Farsçada Gelecek Zamanın Hikayesi (25. Ders)
درس بيست و پنجم (Ders-i Bîst u Pençom)
***Dil Bilgisi***
*Gelecek Zamanın Hikayesi
Konuşan ya da yazan şahsın geçmişte gördüğü, yapmak istediği gelecek zamanla ilgili bir eylemi, bir olayı şimdi ifade etme, anlatma biçimidir.
خواستن (hâsten - istemek, ve aynı zamanda gelecek zaman ifade eden yardımcı fiildir) fiilinin mazi-yi istimrarî (şimdiki zaman hikayesi) çekimine, çekimi istenen asıl fiilin muzari-yi iltizamî (istek kipi'nin şimdiki zamanı)* çekiminin eklenmesiyle elde edilir. Yani formülümüz şu: Mazi-yi istimrârî (örn. مى خواستم - mî hâstem - istiyordum) + Asıl fiilin muzari-yi iltizâmî'si (örn. بآيم - be-âyem (ب + fiilin geniş zaman kökünün çekimi) - geleyim) = Gelecek Zamanın Hikayesi, مى خواستم بآيم (mî hâstem be-âyem - istiyordum ki geleyim' den kısaca: gelecektim diyoruz.)
Olumlu çekimine misal:
مى خواستم بپوشم ( mî hâstem be-pûşem - giyecektim)
مى خواستى بپوشى (mî hâstî be-pûşî - giyecektin)
مى خواست بپوش (mî hâst be-pûş - giyecekti)
مى خواستيم بپوشيم (mî hâstîm be-pûşîm - giyecektik)
مى خواستيد بپوشيد (mî hâstîd be-pûşîd - giyecektiniz)
مى خواستند بپوشند (mî hâstend be-pûşend - giyeceklerdi)
Olumsuz çekimine misal:
نمى خواستم بفروشم (ne-mî hâstem be-furûşem- satmayacaktım)
نمى خواستى بفروشى (ne-mî hâstî be-furûşî- satmayacaktın)
نمى خواست بفروش (ne-mî hâst be-furûş- satmayacaktı)
نمى خواستيم بفروشيم (ne-mî hâstîm be-furûşîm- satmayacaktık)
نمى خواستيد بفروشيد (ne-mî hâstînd be-furûşîd- satmayacaktınız)
نمى خواستند بفروشند (ne-mî hâstend be-furûşend- satmayacaklardı)
Örnek cümleler:
پدرم مي خواست باز شوهرم بدهد قبول نمى كردم
(Pederem mî hâst bâz şoherem be-dehed kabul ne-mî kerdem - Babam beni yeniden kocaya verecekti, kabul etmedim.)
مى خواستند مرا از دست پير زن خلاص كنند
(Mî hâstend merâ ez dest-i pîr-i zen halâs konend. - Beni yaşlı kadının elinden kurtaracaklardı.)
مى خواستم بگويم عتو كتاب گم كردى" اما نشد
(Mî hâstem be-gûyem 'to kitâb-râ gom kerdî'; ema ne-şod. - 'Kitabı sen kaybettin' diyecektim;olmadı.)
آنها نمى خواستند به شما چيزى بگويند
(Anhâ ne-mî hâstend be-şoma çîzi be-gûyend. - Onlar size bir şey söylemeyeceklerdi.)
***Kelime Hazinesi***
الگو (olgu) kalıp; örnek; motif, şekil, desen
برابري (beraberî) eşitlik
چيز (çîz) şey
باز (bâz) açık
بازار (bâzâr) market, pazar
توجه (teveccuh) dikkat!
جالب (câlib) ilgi çekici, câlib-i dikkat
شانه (şâne) tarak; omuz
جايگاه (cay-gâh) pozisyon, konum
جلو (celû) ön
بسته (beste) kapalı; bağlı, bağlanmış
خيابان (hıyâbân) cadde
کوتاه (kûtâh) kısa
عروسک (arûsk) oyuncak bebek
کوچه (kûçe) pasaj, geçit, dar sokak
***Hikmet Damlaları***
1- جوینده یابنده است
(Cûyende yâbende est..)
Arayan, bulandır. (Diğer bir deyişle “Arayan, bulur.”)
2- تا تنور گرم است نان باید پخت
(Tâ tennûr germ est nân bâyed poht.)
Dikkat et, tandır sıcak iken ekmek pişirilmelidir.
3- خدا پرست شکم پرست نباشد
(Hoda-perest şikem-perest nebâşed.)
(Gerçekten) Tanrıya tapan, karın’a tapan ol(a)maz.
‘Karın’a/mideye tapma’yı dünyayı gereğinden fazla sevmek, önemsemek manasında kullanılan bir mesel/metafor olarak görebiliriz.
***Dil Bilgisi***
*Gelecek Zamanın Hikayesi
Konuşan ya da yazan şahsın geçmişte gördüğü, yapmak istediği gelecek zamanla ilgili bir eylemi, bir olayı şimdi ifade etme, anlatma biçimidir.
خواستن (hâsten - istemek, ve aynı zamanda gelecek zaman ifade eden yardımcı fiildir) fiilinin mazi-yi istimrarî (şimdiki zaman hikayesi) çekimine, çekimi istenen asıl fiilin muzari-yi iltizamî (istek kipi'nin şimdiki zamanı)* çekiminin eklenmesiyle elde edilir. Yani formülümüz şu: Mazi-yi istimrârî (örn. مى خواستم - mî hâstem - istiyordum) + Asıl fiilin muzari-yi iltizâmî'si (örn. بآيم - be-âyem (ب + fiilin geniş zaman kökünün çekimi) - geleyim) = Gelecek Zamanın Hikayesi, مى خواستم بآيم (mî hâstem be-âyem - istiyordum ki geleyim' den kısaca: gelecektim diyoruz.)
