ġia’nın Ġran Kültüründen Etkilendiği DüĢüncesi Üzerine Bir Değerlendirme*

MĠLEL VE NĠHAL
inanç, kültür ve mitoloji araĢtırmaları dergisi
cilt 8 sayı 3 Eylül – Aralık 2011
ġia’nın Ġran Kültüründen Etkilendiği
DüĢüncesi Üzerine Bir Değerlendirme*
Fatih TOPALOĞLU**
An Evaluation on the View
of Iranian Culture’s Influence on Shia
Citation/©: Topaloğlu, Fatih, (2011). An Evaluation on the View of Iranian
Culture’s Influence on Shia, Milel ve Nihal, 8 (3), 31-45.
Abstract: The subject of this article is to evaluate the view that Shia was influenced by the Persian culture. In introduction, by emphasizing the existing
of cultural interaction in the pre-Islamic history of Iran, it is addressed
that Iranians had founded great civilizations such as Persian Empire. I
have also pointed out the argument that the roots of political and religious
movements emerged in Islamic world were searched in Iranian culture in
sources. In Chapter One, I have taken some examples of the views of
Eastern and Western scholars who are in favor of the argument. In Chapter Two, I have examined the fundamental opinions of these scholars.
Following the discussion on the opinions which are taken in two main
groups, in conclusion I have argued my opinions on which Shia was influenced by Iranian culture.
Key Words: Shia, Iranian culture, Iran.
* Bu makale, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde 2010
yılında tamamlanan “Şia’nın Oluşumunda İran Kültürünün Etkisi” adlı Doktora tezimizin ilgili kısmından yararlanılarak hazırlanmıştır.
** Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, İslam Mezhepleri Tarihi ABD.
[fatih.topaloglu@deu.edu.tr].
Fatih TOPALOĞLU
MĠLEL VE NĠHAL
inanç– kültür–mitoloji
32
Atıf/©: Topaloğlu, Fatih, (2011). Şia’nın İran Kültüründen Etkilendiği Düşüncesi Üzerine Bir Değerlendirme, Milel ve Nihal, 8 (3), 31-45.
Öz : Makalenin konusu, Şia’nın İran kültüründen etkilendiği yönündeki görüşün
değerlendirilmesidir. Girişte İslam öncesi İran’ında kültürel etkileşimin
varlığına vurgu yapılarak, İranlılar’ın tarihte Pers imparatorluğu gibi bü-
yük ve önemli bir medeniyete sahip olduğuna işaret edilmiştir. Kaynaklarda İslam coğrafyasında ortaya çıkan bazı siyasi ve dini hareketlerin köklerinin İran kültüründe arandığı düşüncesine temas edilmiştir. Daha sonra
birinci bölümde bu düşüncenin yanında yer alan batılı ve doğulu bazı araş-
tırmacıların görüşlerinden örnekler verilmiştir. İkinci bölümde söz konusu
görüşü savunanların temel iddiaları ele alınmıştır. İki ana grupta değerlendirdiğimiz bu iddiaları tartıştıktan sonra sonuç bölümünde Şia’nın İran
kültüründen etkilendiği yönünde kişisel kanaatlerimize yer verilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Şia, İran Kültürü, İran.
