Fars Dili

Fars Dili Fars Dili ve Edebiyatı Akademik

İranlı büyük şair Hafız'ın yaşamı

Hoca Şemseddin Muhammed, namı diğer Hafız Şirazi, İran ve hatta dünyanın en büyük şairlerinden biridir ve dünya genelinde Hafız adı ile tanınır.

AHMED AVNİ KONUK’UN MESNEVÎ-İ ŞERÎF ŞERHİ’NİN İLK 18 BEYTİNDEKİ ŞERH USÛLÜ

Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/6 Fall 2009


ÖZET
Bu çalışmada son dönem mesnevî şârihlerinden
olan Ahmed Avni Konuk’un Mesnevî-i Şerîf Şerhi’nin ilk
18 beytindeki şerh usûlü incelenmiştir. Eserin yazılış
sebebi, şârihin müracaat ettiği kaynaklar, etkilendiği
görüşler belirtildikten sonra, şerh usûlü incelenmiştir.
Daha sonra şerhin bölümleri örneklerle gösterilmiştir.
Şerhteki atıflar, kıyaslamalar, yapılan tenkitler ve şerhin
dikkat çeken bazı özellikleri incelenmiştir. Ayrıca bazı
şerhlerle mukayese yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Klâsik Türk Edebiyatı, şerh,
Mevlânâ, Mesnevî, Ahmet Avni Konuk.
THE METHOD OF ANALYSIS IN THE FIRST 18
COUPLETS OF AHMED AVNI KONUK’S MESNEVÎ-I
SERÎF SERHI
ABSTRACT
In the study, the analysis method of Ahmed Avni
Konuk, who is among the latest masnavi analysts, in the
first 18 couplets of his Mesnevî-i Şerîf Şerhi is analyzed.

Farsça'da Emir Durumunda Ses Değişimleri

Farsça'da emir kipi mastar eklerinin (دن : den ve تن : ten) kaldırlması ile oluşur. Ancak aşağıdaki durumlarda kökün son harfine göre değişimler gerçekleşir :

دن (-den) Mastarına Göre
Fiilin kökü آ (â) ile bitiyorsa آ (â) harfi düşer. Örnek : فرستادن (firistâ-den:göndermek) emir kipi فرست (firist : gönderdi). Bu kuralın ististanaları vardır : آمادن (âmâden:gelmek) , آماى (amây:gel) şeklinde olmaktadır
و (û) ile biten fiil köklerinde و (û) kalkar ve yerine آ/â veya آی (ây) gelir. Örnek : فرموند (fermûden:buyurmak) , فرما (fermâ) veya فرماى (fermay) . Bu kuralın istisnaları vardır : شنودن (şünûden:işitmek) , شنو (şinev) şeklindedir
ر (r) ile biten fiillerde r kalır veya r düşer ve yerine آر (âr) gelir. Örnek شمردن (şümürden:saymak) fiili شمار (şümâr) haline gelir. پروردن (perverden:beslemek) fiili ise پرور (perver) haline gelir. İstisnalar vardır : كردن (kerden:yapmak) , كن (kün) şeklinde olur
ن (n) ile biten fiillerde ن aynen korunur

''Pariya'' dizi

''Pariya'' 36 bölümden oluşan, dram türünde bir İran dizisi. Bir solukta izleceğiniz sıcak bir aile dizisi. Bizdeki diziler ile karşılaştırılmaması gerekiyor. İki ailenin çocukları için verdiği fedakarlık ve mücadeleyi anlatıyor. Akraba evliliği, evlilikte yaş farkı, uyuşturucunun topluma etkisi, yalanın nelere neden olduğu gibi konular işleniyor. Konuya pek takılmadan, sırf dinleme amacı ile izleyin. Dizinin dili çok anlaşılır ve akıcı. Zaten her dizinin kendine göre bir dili var ve neredeyse her bölüm aynı cümleler, deyim ve atasözleri kullanılır. Bu dizinin altyazısı yok ama dediğim gibi çok anlaşılır ve akıcı bir dili var.
İyi seyirler dilerim...
Diziyi izlemek için: http://iranianlivetv.eu/paria.php

