Fars Dili

Fars Dili Fars Dili ve Edebiyatı Akademik

Zaman Yolcusu Kadınlar: Furuğ Ferruhzad

Furuğ; kısacık bir hayata, her şeyi doldurabilen kadınlardandı. Kim olduğunu ve şiir yazmak için doğduğunu biliyordu. Tüm kırılganlığına karşın, kim olduğunu bilemesin diye konulan bütün kuralları alt edecek kadar da güçlüydü.



(Yeniden Doğuş)

“Bahçeye dikeceğim ellerimi,

Çiçekleneceğim,

biliyorum, biliyorum, biliyorum

Ve bembeyaz yumurtalarını bırakacak

kırlangıçlar

Avuçlarımın mürekkep lekeli

çukurlarına”

FURUĞ FERRUHZAD
(5 Ocak 1935 – 13 Şubat 1967)

Öylesine çiçeklendi ki Furuğ, mürekkep lekeli ve kırlangıçların yumurtalarını bıraktığı elleri ile Fars edebiyatının en güzel şiirlerini yazdı. Şair oldu. Yazar, oyuncu, ödüllü bir yönetmen, ressam, eş, anne, âşık oldu. Furuğ; kısacık bir hayata, her şeyi doldurabilen kadınlardandı. Ve kim olduğunu ve şiir yazmak için doğduğunu biliyordu. Tüm kırılganlığına karşın, kim olduğunu bilemesin diye konulan bütün kuralları alt edecek kadar da güçlüydü.

“CENAP” VE “HAZRET” KELİMELERİNİN TÜRKÇEDEKİ KULLANIMINA BİR BAKIŞ

Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/8 Fall 2009
ÖZET
Arapça kökenli “cenap” ve “hazret” kelimeleri
Türkçede genellikle tamlamalarda; tamlamaların başında
veya sonunda kullanılır. Örnek: Cenab-ı Hak, Prens
cenapları; Hazret-i Ali, Sultan hazretleri… Ancak bu
kelimeler isim cinsinden olmalarına karşın “Cenab-ı Hak,
Hazret-i Ali” gibi tamlamalarda sıfat olarak
algılanmaktadır. Burada kelime türü bakımından bir
farklılaşma söz konusudur.
Anahtar Kelimeler: “Cenap” ve “hazret”
kelimeleri, tamlama türleri.
A LOOKING AT THE USING OF THE WORDS “CENAP”
AND “HAZRET” IN TURKISH LANGUAGE
ABSTRACT
The words “cenap” and “hazret”, which are from
Arabic, are used in Turkish language generally at the
word groups; either in front of the word groups or at the
back. Example: Cenab-ı Hak, Prens cenapları; Hazret-i Ali,
Sultan hazretleri… But even though these words are noun

Şehriyâr ve Türk Edebiyatı

Bir milletin kültürü, yetiştirdiği büyük adamların diliyle ve kabiliyetiyle değerlendirilir ve evrensel bir nitelik kazanır. Bu kültür içinde yeni fikir adamları, yeni büyük şahsiyetler filizlenir ve bu olay zincirleme bir şekilde devam ederek genel kültür yapısını oluşturur.
İşte bu zincirin her bir halkası, yaşadıkları döneme damgasını vuran, önceki ve sonraki halklarla da ilişkisini devam ettirenler, abide şahsiyetlerdir.
Her kültürde, her edebiyatta binlerce düşünür, yazar ve şair ürün verir. Ancak bunlar içinde çağlarını aşabilen, zaman sürecinden geçerken büyüyebilenlerin sayısı fazla değildir. Bu unutulmayanların bir kısmı yeni bir konu, bir kısmı yeni bir tür, bir kısmı yeni başka şeyler üreterek unutulmaz abide şahsiyetler arasına girer.
Bu abide şahsiyetlerden birisi de bulunduğu coğrafyada hem Fars edebiyatında hem de Türk edebiyatında eşsiz eserler veren Muhammed Hüseyin Şehriyâr-ı Tebrîzî'dir.

FARS ŞİİRİNDE DOĞRULUK SEMBOLÜ OLARAK ELİF

Özet: Arap alfabesinin ilk harfi olan elif, yazılış bakımından dik ve doğru olması nedeniyle İslâm edebiyatında doğruluğun sembolü sayılmış ve insanlık, sadakat, doğruluk ve dürüstlük gibi kavramların anlatımında mazmun olarak kullanılmıştır. Bu çalışmada elif harfinin Fars şiirinde bu bağlamda kullanılışı ele alınıp incelenmiş ve değişik şairlerin manzum eserlerinden seçilen beyitlerle örneklendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Elif, doğruluk, harfler, harf simgeciliği, Fars edebiyatı.