Giriş
İranlılar, daha Araplar ve İslam ile tanışmadan çok önce Mezopotamya ve İran coğrafyasında kültürler arası etkileşimin yoğun
olduğu bir bölgede yaşıyorlardı. MÖ. IX. yy. Asur kaynaklarına
göre, Persler bu dönemlerde Medlerin hâkimiyetindeydi ve Mezopotamya kültürünün etkisinde olan Medler yoluyla Persler de bu
kültürden önemli izler taşıyordu.1 MÖ. 2000’li yıllarda farklı dilleri, dinleri, kültürleri, gelenek ve adetleriyle kuzey-doğudan ilerleyerek bölgeye gelmeye başlayan Hind-İranlılar, önceleri bölgedeki
yerli halkla kaynaşamamış, her iki zümre ayrı ayrı gruplar halinde
yaşamıştır. Pers kralı I. Darius (521-486) zamanında Hind-İranlılar
bölge halkına tesir etmeye başlamış ve etkileri gittikçe artmıştır.2
Öte yandan başlangıçta Helen kültürünün etkisi altında kalan Partların ise MS. 77 yılına kadar paralarda Yunan harflerini kullandıkları görülmektedir. Ancak daha sonra bunlar da Mezopotamya
kültürlerinden etkilenmişlerdir.3
Tarihte Persler gibi büyük bir imparatorluk kurmuş ve neredeyse Avrupa’yı ele geçirebilecek büyük bir güce ulaşmış4 İranlıla-
1 Naskalı, Esko, “İran” –Tarih/Başlangıçtan Müslümanlar Tarafından Fethine
Kadar-, Güzel Sanatlar Matbaası, İstanbul 2000, DİA, XXII, 394.
2 Günaltay, M. Şemseddin, İran Tarihi I En Eski Çağlardan İskender’in Asya Seferine
Kadar, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1948, s. 91.
3 Naskalı, “İran”, DİA, XXII, 395.
4 Heredot Tarihi, çev. Perihan Kuturman, Hürriyet Yayınları, İstanbul 1973, s. 189.
ġia’nın Ġran Kültüründen Etkilendiği DüĢüncesi Üzerine Bir Değerlendirme
MĠLEL VE NĠHAL
inanç–kültür–mitoloji
33
rın, İslam’ı kabul ettikten sonra geçmişteki tarih ve kültürlerini
unutmaları, yeni doğmuş bir medeniyet gibi tamamen Arap kültür
ve medeniyetinin etkisine girmeleri elbette düşünülemez. Sözünü
ettiğimiz böylesi tarihi ve kültürel bir arka plan varken, birçok dini
inanış ve geleneğin İslam sonrası yeni kültürde değişik biçimlerde
de olsa yerini almış olabileceği göz ardı edilmemelidir.
Bu sebeple, İslam’ın ilk dönemlerinden itibaren ana yapıdan
farklı inançlara sahip fırkaların kökleri İslam dışında aranmış ve
bu fırkaların İslam dışı bazı fikirlerle irtibatı kurulmuştur. Dolayı-
sıyla İslam tarihinin bazı dönemlerinde Şia gibi siyasi ve fikri hareketlerin bir kısmı da görüşleri itibariyle İran kökenli olarak nitelendirilmiştir. İran kültüründeki bazı inançlara ve kültürlere veya
İranlı zümrelere dayandırılan, Mecusi ve Senevîlere benzetilen
veya onlarla eşdeğer tutulan bu fikir ve hareketler İslam tarihinde
genellikle ayrılıkçı ve sapık olarak değerlendirilmiştir.5 Bu vasıflandırmalarda etkili hususlardan biri de muhtemelen Hz. Peygamber’in, bazı hareketleri Mecusîliğe nispet ederek yermesi konusundaki rivayetler6 gelmektedir. Söz konusu hadisler doğruluğu
kabul edilsin veya edilmesin ilk Müslümanların zihninde eski İran
dinleri ve inançlarının İslam’a etkisi konusunda bir şüphenin yer
aldığını göstermesi bakımından önemlidir.7
Çağdaş araştırmacılar arasında Şia’nın İran kültüründen etkilenmediğini düşünenler de vardır. Julius Wellhausen,8 W. Bart-
5 Eş’ari, İlk Dönem İslam Mezhepleri Makalatu’l-İslamiyyin ve İhtilafu’l-Musallin, çev.
Mehmet Dalkılıç-Ömer Aydın, Kabalcı Yayınevi, İstanbul 2005, s. 109; Watt, W.