IRAK TARİH EKOLÜ

Özet: İslâm tarih yazıcılığı, İslâm kültürünün bir parçası olarak ortaya çıkmış ve temelde Hadîs ve kabile geleneklerinden beslenerek şekillenmiştir. Irak’taki Kûfe ve Basra, Medine’de temsil edilen Hadîs metoduna mukabil kabile çizgisinde bir yaklaşımın yerleştiği bilim merkezleri oldular. Burada şecereler, şiirler, kabilelere ait ahbâr ve rivâyetler yazılı hale getirildiler. Bunları derleyen râviler, sonraki tarihçilere hem malzeme sağladılar hem de onlar için bir örnek oluşturdular. Kabileci tarz tarihçilerin ilk örneklerini ahbârîler denen ve içinde Ebû Mihnef, Avâne b. el-Hakem, el-Medâinî gibi isimlerin bulunduğu tarihçiler oluşturmuştur. Bu geleneğin temsilcileri, ümmet fikrinin yanı sıra Irak’la ilgili konulara özel bir önem verdiler. İşte Irak’ta bu suretle ortaya çıkan bu tarih anlayışı İslâm tarihçiliğinde bir ekolün doğmasına yol açtı. Bu makalede de Irak’ta doğan bu tarih ekolünün IX. yüzyıla kadar olan durumu değerlendirilmektedir.

Time Trend in the Mean Annual Temperature of Iran

Introduction
Climate is one of the most important limiting factors
in agricultural production. In recent years, a change in
climate has been documented in many locations
throughout the world. Global climate models coupling the
atmosphere and the oceans replicate certain climate
changes well, in particular, changes in temperature
observed over the last century, as well as the last few
decades, if the following observed variants are
incorporated (Santer et al., 1996): greenhouse gas
concentrations, stratospheric ozone, aerosols in the
troposphere, aerosols in the stratosphere, and solar
activity (sunspots). The first 3 of these are largely due to
human activities; the last 2 are natural. The application of
statistical tests to temperature measurements during this
century leads to the conclusion that the warming is manmade, with a confidence of 99% (Toll, 1994). The global
mean temperature trend between 1975 and 1997, and

TÜRK - FARS DİL İLİŞKİLERİ: FARSÇADA İYELİK EKLERİNİN KULLANIMI*

Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/3 Winter 2014, p. 833-843, ANKARA-TURKEY
ÖZET
Dil aileleri sahip oldukları söz dağarcıklarının yanı sıra tipolojik
özellikleriyle de birbirlerinden ayrılmaktalar. Bu bağlamda Türkçeyi
Hint–Avrupa dillerinden ayıran tipolojik özelliklerden biri Türkçede
iyelik eklerinin kullanılmasıdır. Bir Hint–Avrupa dili olarak
nitelendirilen Yeni Farsçada da Türkçede olduğu gibi iyelik ekleri
kullanılmaktadır. Yeni Farsçada iyelik eklerinin kullanılması, Farsçanın
ait olduğu dil ailesinin tipolojik yapısına aykırı bir durumudur. Bu
nedenle Eski ve Yeni Hint–Avrupa dillerinin iyelik durumları art zamanlı
ve eş zamanlı yöntemle ele alınarak Yeni Farsçada iyelik eklerinin
kullanılmasına açıklık getirilmeğe çalışılmıştır. Bu doğrultuda Eski
Hint-Avrupa dillerinden Latin, Sanskrit, Avesta, Eski Fars, Orta Fars ve