The Letter of alif as a symbol of righteousness in Persian poetry

Summary: Alif, which is the first letter of Arabic alphabet, is accepted a symbol of righteousness in Islamic literature and used to express honesty and faithfulness as well as righteousness. In this study, the use of alif in Persian poetry in this context is investigated and some related verses of different poets are given as samples.

Keywords: Alif, righteousness, letters, letter symbolism, Persian literature.

YAVUZ SULTAN SELİM’İN FARSÇA BEYİTLERİYLE TERCÜMELERİ

Turkish Studies
International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/8 Spring 2015, p. 1217-1246
DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.8082
ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY
ÖZET
Yavuz Sultan Selim 9. Osmanlı padişahıdır. Az sayıda Türkçe
şiirler söylemiş ve Farsça Dîvân tertip etmiştir. Ayrıca Yavuz’un
şehzadeliği döneminden itibaren şâire ve ilim ehline gösterdiği ilgi
padişahlığı zamanında da devam etmiştir. Bir hükümdar olarak ülkenin
ve halkın selâmeti ile İslâmın yayılması konusunda daha çok gayret
göstermiş olmasına rağmen kurduğu meclislerde bilimsel tartışmalara
ve şâirlerin müşâarelerine de vakit ayırmıştır. Kısa ömrü at üzerinde
askerin önünde sefer ve fetihlerle geçmiş olmasına rağmen yazdığı
Farsça şiirleri onun kabiliyetli bir şâir olduğunu göstermektedir.
Şiirlerinden mutasavvıf tavrı, cömert ve dünya malına, taht ve taca
değer vermeyen kişiliği, inancı kuvvetli bir kul oluşu, İlâhi aşkı ve şevki

Fruit and seed morphology of the Fumaria L. species (Papaveraceae) of Iran

F. EBRAHİMZADEH ARAII, M. KESHAVARZI, M. SHEIDAII, P. GHADAM
167
Turk J Bot
35 (2011) 167-173
© TÜBİTAK
doi:10.3906/bot-0909-160
Fruit and seed morphology of the Fumaria L.
species (Papaveraceae) of Iran
Fatemeh EBRAHIMZADEH ARAII1, Maryam KESHAVARZI1,*, Masoud SHEIDAII2, Parinaz GHADAM1
1
Biology Department, Faculty of Science, Alzahra University, Vanak, Tehran - IRAN
2
Shahid Beheshti University, GC, Faculty of Biological Sciences, Tehran - IRAN
Received: 20.09.2009
Accepted: 08.11.2010
Abstract: The macro and micro fruit and seed morphology and surface ornamentations of 21 populations of 6 Fumaria
L. species were investigated using stereomicroscope and scanning electron microscopy. These data are shown to support
data from the general morphology. The results indicate that the fruit and seed characters of the genus Fumaria are
valuable for taxonomic applications and are useful for classification. F. officinalis show a different shape in their fruit.

1) TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİNDE KİMLİK, GÜVENLİK, İŞBİRLİĞİ ve REKABET

1) TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİNDE KİMLİK, GÜVENLİK,
İŞBİRLİĞİ ve REKABET
S. Gülden Ayman
Bu makale İran'ın nükleer programıyla ilgili krizin sürdüğü ve Arap isyanlarının Ortadoğu'yu
sarstığı bir ortamda Türkiye-İran ilişkilerini değerlendirmeyi hedeflemektedir. İki ülke arasındaki
ilişkilerin temel dinamiklerinin hangi durumlarda değişme potansiyeli taşıdığını sorgulayan makale
bugüne değin iki ülke arasındaki gerginliklerin neden husumet karakteri kazanmadığı, rekabet ve
işbirliğinin hangi koşullarda derinleştiğini açıklamaya çalışmaktadır. Makalede rekabet ilişkisinin
tarafları arasındaki ortaklıklar üzerinde durulmakta, ortaklıkların hangi koşullarda iddia edilenin aksine
işbirliğini sınırlayıcı bir etki yarattığı tartışmaya açılmaktadır. Kimliği, etnik alt-kimlik, ulusal kimlik
ve dış politika kimliği olmak üzere üç ayrı düzlemde dikkate alan ve kimlikle güvenlik arasındaki yakın

