Farsçada Kelime Oluşumu-I (44. Ders)

درس چهل و چهارم (Ders-i Çihil u Çeharom)



***Dil Bilgisi***

* Kelime Oluşumu-I *

1- Soyut isimler ی (-î) son ekiyle oluşturulur.

خوب + ی = خوبی (hûbî) İyilik

مرد + ی = مردی (merdî) Adamlık, mertlik; cömertlik

درشت + ی = درشتی (doroştî) Kalınlık

دانا + ی = دانائ (dânâî) Bilgelik, Hikmet

خوشرو + ی= خوشروئ (Hoşrûî) Güzellik (güzel-yüzlü'lük)

Eğer bu ekin eklendiği kelime ه ile bitiyorsa bu harf گ ye dönüştürülür:

خشته + ی = خستگی (hastegî) yorgunluk

شایسته + ی = شایستگی (şâyestegî) uygunluk, yaraşırlık (yaraşan-yakışan olmak)

زنده + ی = زندگی (zindegî) hayat

بچه + ی= بچگی (beççegî) çocukluk


2 -Fiillerin geniş zaman gövdelerine ش (-iş), اک (-âk) veya ه son eklerinin yardımıyla fiillerden isim türetilebilir.


آموز + ش = آموزش < آموختن(amûziş) öğrenme; öğretiş

فرما + ش = فرمایش < فرمودن (fermâyiş) emir, buyruk

سوز+ ش = سوزش < سوختن (sûziş) yanma, yanış

گرد + ش = گردش < گشتن (gerdiş) gezme, dolaşma

کوش + ش = کوشش < کوشیدن (kûşiş) çabalama, gayret

پوش+ اک = پوشاک < پوشیدن (pûşâk) giysi, giyecek

خور+ اک = خوراک < خوردن (horâk) yemek, yiyecek

خند + ه = خنده < خندیدن (hande) gülme, gülüş

گری + ه = گریه < گریستن (girye) ağlama, ağlayış

نال + ه= ناله < نالیدن (nâle) feryat, çığlık, inleme

Daha seyrek olarak ن (-n) sonekiyle de fiilden isim türetilebilir.

فرما + ن= فرمان < فرمودن (fermân) buyruk

پیما + ن= پیمان < پیمودن (peymân) ölçü


3- ار (-âr) eki fiilden isim türetmekte kullanılır. Ancak bu ek farklı olarak geçmiş zaman gövdesiyle aynı olan hafifletilmiş mastara bitişir.


رفت + ار = رفتار < رفتن (reftâr) gidiş; gidişat, tarz

گفت + ار = گفتار < گفتن (goftâr) konuşma, söz, hitap

گرفت + ار = گرفتار < گرفتن (giriftâr) tutkun, bağlı; müptela, bir sıkıntıya düçar olan

کرد + ار = کردار < کردن (kerdâr) hareket, eylem

خرید + ار = خریدار < خریدن (harîdâr) satın alan, alıcı

فروخت + ار= فروختار < فروختن (furûhtâr) satıcı, satan


4) ا (-a) نا (-na) sıfatlardan soyut isim türetir.


گرم + ا = گرما (germâ) sıcaklık

پهن + ا = پهنا (pehnâ) genişlik

دراز+ ا = درازا (derazâ) uzunluk

فراخ+ نا = فراخنا (ferahnâ) ferahlık, genişlik

تنگ + نا = تنگنا(tengnâ) darlık


5) ه (-e/a) fiillerin geniş zaman gövdelerine eklenerek isim türetir.


چشم + ه = چشمه (göz) (çeşme) pınar, göze

دست + ه = دسته (el) (deste) demet

هفت + ه = هفته (yedi) (hefte) hafta

پیچ + ه = پنچه (beş) (pençe) pençe

سفید + ه = سفیده (beyaz) (sefîde) kireç


6) ه (-bân) soneki de isimlere birleşerek '...muhafızı' anlamında yeni isim türetir.


باغ + بان = باغبان (bağbân) bahçıvan, bahçeyi koruyup gözetleyen

پاس + بان = پاسبان (nöbet, muhafaza) (pasbân) bekçi, nöbetçi, polis

در+ بان = دربان (derbân) kapıcı

شتر+ بان = شتربان (deve) (şotorbân) deveci

مرز+ بان = مرزبان (ülke, hudut) (merzbân) sınır muhafızı


7) گار (-gâr) , گر (-ger) , کار (-kâr) sonekleri de geniş zaman ya da bazen olduğu gibi geçmiş zaman gövdesinin ve yahut da bir isimle birleşerek yeni isim türetir.


آموز + گار = آموزگار (geniş zaman gövdesi - آموختن) (âmuzgâr) öğretmen

آمرز + گار = آمرزگار (geniş zaman gövdesi - آمورزیدن) ( âmurzgâr) bağışlayan, affeden (Allah)

آفرید + گار = آفریدگار (geçmiş zaman gövdesi - آفریدن) (âferîdgâr) yaratan, yaratıcı

کرد + گار = کردگار (geçmiş zaman gövdesi - کردن) (kerdgâr) yapan, yapıcı

یاد + گار = یادگار (hatır, hafıza) (yâdgâr) hatıra

روز+ گار = روزگار (gün) (rûzgâr) zaman

آهن + گر = آهنگر (demir) (âhenger) demirci

داد + گر = دادگر (kanun, adalet) (dâdger) adil

زر + گر = زرگر (altın) (zerger) kuyumcu

توان + گر = توانگر (geniş zaman gövdesi - توانستن) (tevânger) gücü yeten, kuvvetli

گناه + کار = گناهکار (gunâhkâr) günah işleyen

خدمت + کار = خدمتکار (hıdmetkâr) hizmetçi

ستم + کار = ستمکار (zulüm) (sitemkâr) zalim


8 ) دان (-dân) isimlere eklenerek alet ismi türetir.


