Farsçada Tamlamalar (34. Ders)

درس سی و چهارم (Ders-i Sî u Çeharom)



***Dil Bilgisi***

* Tamlamalar (ترکیب اضافی)

** Yapıları Bakımından İsim Tamlaması - ترکیب اضافی

1- Ters çevrilmiş Tamlama

Türkçe'dekinin (Okulun kapısı, okulun tamlayan kapısı tamlanan) tersine normalde Farsça'da (صدای مادر seda-yi mâder, annenin sesi) tamlanan (صدای) önde, tamlayan (مادر) ise sonda yer alır. Ancak bazı durumlarda tamlayan önce gelir ve tamlama esresi de ortadan kalkar.

Örnek: پزشکِ چشم (pizişk-i çeşm) yerine چشم پزشک (çeşm-pizişk, göz doktoru)
برگِ گل (berg-i gul) yerine گلبرگ (gul-berg, gül/çiçek yaprağı)

2- Kesik Tamlama

Kelimeleri birbirine bağlayan tamlama esresinin kaldırılığı kelimelerin yerlerini değiştirilmediği tamlamadır. Bu tür tamlamalar genellikle birleşik isim olarak kullanılır.

Örnek: صاحبِ خانه (sâhib-i hâne) yerine صاحب خانه (sâhibhâne, ev sahibi)
مادرِ زن (mâder-i zen) yerine مادر زن(mâderzen, kaynana)


3- را lı Tamlama

Kelimeleri birbirine bağlayan tamlama esresinin kaldırıldığı, kelimelerin yerlerinin de değiştirildiği ve tamlayanın sonuna را edatının getirildiği tamlamadır.

Örnek: پولِ پدر (pûl-i peder) yerine پدر را پول (peder-râ pûl, babanın parası)
تختِ پادشاه (teht-i pâdişâh) yerine پادشاه را تخت (pâdişâh-râ teht, padişahın tahtı)

4- Parçaları ayrılmış Tamlama

Tamlayanın önemi tamlanandan daha fazla olduğunda tamlayan hem önce gelir hem de tamlanandan kendisine dönen bir zamir bulunur. Bu Arapça'daki önce geçen isme dönen (râci) zamirleri hatırlatan bir husustur.

Örnek cümleler : فریدون پدرش در تهران است (Feridun pedereş der Tehran est) Feridun'un babası Tahran'dadır.

حافظ غزلهایش از بهترین نوع است (Hafız ğazelhâ-yiş ez bihterîn-i nev' est) Hafız'ın gazelleri (o) türün en iyilerindendir.

*Anlamları Bakımından Tamlamalar

1- Sahiplik/İyelik bildiren Tamlama

Bu tür bir tamlamada tamlayan, tamlanana sahiptir. Bu tamlama türünde, tamlayan her zaman insan olmalıdır. Tamlayan zamir de olabilir.

Örnek: دستِ فرهاد (dest-i Ferhad, Ferhad"ın eli),خانۀِ پدر (hâne-i peder, Babanın evi),سگِ ما (seg-i mâ, bizim köpeğimiz veya sadece köpeğimiz denilebilir.)

2- Tahsis (Özgü olma) ifade eden Tamlama

Bu tür bir tamlamada tamlanan, tamlayana özgüdür. Bu tamlama çeşidi, 'tamlayanın illaki insan olması' şartının aranmaması özelliğiyle iyelik bildiren tamlamadan ayrılır.

Örnek: کتابِ درس (kitab-ı ders, Ders kitabı),میزِ مطالعه (mîz-i mutale'e, çalışma masası),لانه یِ کبوتر (lâne-yi kebûter, güvercin yuvası.)

3- Belirleyici Tamlama

Bu tür bir tamlamada tamlayan, tamlananın cinsini, hangi kategoriye girdiğini açığa kavuşturur. Tamlayan genellikle özel isimdir. Mesela Afrika, nedir ülke mi kıta mı onu belirler ve Afrika kıtası deriz. Bu tamlamada tamlanan düşse bile çoğu zaman anlam kaybı olmaz. Cumartesi günü yerine Cumartesi denildiğinde olduğu gibi.

Örnek: کشورِ ایران (kişver-i Îrân, İran ülkesi),قارۀ افریقا (kâre-i İfrîkâ, Afrika kıtası),روزِ شنبه (rûz-i şenbe,cumartesi günü.)


