Fars Dili

Fars Dili Fars Dili ve Edebiyatı Akademik

SELÇUKLU DÖNEMİ ŞİİRİ VE MEVLÂNA"NIN ŞİİRİNİN ÖZELLİKLERİ

ÖZET
Mevlâna"nın şiiri ve şairlik yönü özellikle edebiyat ve sanat açısından değerlendir-meler yapıldığında hatıra gelmektedir. Ancak Mevlâna"nın şair kimliği, belki de çoğu zaman özellikle Türkiye"de göz ardı edilse de onun söze ve sözcüklere kazandırdığı anlamlar açısından önemlidir. Sözcüklerin yeni anlamlar kazanması ve anlatımın somuttan soyuta doğru uzanması doğudaki şiir geleneğinde belirli gelişmelerin sonucudur.
Selçuklular zamanında Farsça şiirde ortaya çıkan üslup farklılaşması ve konu tercihleri, “Irak Üslubu” veya “Selçuklu Üslubu” adı altında açıklanmaktadır. Bu dönemde aynı zamanda şair kimliğinde de farklılaşmalar olmuştur. Klasik saray şairi kimliği dışına çıkan başta Mevlâna gibi şahsiyetler, şiirin yönünü etkilemişlerdir.

II. ABBASÎ DÖNEMİNDE TASAVVUF ŞAİRLERİ VE ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER

Özet: Tasavvuf saf olmak, güzel ahlaka sahip olmak, kâmil insan olmak gibi anlamlara gelmektedir. Bu çalışmada tasavvufun tarihçesi, bazı tasavvuf terimleri, II. Abbasî Döneminde Tasavvuf Şairleri ele alınmış ve şiirlerinden örnekler verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Tasavvuf, ahlak, vecd, nefis, Allah, yakınlık, uzaklık, visal, firak, aşk, sevgi, ölü.


Sufism Poets in the Second Abbasid Period and Some Examples of Their Poems

Summary: Sufism means being purity, good morality, being perfect man. İn this article, we took up history of sufism, some sufism terms, examples of sufis poets in the Second Abbasid Period. Beside we gave examples about poems of those poets.

Keywords: Sufism, morality, ectasy, flesh, The God, closness, remoteness, union, separation, passion, love, dead.





















A.Tasavvufun Anlam Çerçevesi ve Tarihçesi

Fuzûlî Şiirinin Vezni**

EKREM CÂFER
Türkiye Türkçesine Aktaran:
GÜNAY KÂZIM ÇATALKAYA

Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 9, İstanbul 2012, 167-194.
Klasik Türk şiirinin zirve şahsiyetlerinden biri şüphesiz Fuzûlî'dir.
Edebiyat tarihimizde eserleri Fuzûlî kadar yaygınlaşmış, asırlarca sevilerek
okunmuş başka şair yok gibidir. Fuzûlî'nin şiiri üslup, sanat ve bedii
keyfiyetçe çok az şairin çıkabildiği bir seviyede durmaktadır.
Şiir sanatının en mühim konularından biri vezindir. Fuzûlî'nin sanatının
büyüklüğünü anlayabilmek için vezin konusunun da bilinmesi
gerekmektedir. Fuzûlî'nin vezin kullanımı bilinmediği takdirde onun
sanatının büyüklüğü anlaşılamayacak ve o sanatın mahiyetindeki kuvvet
ve etki okuyan ve dinleyen için anlaşılamayacaktır.
Şunu kabul etmeliyiz ki gerçek şiir dil ile musiki arasında hususi bir
sanattır. Şiir dilin musikisi ve musikinin dilidir. Şiirdeki beşeri hisler ve
fikirler vezin ve ahenk ölçüleri ile musikiye dönüşmektedir.

Mevlana Çevirilerinde Sembollerin Önemi: “Ney” ve “Gel” Örneğinde Mesnevi’nin Evrensel Hoşgörü Çağrısı

Akademik İncelemeler Dergisi (Journal of Academic Inquiries)
Cilt/Volume: 8, Sayı/Number:1, Yıl/Year: 2013
347
The Importance of Symbols in Masnavi Translations: The
International Indulgence Invitation in the Examples of “Reed”
and “Come”
Özet
Bu çalışmada Mesnevi’de yer alan sembolik ifadelerden örneklerle
Mevlana’nın çağrısının evrensel boyutunu ele almaktayız. Mevlana
öğretisinin evrensel boyuta taşınabilmesinde çeviriler önemli bir
rol oynamaktadır. Mesnevi çevirisi yapmak ve Mesnevi çevirisini
yorumlamak, çevirinin ve çevirmenliğin sınırlarını aşan bir misyondur.
Mesnevi çevirilerinin Mevlana’nın çağrısını dünyaya duyurabilmek için,
Mesnevi çevirileri yalnızca bir çeviri işi olarak görüldüğünde, Mesnevinin
çağrısı evrensel değerini kazanmaz.
Anahtar Kelimeler: Mevlana, Mesnevi Öğretileri, Çevirmen, Türkçe,
Almanca ve İngilizce Tercümeleri.
1 Doç. Dr. Sakarya Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Çeviribilim Bölümü
Öğretim Üyesi mtosun@sakarya.edu.tr

