Fars Dili

Fars Dili Fars Dili ve Edebiyatı Akademik

MANU KANUNNAMESİ’NE GÖRE HİNDUİZM

T.C.
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Prof. Dr. Ali İhsan YİTİK
2007


ii
YEMİN METNİ
Yüksek Lisans Tezi olarak sunduğum “ Manu Kanunnamesi’ne Göre
Hinduizm ” adlı çalışmanın, tarafımdan, bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı
düşecek bir yardıma başvurmaksızın yazıldığını ve yararlandığım eserlerin
bibliyografyada gösterilenlerden oluştuğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanılmış
olduğunu belirtir ve bunu onurumla doğrularım.
Tarih
..../..../.......
Adı SOYADI

İmza

iii
YÜKSEK LİSANS TEZ SINAV TUTANAĞI
Öğrencinin
Adı ve Soyadı : Emine ERSÖZ
Anabilim Dalı : Felsefe ve Din Bilimleri
Programı : Felsefe ve Din Bilimleri
Tez Konusu : Manu Kanunnamesi’ne Göre Hinduizm
Sınav Tarihi ve Saati :
Yukarıda kimlik bilgileri belirtilen öğrenci Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün
…………………….. tarih ve ………. sayılı toplantısında oluşturulan jürimiz

İki Hiciv Eseri: Harnâme ve Şikâyetname

İki Hiciv Eseri: Harnâme ve Şikâyetname
Öz
Bu makalede, Klasik Türk edebiyatının gelişmeye başladığı ve zirve çağını yakaladığı
farklı yüzyıllara ait iki hiciv eseri (15. Yüzyıl şairi Şeyhî’nin Harnâme adlı eseri ve 16. Yüzyıl
şairi Fuzûlî’nin Şikâyetname adlı eseri) üzerinde durulmuştur. Eserler; şairlerin edebî çevre
ve dönemleri, edebî sanatlar, dil ve anlatım özellikleri ve eserin konusu gibi açılardan
karşılaştırılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Şeyhi, Harnâme, Fuzûlî, Şikâyetname, Hiciv
Two Satiric Works: Har-nâme and Şikâyetname
Abstract
This article is focused on two works of satire capturing of two different centuries of the
Classical Turkish Literature when it started to ameliorate and reached its peak age (the poet
of 15th century Şeyhî's work, namely Harnâme and the poet of 16th century Fuzûlî's work,
namely Şikâyetname). Those works are compared in terms of several aspects such as their

Farsça İsimlerde Çoğul Kelime Oluşturma Kuralları

Farsça isimlerin Farsça dil kuralına göre çoğulları aşağıdaki iki ekle yapılmaktadır :



ان (ân) : Canlı ve canlı özelliği gösteren isimler ve zamanlar için kullanılır. Örnek olarak زن (zan:kadın) -> زنان (zenân) verilebilir
ها (hâ) : Cansız isimler için kullanılır (Çok nadir canlılar için de kullanılır). Örnek olarak آب (âb:su) -> آبها (âbhâ:sular)
Çoğul ekleri eklenirken kelimelerin son harfler düşebilir, değişikliğe uğruyabilir veya araya bir harf girebilir :
Son harf ٥ (he) ise araya گ harfi koyulur. Örnek : بنده (bende:kul) -> بندگان (bendegân:kullar)
Son harf ٥ (he) ise ve ها eki geliyorsa kelimenin son harfi olan he harfi yazılmaz. Örnek : لاله (lâle) -> ﻻلها (lâlehâ:lâleler)
ان (ân) ekinden önce vav , ye gibi uzun okutan bir harf gelirse bunlar y ve v harfine dönüşürler. آهو (âhû:ceylan) -> آهوان (âhuvân:ceylanlar), ايرانى (İrânî) -> ايرانيان (İrâniyân)

FARSCA HAKKINDA KISA BIR BILGI

Farsça (Farsça: فارسی ; Farsî veya زبان فارسی ; Zabān-e Fārsi) İran, Afganistan, Tacikistan, Özbekistan ve Basra Körfezi ülkelerinde konuşulan Hint-Avrupa dil ailesine mensup dildir. Hint-Avrupa dil ailesinin bir kolu olan Hint-İran dillerinin İran öbeğine bağlıdır. Antik Pers halkının konuştuğu dilden türemiştir.[2]

Farsça ve lehçeleri İran, Afganistan ve Tacikistan'da resmî dil statüsündedir. CIA World Factbook'a göre İran, Afganistan, Tacikistan veÖzbekistan'da yaklaşık 100 milyon kişinin anadili Farsça'dır. Hindistan ve Pakistan başta olmak üzere diğer ülkelerde de bir o kadar daha kişinin bu dili konuştuğu tahmin edilmektedir. 2006 yılında UNESCO'ya Farsçayı da "Uluslararası Ana Dil" statüsündeki dillerden biri olarak seçmesi önerildi.