ESKİ ARAP ŞİİRİNİN GÜVENİLİRLİĞİ

Özet: Bu çalışmada, Câhiliye toplumu arasında yazının günlük yaşamda yaygın olup olmadığı, edebiyat ve kültürlerini sonraki nesillere aktarmada bir kayıt aracı olarak kullanıp kullanmadıkları incelenmiştir. Eski döneme ait şiirlerin tedvin dönemine kadar yazılı değil, sözlü olarak intikal ettiği varsayımının ne derece güvenilir olduğu üzerinde durulmuştur. İslâm’ın ortaya çıkışından sonra Arap yarımadasında yaşanan sosyal, siyasal, kültürel gelişmeler ve bu gelişmelerin şiir üzerindeki yansımaları ile şiir intihaline neden olan faktörler ele alınmıştır. Ayrıca konu ile ilgili farklı görüşlere yer verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Arap şiiri, Câhiliye, intihal, tedvin, yazı.

Reliability of Ancient Arabic Poetry

MANZUM SÖZLÜKLERİMİZDEN TUHFE-İ FEDÂÎ

ÖZET
Manzum sözlükler öğrenim çağına gelmiş çocukların, Türkçe kelimelerin Arapça ve
Farsça karşılıklarını, temel dilbilgisi kurallarını, sayıları, vezinleri kolayca
ezberleyebilmelerini sağlamak için kaleme alınmış, edebî değerlerinden çok öğretici
özellikleriyle ön plana çıkan eserlerdir. Son zamanlarda ortaya konulan çalışmalarla klâsik
Türk edebiyatı içerisinde bir hayli yer işgal ettikleri gözlemlenen manzum sözlükler, hem
metinleri, hem şerhleri hem de Osmanlı eğitim sistemindeki formasyonları itibariyle
değerlendirilmeleri gereken eserler konumundadırlar. Antepli Divan Şairleri adlı
çalışmamızı vücuda getirirken manzum sözlük yazan Antepli şahısların bir hayli yekun
tuttuğunu gördük. Antepli şairlerin yazdığı ve metinleri elimizde bulunan altı manzum
sözlük ve 2 manzum sözlük şerhi mevcuttur. Fedâî’nin H.1044/M.1634’te kaleme aldığı
Tuhfe-i Fedâî adlı eseri Arapça- Türkçe manzum sözlüklerimiz arasında yer almaktadır. Şu

SÂMÂNÎLER DÖNEMİNDE YÖNETİCELERİN FARS ŞİİRİNE VERDİKLERİ ÖNEM

Özet : Bu makalede, hicrî üçüncü ve miladî dokuzuncu yüzyıl ortalarında hüküm süren İran asıllı bir emirlik olan Sâmânîler döneminde şiir ve şairlerin durumu incelenerek, bu dönemde şiir ve şairlere verilen öneme dikkat çekilmiş ve buna paralel olarak eski İran şiir ve edebiyatının hızla gelişmesinin nedenleri üzerinde durulmuştur.
Anahtar kelimeler : Sâmânîler, şiir, şair, Rûdekî, Firdevsî

The Importance given to the Persian poetry by the Samanitian Administrators
Summary: In this article, the conditions of the poets and poetry that appeared in Samanities, the Persian emirate ruled in the third hijri century (i.e. ninth century A.C) was investigated. The importance given to poets and poetry in that period was emphasized. Furthermore, the reasons of the rapid development of old Persian poetry were explained parallel to the points made earlier.
Keywords: Samanites, poetry, poem, Firdawsi, Rudaki

Giriş

OSMANLI DEVLETİ’NDE YABANCI DİL EĞİTİMİ

Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 5/3 Summer 2010
ÖZET
Osmanlı Devleti’nin altı yüzyıllık tarihi boyunca
önem verdiği konulardan birisi de eğitim olmuştur.
Çünkü Osmanlı yöneticileri ve aydınları, eğitimin bir
milletin ilerlemesinin teminatı olduğunu bilmekteydiler.
Bunun sonucu devletin kuruluşundan itibaren eğitim
kurumlarının ülke geneline yaygınlaştırılması için gayret
gösterdiler. Böylelikle medreselerde verilen eğitimin yanı
sıra eğitim dili de önemli bir konu olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Osmanlı Devleti’nin yükselme ve zirve
dönemlerinde öğretilen Arapçaya ilave olarak duraklama
ve gerileme döneminde, Avrupa’nın üstünlüğünün
kabulü ile Batı dillerinden birisini de öğrenme zarureti
ortaya çıktı. Bu amaçla modern anlamda açılan okullarda
Fransızca başta olmak üzere, bazı Batı dilleri öğretilmeye
başlandı.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı, Eğitim, Yabancı Dil
Eğitimi, Lisan Mektebi.

