Fars Dili

Fars Dili Fars Dili ve Edebiyatı Akademik

Farsçada İsimlerin çoğul yapılması (5. Ders)

درس پنچم (Ders-i Pençom)


***Dil Bilgisi***

* İsimlerin çoğul yapılması

a) ها (hâ) eki tekil olan kelimeye eklenerek çoğul yapılır. مداد (midâd- kurşun kalem) , مدادها (midâdhâ- kurşun kalemler) gibi.

b) Eğer kelime bir insan için kullanılmaktaysa o zaman ان (ân) ekiyle de çoğul yapılması mümkündür. Örnek زن (zen- kadın), زنان (zenân- kadınlar).

* Klasik Farsça’da çoğul yapmadaki soyut ve cansız nesnelerin çoğulu için ها (hâ) ve insanla ilgili kelimeler için ان (ân)'ı kullanmaya dair kural genellikle gözetilirken günlük konuşma dilinde bütün isimleri ها (hâ) ile çoğul yapma eğilimi göze çarpmaktadır.

c) Eğer bir isim öncesinde e sesi yer alan sessiz (ha) ه ile biterse bu sessiz (ha) ه harfı گ (g) harfine dönüştürülür ve sonra çogul eki eklenir. Örnek verecek olursak بچه (beççe- çocuk), بچگان (beççegân- çocuklar).

Farsçada Tamlamalar (34. Ders)

درس سی و چهارم (Ders-i Sî u Çeharom)



***Dil Bilgisi***

* Tamlamalar (ترکیب اضافی)

** Yapıları Bakımından İsim Tamlaması - ترکیب اضافی

1- Ters çevrilmiş Tamlama

Türkçe'dekinin (Okulun kapısı, okulun tamlayan kapısı tamlanan) tersine normalde Farsça'da (صدای مادر seda-yi mâder, annenin sesi) tamlanan (صدای) önde, tamlayan (مادر) ise sonda yer alır. Ancak bazı durumlarda tamlayan önce gelir ve tamlama esresi de ortadan kalkar.

Örnek: پزشکِ چشم (pizişk-i çeşm) yerine چشم پزشک (çeşm-pizişk, göz doktoru)
برگِ گل (berg-i gul) yerine گلبرگ (gul-berg, gül/çiçek yaprağı)

2- Kesik Tamlama

Kelimeleri birbirine bağlayan tamlama esresinin kaldırılığı kelimelerin yerlerini değiştirilmediği tamlamadır. Bu tür tamlamalar genellikle birleşik isim olarak kullanılır.

Örnek: صاحبِ خانه (sâhib-i hâne) yerine صاحب خانه (sâhibhâne, ev sahibi)
مادرِ زن (mâder-i zen) yerine مادر زن(mâderzen, kaynana)


3- را lı Tamlama

Farsçada Fiil (11. Ders)

درس يازدهم (Ders-i Yâzdehom)

***Dil Bilgisi***

* Fiil

**Farsça’da fiiller sonu دن (-den) ile biten ve sonu تن (-ten) ile biten iki tür masdardan birine sahiptir. Örneğin ديدن (dî-den) gör-mek ve رفتن (ref-ten) gitmek gibi.

**Bütün fiil çekimleri masdarlardan elde edilen iki kök esas alınarak yapılır:

1) Geçmiş zaman gövdesi (mâzî kökü)

2) Geniş zaman gövdesi (hal kökü)

**Geçmiş zaman gövdesi, masdarın sonundaki ن (nun) harfinin atılması ile elde edilir. Elde edilen bu kök, aynı zamanda o fiilinin –di’li geçmiş zamanının üçüncü tekil şahsıdır. Örneğin رفتن (reften) gitmek >رفت (reft) gitti ve بودن (bûden)* -...olmak > بود (bûd) ...oldu.

