BİR YUSUF VE ZELİHA şAİRİ SÜLE FAKİH VE ESERİ

Bilindiği gibi, Yusuf ve Zeliha mesnevilerine konusunun dinı bir karakter
taşımasından dolayı, dünya edebiyatında, bilhassa Türk, Arap ve Fars
edebiyatıarında oldukça fazla ~air ilgi duymuş, bu konuda eserler yazmışlardır.
Kaynağı Tevrat'a kadar giden bu hikaye, Kuran-ı Kerim'de "absenü'l-kasas"
olarak vasıflandırılmıştır. Hikayenin Tevrat'taki şekli daha çok batı edebiyatçılan
tarafından, Kuran, tefsir, hadis ve islam tarihlerindeki şekli ise Türk, İranh ve Arap
şair ve yazarlar tarafından kaynak olarak kullanılmıştır. Hatta bunlara rivayetleri
de ilave edebiliriz.
Yusuf ve Zeliha hikayesi, Türk dili ve edebiyatına Ali'nin Kıssa-i Yusuf
manzumesi ile ginniştir. i Dörtlükler şeklinde yazılan bu eser Türk edebiyatının
değerli ürünlerinden biridir. Ali'nin bu eserinden sonra Türk edebiyatında Şeyyad
Hamza, Süle Fakih, Erzurumlu Darir, Ahmedı, Şeyhoğlu Mustafa, Kınmh
Abdülmecid, Hamdullah Hamdı, Kemal Paşaoğlu, Taşlıcah Yahya gibi bir çok şair
konuyu ele almışlar ve eserlerini yazmışlardır 2.
Türk edebiyatında Yusuf ve Zeliha hikayesini ele alıp, eser verenlerden biri
de Süle Fakih'tir 3. Süle Fakih edebiyaumızda çok bilinen bir şair değildir. Ancak
şairin eseri Yusuf ve Zeliba mesnevisi Türk dili ve edebiyatı tarihi içinde son
* Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
i Prof Dr. ısmail Hikmet Ertaylan, Yusuf ve Ziileyha, Isı. 1960.
2 Agah Sım Levend, Türk Edebiyatı Tarihi, c. ı, s. 128-130.
3 Süle Fakih'in eseri üzerine tarafımızdan dokıora tezi yapılmıştır. Süle Fakih'in Yusuf ve
Zelihası (lnceleme-Metin-Oizin), 2 ciIt. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Erzurum 1994. (Yayınlanmamış doktora tezi).
173
derece önemli bir yer tutmaktadır. Şairin adı dahi Türk edebiyatında tam olarak
kesinlik kazanmamıştır. Prof Dr. İsmail Hikmet Ertaylan Süli Fakih4, Vasfi
Mahir Kocatürk Süli Fakih5, Prof Dr. Haluk İpekten Sula (Suli) Fakih6, Prof
Dr. Faruk Kadri Timurtaş Suli Fakih7, Alessio Bombacı SuJa Fakih8, Agah Sım
Levend Süle Fakih9, Halide Cemil Dolu Sula Fakih ıo şeklinde şairin adını ifade
etmişlerdir. Biz çalışmamızda karşılaştırdığımız üç nüshada da şairin adının Süle
şeklinde geçtiğini gördük. çalışmamızın Metin bölümünde yer alan 4990. beyit şu
şekildedir:
ola kim bu dertlüyi esirgeye
yarlıgadum Süle Fa~i diye
Burada Süle ismi Arap harfleriyle, her üç nüshada da
yazılmıştır.