ÂTEŞ-GEDE-İ MUNTAFÎ’DE YER ALAN ŞAİRLER

R u m e l i D E D i l v e E d e b i y a t A r a ş t ı r m a l a r ı D e r g i s i 2 0 1 4 . 1 ( E k i m ) / 26
Âteş-Gede-i Muntafî’de Yer Alan Şairler / M. Nalbat (26-37. s.)
Adres
Kırklareli Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü, Kayalı Kampüsü - Kırklareli / TÜRKİYE
e-posta: editor@rumelide.com
Adress
Kırklareli University, Faculty of Arts and Sciences, Department of Turkish
Language and Literature, Kayalı Campus - Kırklareli / TURKEY
e-mail: editor@rumelide.com
Özet
Yaklaşık altı asır süren, köklü ve derin bir geçmişe sahip olan klasik Türk edebiyatı, tarihî
süreçte, Fars edebiyatı ile etkileşim içerisinde olmuştur. Gerek Anadolu coğrafyasında
gerekse Gazneli ve Selçuklu dönemlerinden başlayarak Safevîler dönemine kadar İran ve
Türkistan coğrafyasında birçok Türk şairin Farsça şiirler söyleyip yazması bu etkileşimi
göstermektedir. Klasik Türk edebiyatı ile Fars edebiyatı arasındaki münasebeti daha

GAZNELİLER DÖNEMİNDE NESİR

Özet: Gazneliler, siyasî alanda oldukça güçlü bir saltanat sür­mekle birlikte ilim ve edebiyat alanında da çok değerli ürünle­rin ortaya konmasına vesile olmuşlardır. Yazılan mensur eserle­rin çoğunluğu Arapça’dır. Farsça olarak kaleme alınanlar da edebiyat, kültür, din ve tarih açısından oldukça büyük önem ta­şımaktadır. Tarih-i Beyhakî, Zeynü’l-Ahbar, Nurü’l-Ulüm ve Kitabü’l-Ebniyye gibi eserler hem her birisi kendi sahasında temel oluşturan ve günümüze kadar ulaşabilen en eski kitaplar­dır; hem de Türk ve Fars ortak kültür mirasının kaynaklarını teşkil ederler. Biz de böyle önemli eserleri bir nebze tanıtmakla döneme bu alanda bir ışık tutmak istedik.
Anahtar Kelimeler: Farsça nesir, Gazneliler dönemi, Edebiyat tarihi.

Prose in the Ghaznavid Period

Şiraz’dan İstanbul’a Türk-Fars Kültür Coğrafyası Üzerine Araştırmalar

Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 7/1 Winter 2012, p.2185-2187, TURKEY
KARTAL, Ahmet 2011; , Kurtuba Kitap, İstanbul 2011, (XVI+885 s.)

İslamiyet’ten önce sözlü, İslamiyet’in Türkler tarafından kabul edilmesinden sonra yazılı
olarak önce Asya’da inkişaf eden daha sonra Anadolu’da gelişen ve yayılan Türk Edebiyatı, çok
geniş bir coğrafyada farklı alfabelerle ürettiği eserlerle kendine has alanlar oluşturmuştur. Bu
alanlardan biri de Klasik Türk Edebiyatı’dır.
Klasik Türk Edebiyatı sahasında bugüne kadar yüzlerce makale, bildiri ve eser
yayınlanmıştır. Yayınlanan bu eserler incelendiğinde çalışmaların daha çok Anadolu coğrafyasında
yoğunlaştığı görülmektedir. Yıllardır Doğu coğrafyasıyla ve o coğrafyanın ürettiği medeniyetiyle
yakından ilgilenmeyen araştırmacılarımız son senelerde bu alana yönelmeye başlamışlardır.

