Farsçada Tamlama (7. Ders)

درس هفتم (Ders-i Heftom)


***Dil Bilgisi***

*Tamlama

**İsim Tamlaması

a) İsim tamlaması sahip olunan kelimenin (Arapça ifade edersek muzâfun ileyhin) sonuna izafe olarak bilinen (i) sesi eklenerek yapılır. Eski Farsça'da bu sesin yerine ayrı bir kelime kullanılmaktaydı. Fakat Yeni Farsça'da izafe kelimeye bitişiktir. Örnek: كتاب آن مرد (Kitâb-i Ân Merd) Şu adamın kitabı, باغ منزل (Bâğ-ı Menzil) Evin bahçesi.

b) Eğer fiilin direkt nesnesi bilinen bir şey/kişi olur ve isim tamlaması halindeyse; direkt nesne işareti olarak kullanılan را (râ) tamlamadaki en son kelimeye eklenir. Mesela پسر آن مردرا ديد (Peser-i Ân Merd-râ Dîd) O, şu adamın oğlunu gördü.

c) Eğer izafe i'sinin eklendiği tamlayan kelime sessiz ha (ه) ile bitiyorsa bu ha dan önceki sesli harf (i veya e) ve sonraki i'nin arasına ى (ya) harfi konularak tamlama yapılır. Ancak bu ى (ya) yazıda gösterilmez. Örnekler: بچه اين زن (Beççe-yi În Zen) Bu kadının oğlu, صندلى آن مرد (Sandeli-yi Ân Merd) Şu adamın sandalyesi.

* Bazen sessiz ha (ه) nın ya da ى (ya) nın üzerine/yanına tamlamaya işaret eden ء (hemze) konulur; ama bu da genellikle olan birşey değildir. شمارهء تلفن (şomâre-i telefon) Telefon numarası gibi.

d) Eğer izafe i'sinin eklendiği kelime ا (elif) ya da و (vav) ile biterse izafe i'si ى (ya) ile gösterilir. كتابهاى آن مرد (Kitâbhâ-yı Ân Merd) Şu adamın kitapları
ve بازوى اين مرد (Bâzû-yi În Merd) Bu adamın ön kolu* gibi.

e) Benim...im, senin..in vs. tamlamalar tamlayan kelimeyi takiben kişi zamirleri getirilirek de yapılabilir. Örneğin كتاب من (Kitâb-i Men) (Benim) kitabım ve اسب شما (Esb-i Şomâ) (Sizin) atınız, اسم خانوادگیء شما (İsm-i Hânevâdegî-yi Şomâ) Soyadınız gibi.

**Sıfat Tamlaması

a) Sıfatlar normal olarak niteledikleri isimden sonra gelirler ve izafe i'si ismin sonunda yer alır. gibi. Sıfatlar çoğul eki almazlar. Örneğin كتاب بزرگ (Kitâb-i Bozorg) Büyük kitap, مردان خوب (Merdân-i Hûb) İyi adamlar.

b) İsim tamlamasındaki izafeden önce gerektiğinde ی (ya) nın gelmesi gibi hususlar aynen sıfat tamlaması için de geçerlidir.

*Birinci kelimenin sonu “â” sesini veren ا (elif) ile bitiyorsa, araya ی (ya) kaynaştırma harfi konulur. Örneğin بچه های کوچک (Beççehâ-yi Kûçek) Küçük çocuklar gibi.

Örnekler: كتابهاى بزرگ (Kitâbhâ-yi Bozorg) Büyük kitaplar, صندلى نو (Sandali-yi Nû) Yeni sandalye, بچه كوچك (Beççe-i Kûçek) Küçük çocuk.

c) Birden fazla sıfat bir ismi nitelediğinde izafe i'si en sondaki sıfat dışında her sıfata eklenir. كتاب بزرگ نو (Kitâb-i Bozorg-ı Nû) Büyük yeni kitap gibi.

d) İster belirsizlik ifade eden ی (ya) olsun isterse direkt nesneyi gösteren را (ra) eki farketmez; bu ekler her zaman sıfat tamlamasında sıfata ya da en son sıfata eklenirler. Örnekler: كتاب بزرگى (Kitâb-i Bozorgi) Büyük bir kitap,
كتاب بزرگىء نوئ (Kitâb-i Bozorgi Nûi) Yeni büyük bir kitap,
كتاب بزرگرا آورد (Kitâb-i Bozorg-ra Âverd) O, büyük kitabı getirdi.
كتاب بزرگ نورا آورد (Kitâb-i Bozorgi Nû-ra Âverd) Büyük yeni kitabı getirdi.

e) Birinci kelimenin sonunda belirsizlik ifade eden varsa, tamlama sesi konuşma sırasında belirtilmediği gibi yazıda da herhangi bir işaret koyulmaz. Örneğin: دستی نامرئی (Destî Nâ-mer’î) Görünmeyen bir el gibi.

f) Birinci kelimenin sonunda sessiz okunan ی (ya) varsa, tamlama “i” sesiyle oluşturulur. Örneğin: چای کمرنگ (Çây-i Kemreng) Açık çay gibi.

** Zincirleme İsim Tamlaması

* Bazen tamlamalarda ikiden çok kelime bulunur. Böyle tamlamalara “zincirleme tamlama” ‘tetâbu’-i izâfât” adı verilir.
Örneğin:صدای يکنواخت موتور اتومبيل (Sadâ-yi Yeknevâht-i Motor-i Otomobil) Otomobil motorunun tekdüze sesi gibi.

***Kelime Hazinesi***

زيبا (zîbâ) güzel, süslü, yakışıklı
زشت (zişt) çirkin, kötü
آزاد (âzâd) özgür
آزادي (âzâdî) özgürlük
خنده (hande) gülme, gülüş; kahkaha
نشاني (nişânî) adres
پند (pend)* nasihat, öğüt
دانا (dânâ) bilgili, bilgin, alim
دلاور (dilâver) savaşçı, cesur, yürekli
روزنامه (rûz-nâme) gazete
مجله (mecelle) dergi
مردم (merdum) halk, insanlar
پشمان (peşimân) pişman
مهربان (mihrbân) nazik, yumuşak huylu, merhametli
دردناك (derd-nâk) kederli, acılı
نادان (nâdân) bilmeyen, cahil
شوهر (şoher) koca
زن (zen) hanım
فرحناك (ferahnâk) neşeli, sevinçli, neşe dolu
جنگ (ceng) savaş
لشكر (leşker) ordu
سرباز (serbâz) asker, er
سخن (suhan) söz
دل (dil) gönül, kalp, yürek
تنگ (teng) dar
پهن (pehin) geniş
سنگدل (sengdil) taş kalpli, katı yürekli
دلتنگ (dilteng) kalbi daralmış, stresli, üzgün
جهانديده (cihandîde) gezmiş-görmüş, tecrübeli, güngörmüş.
بيمار (bîmâr) hasta Bîmâristan:Osmanlı devletinde 'hastane' için kullanılırdığını duymuşuzdur.
خسته (haste) yorgun


* bâzû: dirsekle bilek arası kısım