Montgomery, İslam’ın İlk Dönemlerinde Hür İrade ve Kader, çev. Arif Aytekin, İstanbul 1996, s. 45-48; İslam Düşüncesinin Teşekkül Devri, çev. Ethem Ruhi Fığlalı,
Birleşik Yayıncılık, İkinci Baskı, İstanbul 1998, s. 40-41; Benli, Yusuf, Fars-Şia
İlişkisi (H. II. Asır), Nehir Yayıncılık, Malatya 2006, s. 19-20, 22.
6 Şehristani, Ebu’l-Feth Muhammed b. Abdilkerim b. Ebi Bekr Ahmed (548/1153),
Milel ve Nihal, çev. Mustafa Öz, Litera Yayıncılık, İstanbul 2008,s. 32; Bağdadi,
Ebu Mansur Abdulkahir b. Tahir b. Muhammed (429/1037), Mezhepler Arasındaki Farklar (el-Fark beyne’l-Fırak), çev. Ethem Ruhi Fığlalı, TDV Yayınları, Ankara
1991, s. 7; Eş’ari, Ebu’l-Hasen Ali b. İsmail b. Ebi Bişr İshak b. Salim (324/935),
el-İbane an Usuli’d-Diyane, Daru’l-Kitab, Kahire 1990, I, 115.
7 Aydınlı, Osman, “Kaderi Anlayışın İlk Tezahürleri”, İslami Araştırmalar Dergisi,
Ankara 2003, XVI/II, 250-251, 253.
8 Wellhausen, Julius, İslamiyet’in İlk Devrinde Dini-Siyasi Muhalefet Partileri, çev.
Fikret Işıltan, TTK Yayınları, İkinci Baskı, Ankara 1996, s. 148.
Fatih TOPALOĞLU
MĠLEL VE NĠHAL
inanç– kültür–mitoloji
34
hold,9 Ignaz Goldziher,10 R. Strothmann,11 Ilya Pavlovich Petrushevsky12 ve Alessandro Bausani13 gibi müsteşrikler Şiiliğin İran
asıllı olduğu nazariyesini çeşitli yönlerden eleştirmişlerdir. İslam
dünyasında ise özellikle Şii âlimlerden Hamid Algar,14 Ahmed
Vaili,15 Kasifu’l-Ğita,16 Abdulhuseyin Zerrinkub17 ve Seyyid Hüseyin Nasr18 da Şia’nın aslının İran kültüründen geldiği iddiasını
reddedenler arasındadırlar. Ancak makalemizin konusu Şia’nın
İran kültüründen etkilendiği görüşünün değerlendirilmesi oldu-
ğundan burada karşı görüşün tartışılmasına girilmeyecek, müsteş-
riklerden ve İslam dünyasının çağdaş araştırmacılarından belli
başlılarının eserlerindeki görüşlere atfen Şia’nın İran kültüründen
etkilendiği iddiası tartışılacaktır. Şimdi araştırmacıların bu konudaki görüşlerine geçmek istiyoruz.
Şia’nın İran Kültüründen Etkilendiği Görüşünü Savunanlar
Şiiliğin kaynağı konusunda yapılan bazı araştırmalar, Şiiliğin bir
kısım esasları ve bunların ilk kaynağı olarak kabul edilebilecek
bazı şahıslardan hareketle, Şiiliği İslam dışı farklı kaynaklara dayandırmışlardır.19 Birçok araştırmacının Şiiliğin İran asıllı olduğu
9 Barthold, W., İslam Medeniyeti Tarihi, çev. Fuat Köprülü, Akçağ Yayınları, Üçüncü Baskı, Ankara 2004, s. 172-173.
10 Goldziher, Ignaz, İslam’da Fıkıh ve Akaid, çev. İlhan Başgöz, Ardıç Yayınları,
Ankara 2004, s. 276, 281.
