldugum bilmez
Mostarlı Ziyai
Ne lâzım okımak efsâne-i Ferhâd u Şîrîni
Benüm Şîrîn-kelâmum ben senüñ Ferhâduñam şimdi
Mostarlı Ziyai
Hasb-i hâl itmiş o ma’şûka-i ‘âşık-meşreb
Kıssa-i Husrev ü Şîrîn ile Ferhâd okur
Muvakkitzade Pertev
Şair/Yazarın adına veya eserine dolaylı göndermeler yapılır:
KLASİK TÜRK EDEBİYATININ KÜLTÜR KAYNAKLARI 
27
Gencevî olan Nizâmî genc-i nazmuñ mâliki
Nazmla sensin bugün Hakkâ budur kim Nazmiyâ
Nazmi
Genc-i dürr-i nazmdur tab’um ki Nazmî bulmışam
Nazmıla Gence Nizâmîsi misâli iştihâr
Nazmi
Eser adının doğrudan anılmadığı metinlerde, eserleriyle tanınmış
yazar adıyla eserlerine göndermeler yapılır:
Mübârek hil’at-i beyzâsı zîb-i millet-i beyzâ
Me’âlimde nola sebk etse Beyzâvî'ye âsârı
Sünbülzade Vehbi
Klasik metinlere konu edilen eserlerin türleri; Tarih, Tefsir, Fıkıh,
Kelam, Hadis, Belagat, Divan, Mesnevi ve Tasavvufi Eserler çevresinde
yoğunlaşmıştır. Ancak Kanunuşşifa benzeri tıp, matematik veya
dilbilgisi alanlarına ait bazı eserlerin de sıkça anıldığı görülmektedir.
Hasenâtından umarız ki bugün eglenevüz
Şol Tevarîh ile kim yazmış İmâm-ı Taberî
Ahmet Paşa
Oldı câ tefsîr-i Câru’llâha genc-i i’tizâl
Sen tekellüm ideli tefsîrden ey şâh-ı dîn”
Aşık Çelebi
Değil levh-i zamîr ü güft ü gûy-ı hikmet-âmîzim
Sturlâb-ı Ebû Ma’şer Şifâ-yı İbn-i Sînâ’dır
Nefi
Klasik Metinlerde adı geçen şair/yazar, sanatçı ve bilimsel kişiliklerin
bir kısmının listesi ilişiktedir. Ancak bu liste içinde, Firdevsi, Sadi,
Hafız ve Nizami gibi tanınmış şairler; Gazali, Beyzavi, Taftazani gibi
 PROF. DR. METİN AKKUŞ
28
bilim adamı-yazarların veya Mevlana gibi ünlü mutasavvıfların eserlerine
düşülen kayıtların binlerle ifade edilebilecek tanık beyitlere sahip
oldukları hatırlanmalıdır:
Ahfeş
Aristo
Ata
Ayni
Baba Efdal Kaşani
Batlamyus
Bayzavi
Ebu Hanife
Ebussuud
Buhari
Calinus
Cami
Eflatun
Emir Hüsrev Dehlevi
Enveri
Musa Kazım Efendi
Fahreddin Razi
Farabi
Fazlullah
Feridüddin Attar
Firdevsi
Gazali
Haddadi
Hafız
Hariri
Hatip Kazvini
Husrev Dıhlevi
İbni Asakir
İbni Hacer
İbni melek
İbni Sina
İbnülamid
İbrahim Tennuri
İmam Gazali
İmam Şafii
İmreülkays
İsmail Ankaravi
Kelabazi
Kemal Isfahani
Kutbettin Razi
Lokman
Mahmud Şebüsteri
Mani
Mevlana Celaleddin
Rumi
Müslim
Nasırüddin Tusi
Nazim
Nevai
Nevevi
Nizami Gencevi
Sadi
Sekkaki
Selman
Sibeveyh
Şahi
Şevket
Taberi
Taftazani
Vassaf
Yazıcıoğlu Salih
Zemahşeri Klasik Metinlerde kültürel arka plan olarak kaydedilen
eserlerin tamamı sonraki çalışmalarımızın içeriğini oluşturacağı için
burada meşhur olan eserlerden bazılarının hatırlatıcı bilgi olarak kaydedilmesi
uygun olacaktır.