Shepherd dogs as a common source for Salmonella enterica serovar Reading in Garmsar, Iran

102
http://journals.tubitak.gov.tr/veterinary/
Turkish Journal of Veterinary and Animal Sciences Turk J Vet Anim Sci
(2013) 37: 102-105
© TÜBİTAK
doi:10.3906/vet-1107-1
Shepherd dogs as a common source for Salmonella enterica serovar
Reading in Garmsar, Iran
Taghi ZAHRAEI SALEHI1, Mahdi ASKARI BADOUEI2,*, Omid MADADGAR1, Seyed Reza GHIASI3, Iradj ASHRAFI TAMAI1
1
Department of Microbiology, Faculty of Veterinary Medicine, University of Tehran, Tehran, Iran
2
Department of Pathobiology, Faculty of Veterinary Medicine, Garmsar Branch, Islamic Azad University, Garmsar, Iran
3
Department of Clinical Science, Faculty of Veterinary Medicine, Garmsar Branch, Islamic Azad University, Garmsar, Iran
* Correspondence: askarim@vetmed.ut.ac.ir
Salmonellosis is one of the most important zoonotic
diseases with global distribution and importance. Infection
can occur through the consumption of contaminated
foodstuffs or contact with infected animals (1–3). Carrier

İRAN MİTOLOJİSİ

I. Giriş
Mitleri, doğuşlarını ve anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim dalı olan mitoloji; bir ulusa, bir dine ve uygarlığa ait mitleri konu alır. Bir bakıma eski çağlarda yaşamış insanların doğa olayları, sosyal ilişkileri ve dinî inanışlarına bakış açılarının yorumlanması olarak nitelenen mitoloji, sözcük anlamı olarak “efsane bilimi” yani ilkel insanlar ve insan üstü varlıkların başından geçen masalsı olayların incelenip anlatılmasıdır. Her ulusun mitolojisi; o ulusun tarihi, çeşitli efsaneleri, destanları, kahramanlık öyküleri, inanç sistemleri, tanrıları, insanları, masalları ve söylencelerini barındırır. Mitoloji, hayalî bir anlatım içine, hayallerde yer etmiş yarı tanrılar ve kahramanların hikayelerini de katan ve ilk çağlar, daha doğrusu arkaik bir zaman türüne, tarihsel zaman ötesindeki başlangıç zamanına dayanan bir hikaye anlatım biçimidir.

FARS EDEBİYATINDA METAFİZİK YOLCULUKLAR

FARS EDEBİYATINDA METAFİZİK YOLCULUKLAR
PROF. DR. NİMET YILDIRIM
ÖZET
Göklere yolculuk çok eski zamanlardan beri çeşitli kültürlerde
edebî bir tema olarak kullanılmıştır. Zerdüşt geleneğinin Ardavirâfnâme’si,
Ardavirâf’ın Ahura Mazda’nın huzuruna kadar eriştiği
bir seyahati anlatır. Benzer eserler eski Çin, Mısır ve Yunan kültürlerinde
de vardır. İslâm’daki mirac motifinin, çeşitli Müslüman yazarların
bu konudaki eserleri yanında, Ebu’l-Alâ el-Maarrî ve İbn
Arabî’nin eserleri vasıtasıyla bu alanın en ünlü eserlerinden biri olan
Dante Alighieri’nin İlâhî Komedya’sına ilham kaynağı olduğu Asin Palacios
ve Enrica Cerulli gibi araştırmacılar tarafından kanıtlanmıştır.
Goethe’nin Faust’u da bu alanın önemli eserlerinden sayılır. Muhammed
İkbal’in Cavîdnâme adlı önemli eseri bu geleneğin son ve yüksek
örneklerinden biri olup göklere yükseliş, çeşitli gezegenlerde veya gök
tabakalarında iyi ve kötü ruhlarla, şeytan ve meleklerle karşılaşıp konuşma,