11 Strothmann, R., “Şia” , İA, MEB Basımevi, İstanbul 1979, XI, 507.
12 Petrushevsky, Ilya Pavlovich, Islam in Iran, translated by Hubert Evans, The
Athlone Pres, London 1985, s. 32.
13 Bausani, Alessandro, “Selçuklu Döneminde Din”, çev. Ali Ertuğrul, CÜİF Dergisi, Dilek Matbaacılık, Sivas 2007, XI, 444-445.
14 Algar, Hamid, İslam Devriminin Kökleri, çev. M. Çetin Demirhan, İşaret Yayınları, İkinci Baskı, Ankara 1990, s. 21-22.
15 Vaili, Şeyh Ahmed, Huviyyetu’t-Teşeyyu’, Daru’l-Kitabi’l-İslami, İkinci Baskı,
Kum 1362/1983, s. 62-71.
16 Kaşifu’l-Ğita, Şeyh Muhammed Huseyn Âl-i, Aslu’s-Şia ve Usuluha, Mektebetu’l-İrfan, Dokuzuncu Baskı, Beyrut trz., s. 23 vd.
17 Zerrinkub, Abdulhuseyin, İslam Medeniyeti Mucizesi, çev. Abuzer Dişkaya, Ağaç
Yayınları, İstanbul 2009, s. 145.
18 Tabatabai, Allame Seyyid Muhammed Huseyin, İslam’da Şia, haz. Bahri Akyol,
İslami Kültür ve İlişkiler Merkezi Tercüme Yayın Müdürlüğü, yy. 1998, s. 10.
(Seyyid Hüseyin Nasr’ın takdim yazısı.)
19 Benli, Fars-Şia İlişkisi, s. 22-23. Geniş bilgi için bkz. İrfan Abdulhamid, İslam’da
İtikadi Mezhepler ve Akaid Esasları, çev. Saim Yeprem, Marifet Yayınları, İstanbul
1994, s. 22-36.
ġia’nın Ġran Kültüründen Etkilendiği DüĢüncesi Üzerine Bir Değerlendirme
MĠLEL VE NĠHAL
inanç–kültür–mitoloji
35
nazariyesini ileri sürmeleri oldukça yaygın ve gelenekselleşmiş bir
görüştür. Bu yargıya kaynaklık eden hususlar, bazı Şii fikirlerin
İran kültüründe tarihi köklerinin bulunması ve İranlı zümrelerin
Şiiliğe meyletmesi olarak görülmektedir.20
Özellikle XIX. ve XX. yüzyılda bazı âlimler genel olarak, Şiiliği
İranlıların kurduğunu veya ilk defa Irak coğrafyasında ortaya çıkmakla birlikte İslam’ın İran’a girmesiyle Şiiliğin asıl olarak burada
oluştuğunu, bu mezhebin Araplara karşı bir nevi İran’ın ruhunu
yansıttığını ve özellikle Şiiliğin İran’ın İslam anlayışı olduğunu
iddia etmişlerdir. Müsteşriklerden Carra de Vaux,21 Reinhart Pieter
Dozy,22 Van Vloten,23 Edward Browne,24 Brockelmann25 ve W.
Montgomery Watt26 gibi müellifler bu düşünceyi kabul ediyorlardı.27 Yakın dönem İslam dünyası âlimlerinden Ahmed Emin,28 Ebu
Zehra29 ve Ömer Tabba’30 da Şia’yı İranlıların oluşturduğu iddiası-
nı destekleyenler arasındadır. Türkiye’de ise günümüz araştırmacılarından Yusuf Benli ve Zekeriya Kitapçı, Şia’da İran etkisinin
bulunduğu kanaatinde olanlardandır.
20 Feyyumi, M. İbrahim, eş-Şiatu’ş-Şuubiyye, Kahire 2002, s. 13-17; Wellhausen,
Dini-Siyasi Muhalefet Partileri, s. 147, 148.