PARS DERGİSİ

PARS DERGİSİ
PROF. DR. MEHMET KANAR 
ÖZET
Ayda iki defa İstanbul’da neşredilen Pars dergisinin imtiyaz sahibi
ve müdürü Lâhûtî-yi Kirmanşâhî’dir. Fransızca kısmından da Ali
Novruz sorumludur. 7 Haziran 1921 (28 Ramazan 1339) tarihinde çı-
kan dördüncü sayıda Lâhûtî’ni 17 Ramazan 1339 tarihli “İran ve
Udebâ-yi an” (İran ve Edipleri) adlı beş sayfalık makalesi yer alır. Bunun
ardından Fasîhu’l-Mulk Şûrîde-yi Şîrâzî’nin “Garaz ez rûze buved
bendegî-yi Bârallah” (Oruçtan maksat Tanrı’ya kulluktur) başlıklı şiiri
gelir. Kaçar döneminin ünlü şairlerinden Visâl-i Şîrâzî’nin oğlu
Tevhîd’in “Dil neresed be kûy-i to” (Gönül ulaşamaz senin yanına) şiri
bunu takip eder. Derginin Farsça kısmı Şûrîde’nin ikinci bir şiiri “Dil
ârâm nedâred” (Gönül dinmiyor) ve Lâhûtî’nin “Çi tevan kerd” (Ne
yapılabilir?) adlı şiirleriyle sona erer.
Anahtar Kelimeler: Pars Dergisi, Lahitî.
ABSTRACT
Principal and Owner of Persian language, which is published twice

İran'ın Nükleer Enerji Politikası ve Yansımaları

ISSN: 1309 4173 (Online) 1309 - 4688 (Print)
Volume 5 Issue 2, A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK p. 21-44, March, 2013
H i s t o r y S t u d i e s
A Tribute to Prof. Dr. Halil INALCIK
Volume 5/2 2013
İran'ın Nükleer Enerji Politikası ve Yansımaları
Iran’s Nuclear Energy Policy and Its Implications
Yrd. Doç. Dr. Zafer Akbaş
Düzce Üniversitesi- Düzce
Adem Baş
Düzce Üniversitesi- Düzce
Öz:Bu çalışma İran’ın nükleer enerji politikasını ve yansımalarını ortaya koymaktadır.
İran, barışçıl amaçlarla nükleer enerji ürettiğini iddia etse de Batılı güçler bu iddiayı inandırıcı
bulmamaktadır. Çalışmada İran’ın nükleer enerji üretmesine yönelik tutumunun, sadece enerji
kaynaklı olmadığı, Batılı güçlerle geçmişte yaşadığı sorunların ve çıkar çatışmalarının da sorunun
diğer boyutlarını oluşturduğu savunulmuştur. Sorunun kısa vadede çözülmesinin ya da sıcak
çatışmaya dönüşmesinin beklenmediği ancak bölgesel tansiyonu her zaman yükseltme potansiyeline

Farsça Cümleler

نونوایی محلمون وقتی میره پنجرشو باز میذاره و چندتا نون میذاره اون پشت که کسی بی نون برنگرده. ای کاش همهمون دلمون اینقدر بزرگ بود.
Noonvayee ye mahal e moon vaghti mire panjareshoo baz mizare va chand ta noon mizare oon posht ke kesi bi noon bernagarde. Ey kash ham e moon del e moon ingadr bozorg bood.
Mahallemizin fırını gideceğinde pencereyi açık koyar ve birkaç tane ekmek bırakır ki ondan sonra gelen biri ekmeksiz dönmesin. Keşke hepimizin gönlü bu kadar geniş olsaydı.
***Günlük Farsça'da kelime içindeki 'a' sesi 'u' sesine dönebilir. Bunun nedeni telaffuzun daha kolay ve akıcı olması içindir.
Noon--> Nan
Noonvaye --> Nanvayee
Del e moon--> Del e man
***Günlük Farsça'da sadece sesler değil ekler de değişime uğrayabilir. Örneğin yönelme eki olan ''-ı, - i, - u, -ü'' (Farsçadaki '' -ra'') telaffuzu akıcı hale getirmek için en kısa ve basit şekliyle kullanılır. ''Penceresi'' kelimesini inceleyelim:
Panjara ye o --> Panjarash
Panharash ra --> Panjarash ro

ALİ GEYLÂNÎ’NİN KALEMİNDEN FARSÇA ESMÂÜ’L-HÜSNÂ

Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS)
Aralık 2014 December 2014
Yıl 7, Sayı XX, ss. 185-214. Year 7, Issue XX, pp. 185-214.
DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/Joh623
Özet
Türklerin İslamiyet’i kabul etmesiyle ortaya çıkan Türk-İslam Edebiyatı, zaman
içinde çok büyük yol kat etmiştir. Arap ve Fars edebiyatı gibi Türk-İslam edebiyatında
birçok şahsiyet yetişmiştir. Türk-İslam edebiyatında Kur’an ve hadislerden doğrudan ya
da dolaylı olarak faydalanarak bu konuda çok sayıda mahsul ortaya çıkarılmıştır. Dinî-
ahlâkî temaların başında Allah, Hz. Muhammed, dört halife, Hz. Hüseyin ve din
büyükleri, tekke ve tarikat ehlinin yaşayışı ve nasihatleri gelmektedir. Allah’ı en güzel
isimleriyle anmanın İslâm’da önemli bir yeri olması sebebiyle Esmâü’l-Hüsnâ
konusunda çok sayıda müstakil manzum ve mensur eserler kaleme alınmıştır. Bazı
şairler bu temayı bir bölüm halinde işlemişlerdir.
Esmâ-i Hüsnâ (el-Esmâü’l-Hüsnâ) terkibi isim, nam, unvan gibi manalara