ESKİ İRANDA DİNLER VE DİNSEL İNANIŞLAR II

2. Maniheizm
Mani ve dininin ortaya çıkışı, Sasanîler döneminin en büyük ve en önemli dinsel gelişmeleri arasında yer alır. Bu dinin kurucusu Mani, Arsak hanedanına mensup soylu bir aile­nin çocuğudur. Babası Patik, Hemedan’dan Babil’e göç etmiş, burada başkent Stesifon/Medayin’de Sabiî mezhebine girmiştir. Bu olaydan az bir zaman sonra yani MS. 216 yılında Babil’in kuzeyinde yakınlarında bir köyde Mani dünyaya geldi. Mani, hiç şüphesiz dinî öğreniminde bu gnostik mezhepten çok etkilenmiştir. Maniheist edebiyatta açıklanan onun öğretisiyle Sabiî öğretisi arasında çok benzerlikler vardır. Mani çok genç yaşında (12 yaşlarında) gizlice Sabi mezhebinden ayrılarak kendi yolunu tutmuştur. Mani inanışı III. Yüzyılın ilk yarısında tarftar toplamaya ve genişlemeğe başlamıştır. [1]

NÂSIR-İ HUSREV’İN ŞİİRLERİNDE FELEKTEN ŞİKÂYET TEMASI

Klâsik İran şiirinde, her şairin şiirin eksenini oluşturan pek çok anahtar kelime ve kavram vardır. Bu anahtar kelime veya kelimeler hiç kuşkusuz şairden şaire farklılık gösterir. Örneğin bu kelime Mevlânâ’da “ilâhî aşk”, Hayyâm’da “şarap”, Firdevsî’de “kahramanlık” biçiminde görünür. Bu anahtar kelimelerden birisi de İran şiirinin başlangıcından bu yana geniş bir kullanım alanı bulmuş olan “felek” kelimesidir. İran edebiyatında şairler tarafından “felek” kelimesine yüklenen çeşitli anlamlarla oluşturulmuş yüzlerce terkip, teşbih, kinaye ve istiare bulunmaktadıri; bu terkiplerin ve mazmunların büyük kısmı İran edebiyatı yoluyla Divan Edebiyatımıza da girmiştir.

DİVAN ŞAİRİNİN “BEHRÂM”A BAKIŞI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

The Journal of Academic Social Science Studies
International Journal of Social Science
Volume 6 Issue 1, p. 875-888, January 2013
DİVAN ŞAİRİNİN “BEHRÂM”A BAKIŞI ÜZERİNE
DÜŞÜNCELER
THE VIEWPOINT OF DIVAN POETS ABOUT BEHRÂM
Arş. Gör. İsa IŞIK
Muş Alparslan Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü
Abstract
The Divan Literature is a literature, which Turks formed between 13th
and 19th centuries, whose effects have continued to the present day and which
has Islamic thought in its basis. This literature, which has generally been fed by
Islamic culture has been affected by various resources. Among these resources
we can primarily mention Islamic facts and figures. The history of prophets and
mystical thinking are amongst the sources to affect the Divan poets.
Components that are parts of the Turkish history and culture, traditions and
customs, the way of life that is led by the common people, local elements and

İRAN’DA SİNEMA VE KADIN

‘‘Sinema, herhangi bir hareketi düzenli
aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini
belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla
karanlık bir yerde, bir perde üzerinde yansıtarak
hareketi yeniden oluşturma işidir.Film
göstermeye yarayan özel bir makine ile
görüntülerin beyaz perdeye yansıtıldığı salon
veya yapıya da sinema denir.
İlk film cihazına büyülü fener (lanterne magique)
denmişti.’’1
İran’da en çok ilgi gören ve yaklaşık yetmiş
yıllık tarihi sanat dallarından biri olan sinema
hakkında yeterince malumat bulunmaması
sebebiyle çok kapsamlı olmasa da genel bir
araştırma yapıp bilgi edinmek istedim .‘İlk İranlı
film yapımcısı Mirza İbrahim Han Akkas
Başi'dir (Mirza Ebrahim Khan Akkas Bashi).
Ayrıca Kral Muzaffer Eldin Şah'ın (Mozaffar alDin
Shah) fotoğrafçısıdır. Akkas Bashi bir
kamerayı elde etti ve Temmuz 1900 'da Paris 'e
bir ziyaretten sonra şahın düzenlerinin üstüne
Avrupa'ya şahın ziyaretini filme aldı.’’2
‘‘İlk