21 De Vaux, Baron Carra, Les Penseurs de L’Islam, Librairie Paul Geuthner, Beşinci
Baskı, Paris 1926, V, 13-14 vd.
22 Dozy, Reinhart Pieter Anne, Essai sur L'Histoire de L'Islamisme, Hollandaca’dan
çev. Victor Chauvin , E. J. Brill, 1871, s. 219-220.
23 Vloten, Gerlof Van (1866-1903), Emevi Devrinde Arap Hâkimiyeti Şia ve Mesih
Akideleri Üzerine Araştırmalar, çev. Mehmed S. Hatiboğlu, AÜİF Yayınları, Ankara 1986, s. 51, 54.
24 Browne, Edward, Tarihu’l-Edeb fi İran, çev. Ahmed Kemalu’d-Din Hilmi, Matbuatu Camiati’l-Kuveyt, Kuveyt 1996, I, 160, 161.
25 Brockelmann, Carl, Tarihu’l-Edebi’l-Arabi, çev. Abdulhalim Necar, Daru’lMaarif, Mısır 1974, III, 320.
26 Watt, Teşekkül Devri, s. 48-52.
27 Mutahhari, Murtaza, el-İslam ve İran Ata’ ve İsham, Daru’l-Hakk Yayınevi, Beyrut 1993, s. 100 vd.; Vaili, Huviyyetu’t-Teşeyyu’, s. 63-64; Petrushevsky, Islam in
Iran, s. 32.
28 Ahmed Emin, Fecru’l-İslam, Mektebetu’n-Nehzati’l-Mısriyye, Yedinci Baskı,
Kahire 1955, s. 98, 111, 276.
29 Ebu Zehra, Muhammed, İslam’da Siyasi ve İtikadi Mezhepler Tarihi, çev. Ethem
Ruhi Fığlalı-Osman Eskicioğlu, Yağmur Yayınları, İstanbul 1970, s. 53, 77.
30 İbnu’l-Mukaffa, Abdullah, el-Asaru’l-Kamile, yay. Ömer et-Tabba’, Daru’lErkam, Beyrut 1997, s. 18-19.
Fatih TOPALOĞLU
MĠLEL VE NĠHAL
inanç– kültür–mitoloji
36
Yukarıda ismini zikrettiğimiz müsteşriklerden De Vaux’ya
göre, Hz. Ali’nin vefatından sonra antik Pers ruhu, Müslümanların
haklarını savunan taraftarları arasında yayılmıştı. Böylece Zerdüştlüğün ezilmişlik hayalleri ve umutları, Şii ruhuna sirayet etti ve
İranlılar, Sünni hanedanlara karşı Ali’nin oğlunun peşinden giderek Arap zihniyetine karşı haklarını savundular. Hz. Muhammed’in kendisinden sonra bir peygamber gelmeyeceğini bildirmesi
bir başka inancı, Mehdiliği ortaya çıkardı. Mehdi inancı, Yahudilerin Mesih inancını hatırlatsa da muhtemelen İran kaynaklı bir dü-
şünceydi. Bu, Perslerdeki, zamanın sonunu getirmek için kötülüğe
karşı iyiliğin, Ehrimen üzerine Hürmüz’ün zaferini sağlayacak
olan, Zerdüşt’ün Peygamber oğluna olan inancın bir varyantıydı.
Ali’nin soyunun meşru olduğu fikri, beklenen Mehdinin, onun
soyundan gelen imamlardan biri olacağı dogmasını çıkardı.31
Reinhart Dozy, Şiiliğin temel olarak İran asıllı bir mezhep olduğunu, Şiilerin her ne kadar Arap hâkimiyetinde bulunsalar da
kalplerinin derinliklerinde İran mezhebi oldukları düşüncesinin
yattığını söyler. Araplarla İranlılar arasındaki karakter farklılığını
da ortaya koyarak Arapların özgürlüğü İranlıların ise teslimiyetçi
bir köleliği tercih ettiğini belirtir. Hariciler ile Şiiliği de karşılaştı-
ran Dozy, Harici fikirlerin demokratik bir anlayışı temsil ederken,
Şii düşüncenin ise mutlakıyete ve despotizme sevk ettiğini ifade
eder. Öte yandan, Hz. Peygamber’den sonra bir halife seçme işi
İranlılar için alışılmadık bir yöntemdi. Onlar geçmişten itibaren
veraset temelli bir yönetim anlayışına sahip oldukları için, Hz.