**Geniş zaman gövdesinin bulunması kurallara tabii olup bu kuralların da pek çok istisnaları mevcuttur. Fiillerin geniş zaman gövdeleri aynı zamanda o fiillerin emir kipinin ikinci tekil şahıslarıdır. Örneğin ديدن (dîden) görmek بين (bîn) gör

Farsçada Geniş Zaman (16. Ders)

درس شانزدهم (Ders-i Şânzdehom)

***Dil Bilgisi***

*Geniş Zaman

Fiilin geniş zaman gövdesinin sonuna şahıs çekim ekleri (ند,يد ,يم ,د ,ی ,م- em, î, ed, îm, îd, end) getirilerek elde edilen bu zaman Klasik Farsça’da yaygın olarak kullanılır. Modern Farsça’da sadece şiirde kullanım alanı bulur. Günümüz Farsçasında ise bu zamanı ifade etmek için şimdiki zaman sigası kullanılır.

Örnek: ديدن (dîden- görmek) fiilinin geniş zaman kökü بين (bîn) dir ve buna göre bu fiilin çekimi şöyle olur:

بينم (bînem) görürüm
بينی (bînî) görürsün
بيند (bîned) görür هنر آموزچه هنرمندهر جا رود قدر بيند (Hüner âmuz çi hünermend her câ reved gadr bîned- Sanat öğren, zira sanatkâr gittiği her yerde takdir görür.)
بينيم (bînîm) görürüz
بينيد (bînîd) görürsünüz
بينند (bînend) görürler


Bu siganın olumsuz çekimi, olumsuzluk bildiren ن (ne) harfinin olumlu fiilinin başına ekleyerek elde edilir.

Farsça Kısa Şiirler

ياد دارى كه وقت آمدنت
همه خندان شدند تو گريان
آبچنان زى كه وقت رفتن تو
همه گريان شودن تو خندان

Yâdında mı doğduğun zamanlar;
Sen, ağlar idin; gülerdi âlem.
Bir öyle ömür geçir ki olsun,
Mevtin sana hande, halka mâtem...

(Hatırlar mısın; sen doğduğunda sen ağlıyordun; fakat herkes gülüyordu. Öyle bir ömür sür (hayat geçir) ki, ölümünde herkes ağlasın, bir tek sen gül!)

نه زنده ام از هجر تو اي شوح نه مرده
فرياد از اين نو وجود عدم آلود

«Ne zinde em ez hicr-i tu ey şûh ne mürde
Feryâd ez în nev vücûdî-i adem âlûd» (Yavuz Sultan Selim)

(Hasretinden ne diriyim ey şuh, ne de ölü;
Bu yokluk dolu yeni var oluştan feryâd!...)

هر روز خوش است منزلي بسپردن
چون آب روان و فراغ از افسردن
دي رفت و حديث دي چودي هم بگذشت
امروز حديث تازه بايد گردن

Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş
(Dün, dündü cancağızım,) Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım (Mevlânâ)

Farsçada İsimlerde marife/nekre (Belirli olma/olmama) hali (3. Ders)

درس سوّم (Ders-i Sevvom)



***Dil Bilgisi***

* İsimlerde marife/nekre (Belirli olma/olmama) hali

* Arapça ve İngilizce'den farklı ama tıpkı Türkçe'de olduğu gibi Farsça'da belirlilik ifade etmek için bir ek/edat kullanılmayıp özne ya da nesne yalın olarak kullanılır. Belli bir kitaptan bahsediliyorsa كتاب denilir.

* Belli olmayan, herhangi bir şeyden bahsederken de kelimenin sonuna ى (î) eklenir. Örneğin كتابى (kitâbî yani ' herhangi bir kitap'). Bu kuralın bazı istisnaları vardır.

a) Eğer kelimenin sonu önündeki 'e' sesini takip eden 'sessiz هاء' ile bitiyorsa ى yazılmayıp هاء nın üzerine hemze (ء) konur. Örneğin پنجره (pencera- pencere) kelimesinde durum böyledir: پنجرۀ (pencerai).

b) ى ile biten kelimelere bu belirsizlik ifade eden ى eklenmez. Bu şekildeki bir kelimenin belirli mi yoksa belirli olmayan nesneyi kastedildiği akıştan (siyâk ve sibâk'tan) çıkarılır. صندلی (sandelî-sandalye) gibi.

Farsçada Ek Fiil (13. Ders)

درس سيزدهم (Ders-i Sîzdehom)


***Dil Bilgisi***

* Ek fiil

* Farsça'da ek fiil iki şekilde karşımıza çıkar.