ÜLKEMİZDE ŞARKİYATÇILIĞIN ÖZELEŞTİRİSİ

ÜLKEMİZDE ŞARKİYATÇILIĞIN
ÖZELEŞTİRİSİ
PROF. DR. MEHMET KANAR 
ÖZET
Türkiye’de Şarkiyat çalışmaları Darülfünun döneminden bu yana
yürütülüyor olsa da, kaliteli çalışmaların 1950’li yıllardan sonra verildiğini,
bunların da yayına dönüştüğünü görüyoruz. 1980 yılına gelinceye
kadar Türkiye’deki üniversitelerde, özellikle İstanbul Üniversitesi’nin
Edebiyat ve Fen fakültelerinde sadece o fakültenin yayınlarını
gerçekleştiren matbaalar vardı. Üniversiteler anılan tarihten sonra gö-
rülmemiş bir sarsıntıya uğradı, matbaalar işlevlerini yerine getiremez
oldu. Bütün üniversitelerde olduğu gibi Şarkiyat bölümlerinde hoş olmayan
şeyler yaşandı. Biz şarkiyatçıların bütün bu güç koşullar altında
yaptığı ilmi yayın faaliyetleri birinci derecedeki disiplinlerimizi
ilgilendiren ülkeler tarafından takdir edilip ödüllendirilirken, kendi
ülkemiz ve yetiştiğimiz üniversitelerimiz belki de başka yoğun faaliyetler
dolayısıyla bizimle ilgilenecek fırsatı bulamadı.

İran Türkleri

YENİ TÜRKİYE 53/2013 1
İran Türkleri
Bilgehan Atsız Gökdağ*
Tarih boyunca Türklerin yönetimi altında olan İran coğrafyası M.Ö.3000’lerde
Türkler tarafından kurulan “Kuti” Devletinin
de üzerinde yer aldığı bir toprak parçasıdır.
Türklerin ana yurdunun bu bölge olduğuna
dair araştırmalar günden güne artmaktadır.
(Celilov, 2000:34). İran’da Fars-Med-Sasanî
egemenliği ise yaklaşık 500 yıl sürmüştür. Bu
tarihî gerçeklerden yola çıkıldığında İran’ın
çok eski bir Türk yurdu olduğunu apaçık
görmek mümkündür. Başta Azerbaycan
Türkleri olmak üzere Türkmenler, Kaşkaylar, Horasan Türkleri, Halaçlar, Sungurlar,
Ebiverdiler, Kazaklar ve Özbekler gibi Türk
grupları İran’ın belirli bölgelerinde yaşamaktadır.(Blega, 1997:272). İran İstatistik Merkezine göre ülke nüfusu 2011 yılında yapılan
sayımda 75.149.669 olarak tespit edilmiştir.
(http://www.amar.org.ir/Portals/1/Iran/90.
pdf) İran’da yaşayan Türklerin nüfusu ile
ilgili kesin bir rakam bulunmamaktadır. Ali

TÜRKLERLE İLGİLİ ARAPÇA ŞİİRLER

Özet: Bu çalışmada, Şerafeddin Yaltkaya’nın Türkiyat Mecmuası’nda yayımlanan “Türklere Dair Arapça Şiirler” adlı makalesinin kısmen sadeleştirilerek ve notlandırılarak ilim dünyasının istifadesine sunulması amaçlanmaktadır. Adı geçen makalede Türklerin çeşitli özelliklerini konu edinen Arapça şiirler yer almaktadır.

Anahtar Kelimeler: Türkler, Arapça, Edebiyat, Şiir, Zemahşerî, İbn Hayyûs.
Arabic Poems about Turks

Summary: Modernizing partly the article “Arabic poems about Turks” by Şerafeddin Yaltkaya, published in Türkiyat Review, by giving also footnotes, this study aims to put this collection into the use of the literary world. In this article, some Arabic poems about different characteristics of Turks can be found.

Keywords: Turks, Arabic, Literature, Poetry, Zamakhshari, Ibn Hayyus.