Süle Fakih'in hayatıyla ilgili araştırdığımız birçok kaynakta herhangi bir
bilgiye rastlayamadık. O, eserinde de hayatıyla ilgili hiçbir bilgi vermemiştir. Süle
Fakih, Nihat Sami Banarlı 1 ve İsmail Hikmet Ertaylan'a12 göre 13. yüzyıl, Agah
Sım Levend 13, Alessio Bombacl14, Faruk Kadri Timurtaş'a 15 göre ise 14. yüzyıl
şairidir. Bazı araştıcılar ise onun 13. yüzyılın sonu, 14. yüzyılın başlarında yaşamış
ve eserini kaleme almış olduğunu söylerler. Prof. Dr. Mine Mengi Eski Türk
4 Ertaylan, a.g.e. s. 2.
S Vasfı Mahir Kocatürk. Türk Edebiyatı Tarihi, s. 149.
6 Prof. Dr. Haluk Ipekten, Türk Edebiyatında Nazım Şekilleri, s. 76.
7 Prof. Dr. Faruk Kadri Timurtaş, Tarih İçinde Türk Edebiyatı, s. 207.
8 Alessio Bombacı, Historie De la Litterature Turque, s. 228.
9 Agah Sım Levend, a.g.e. s. 128.
Lo Halide Cemi! Dolu, "Yusuf Hikayesi" Hakkında Birkaç Söz ve Bazı Türkçe Nüshalan,
TDED, c. IV, s. 426.
i i Nihat Sami Banarh, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, c. 1.s. 322.
i 2 Ertaylan, a.g.e. s.2.
13 Levend, a.g.e. s. 128.
14 Bombacı, a.g.e. s. 228.
15 Timurtaş. a.g.e. s. 207.
174
Edebiyatı Tarihi (s.90) adlı eserinde "Süli Fakih'in 1298'de yazdığı Yusuf ve
Züleyha ınesnevisi 3000 beyilten daha fazladır ve Anadolu sahasında yazılmış olan
Yusuf ve Züleyha mesnevisinin ilk örneklerindendir" diyerek eserin 13. yüzyılın
sonlarında yazıldığını belirtmiştir.
Süle Fakih'in eserinde!1 hareketle, onun dinı ve tabiı bilgileri iyi bilen biri
olduğu söylenilebilir. Ayrıca, yine eserinden yola çıkarak Arapça ve Farsça
bildiğini söylemek de yerinde olur. Çünkü şair, Arapça ve Farsça terkipleri sık sık
kullanmış, hatta Farsça beyitlere bile eserinin içinde yer vermiştir. Zaman zaman
beyitlerinin içine serpiştirdiği ayetler, ayet alıntıları, hadis örnekleri onun hem
dinı bilgilere vakıf olduğunu, hem de Arapçayı bildiğini göstermektedir.
Şairimizin Yusuf ve Zeliha mesnevisinden başka herhangi bir eserinin olup
olmadığı da bilinmemektedir. Konuyla ilgili olarak, gerek kaynaklarda, gerekse
kendi eserinde herhangi bir ifadeye rastlanılmamışur.
13. yüzyıl ya da 14. yüzyıl Anadolu şairlerinden Süle Fakih'in bilinen tek
eseri Yusuf ve Zeliha'dır. Eser, gerek Türk dili tarihi, gerekse Türk edebiyatı tarihi
açısından son derece önemli ve değerli bir yere sahiptir. Prof. Dr. İsmail Hikmet
Ertaylan eserin önemini şu şekilde ifade etmektedir:"... Diğeri "Süli Fakih" adlı bir
şair tarafından nazmedilmiştir ki henüz tabedilmemiş olan bu varyantın dört
yazması mevcuttur.
Bu dört yazmayı inceleyip karşılaştarmak suretiyle elde edilecek tam bir
nüshası edisyon kritik halinde tabettirilecek olursa miladİ onUçüncü asra ait
kıymetli bir dil ve edebiyat vesikası daha kazanılmış olacaktır."i 6
i 6 Ertaylan. a.g.e. s.2.
Eser üzerinde bugüne kadar. yayınlanmamış iki lisans tezi 17 dışında. başlı
başına dil ve edebiyat araştırması yapılmamıştır. Yukarıda. bazılarının adından
bahsettiğimiz araştırıcılar. eserden ve şairden çok kısa bir şekilde söz etmişlerdir.