Muhammed’in sağ olan erkek evladı bulunmadığından damadı
Ali’nin halife olması ve halifeliği kendisinden sonra çocuklarına
bırakması gerektiğini düşünüyorlardı. Bununla da yetinmeyip
yine eskiden hükümdarlarına atfettikleri ulûhiyet düşüncesini Ali
ve evladına da naklettiler.32
Vloten, Kufe’de ortaya çıkan birtakım Şii fikirlerin genellikle
İslam öncesi inançların tesiriyle doğduğunu ve Emevi otoritesi
31 De Vaux, Les Penseurs de L’Islam, V, 13-14 vd.
32 Dozy, Essai sur L'Histoire de L'Islamisme, s. 219-220; krş. Mustafa Öz, Başlangıç-
tan Günümüze Şiilik ve Kolları, Ensar Neşriyat, İstanbul 2011, s. 72-73.
ġia’nın Ġran Kültüründen Etkilendiği DüĢüncesi Üzerine Bir Değerlendirme
MĠLEL VE NĠHAL
inanç–kültür–mitoloji
37
zayıfladıkça İslam ülkesinin diğer kısımlarına da yayıldığını belirtmektedir. Ona göre, özellikle Gulat fırkalarının düşüncelerinde
Mecusilik ve Maniheizm gibi İran dinlerinden alınma pek çok
gayr-i İslami unsur bulunmaktaydı. İlk fetihler döneminde İslam
ordularının başarısıyla bu düşünceler çok fazla yayılma imkânı
bulamamıştı. Fakat zamanla İslam’ın şekli emirlerine karşı bir hoş-
nutsuzluk meydana geldi. Ruhi saadet İslam’ın dışında aranmaya
başlandı. Eski İran’ın ve başka kültürlerin nazariyeleri akla geldi.
Bunlar hurafelerle karışarak yeni düşünceleri meydan getirdi. Böylece bütün bu kesimler Şiilik’te birleştiler ve İran milli şuuru yeniden uyanmaya başladı.33
Muhtelif Şii Gulat fırkalarının köklerinin eski ve yeni İslam tarihçilerinin nazarında Mazdekizm inancıyla ilintilendirildiğini
belirten Edward Browne, söz konusu fırkaların sahip oldukları
teşbih, ric’at ve tenasüh gibi birtakım aşırı görüşlerin özellikle İran
bölgesinde yayıldığını, bu tip inançların alt yapısının İran coğrafyasında kronik olarak var olduğunu belirtir.34
Brockelmann, Şia’nın erken zamandan beri Arap egemenliğine karşı milliyetçilikle yani İran kavmiyetçiliği ile ilişkilendirilmesinin, yine erken dönemde müstakil bir Şii düşüncesini ortaya çı-
kardığını savunarak, Şia’nın köklerini İran ile irtibatlandırmaktadır.35
Araştırmacıların, Şia’nın İran kültüründen önemli ölçüde etkilendiği görüşünü destekleyen birçok delil bulunmaktadır. Bunların
en önemlilerinden biri Arap-Şii düşüncelerden İran-Şii düşüncesine geçişte Şiiliğin ilk dönem merkezi olan Kufe’ye Yemen bölgesinden göç eden eski Sasani din ve kültürü etkisindeki Arapların
rolüdür. Çünkü Yemen İslam’dan önce çok uzun yıllar İran dinleri
ve kültürünün etkisi altında yaşamıştır. Bu nedenle Yemenli Arapların zihinlerinde ve kalplerinde eski İran din ve düşüncesinin
33 Vloten, Emevi Devrinde Arap Hâkimiyeti Şia ve Mesih Akideleri Üzerine Araştırmalar, s. 51, 54; ayrıca bkz. Carl Brockelmann, İslam Milletleri ve Devletleri Tarihi,
çev. Neş’et Çağatay, Örnek Matbaası, Ankara 1954, I, 175.