** Ya aşağıdaki eklerin ismin sonuna eklenmesiyle...:

Birinci tekil şahıs: ام (em) –im
İkinci tekil şahıs: ای (î) –sin
Üçüncü tekil şahıs: است (est) –dir
Birinci çoğul şahıs: ايم (îm) –iz
İkinci çoğul şahıs: ايد (îd) –siniz
Üçüncü çoğul şahıs: اند (end) –lerdir

Örneğin: آموزگار (âmûzgâr, öğretmen) isminin çekimini yapalım.

آموزگارم (âmûzgârem) öğretmenim
آموزگادی (âmûzgârî) öğretmensin
آموزگارست (âmûzgârest) öğretmendir
آموزگاريم (âmûzgârîm) öğretmeniz
آموزگاريد (âmûzgârîd) öğretmensiniz
آموزگارند (âmûzgârend) öğretmendirler

*Eğer bu ekler okunmayan (sessiz) ه (hâ) ile biten kelimelere bitişecek olursa ا (elif) ekin önünde yazılır. Örnek: بجه ام (beççe em) (Ben) bir çocuğum
*Diğer bütün hallerde bu ا (elif) in yazımı terkedilir. مرديد (merdîd) (Sen) bir adamsın.

HÜSEYİN DANİŞ’İN SERÂMEDÂN-İ SOHEN: SÖZ USTALARI KİTABI

DOĞU ESİNTİLERİ
İRANOLOJİ, FARS DİLİ VE EDEBİYATI ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
A JOURNAL OF IRANOLOGY STUDIES
Sayı/Issue: 5, 2016/7
ERZURUM 2016


DOĞU ESİNTİLERİ
A Journal of Oriental Studies
Sayı/Issue: 5, 2016/7
Yılda İki Kez Yayımlanan Uluslararası Hakemli Dergi
Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü (Owner And Managing Editor)
Prof. Dr. Nimet YILDIRIM
Yayın Kurulu (Editorial Board)
Prof. Dr. Nimet YILDIRIM
Prof. Dr. Veyis DEĞİRMENÇAY
Doç.Dr. Rahim KOOSHESH
Doç. Dr. Saber EMAMİ
Yrd. Doç. Dr. Asuman GÖKHAN
Hasan-i DİDBÂN
Hamid ZAMANLU
Arş. Gör. Pelin Seval ÇAĞLAYAN
Arş. Gör. Deniz ERÇAVUŞ
Arş. Gör. Esengül UZUNOĞLU
Editör Yardımcısı (Assistant Editor)
Arş. Gör. Pelin Seval ÇAĞLAYAN
Doğu Esintileri İran İslam Cumhuriyeti Erzurum Kültür Ataşeli-
ği’nin desteğiyle yayınlanmaktadır.
YAZIŞMA ADRESİ (Correspondence)
Prof. Dr. Nimet YILDIRIM
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü 25240 ERZURUM
E-posta Adresi
doguesintileri@outlook.com

Kelime Hazinesi

اسان (âsân) kolay Merhum Süleyman Çelebi'nin mevlidinin ilk mısralarından hatırlarız bu kelimeyi.
'Allah adın her kim ol evvel ana / Her işi asan eder Allah ana.'
سخت (seht) zor
اساني (âsânî) kolaylık
سختي (sehtî) zorluk
كوه (kûh) dağ
سنگ (seng) taş
دريا (deryâ) deniz
رود (rûd) akıntı, sel
رودخانه (rûdhâne) ırmak
گنج (genc*) hazine
ياد (yâd) hafıza Hatırlamak anlamındaki 'yâd etmek' deyimi bu kelimeden türemiş.
دانش (dâniş) bilgi
دانشمند (dânişmend) uzman, bilgili, alim
دانشگاه (dânişgâh) üniversite
گوشت (gûşt) et
خون (hun) kan
خونخوار (hunhâr) kanlı (olay); kan-içici
چشم (çeşm) göz
دهان (dihân) ağız
زبان (zebân) dil.*
دندان (dendân) diş

Farsça'da İsimden Sıfat Yapan Ekler

Eski Türkçe'de kullanılan ve Farsça'da isimden sıfat yapmaya yarayan ekler aşağıdaki gibidir :