4- Açıklayıcı Tamlama

Bu tür bir tamlamada tamlayan, tamlananın yapıldığı/üretildiği maddeyi beyan eder. Diğer bir ifadeyle bu bizdeki (Türkçe'deki:) takısız isim tamlamasıdır.

Örnek: دستکشِ پشم (destkeş-i peşm, yün eldiven),جامِ طلا (câm-ı telâ, altın kadeh),سینی نقره (sînî-yi nokre, gümüş sini.)

5- Teşbih bildiren Tamlama

Bu tamlamada tamlayan ve tamlanan arasında bir teşbih söz konusu olup tamlayan ya da tamlanandan biri, diğerine benzetilir.

Örnek: لبِ لعل (leb-i la'l, yakut (gibi) dudak),قدِ سرو (kadd-i serv, servi (gibi) boy),دهانِ غنچه (dehân-i ğonçe, gonca (gibi) dudak.)

6- İstiare bildiren Tamlama

Tamlanan gerçek anlamında kullanılmayıp mecaz ifade eder. Bu mecaz bağlamında tamlayan bir varlığa benzetilerek (o varlığın bir parçası/organı zikredilmek suretiyle) istiare yapılır.

Örnek: پنچه ی مرگ (pençe-yi merg, ölümün pençesi (Ölüm, aslana benzetilmiş.),میوه ی امید (mîve-yi omîd, ümit meyvesi (Ümit, ağaca benzetilmiş.), گوشِ دیل (gûş-i dîl, gönül kulağı. (Gönül, insana benzetilmiş.))

7- Baba-oğul ilgisi bildiren Tamlama

Böyle bir tamlamada oğul adı tamlanan, baba ya da anne adı tamlayan konumundadır. Aradaki tamlama -i'sini Arapça'daki بن/بنت (bin/bint - oğlu/kızı) kelimesinin işlevini görmektedir dersek herhalde pek de yanlış sayılmaz.

Örnek: رستمِ زال (Rustem-i Zâl, Zâl oğlu Rüstem),عیسیِ مریم (Îsâ-yı Meryem, Meryem oğlu İsa (a.s.),حسنِ احمد (Hasen-i Ahmed, Ahmed oğlu Hasan ya da Hasan'ın Ahmed. Bu ikinci kullanım kırsal yaşamda 'Aliyelerin Hasan' (Bizim köyde var böyle biri de oradan:) örneğindeki gibi sıklıkla sülale ismiyle oluşturulur.)

***Kelime Hazinesi***

فیلمنامه (fîlmnâme): senaryo
پدرشوهر (peder-şoher): kaynata
لانه (lâne): yuva, kuş yuvası
لاوه (lâve): dalkavukluk, yağcılık
لاوه گر(lâve-ger): yağ yakan, yağcı, dalkavuk
انگشتر (enguşter): yüzük
انگشتانه (enguştâne): yüksük
تابه (enûşe): ebedî, sonsuz; hoş, mesut
ایست (îst): dur!, durma
ایستاده (îstâde): ayakta, kaim*; sabit
ایستگاه (îstgâh): durak, istasyon
طلا (tilâ/telâ): altın
طلا ی سفید (telâ-yi sefîd): beyaz altın; platinyum
طلا ی سیاه (telâ-yi siyâh): petrol
نکوه (nikûh): sitem eden, kınayan
نکوهش (nikûhiş): sitem, kınama, serzeniş
نکوهیده (nikûhîde): kınanmış
نگرش (nigeriş): bakış, bakma; riayet; dikkat
نگاه (nigâh): bakış, görüş; ilgi, teveccüh
نگاهبان & نگهبان (nigâhbân/nigehbân): muhafız, bekçi; (askeriye) nöbetçi
نم (nem): rutubet, ıslaklık, nem


***Hikmet Damlaları***


1- شير تا گرسنه نشود شكار نكند

(Şîr tâ gorosne neşeved şikâr nekoned.)

Aslan aç değilse/acıkmamışsa ava çıkmaz.

2- آدمى را بجامه نشناسند

(Âdemî-râ bi-câme neşinâsend.)

Bir insan, elbisesiyle tanınmaz/bilinmez.

3- از تفنگ خالى دو نفر ترسند

(Ez tufeng-i hâlî do nefer tersend.)

Boş tüfekten iki asker tırsar*/korkar.