İran’da Şeb-i Yelda (Yelda Gecesi-Yılın en uzun gecesi)

Kültür tarihiyle dünyada önemli yere sahip İran’da binlerce yıldır bu gece yılın en uzun gecesi olarak şeb-i Yelda adıyla anılmakta ve İran’ın her yerinde kutlamalar düzenlenmektedir.
İranlı Mitoloji ve Eski İran tarihi araştırmacısı ve öğretim görevlisi Prof. Feridun Cuneydi bu gece münasebetiyle yaptığı açıklamasında, İranlıların atalarının 7000 yıl öncesine dayanan takvimlerini güneşe göre ayarlamaya başladıklarını ve 21 aralık gecesinin yılın en uzun gecesi olduğunu anladıklarını belirtti.
İranlıların insanı şaşırtan 7000 yıl öncesine uzanan bu buluşla güneşin hareketlerini izlediklerini ve güneşin hareketlerine göre takvimlerini düzenlediklerini hatırlatarak, İranlıların Oğlak, Boğa gibi altı burcu güneşin hareketleriyle hesaplayarak mevsimleri ve ayları hesapladığını söyledi.

Pers mitolojisi ve Binbir gece masalları

Pers mitolojisi, İran platosu ve onun sınır bölgeleri ile Karadeniz'den Hoten'e kadar uzanan Orta Asya bölgelerinde yaşamış ve birbirleriyle kültürel ve dilsel olarak ilişkili olan eski halkların inanç ve ibadet uygulamalarının bütününe verilen isimdir.
Anahtar Metinler

Yaklaşık bin yıl önce Firdevsi tarafından kaleme alınmış Şahname Pers mitolojisinin merkezi toplamı, derlemesi konumundadır. Firdevsi'nin çalışması, atıflarıyla birlikte, Mazdaizm ve Zerdüştlük'teki karakter ve hikayelerden temel almıştır. Ayrıca kullanılan materyalin sadece Avesta`dan değil daha sonra ortaya çıkmış Bundahişn ve Denkard gibi metinlerden de olduğu bilinmektedir.

Dini Arkaplan

HİCR Î VI-Vni . (XII-XIV. ) ASIRLARDA ANADOLU 'DA FARSÇA ESERLER

Selçukîlerin teşekkülünden evvel Anadolu'ya gelmeğe başlayan türk-..
ler, Selçukî devleti kurulunca, Tuğrul Bey 'in arkasından Kutulmış Bey 'in
ordusu ile takviye edilmişti. Sonraları Horasan 'da bulunan oğuz kütleleri
înal Bey'in kumandası altında Anadolu'ya sevkolundu. Bu aşiretler
Bizans hudutlarına hücum ederek, kısa bir zamanda Konya 'ya vardılar.
Romen Diyojen'in Melazgirt 'te mağlûbiyeti üzerine (467/1071), bi r kaç
senede iznik'a kadar ileriledüer. Bu ilk türk zümrelerini daha kesif kütleler
tâkip etti.
İşte bu türk esasına istinat eden Anadolu Selçukîleri zamanında,
Anadolu'da konuşma, halk edebiyatı dili olarak yaşamış olan türkçe
yanında, uzun müddet resmî lisan olarak kullanılmış olan farşça vaıdı.
Daha sonraki devirlerde de.resmî lisan olarak kullanılmış olan bu dil, o
zaman Anadolu'da hangi sâhalara yayılmıştı ve istimâl derecesi ne idi?
Bu suale, kısmen de olsa, cevap verebilmek için, h. VI-VIII. (m. XIIXIV.)

Divan Şiirinde Mitolojik Karakterler

Divan Şiirinde Mitolojik Karakterler

Cemşîd (Cem)
Efsanevî İran hükümdarıdır. Divan şiirinde genellikle saltanatı döneminde tecelli eden kudreti, şarabı bulan kişi oluşu, bütün cihanı gösterdiğine inanılan efsanevi kadehi, tahtı ve binbir mücevherle süslenmiş parlak tacı ile anılır.divan_edebiyatinda_mitoloji

Örnek:
Murassa câmlarla bir aceb şâhâne meclisdür
Düşinde görmedi Cem böyle işret-hâne-i zîbâ (Bakî)

Dahhak
Cemşîd’i öldürerek İran şahı olmuştur. Dahhak, Şehname’de kötülüğün ve zulmün sembolü olarak anlatılır.