Eser, aruzun remel vezinlerinden failatün, failatün, failün kalıbıyla
yazılmıştır. Eserde sık sık vezin bozukluklarıyla karşılaşılmaktadır. Bunun
yanında zaman zaman kafiye düzensizliğiyle karşılaşmak da mümkündür. Ancak, bu
tip eksiklikleri şaire bağlamak doğru değildir. Müstensihlerden de
kaynaklanabileceği hususunu gözden uzak tutmamak gerekir. Eserde, günümüze
kadar herhangi bir değişikliği uğramadan kullanılagelen birçok atasözü ve deyim
mevcuttur, Ayrıca halk edebiyatı açısından da çok değerli malzeme içerdiğini
söylemek gerekmektedir.
Yusuf ve Zeliha'nın, Raif Yelkenci hususı kütüphanesinde üç adet
nüshasının olduğunu Halide Cemil Dolu'nun doktora tezi ve bir makalesinden
öğreniyoruzi 8. Bu nüshaların sonunun ne olduğu hakkında herhangi bir bilgimiz
bulunmamaktadır. Eserin bu üç nüshasından başka. İstanbul Üniversitesi
Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Bölümü No: 970; Dil Tarih Coğrafya Fakültesi
Kütüphanesi M. Con Bölümü No: 590; Millı Kütüphane F. Bilge Bölümü No: 155;
Türk Dil Kurumu Kütüphanesi No: A 14019 ve A 477; İstanbul Süleymaniye
Kütüphanesi Tarlan Bölümü No: 46/1; Topkapı Sarayı Müzesi Hazine Kütüphanesi
No: 813; Konya Büyükşehir Belediyesi İzzet Koyunoğlu Müze ve Şehir
Kütüphanesi Koyunoğlu Müze Kitaplığı No: 11403; Konya Büyükşehir Belediyesi
İzzet Koyunoğlu Müze ve Şehir Kütüphanesi Koyunoğlu Müze Kitaplığı No:
17 Ayşe Sevindik, Sula Fakih'in Yusuf ile Züleyha'sı, Metin ve tndeks, tst. 1970, IV+399
s. (Bitinne tezi); A, Beynan YUnüak, Sula Fakih'in Yusuf ile Züleyhası, (Metin-tndeks),
ıst. 1970, VI+249 s. (Bitirme tezi)
18 Halide Cemii Dolu, Menşeinden Beri Yusuf Hikaycsiu ve Türk Edebiyatındaki Yeri s.
191 (yayınlanmamış doktora tezi); "Yusuf Hikayesi" Hakkında Birkaç Söz ve Bazı TUrkçe
Nüshalan, TDED. c, LV, s. 420.
19 Doktora çalışmamızda edisyon-kritik için kullandığımız nüshalardan biridir.
176
i 1366/1; Konya Büyükşehir Belediyesi lzzet Koyunoğlu Müze ve Şehir
Kütüphanesi Koyunoğlu Müze Kitaplığı No: 10045; Konya Büyükşehir Belediyesi
İzzet Koyunoğlu Müze ve Şehir Kütüphanesi Koyunoğlu Müze Kitaplığı No:
i 84620; Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Bölümü
No: i 965; Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi Özege Kitaplığı Agah Sırrı
Yazmaları Bölümü No: 3 i 82 i; Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi Özege Kitaplığı
Satın Almalar Bölümü No: 3 i 8 olmak üzere yurtiçi kütüphanelerinde toplam 17
adet nüshasının varlığı tarafımızdan tesbit edilmiştir. Bu nüshaların bir kısmının
aşağı yukarı tam olmasına karşın, bir kısmının da eserden küçük parçalar şeklinde
olduğunu söylemek yerinde olur.
Süle Fakih'in eserinden bahseden bazı kaynaklar, onun Şeyyad Hamza'nın
aynı adlı eserinden hareketle kaleme aldığını, hatta onun eserini genişleterek kendi
eserini yazdığını ifade ederler22.
