Fars Dili
Fars Dili Fars Dili ve Edebiyatı Akademik
Dizi Adı: Şehrazad
اسم سریال: شهرزاد
خلاصه داستان سریال شهرزاد: شهرزاد (ترانه علیدوستی) یک دانشجوی پزشکی است که قصد ازدواج با جوانی به نام فرهاد (مصطفی زمانی) را در سال ۱۳۳۲ و زمامداری دکتر مصدق دارد. پدران این دو از افراد گوش به فرمان شخصی متنفذ به نام بزرگ آقا (علی نصیریان) هستند. تحولات ۲۸ مرداد فرهاد را که روزنامهنگار و از طرفداران پر و پا قرص مصدق است، به دلیل اتهام به قتل و توطئه علیه سلطنت به پای چوبه دار میکشد، اما به دست بزرگ آقا نجات پیدا میکند. پس از این ماجرا شهرزاد و فرهاد تصمیم به ازدواج میگیرند اما در آستانهٔ ازدواج، بزرگ آقا که به دلیل نازایی دخترش (پریناز ایزدیار) از نداشتن وارث در عذاب است با این ازدواج مخالفت میکند و دستور میدهد که شهرزاد با دامادش (شهاب حسینی) ازدواج کند
Dizi Adı: Şehrazad
Farsçada Kelime Oluşumu-II (45. Ders)
درس چهل و پنچم (Ders-i Çihil u Pençom)
***Dil Bilgisi***
* Kelime Oluşumu-II
1- Kimi isimlere ستان (-istân/stân) son ekiyle ...yeri, vatanı anlamına gelen isimler oluşturulur.
هندو + ستان = هندوستان (hindustân) Hindûların yurdu (Hindistan)
فرنگ + ستان = فرنگستان (frengistân) Frenk vatanı (Avrupa)
گل + ستان = گلستان (gulistân) gül bahçesi
بو + ستان = بوستان (bûstân) Kokulu yer (Bahçe)
2 Bazı isimlere لاخ/سار/زار/بار/شن (-lâh, -sâr, -zâr, -bâr, -şen), son ekleri gelerek birşeyin bolca bulunduğu yer anlamında isim türetilebilir.
+ لاخ = سنگلاخ سنگ (senglâh) taşlı yer
آتش + لاخ = آتشلاخ (âteşlâh) ateşlik
سنگ + سار = سنگسار ( sengsâr ) taşlık
+ سار = کوهسار کوه (kûhsâr) dağlık
گل + زار = گلزار (gulzâr) gül bahçesi
چمن + زار = چمنزار (çemenzâr) çayır, çimen
گل + شن = گلشن (gulşen) gül bahçesi
نمک + سار = نمکسار (nemeksâr) tuzla (tuzun bol olduğu ve çıkarıldığı yer)
Türkçe'de Kullanılan Farsça Kökenli Kelimeler
A
ab, abanoz, abdest, abdesthane, abıhayat, abıkevser, abuhava, aferin, afsun, agâh, ahenk, aheste, ahır, ahu, akrep, alıç, ama, amade, ambar, armut, arzu, asayiş, asude, asuman, aşikâr, aşina, aşiyan, aşifte, aşk, ateş, ateşperest, avare, avaz, avize, ayin, ayna, azade, azar, aziz
B
Baca, bade, badem, bağ, bahadır, bahane, bahar, bahariye, bahçe, bahçıvan, bahşetmek, bahşiş, baht, bahtiyar, bağ, bamya, bari, barut, baruthane, bayat, baytar, becayiş, bedava, bedbaht, beddua, beden, bedesten, bedhah, behemehâl, beher, bel, bende, bendeniz, bent, beraber, berbat, berduş, bergüzar, berhava, berhudar, berkemal, bertaraf, beste, bestekâr, bestenigâr, beter, beygir, beyhude, bezirgân, bezm, bibaht, biçare, bihaber, bikarar, bilcümle, birader, bitap, bitaraf, bizar, boran, bostan, böbürlenmek, buluğ, bumbar, buse, bülbül
C
آداب حرب مغول درتاریخ جهانگشای جوینی
آداب حرب مغول درتاریخ جهانگشای جوینی
DR. RUKİYYE HİMMETİ
-DR. ABDULLAH VELİPUR
ÖZ
Tatar ulusunun Cengizhan’ın çıkışından sonra bedevi yaşamları gereği
yaşamın çeşitli alanlarında uyguladıkları özel töreleri ve adetleri
vardı. Bu törelerin en önemlisi Atâmelik Cuveynî’nin, Moğol sarayında
uzun süren varlığı nedeniyle çok iyi bilgidiği ve hemen hemen tamamını
Tarih-i Cihanguşa’da aktarmış olduğu Moğol askeri strateji ve savaş töreleriydi.