Baharistan
Bahrımuhit
Battalname
Belaga
Belagat
Beyzavi Tefsiri
Bina
Bostan
Cami Divanı
KLASİK TÜRK EDEBİYATININ KÜLTÜR KAYNAKLARI 
29
Camiulbeyan
Camiussahih
Cavidannme
Dirayet
Ekmel
Enveri Divanı
Erjeng/Erteng
Esrarname
Eşbah
Fihimafih
Füsus
Fütuhat
Gülistan
Gülşeniraz
Gülzarımanevi
Hadisierbain
Havravüzevra
Hidaye
Hüsrevname
İhyauulumiddin
İlahiname
İncil
İşarat
Kanunuüşşifa
Kemal Isfahani Divanı

Kenz
Keşşaf
Kur’ân
Kütübisitte
Leylavümecnun
Mahzenülesrar
Makamat
Mantıkuttayr
Matlaulenvar
Mecesti
Mecmaulbahreyn
Medhal
Mesnevi
Mısbah
Miftah
Mihrüvefa
Mişkat
Muhtar
Muhtasar
Musibetname
Mutavvel
Nigaristan
Ravza
Riyazüssalihin
Sarf
Sebaimuallaka
Selman Divanı
Şahi Divan
Şakayık
Şebistanıhayal
Şehname
Şemsiyye
Şerhimetali
Taarruf
Taberi Tarihi
Tecrid
Tecziye
Telhis
Teressül
Tevrat
Tezkiretülevliya
Vassaf Tarihi
Zav
Zebur
Sonuç olarak, klasik Doğu edebiyatlarında kaleme alınan her edebi
eser, kendi kültür dairesinde oluşturulmuş birçok bilim, sanat ve edebiyat
metninin kültür dağarını arka plan olarak kullanır. Bu uygulama
Doğu metinleri lehine daha çok, Batı metinleri lehine daha az hatırlamalarla
gerçekleşir. Ancak edebi dilin kendine has ifade ve teknikleriyle
söz konusu birikim kodlamalar halinde kullanılmış ve yapılan
 PROF. DR. METİN AKKUŞ
30
göndermelerle kültürel birikim ihsas edilmiştir. Klasik metinler üzerinde
yapılan tahlil çalışmalarında eser adı çevresinde oluşmuş kültü-
rel birikim; “Yazarlar/şairler” veya “Kitaplar” başlığı altında toplanmış
küçük başlıklar halindedir. Bu başlıkların mercek altına alınması-
nın gerekliliği tartışma götürmez. Konuyla ilgili ilk tarama ve incelemelerden
malzemenin, bir-iki makale çalışmasının sınırlı imkanlarıyla,
yeterince değerlendirilemeyeceği anlaşılmıştır. Bir giriş/başlangıç olarak
tasarlanan bu çalışmadan sonra, hiç olmazsa, Doğu/Batı metinleri;
Arap, Fars, Türk ve Hint dillerinde yazılmış metinler için ayrı ayrı baş-
lıklar açılıp yeni yetişen kuşakların eser adları çevresinde oluşmuş kültürel
birikimle yüzleştirilmesi uygun olacaktır. Aynı şekilde eser türlerine
göre veya bir müellifin birden fazla eseri üzerinde yapılacak incelemelerle
konu zenginleştirilecektir.
KAYNAKÇA
Ahmed-İ Yesevi’nin Rumelili Bir Takipçisi Üsküplü Atâ Tuhfetü’l-uşşâk, İ. Hakkı
AKSOYAK, Ankara 2006.
Ahmedi, Divan (Ahmedi's Divan), Yaşar AKDOGAN, Ankara 1988.
Ahmedi, İskendername, (http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10667, ahmediskendernameyasarakdoganpdf.pdf?0
[24.02.2014]).
Ahmedî, İskendernâme, l (İnceleme-Tıpkıbasım), İsmail ÜNVER, Ankara 1983.
Ahmet Paşa Dîvânı, Ali Nihat, TARLAN, Ankara 1992.
Ahmet Paşa’nın Şiir Dünyası, Harun TOLOSA, Ankara 2001.