Şeyyad Hamza'nın eseri ile Süle Fak.ih'in eserinde bazı beYiıler arasında
büyük benzerlikler bulunmaktadır.23 Her iki eserin de konusunun aynı ve dinı
olması, böyle benzerliklerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
çalışmamızda 5005 beyit olarak tesbit ettiğimiz eserin beyit sayısı bir çok
kaynakta 4800 olarak verilmiştir.
Süle Fakih eserinin halk diline çok yakın, sade bir dille kaleme almıştır.
Eserin dilinin sade olması, onun halk meclislerinde okunmasından ve konusundan
kaynaklanmaktadır. Türk edebiyatında aynı konuyu ele alan diğer şairlerin
20 Doktora çalışmamıza esas aldığımız nüshadır.
21 Doktora çalışmamızda edisyon-krilik için aldığımız nüshalardan biridir.
22 Dehri Dilçin, Şeyyad Hamza Yusuf ve Zeliha, s. 9: Prof Dr. Faruk K. Timurtaş, Tarih
İçinde Türk Edebiyatı, s. 207; Nihat Sami Banarlı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, c. i, s.
322.
23 Bkz. Dilçin, a.g.e. s. 26-40.
177
eserlerinde de çoğunlukla sade bir dil kullanılmıştır. Şairimizin eserinde
kullandığı dilin sadeliğini göstermesi açısından birkaç beyti burada vennek
istiyoruz.
kim sonumda bir eyü o~lum ola
unudılmaya adım dilde ~ala (59b/1319)
utanuram söylemeklige sana
şuçumı bagışlalpl didi bana (106b12524)
yiyesi geldi buları yimedi
iJ~ifat idüp bu nedür dimedi (149a/3491)
Eserde bazı kişilerin ağzından, yine onların duygu ve düşüncelerini ifade
eden, şiiir başlığı altında gazel tarzında beyitler mevcuttur. Bunlardan birini hem
konuya örnek olması açısından, hem de eserin diliyle ilgili olarak söylediklerimizi
desteklemesi açısından aşağıda veriyoruz. Yine bu örnek Süle Fakih'in şiir tekniğini
de vermiş olacaktır.
şi'r-i zeli~a derd-İ yusuf
eydür ey düşde görinen ~andasın
şatı-ı cihan can u canan kandasın
"...
'aşık oldum dertlü oldı!n'ideyüm
ey benüm derdüme derman ~andasın
gelgil ol görklü yüzün gizlemegil
aşikare can u cihan ~andasın
suretün ba~ında gördüm cenneti
ey ~Ori-şıfat gülistan ~andasın
118
şol senün 'ış~un divi dutdı beni
~urtar andan ey süleyman ~andasın
uy~uda geldün göründün gözüme
dünya ~Gblarına sul!an ~andasın
yine bir dagı gel esirge beni
ey yalunuzlara mihman ~andasın (45b/lOO5-ıolO)
Bugüne kadar adına ansiklopedik kaynakların bazılarında ve birkaç ilmi
araştırmada rastladığımız Süle Fakih'in edebi şahşiyeti ve eseri Yusuf ve Zeliha
Türk kültür ve edebiyatı içinde önemli bir yer tutmaktadır. i 3. yüzyılın sonu, 14.
yüzyılın başlarında yazılmış olan eser, Türk dili ve edebiyatı tarihi içinde belirli
bir yere sahiptir. Yukarıda sözünü ettiğimiz doktora çalışmamızda eseri
inceleyerek, dil açısından değerlendirme fırsatı bulduk. Ayrıca eserin edebiyat ve
folklor açısından da çok değerli malzeme içerdiğini söylemek gerekir. Bu değerli
dil ve edebiyat yadigarı eserin, Türk Dil Kurumu tarafından başlatılan Tarihi
Türkiye Türkçesi Sözlüğü çalışmalarında taranan eserler içine alınmış olması
sevindiricidir.
179

Konular