ÇEVİRİ ELEŞTİRİCİLİĞİNE UYGULAMALI BİR ÖRNEK OLARAK EŞ-ŞÂMÎ’NİN “SÜBÜLÜ’L-HÜDÂ VE’R-REŞÂD FÎ SÎRETI HAYRI’L-ʻIBÂD” ADLI ESERİNİN TÜRKÇE ÇEVİRİSİNİN EL

İBRAHİM BARCA / Şarkiyat Mecmuası Sayı 24 (2014-1) 1-32 1
Öz: Bu makalede “İslam Kaynak Eserlerinin Çeviri Eleştirisi” denemesi
yapılmaya çalışıldı. Eleştirisi yapılan eser, eş-Şâmî’nin “Sübülü’l-hüdâ
ve’r-reşâd fî sîreti hayri’l-ʻibâd” adlı eserinin “Peygamber Külliyatı” adlı
Türkçe çevirisidir.
Temel İslam ilimlerine ait eserlerin tercüme hatalarından arındırılması;
çeviri eleştiriciliğinin belirli yöntemlerle, bilimsel bir amaç doğrultusunda
yapılmasına katkı sunmaktır. Bu yaklaşım “Bağlanma Teorisi” olarak
adlandırılmaktadır. Bu teoride öncelikle çeviri ile çeviri eleştirisinin kavramsal
tahlili yapılmış, tarihsel gelişim süreci incelenmiştir. Bu bağlamda,
bilimsel, sanatsal ve ahlâkî açıdan örneklerle uygulamanın geçerliliği denenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Sübülü’l-hüdâ ve’r-reşâd fî sîreti hayri’l-ʻibâd,
eş-Şâmî, çeviri eleştirisi, hedef eser, kaynak eser.
*Öğr. Grv., Siirt Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı

İLK GÜLİSTAN TERCÜMELERİNİN SÖZ VARLIĞI*

Turkish Studies
International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/4 Winter 2015, p. 823-834
DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.7666
ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY
ÖZET
Türkçe, günümüze gelene kadar farklı coğrafyalarda hüküm
sürmüş, kendi imkanlarıyla yeni kelimeler yapmış, yaşadığı coğrafya
itibariyle diğer dillerden kelimeler almış, onlara kelimeler vermiştir.
Bu birikimlerin üst üste eklenmesiyle dilimiz diğer dillerde de
olduğu gibi olgunlaşıp gelişmiş, kendisini yenilemiştir.
14-15 yüzyıllarda Anadolu ve Mısır’da iki farklı coğrafyada,
Batı Türkçesinin Kıpçak Türkçesi ve Eski Anadolu Türkçesi ile
eserler verdiği bilinmektedir. Eserlerin bir kısmı telif bir kısmı da
tercüme eserlerdir. Tercüme eserlerden biri de Sadi-i Şirazi’nin
yazdığı Gülistan’dır. Gülistan, Sadi-i Şirazi tarafından Salgurlu
hanedanından Ebu Bekir bin Sa'd bin Zengi adına 656'da (1258)

Şeyh Galib Divanında Anka-Simurg Sembolü

International Journal of Language Academy
ISSN: 2342-0251
Volume 2/1 Spring 2014 p. 63/72
International Journal of Language Academy
Volume 2/1 Spring 2014 p. 63/72
SYMBOLS OF ANKA AND SIMURG IN SHEIKH
GALIB’S DIWAN
Abstract
There is a belief in Arabic and Persian mythologies about a mythical bird called Anka (Arabic) and Simurg
(Persian). These two birds generally known as Phoenix in West. After Islam these two imaginary bird’s
characteristics integrated, a common belief and some myths about them occured among Muslim nations. In
Turkish mythology double-headed eagle and two birds called Konrul and Tuğrul carries the equivalant
characteristics of Simurg and Anka. However with the influence of common Islamic culture a legendary bird
which fits the Arab and Persian mythologies called Zümrüdüanka was also born in Turkish folk narratives
and tales. Anka and Simurg are one of the most used and interesting mythological elements and symbols of