Şehname’de aktarılan efsaneye göre şeytan Dahhak’ı iki omzundan öptüğü için Dahhak’ın her iki omzundan da yılanlar çıkmış, Dahhak tüm çabalarına rağmen bu yılanlardan kurtulamamıştır. Dahhak karakteri, divan şiirinde zalimliğiyle ve omzundan çıkan yılanlarla anlatılır.

Örnek
Nefsef’îsinezahîr olana
Pendbesdür hikâyet-i Dahhâk (Hayâlî)

Efrâsiyâb

Hafız-ı Şirazi 2

On dördüncü yüzyılda (1324-1391 yılları arasında) yaşamıştır ve İran’ın Şiraz şehrinde doğmuştur. Asıl adı Şemsettin Muhammed olan Hâfız-ı Şîrazî’nin lakabı Khace Hafız-ı Şirazi’dir. Babasının adı Bahaeddin’dir. Bazı tarih yazarları Hafız’ın babası Bahaeddin’in ticaretle uğraştığını, annesinin ise Kazerun halkından olduğunu belirtmektedir.

TÜRK - FARS DİL İLİŞKİLERİ: FARSÇADA İYELİK EKLERİNİN KULLANIMI

Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/3 Winter 2014, p. 833-843, ANKARA-TURKEY

ÖZET
Dil aileleri sahip oldukları söz dağarcıklarının yanı sıra tipolojik
özellikleriyle de birbirlerinden ayrılmaktalar. Bu bağlamda Türkçeyi
Hint–Avrupa dillerinden ayıran tipolojik özelliklerden biri Türkçede
iyelik eklerinin kullanılmasıdır. Bir Hint–Avrupa dili olarak
nitelendirilen Yeni Farsçada da Türkçede olduğu gibi iyelik ekleri
kullanılmaktadır. Yeni Farsçada iyelik eklerinin kullanılması, Farsçanın
ait olduğu dil ailesinin tipolojik yapısına aykırı bir durumudur. Bu
nedenle Eski ve Yeni Hint–Avrupa dillerinin iyelik durumları art zamanlı
ve eş zamanlı yöntemle ele alınarak Yeni Farsçada iyelik eklerinin
kullanılmasına açıklık getirilmeğe çalışılmıştır. Bu doğrultuda Eski
Hint-Avrupa dillerinden Latin, Sanskrit, Avesta, Eski Fars, Orta Fars ve

“FÂİK’İN, ‘ELÂ YÂ EYYÜHE'S-SÂKÎ EDİR KE’SEN VE NÂVİLHÂ’ MISRAINA TASAVVUFÎ ŞERHİ: LÜBB-İ SÜHAN”

Ϧ
İSMAİL HAKKI AKSOYAK “FÂİK’İN ‘ELÂ YÂ EYYÜHE’S-SÂKÎ EDİR KE’SEN VE NÂVİLHÂ’
MISRAINA TASAVVUFÎ ŞERHİ: LÜBB-İ SÜHAN”
HİKMET-AKADEMİK EDEBİYAT DERGİSİ [JOURNAL OF ACADEMİC LİTERATURE],
PROF. DR. ABDULKERİM ABDULKADİROĞLU ÖZEL SAYISI, YIL 2, SAYI 3, 2016 SS. 223-251
YÜKLEME TARİHİ: 23.03.2016 KABUL TARİHİ: 28.03.2016
İSMAİL HAKKI AKSOYAK*


INTERPRATION OF ONE COUPLET IN HAFIZ'S DİVAN BY FÂİK

Abstract:
"Elâ yâ eyyühe's-sâkî edir ke'sen ve nâvilhâ"
Ki ışk âsân nemûd evvel velî üftâd-ı müşkilhâ
This couplet is from the first ghazel in Hâfız-ı Şirazî (ö.
1389)'s Divan. İt is argued that the first line from the poem of
Yezid (ö. 683), the son of Muaviye:
Ene'l-mesmûmu mâ indî bi-tiryâkin velâ râkî
Elâ yâ eyyühe's-sâkî edir ke'sen ve nâvilhâ
It is understood that that is not true. In the same way,
Ottoman poets composed a lot of ghazals something like that.
Behiştî, Mirî, Zikrî, Sırrî, Sânî, Hisalî, Nimeti, Derviş and Hıfzî …