Bu makalede tarih ve edebiyat alanındaki araştırmacılara Moğol
ulusu tarihinin karanlık köşelerinin aydınlanması amacıyla bu edebitarihi
değerli eserden faydalanılarak Moğolların savaş adetleri ve törelerini
sunmaya çabaladık.
Anahtar Kelimeler: Adetler ve töreler, Moğol, Tarîh-i Cihânguşâ, Savaş,
savaş stratejisi.
ABSTRACT
Tatar people after the insurrection of Genghis Khan, due to their
primitive life had special Customs in different fields of life. One of the
most important customs، was the Mongol campaign that Atamalek
Bayram Tebrik Mesajı
عيد فطر بر عموم مسلمانان جهان مبارک باد
[Tüm müslüman aleminin Ramazan Bayramı mübarek olsun]
{Eid e fıtr ber omoom e moselman e jahan mobarak bad}
EVLİYA ÇELEBİ'NİN SEYAHATNAMESİNDE DİLLER VE TÜRK LEHÇELERİ·
A.Ü. Türkiyat AraştırmalanEnstitüsü Dergisi Sayı 27 Erzurum 2005
Prof. Dr. Şinasi Tekin Özel Sayısı
67
""
ÖZET
Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi 17. yüzyılla ilgili özellikle
tarihi ve coğrafi konular yanında folklor, etnoloji, mimari ve
sosyoloji gibi alanlarda da zengin malzeme sunmaktadır. Bu
konuların yanında Evliya Çelebi, eserinde çok sayıda dünya
diline ve Türkçeye de yer vermektedir. Bu yazıda,
Seyahatname'de geçen dillerle ve Türk dili ile ilgili bölümler üç
bakımdan değerlendirmektedir: İlk bölümde Seyahatname'de
Evliya Çelebi' nin dillere genel bakışı, ikinci olarak
Seyahatname 'de Anadolu Ağızlarından verilen örnekler, son
bölümde ise Seyahatname'de geçen Türkçe ağız örneklerinden
bazı kelimelerin Divanü Lügati't Türk ve Çağdaş Türk lehçeleri
ile karşılaştırılması.
