Yard. Doç. Dr. Ahmet ARI

Fars Şiiri mi? Farsça Şiir mi? Klâsik Türk Şiir Geleneğinin Oluşumu ve Sınırları Hakkında Düşünceler

Fars Şiiri mi? Farsça Şiir mi? Klâsik Türk Şiir
Geleneğinin Oluşumu ve Sınırları Hakkında Düşünceler
Yard. Doç. Dr. Ahmet ARI
Özet: Türk edebiyatının en uzun dönemini oluşturan klâsik Türk edebiyatının
sınırları, içeriği, tanımlanması ve isimlendirilmesi hakkında problemler
vardır. Bu problemlerin temel olarak, yazı dilini esas alan sınıflandırmadan
kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
İslâmiyet dairesine giren milletlerin el birliği ile hemen her alanda gerçekleştirdikleri
büyük gelişmelere paralel olarak, Islâmiyetten sonra 10. asırdan
itibaren Horasan ve Mâverâünnehir merkezli ortak bir edebiyat oluş­
muştur, islâm kültür ve medeniyetinin başlangıcında oluşturulan ve klâsik
Türk edebiyatının da kökenini teşkil ettiğini düşündüğümüz bu ortak edebiyatın
dili, tarihî zaruretler gereği Farsça olmuştur. Bu edebiyat/şiir geleneğinin,
daha sonra Anadolu'da yeni bir yazı dili (Batı Türkçesi) ile devam
ettirildiğini ve 20. yüzyıla Türkler tarafından taşındığını söylemek mümkündür.

Devamını oku