Hatice ÖZDİL**

İSTANBUL’DA YAPILAN SON DÂRÜ’L-MESNEVÎ*

Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 8/13 Fall 2013, p. 1293-1302, ANKARA-TURKEY
ÖZET
19. yüzyıl mutasavvıflarından Mehmed Murad Nakşibendî,
yaşadığı dönemde İstanbul’daki en önemli Mesnevîhândır. Osmanlıda
Nakşîlik ve Mevlevîlik arasındaki yakınlaşmaya büyük ölçüde katkı
sağlamış bir şahsiyettir. Kendi zamanında hem devlet adamları yanında
hem de şeyh ve dervişler arasında saygın bir yere sahiptir.
Mehmed Murad Nakşibendî, Murad Molla Tekkesi’nin şeyhi,
Murad Molla Kütüphanesi’nin baş hafız-ı kütübüdür. Bir Nakşî şeyhi
olarak, tekkesinde okuttuğu ilmî, dinî, edebî, tasavvufî derslerden
Ahmed Cevdet Paşa gibi birçok aydın ve bürokrat istifade etmiş, tekkesi
adeta bir darü’l-fünûn olarak nitelendirilmiştir. Müderrisliğinin yanı
sıra, birçok telif eseri bulunan Mehmed Murad Nakşibendî’nin başyapıtı
Hülâsatü’ş-Şürûh isimli Mesnevî’nin tamamına yazdığı şerhtir.

Devamını oku