Aşık Çelebi Divanı, Filiz KILIÇ, (http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/ Eklenti/10593,
asikcelebidivanifilizkilicpdf.pdf?0 [25.02.2014].
Edirneli Nazmi Divanı (İnceleme-Metin), Sibel ÜST, http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10604,edirneli-nazmi-divani-sayfa-1-
1989pdf.pdf?0 [24.02.2014]).
Erzurumlu İbrahim Hakkı Divanı, Numan KÜLEKÇİ- Turgut KARABEY, Erzurum
1997.
Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, Ahmet Talat [ONAY], (Haz. Cemal
KURNAZ), Ankara 1992.
KLASİK TÜRK EDEBİYATININ KÜLTÜR KAYNAKLARI 
31
Haşmet Külliyâtı, (Dîvân, Senedü’ş-şuara, Viladet-name, İntisabü’l-müluk). M.
ARSLAN–İ. H. AKSOYAK, Sivas 1994. (http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10617,girisvemetinpdf.pdf?0
[24.02.2014]).
Hayalî Bey Divanı’nın Tahlili, Cemal KURNAZ, Ankara 1987.
Hayâlî Dîvânı, Ali Nihat TARLAN, Ankara 1992.
Hecrî (Kara Çelebi Muhyi’d-dîn Mehmed) Dîvânı, Ömer ZÜLFE, Ankara, 2010.
(http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10618,hecripdf.pdf?0
[25.02.2014]).
II. Bayezid Devri Şâirlerinden Münîrî Hayatı, Eserleri ve Dîvânı (İnceleme-Tenkitli
Metin), Ersen ERSOY. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10631,muniripdf.pdf?0
[25.02.2014]).
Karabâş-ı Veli Oğlu Şeyh Mustafa Manevî’nin Hayatı ve Divânı (Transkripsiyonlu-Mukayeseli
Metin), Kenan MERMER, Bursa 2011.
Lebîb Dîvânı, (İnceleme-Tenkitli Metin-Sözlük), Orhan KURTOĞLU, Hacettepe
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı
Anabilim Dalı, Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı Doktora Tezi, Ankara
2004. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10623, lebib-divanipdf.pdf?0
[26.02.2014]).
Mevlevîlikte Bir Hanedanlık Kurucusu Sâkıb Dede Ve Dîvânı, Ahmet ARI,
(http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10645,sakibdededivanigirispdf.pdf?0
[25.02.2014]).
Mostarlı Hasan Ziyâî Divanı. Müberra GÜLGENDERELİ, Ankara 2011.
Muvakkit-zâde Muhammed Pertev Dîvânı, Ekrem BEKTAŞ, Malatya, 2007.
(http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10630,muvakkitzade-pertevpdf.pdf?0
[25.02.2014]).
Nâilî-i Kadîm Divânı, Haluk İPEKTEN, İstanbul 1970.
Necati Bey Divanı’nın Tahlili, Mehmet ÇAVUŞOĞLU, İstanbul, 2001.
Nedîm Dîvânı, Muhsin MACİT, Ankara 1997. (http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10635,nedim-divanipdf.pdf?0
[25.02.2014]).
Nef’î Dîvânı, Metin AKKUŞ, Ankara 1993.
Nefi Divanı’nda Tipler ve Kişilikler, Metin AKKUŞ, Erzurum 1996.
Nev’i Divanı’nın Tahlîlî, M. Nejat SEFERCİOĞLU, Ankara 2001.
Ömer Ferit Kam ve Âsâr-ı Edebiyye Tedkikâtı, Halil ÇELTİK, Ankara 1998.
Sâkıb Dede ve Divanı, Ahmet ARI, Ankara 2003.
 PROF. DR. METİN AKKUŞ
32
Sünbül-zâde Vehbî Dîvânı, Ahmet YENİKALE, Kahramanmaraş 2012.
(http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10651,sunbul-zade-vehbipdf.pdf?0
[26.02.2014]).
Şeyhi Divanı. Mustafa İsen-Cemal KURNAZ, Ankara 1990.
Şeyhi Divanı’nı Tetkik. Ali Nihad TARLAN, İstanbul 1964.
Şeyhülislam Es’ad Efendi Ve Divanının Tenkitli Metni. Muhammed Nur
DOĞAN, İstanbul 1997.

Konular