ABSTRACT
Evliya Çelebi's Seyahatname introduces mainly
contemporary 17'h century geographic and historical materials
and also includes a wide range of topies including folklore,
EVLİYA ÇELEBİ'NİN İLK İRAN SEYAHATİ GÜZERGÂHI V ÜZERGÂHI VE KALELERE İLİŞKİN BİLGİLER
EVLİYA ÇELEBİ'NİN İLK İRAN SEYAHATİ GÜZERGÂHI V ÜZERGÂHI VE
KALELERE İLİŞKİN BİLGİLER İLGİLER
Route of the First Iran Journey of Evliya Route of the First Iran Journey of EvliyaÇelebi and Information about Castles Çelebi and Information about Castles Çelebi and Information about Castles
Özer KÜPELİ∗
ÖZET
Evliya Çelebi, 1646-47'de ve 1655'de iki kez resmi görevlerle İran'a gitti. Bunlardan
ilkinde Defterdarzâde Mehmed Paşa tarafından Tebriz Valisi Kelb Ali Han'a
elçi olarak gönderildi. Vazifesi süresince Safevi ülkesinin kuzey topraklarını
(Azerbaycan, Şirvan, Dağıstan ve Gürcistan) dolaşıp, Erzurum'a döndü. Bu çalış-
mada ilk olarak bu seyahatin güzergâhı ele alınmıştır. Sonra güzergâhı üzerinde
bulunan kalelerin fiziksel durumuna ve tarihine dair verdiği bilgiler değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Evliya Çelebi, Seyahatnâme, Safevi İranı, kaleler :
ABSTRACT ABSTRACT
Thanks to official duties Evliya Çelebi went to Iran twice in 1646-1647 and in
ROMEN DİLİNDE KULLANILAN FARSÇA KELİMELER
ROMEN DİLİNDE KULLANILAN FARSÇA KELİMELER
YRD. DOÇ. DR. BERNA KARAGÖZOĞLU
ÖZ
Dil yaşamakta olan bir kavramdır. Dilin yaşanırlığını kanıtlayan şey
kullanılıyor olması ve gerek gramerde gerekse kelimede az çok değişime
uğramasıdır. Dil bazen doğduğu coğrafyadan çıkıp sınırlarını uzak diyarlara
taşır, bazen de sadece belirli bir alana hitap eder. Ticaret ve savaş;
dili farklı coğrafyalara taşıyan iki önemli unsurdur. Elbette farklı
nedenlerle de dil mekân değiştirmektedir. Ancak gördüğümüz kadarıyla
savaş sonucu kazanılan topraklardaki hâkimiyet halkların kaynaşması-
na, dillerin hızla karışmasına vesile olmaktadır. Türklerin Ortadoğu ve
Balkanlardaki hâkimiyeti ile Türk kültürü ve dili, o toprakların kültürü
ve dili ile karışmıştır. Yapılan araştırmalarda İslam kültürüyle son şeklini
almış Farsça ve Türkçeye ait pek çok kelimenin Balkan dillerine yerleştiği
görülmüştür. Türk asıllı edip ve mutasavvıfların eserlerinde oldu-
Farsçada Edatlar – III (40. Ders)
درس چهلم (Ders-i Çihilom)
***Dil Bilgisi***
* Edatlar – III
1) Bileşik Edatlar حرف اضافۀ مرکب
Farsça bir edat ile isim, sıfat ya da harf gibi kelime türlerinden bir kelimenin birleşmesinden oluşan edatlardır. Bileşik edatların çoğu basit edatlar ve bağlaçlardan meydana gelir.
*Başlıca Bileşik Edatlar
از برای (Ez berâ-yi) : için
بجز (Becoz) : -den başka
جز از (Coz ez) : -den başka
بدون (به+ دون) (Bedûn-i) : -meksizin
به غیر از (Be ğayr ez) : -den başka
در خصوص (Der husûs-i) : hakkında
به خاطر (Be hâtır-i) : amacıyla
تا به حال (Tâ be hâl) : şimdiye kadar
به واسطۀ (Be vâsite-i) : aracılığıyla
2) Edat işlevi gören kelimeler/kelime grupları
a) جز (Coz, -den başka) anlamındakiler:
غیر & بغیر (Ğayr/bi-ğayr-i)
به استثنای (Be istisnâ-yı)
بیرون از (Bîrun ez)
جدا از (Cudâ ez)
دون (Dûn-i)
غیر از (Ğayr ez)
گزشت از (Gozeşt ez)
b) برای (için) anlamındakiler:
Farsçada Pekiştirme Zamiri (36. Ders)
درس سی و ششم (Ders-i Sî u Şeşom)
***Dil Bilgisi***
*Pekiştirme Zamiri
Yapılan işin özneye döndüğünü anlatan zamir türüdür.
Farsça'da (خود) hod, (خویش) hîş ve (خویشتن) hîşten (kendi) kelimelerinden oluşan pekiştirme zamirleri, bu halleriyle bütün şahıslar için kullanılırlar. Tek bir zamir, bütün şahıslar için kullanılabildiğinden bu zamirlere 'müşterek şahıs zamirleri' de denilmektedir.