İŞLEVSEL SÖZLÜK ve OSMANLI ŞİİRİNDE BAĞLAM

Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 3/1 Winter 2008

ÖZET
Bu makalede, Osmanlı şiiri üslup çalışmalarına farklı bir gözle bakma
amaçlanmaktadır. Bakî Divanı’ndan alınan tanıklar, eş zamanlı bir yöntemle
incelenmiştir. Böylelikle anlamların bağlama göre nasıl değişkenlik ve işlevsellik
kazandığı gösterilmeye çalışılmıştır. İşlevsel sözlük, bağlamlı dizinle
(concordance) ortaya çıkarılan söz varlığının işlenmesiyle oluşturulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Osmanlı şiiri, Bakî Divanı, üslup, bağlamlı dizin,
işlevsel sözlük, bağlam, sözvarlığı, eş zamanlı yöntem
FUNCTİONAL GLOSSARY AND IN OTTOMAN POETRY CONTEXT
ABSTRACT
In this study, it is aimed to view the stylistic studies Ottoman Poetry
through a different eye. The instances from Bakî’s Divan have investigated
within a synchronic method. Hereby, it is endeavored to indicate how the

NERGİSÎ’NİN YENİ BİR GAZELİ ÜZERİNE

Journal of Turkish Language and Literature
Volume:2, Issue: 1, Winter 2016, (405-412)
Doi Number: 10.20322/lt.54965
Özet
Klasik Türk nesrinin önemli temsilcilerinden biri olan Nergisî, Saraybosna’dan İstanbul’a gelip Kafzâde
Feyzullah Efendi’ye intisap etmiştir. Nesirde söz sahibi olan Nergisî aynı zamanda önemli bir şairdir. Onun
mensur eserlerinde ve şiir mecmualarında Türkçe, Farsça ve Arapça şiirlerine rastlanmaktadır. Nergisî’nin
mensur eserleri ve manzumeleri üzerine özellikle son dönemlerde çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Araştırmalar
sonucunda Nergisî’nin bir Türkçe gazelinin de İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığında yer alan bir şiir
mecmuasında olduğu tespit edilmiştir. “mef’ûlü fâ’ilâtün mef’ûlü fâ’ilâtün” kalıbıyla yazılan, mürdef kafiyeli
bu gazel 6 beyitten oluşmaktadır. Bu çalışma kapsamında gazelin çevriyazısı ve diliçi çevirisi yapılacak, biçim
ve muhteva özellikleri üzerinde durulacaktır.
Anahtar Kavramlar: Nergisî, Türkçe, mecmûa, gazel, tahlil.

HAŞİM BEY MECMUASI EDVAR BÖLÜMÜNÜN KAYNAKLARI*

Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/5 Spring 2014, p. 2053-2074, ANKARA-TURKEY
ÖZET
Haşim Bey Mecmuası 1852 ve 1864 tarihli olmak üzere iki kez
basılmıştır. 1852 baskısında edvar bölümü yoktur. 1864 tarihli ikinci
baskısı ise iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, Haşim Bey’in de
“Edvar” olarak tanımladığı müzik teorisi konularını içermekte, ikinci
bölüm ise Güftelerin yer aldığı bölümdür.
Haşim Bey Mecmuası edvar bölümü üzerine çeşitli çalışmalar
yapılmıştır. Haşim Bey Mecmuasının kaynakları üzerine ise herhangi
bir çalışma yoktur. Bazı çalışmalarda, Haşim Bey’in hangi eserlerden
alıntı yaptığına değinilmişse de bu kaynaklarda detaylar verilmemiştir
ve eksikler vardır. Haşim Bey Mecmuasının ilk basılı edvar olması ve
edvar geleneğinin son örneklerinden biri olması nedeniyle hangi
kaynaklardan yararlanıldığının belirlenmesinin, hangi eserlere ve hangi