قلم + دان = قلمدان (kalemdân) kalemlik

نمک + دان = نمکدان (nemekdân) tuzluk

چای+ دان = چای دان(çaydân) çaydanlık

جامه + دان = جامه دان (elbise) (câmedân) elbiselik (sandık)

قند + دان = قنددان (kesme şeker) (kand-dân) şekerlik

شمع + دان = شمعدان (Arapça'dan - mum) (şem'-dân) şamdan, mumluk

گل + دان = گلدان (çiçek) (guldân) çiçeklik (vazo)


*** گوهرهای گزیده ( Govherhâ-yı Gozîde ) Seçkin İnciler

Şeyh Sa’dî-yi Şirâzî’nin binbir çiçek kokulu bahçesi Bustân’ında bir ağacın serin gölgesinde dinlenelim şimdi de*:


چه آوردم از بصره دانی عجب حدیثی که شیرین ترین از رطب
تنی چند در خرقۀ راستان گذشتنم بر طرف خرماستان
یکی در میان معده انبار بود ازین تنگ چشمی شکم خوار بود
میان بست مسکین و شد بر درخت و ز آنجا بگردن در افتاد سخت
رئیس ده آمد که این را که کشت؟ بگفتم مزن بانگ بر ما درشت
نه هر بار خرما توان خورد و برد لت انبان بد عاقبت خورد و مرد
شکم دامن اندر کشیدش ز شاخ بود تنگدل رودگانی فراخ
شکم بند دستست و زنجیر پای شکم بنده نادر پرستد خدای
سراسر شکم شد ملخ لا جرم بپایش کشد مور کوچک شکم

Çi âverdem ez Basra dânî aceb hadîsî ki şîrînterest ez ruteb.
Tenî çend der hırka-i rastân gozeştîm ber taraf-i hurmastân.
Yekî der miyân mi'de-enbâr bûd ez în teng çeşmî şikem-hâr bûd.
Miyân best miskîn ve şod ber diraht ve zi âncâ be-gerden der uftâd saht.
Reîs-i dih âmed ki în râ 'Ki koşt?' Be-goftem 'Me-zen bâng ber-mâ doroşt!
Şikem dâmen ender keşid-eş zi şâh. Buved teng-dîl rûdegânî ferâh.
Ne her bâr hurma tevân hord ve bord Let-enbâr bed-âkıbet hord ve mord.'
Şikem bend-i dest est ve zincîr-i pây. Şikem-bende nâdir perested Hudây.
Serâser şikem şod meleh la cerem be pây-eş keşed mûr-i kûçek-i şikem
Be-rev enderûnî be-dest âr pâk şikem-i por ne-hâhed şod illâ be-hâk.


Ne getirdim Basra'dan bilirsin? Harika bir haber ki daha tatlıdır taze hurmadan.
Birkaç kişi doğruların giysileri içinde geçtik bir hurmalığın yanından.
Aramızdan bir tanesi mide-dolduran idi bu aç gözlülük yüzünden pisboğaz idi.
Kemerini bağladı (hazırlandı) zavallı, çıktı ağaca ve oradan boynunun üstüne sertçe düştü
Köyün reisi geldi (sordu): ‘Bunu kim öldürdü:' Dedim: 'Bağırma bize kabaca!
Midesi onu daldan aşağı bıraktı Olur muzdarip, bağırsakları geniş (olan)
Ne her hurma yükü yenir ne de taşınır. Akibeti kötü olan göbek-dolduran (obur) yedi ve öldü.
Mide, elin bağı ve ayağın zinciridir. Mideye köle olan az/nadir tapar Tanrı’ya.
Baştanbaşa karın oldu çekirge, şüphe yok ki ayağından çeker küçük karınlı karınca.
Git, temiz bir iç (gönül) elde et! Karın ancak toprakla dolacaktır.’


***توضیح واژگان پنهان ( ( Vâjegân-ı Pinhân ) Saklı Sözcükler

عجب (aceb): harika, ilginç, şaşırtıcı
حدیث (hadis): haber, hikaye
رطب (ruteb): yaş, henüz tam olgunlaşmamış, taze hurma
راستان (râstân): doğrular, sufiler
خرماستان (hurmastan): hurmalık, hurma bahçesi
در میان (der miyân): arada, aramızda میان kemer, orta, ara anlamlarına gelir.
گردن (gerden): boyun
سخت (saht): sert
بانگ bâng): çığlık, yüksek ses
درشت (doroşt): kaba, sert, iri
بار (bâr): yük, meyve, semere
شاخ (şâh): dal
فراخ (ferâh): geniş, ferah, bol
رودگان (rûdegân): bağırsaklar (tekili روده - rûde)
خلل (halel): (Arapça asıllı) fesad, bozulma, dağılma, zafiyet
دامن اندر کشیدن ( dâmen (en) der keşîden ): ...den etek çekmek, uzak durmak; terketmek (Şiirde '(daldan aşağı) bırakmak' anlamında)
لا جرم (lâ cerame): (Arapça asıllı) şüphe yok ki, kesinlikle
ملخ (meleh): çekirge
مور (mûr): karınca