Ön Ekler
Olumsuzluk Ekleri
نا (na-) : ناپاك (nâ-pâk:pak olmayan, temiz olmayan)
بى (bî-) : بى چاره (bî-çare:çaresiz)
-li, -lı , ile Anlamı Veren Ekler
ب (be-) : بنام (be-nâm : namlı)
با (bâ-) : با كمال (be-kemâl:kamâl ile)
تا (tâ-) : ..kadar anlamı verir. Genellikle be- eki ile birlikte kullanılır. تابسحر (tâ-be-seher:sabaha kadar)
بر (ber-) : üzere,üzeri anlamı katar. بركمال (ber-kemâl - kemâl üzere olan)
هم (hem-) : Yakınlık, beraberlik anlamı verir. هم جنس (hem-cins:aynı cins)
Son Ekler
Aidiyet Veren Ekler
ان (-ân) : آبادان (âbâdân:abad olan, bayındır olan)
ی (-î) : استانبولى (İstanbulî : İstanbullu)
ين (în) : Hangi maddeden yapıldığını belirtir veya zaman ifadelerini sıfat yapar veya -li, -lı görevini gören sıfat yapar. زرين (zerr-în: altın-dan) , ديرين (dîrîn:eski,uzak) , نازنين (nâzenîn:nazlı)
-li,-lı Anlamı Veren Ekler
کين (-gîn) : غمکين (gamgîn:gamlı)

Farsçada İşaret Sıfatı ve İşaret Zamiri (4. Ders)

درس چهارم (Ders-i Çehârom)


***Dil Bilgisi***

* İkinci derste bahsettiğimiz اين (în- bu) ve آن (ân- şu/ o) ile bitişik yazılan kimi kelimeler hakkında değinilmesi gereken bazı hususlar vardır.

a) اين (în) ve آن (ân) işaret sıfatı ya da işaret zamiri olabilir. İşaret zamiri olmalarına örnek:

آن چيست (Ân çist- Şu nedir?) ve اين چيست (În çist- Bu nedir?) cümlelerindeki gibi.

Bu örneklerde de görüldüğü üzere ‘ne’ anlamındaki چه çi ile –dır –dir anlamı veren ek fiil است (est) birleşince چيست (çist) …nedir? diye yazılır.

b) Zamir olarak kullanıldıklarında آن (ân) iki şeyden daha önce bahsedileni اين (în) de daha sonra bahsedileni temsil eder.

c) İşaret sıfatı olduklarında niteledikleri sıfattan önce gelirler; tıpkı Arapça هذا / هذه ve Türkçe’deki bu şu’da olduğu gibi. Örnek: آن كتاب (Ân kitâb) Şu kitap , اين ميز (În mîz) Bu masa.

BAKİ DİVANINDAKİ FARSÇA ŞİİRLER

BAKİ DİVANINDAKİ FARSÇA ŞİİRLER
PROF. DR. MEHMET KANAR 
ÖZET
Klasik Fars edebiyatının çok seçkin şairlerinden biri, belki de en
başta geleni Hafız-ı Şirazi’dir. “Gaybın Dili” olarak bilinen Hafız,
kendi çağından itibaren Fars ve Türk edebiyatı şairleri üzerinde derin
bir etki bırakmıştır. Onun gazellerine nazire yazan şairlerin sayısı oldukça
çok olduğu gibi, onun gazellerini tahmis eden şairler de çoğunluktadır.

Türk edebiyatında Hafız’ın gazellerine benzer gazeller yazan şairlerden
biri de Türk edebiyatında ender yetişen şairlerden biri olan
Baki’dir. Baki, ayrıca Hafız’ın gazellerini de tahmis etmiştir. Makalede
bu durum ele alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: Baki, Hafız-ı Şîrâzî, Farsça Şiir, Tahmis.
ABSTRACT
Hafez is one of the poets of classical Persian literature, in other
word; he is chosen as the finest poet of classical Persian Literature. Hafez
is famous as “Lesan algheyb”; on his lifetime to the present time