* Pekiştirme zamirlerinden (خود) hod, hem konuşma dilinde hem de yazı dilinde kullanılırken diğerleri genellikle yazı dilinde ve özellikle de klasik metinlerde görülür.
* Pekiştirme zamirleri, herhangi bir ismi ya da zamiri takip ettiklerinde sadece anlamı pekiştirme amacı taşıdıklarından cümleden atılmaları halinde cümlenin yapısına bir zarar gelmez. Diğer bir deyişle bu zamirler, cümlede bedel görevindedir.
Örnek cümleler: او خویشتن گم است که را رهبری کند
(Û, hîşten gom est ki-râ rehberî koned? - O, kendisi kayıptır; kime rehberlik edecek?)
KLÂSİK TÜRK EDEBİYATINDA ŞEM’Ü PERVÂNELER VE LÂMİ’Î ÇELEBÎ’NİN ŞEM’Ü PERVÂNE MESNEVİSİ
KLÂSİK TÜRK EDEBİYATINDA ŞEM’Ü
PERVÂNELER VE LÂMİ’Î ÇELEBÎ’NİN ŞEM’Ü
PERVÂNE MESNEVİSİ
YRD. DOÇ. DR. SADIK ARMUTLU
ÖZET
Şem’ü Pervâne’ler, Fars ve Türk edebiyatında ortak işlenen türlerinden
biridir. Bu türün konusu, Pervâne’nin Şem’e, Şem’in de
Pervâne’ye duyduğu aşktır. Bu aşk, genellikle beşerî özellikler göstermektedir.
Bu mesnevilerde ideal ve ulvî bir aşkın nasıllığı dile getirilmiş,
temiz bir aşkın felsefesi ortaya konulmaya çalışılmıştır. İlk defa
Anadolu sahasında Fehmî tarafından Farsça yazılmış ve II. Bâyezid’e
sunulmuştur. Bu türün en güzel örneği Fars edebiyatında Ehlî-yi Şîrâzî
tarafından yazılmıştır. Türk edebiyatında yazılan Şem’ü Pervâne’ler,
daha çok Ehlî’nin eseriyle uygunluk arz eder. Fakat Türk şairleri, mesnevilerine
kendi şahsiyetlerini vurma başarısını göstermişlerdir. Zâtî,
bütünüyle dünyevî bir aşkı anlatırken, Feyzî Çelebi konuyu tasavvufî
bakış açısıyla ele almış ve işlemiştir. Lâmi’î Çelebi de Şem’ ile
Farsçada Hikaye Kipi (18. Ders)
درس هجدهم (Ders-i Hicdehom)
***Dil Bilgisi***
*Hikaye Kipi
**Geçmiş Zamanın Hikayesi
Bu sîga. geçmişte meydana gelmiş bir veya birkaç eylemden önce vukû bulmuş bir eylem, oluş veya durumu bildirir.
Örnekler:
وقتى كه تو آمدى حسن به دانشكده رفته بود (Vagtî kı to âmedî Hasen be dânişkede rafte bûd) Sen geldiğinde Hasan fakülteye gitmişti.
وقتى كه پزشك وارد شد مريض مرده بود (Vagtî ki pizişk vârid şod merîd morde bûd)
Sözkonusu fiilden türetilmiş ortaçtan (sıfat-fiil) sonra بودن (bûden- olmak) yardımcı fiili getirilir. Çekim sırasında sadece yardımcı fiil değişikliğe uğrar.
گفته بودم (Gofte bûdem) Söylemiştim
گفته بودی (Gofte bûdî) Söylemiştin
گفته بود (Gofte bûd) Söylemişti
گفته بوديم (Gofte bûdîm) Söylemiştik
گفته بوديد (Gofte bûdîd) Söylemiştiniz
گفته بودند (Gofte bûdend) Söylemişlerdi
Bir önekli fiilin olumlu çekimi de şöyledir:
برخورده بودم (Ber horde bûdem) Rastlamıştım
برخورده بودی (Ber horde bûdî) Rastlamıştın
Farsçada Hikaye Kipi (19. Ders)
درس نوزدهم (Ders-i Nûzdehom)
***Dil Bilgisi***
*Hikaye Kipi
**Geniş Zamanın ve Şimdiki Zamanın Hikayesi
Farsça’da şimdiki zamanın ve geniş zamanın hikayeleri aynı şekilde çekilir. Fiilin hangi zamanda kullanıldığı metnin akışına (klasik deyişle siyâk ve sibâk'a) göre tesbit edilir.