Olumlu çekimine misal:
مى خواستم بپوشم ( mî hâstem be-pûşem - giyecektim)
مى خواستى بپوشى (mî hâstî be-pûşî - giyecektin)
مى خواست بپوش (mî hâst be-pûş - giyecekti)
مى خواستيم بپوشيم (mî hâstîm be-pûşîm - giyecektik)
مى خواستيد بپوشيد (mî hâstîd be-pûşîd - giyecektiniz)
مى خواستند بپوشند (mî hâstend be-pûşend - giyeceklerdi)
Olumsuz çekimine misal:
نمى خواستم بفروشم (ne-mî hâstem be-furûşem- satmayacaktım)
نمى خواستى بفروشى (ne-mî hâstî be-furûşî- satmayacaktın)
نمى خواست بفروش (ne-mî hâst be-furûş- satmayacaktı)
نمى خواستيم بفروشيم (ne-mî hâstîm be-furûşîm- satmayacaktık)
نمى خواستيد بفروشيد (ne-mî hâstînd be-furûşîd- satmayacaktınız)
نمى خواستند بفروشند (ne-mî hâstend be-furûşend- satmayacaklardı)
Örnek cümleler:
پدرم مي خواست باز شوهرم بدهد قبول نمى كردم
(Pederem mî hâst bâz şoherem be-dehed kabul ne-mî kerdem - Babam beni yeniden kocaya verecekti, kabul etmedim.)
مى خواستند مرا از دست پير زن خلاص كنند
(Mî hâstend merâ ez dest-i pîr-i zen halâs konend. - Beni yaşlı kadının elinden kurtaracaklardı.)
مى خواستم بگويم عتو كتاب گم كردى" اما نشد
(Mî hâstem be-gûyem 'to kitâb-râ gom kerdî'; ema ne-şod. - 'Kitabı sen kaybettin' diyecektim;olmadı.)
آنها نمى خواستند به شما چيزى بگويند
(Anhâ ne-mî hâstend be-şoma çîzi be-gûyend. - Onlar size bir şey söylemeyeceklerdi.)
***Kelime Hazinesi***
الگو (olgu) kalıp; örnek; motif, şekil, desen
برابري (beraberî) eşitlik
چيز (çîz) şey
باز (bâz) açık
بازار (bâzâr) market, pazar
توجه (teveccuh) dikkat!
جالب (câlib) ilgi çekici, câlib-i dikkat
شانه (şâne) tarak; omuz
جايگاه (cay-gâh) pozisyon, konum
جلو (celû) ön
بسته (beste) kapalı; bağlı, bağlanmış
خيابان (hıyâbân) cadde
کوتاه (kûtâh) kısa
عروسک (arûsk) oyuncak bebek
کوچه (kûçe) pasaj, geçit, dar sokak
***Hikmet Damlaları***
1- جوینده یابنده است
(Cûyende yâbende est..)
Arayan, bulandır. (Diğer bir deyişle “Arayan, bulur.”)
2- تا تنور گرم است نان باید پخت
(Tâ tennûr germ est nân bâyed poht.)
Dikkat et, tandır sıcak iken ekmek pişirilmelidir.
3- خدا پرست شکم پرست نباشد
(Hoda-perest şikem-perest nebâşed.)
(Gerçekten) Tanrıya tapan, karın’a tapan ol(a)maz.
‘Karın’a/mideye tapma’yı dünyayı gereğinden fazla sevmek, önemsemek manasında kullanılan bir mesel/metafor olarak görebiliriz.
Farsça Dersleri
- Kelime Hazinesi
- Farsça Derslerine Giriş
- Farsçada Alfabe (1. Ders)
- Farsçada Kişi Zamirleri (2. Ders)
- Farsçada İsimlerde marife/nekre (Belirli olma/olmama) hali (3. Ders)
- Farsçada İşaret Sıfatı ve İşaret Zamiri (4. Ders)
- Farsçada İsimlerin çoğul yapılması (5. Ders)
- Farsçada İsmin Halleri (6. Ders)
- Farsçada Tamlama (7. Ders)
- Farsçada Karşılaştırma ve Üstünlük Sıfatları (8. Ders)
- Farsçada Miktar Zarfları (9. Ders)
- Farsçada Sayı Sıfatları (Kısaca Sayılar ) (10. Ders)
- Farsçada Fiil (11. Ders)
- Farsçada Fiil Çekimi (12. Ders)
- Farsçada Ek Fiil (13. Ders)
- Farsçada Geçmiş Zaman (14. Ders)
- Farsçada Geçmiş Zaman (15. Ders)
- Farsçada Geniş Zaman (16. Ders)
- Farsçada Gelecek Zaman (17. Ders)
- Farsçada Hikaye Kipi (18. Ders)
- Farsçada Hikaye Kipi (19. Ders)
- Farsçada Muzâri-i Melmus (Sürmekte olan Şimdiki Zaman) (21. Ders)
- Farsçada Mâzi-yi Melmus (Sürmekte olan Şimdiki Zamanın Hikayesi) (21. Ders)
- Farsçada Mâzi-yi Melmus-i Naklî (Sürmekte olan Şimdiki Zamanın Rivayeti) (22. Ders)
- Farsçada Mâzi-yi Naklî Müstemir (Şimdiki Zamanın Rivayeti) (23. Ders)
- Farsçada Mazi-yi Eb'ad (Miş'li geçmiş zamanın rivayeti) (24. Ders)
- Farsçada Gelecek Zamanın Hikayesi (25. Ders)
- Farsçada İstek Kipi (26. Ders)
- Farsçada Emir Kipi (27. Ders)
- Farsçada Gereklilik Kipi (28. Ders)