ÂŞIK PAŞA’NIN GARÎB-NÂME’SİNDE DÜNYA METAFORU

ÖZ: Garîb-nâme, Âşık Paşa tarafından yazılmış 10.613 beyitlik
ahlakî ve tasavvufî bir mesnevidir. Dilinin sade olması, özenle yazılmış
bir nüshasının bulunması ve konularının çeşitliliği eserin dikkate değer
özelliklerindendir. Garîb-nâme’de yer alan pek çok kavramdan bir tanesi
de dünya kavramıdır. Dünya kavramı / göstergesi eserde değişik gösterenlerle
ifade edilmiştir. Bu kullanımlar neticesinde dilin metaforik bir yapı-
ya kavuştuğu görülmüştür. Eserde dünya algısının pek çok metaforla ifade
edildiği tespit edilmiştir. Bu çalışmada Garîb-nâme ana hatlarıyla tanıtıldıktan
sonra metafor terimi, klasik ve çağdaş anlayışa göre iki farklı bi-
çimde ele alınıp açıklanacak. Âşık Paşa’nın tasavvufî düşünce sistemi göz
önünde bulundurularak dünya metaforunun işlenişi üzerinde durulacak.
Eserde dünya göstergesi ile ilgili tespit edilen metaforlar ve bunlarla verilmek
istenen mesajlar belirtildikten sonra Âşık Paşa’nın dünya algısı ortaya
konacaktır.

Farsçada Bağlaçlar (41. Ders)

درس چهل و یکم (Ders-i Çihil u Yekom)



***Dil Bilgisi***

* Bağlaçlar

Bağlaçlar tek başlarına anlamları olmayan ancak eş görevli kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri birbirine bağlayan ve bir cümlenin (yan cümlenin) diğer bir cümle (temel cümle) içerisinde görev almasına aracı olan kelime türleridir.

Bu dersimizde basit bağlaçları gelecek derste ise ikili/tekrarlı ve birleşik bağlaçları öğreneceğiz.

1) Basit Bağlaçlar (حرف ربط ساده)

Tek kelimeden oluşan bağlaçlar bu sınıfa girer.

Başlıca basit edatlar:

و (ve) : ve

Örnekler:

1) قلم و کاغذ بردارید و به امتحان بیایید (Kalem ve Kağaz berdârîd ve be imtihan beyâyîd. Kalem ve kağıt alın ve sınava gelin.)
2) احمد و حسن را در خیابان دیدم (Ahmed ve Hasen ra der hıyâbân dîdem. Ahmed ve Hasan’ı caddede gördüm.)

ولی (velî) : ancak/fakat/ama

Örnekler:

ANADOLU’NUN TÜRKLEŞMESİ VE İSLAMLAŞMASINDA TASAVVUFÎ ZÜMRE VE AKIMLARIN ROLÜ

Cumhuriyet Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi
Cilt: VII / 1, s. 249-279
Haziran-2003-SİVAS
ANADOLU’NUN TÜRKLEŞMESİ VE İSLAMLAŞMASINDA TASAVVUFÎ ZÜMRE
VE AKIMLARIN ROLÜ
Kadir Özköse
kozkose@cumhuriyet.edu.tr.
Anahtar kelimeler: Anadolu, İslamlaşma, Tasavvuf , Mevlevilik, Horasan
Erenleri, Ahilik, Kolonizatör Türk Dervişleri
ÖZET
On iki ve on üçüncü yüzyıllar Anadolu’da Türkleşme ve İslamlaşmanın
gerçekleştiği dönemlerdir. Anadolu’nun Türk ve İslam yurdu haline gelmesinde pek
çok etken vardır. Bunlardan biri de tasavvuf ve tasavvufi zümrelerdir. Ahmed Yesevî,
Mevlana, Hacı Bektâş-ı Veli ve Yunus Emre gibi sufiler Anadolu insanının hâmîsi
hâline gelmişlerdir. Yeseviyye, Mevleviyye, Kübreviyye, Sühreverdiyye ve Rufâiyye
gibi tarikatlar ise zaviyeleri ile Anadolu’nun mamur hâle gelmesinde önemli roller
üstlenmişlerdir. Anadolu Müslümanları genelde tasavvufa meyyal zümrelerdir.
Zaviyeler Anadolu insanının buhranlı anlarında sığındığı liman hâline gelmiştir.