Bir fiili bu zamanlarda çekebilmek için geçmiş zaman gövdesinin başına می (mî)eki getirilir. Önekli ve birleşik fiillerde bu ek daima asıl fiilin önünde yer alır.
Örneğin نشستن (nişesten- oturmak)
می نشستم (mî nişestem) oturuyordum, otururdum
می نشستی (mî nişestî) oturuyordun, otururdun
می نشست (mî nişest)oturuyordu, otururdu
می نشستیم (mî nişestîm) oturuyorduk, otururduk
می نشستيد (mî nişestîd) oturuyordunuz, otururdunuz
می نشستند (mî nişestend) oturuyorlardı, otururlardı
بر گشتن (ber güşten- dönmek) önekli fiilinin bu kipte çekimini şöyle yaparız:
بر می گشتم (ber mî geştim ) dönüyordum, dönerdim
بر می گشتی ( ber mî geştî ) dönüyordun, dönerdin
ÂRİF ÇELEBİ’NİN FARSÇA KASİDESİ VE TÜRKÇE ÇEVİRİSİ
ÂRİF ÇELEBİ’NİN FARSÇA KASİDESİ VE TÜRKÇE ÇEVİRİSİ
PROF. DR. VEYİS DEĞİRMENÇAY
ÖZ
Anadolu Selçukluları döneminde yaşamış, yaklaşık yedi asır Anadolu’da,
hatta dünyada büyük etki bırakmış bir ailenin yani Mevlâna
Celâleddin-i Rûmî ailesinin torunu ve Sultan Veled’in oğlu olan Ulu Ârif
Çelebi, dedesi ve babası gibi Mevlevîlik makamında bulunmuş, birçok
yere seyahatler yapmış, Anadolu Selçuklu devlet adamları, yerel emirler
ve Moğol devlet adamları ile ileri gelenleriyle son derece yakın ilşkiler
kurmuş, Farsça şiirler de kaleme almış çok yönlü bir şairdir. Bu çalışmada
Ârif Çelebi’nin Divan’ında yer alan 63 beyitlik bir kaside, mevcut üç
yazmadan yola çıkılarak tenkitli metni kuruldu ve Türkçeye çevrildi.
Ayrıca şiirin konusu kısaca anlatıldı ve gerekli yerlerde açıklamalar yapıldı.
Anahtar Kelimeler: Ulu Ârif Çelebi, Mevlâna, Sultan Veled, Mevlevîlik,
Farsça kaside.
ABSTRACT
“Arif Chalabi”was one of the grandchildren of Mavlâna Jalâladdin alRûmî
ALİ ŞÎR NEVÂÎ’NİN FARSÇA DİVANI
Emir Ali Şîr Nevâî’nin yaşadığı çağ, genel Türk tarihinin, ilim, sanat, medeniyet açısından en parlak devirlerinden biri sayılabilir. Bu çağda Herât, Nevâî’nin okul arkadaşı ve büyük hâmisi Sultan Hüseyin Baykara’nın gayretiyle Doğu’nun en canlı kültür merkezlerinden biri halini almış, her taraftan gelen bilgin ve sanatkârlara kapılarını açmıştı. İran edebiyatının son büyük klâsik şairi sayılan Abdurrâhmân-i Câmî de bu yüksek himayeden çok yararlanmış ve eserlerinde bu iki büyük adamı daima sevgi ve saygı ile anmıştır. Herât şehrinin o zamanki parlak hayatı, sonraki tarihçiler tarafından abartılarla tasvir edilmiş ve adeta efsanevî bir mâhiyet almıştır. Baykara-Nevâî devri, Horasan ve bilhassa Herât için bir altın devir olarak kabul edilebilir.