34 Browne, Tarihu’l-Edeb fi İran, I, 160, 161.
35 Brockelmann, Tarihu’l-Edebi’l-Arabi, III, 320.
Fatih TOPALOĞLU
MĠLEL VE NĠHAL
inanç– kültür–mitoloji
38
derin izleri bulunmaktadır. Kufe’ye geldiklerinde de bunları yeni
dini inanışlarıyla birleştirerek İrani-Şii inancının teşekkülüne katkıda bulunmuşlardır.
Bu hususa dikkat çeken Watt, Şia’nın ilk defa Araplar arasında ortaya çıktığını kabul etmekle birlikte ilk Şii topluluklar içinde
Yemen kökenli Arapların önemli yer tuttuğunu düşünmektedir.
Ona göre 51/671’de Hucr b. Adiy ile birlikte ayaklanan on iki kişiden altısı Yemen kabilelerine mensuptur. Bu kişilerden ikişer tanesi Becile ve Kinde, birer tanesi de Hadramevt ve Has’am kabilelerindendir. Harici ayaklanmalarında Yemenlilerin rolü az olmasına
rağmen Ehl-i Beyt temalı hareketlerde daha fazla yer aldıkları gö-
rülmektedir. Ayrıca Yemenliler Güney Arabistan’dan gelmişlerdir
ve burada bin yıldan bu yana kralların soy esasına göre belirlenmeleri geleneği uygulanmakta, onların insanüstü vasıflara sahip
oldukları düşünülmektedir. Bu nedenle Yemenliler muhtemelen
şuur altlarındaki eski İran geleneklerinin tesirinde kalarak imametin Ehl-i Beyt’in hakkı olduğu düşüncesini savunmuşlar ve böylece
imamet fikrinin ortaya çıkmasına tesir etmişlerdir.36
Van Vloten ile benzer görüşlere sahip olan Ahmed Emin de
İranlıların çoğunun İslam fethiyle Müslüman olduğunu, Arapça’yı
çok güzel bir şekilde öğrendiklerini fakat buna rağmen akide ve
inançları, arzuları, hırsları, düşünüşleri ve hayata bakış açıları bakımından hiçbir zaman Araplar gibi olamadıklarını söyler. Ona
göre İranlılar İslam dinini kabul etmelerine rağmen onu kendi
kültürlerinin rengiyle boyamışlar, eski dinlerinin inançlarından
kurtulamamışlardır. İslamiyet’i eski dinlerinin müsamaha ettiği
miktarda anlamışlar ve İran gençleri bu akide tesirinde yetişmiş-
lerdir. Bunlardan birçoğu Arapça öğrenmişler fakat İran hayal ve
tasavvurunu, şiir, mesel ve hikmetlerini unutmamışlardır. Bunun
tabii bir tesiri olmak üzere İslamiyet’e yeni inançlar ve meseleler
girmişti ki bunların tesirleri sonradan ortaya çıkmıştır. Bu yeni
fikirlerin İslamiyet’te en açık bir surette görüleni Şiilik ve tasavvuf-
36 Watt, Teşekkül Devri, s. 48-52.
ġia’nın Ġran Kültüründen Etkilendiği DüĢüncesi Üzerine Bir Değerlendirme
MĠLEL VE NĠHAL
inanç–kültür–mitoloji
39
tur. Emin, yine bundan dolayı Arap edebiyatının, İran hikmetleri,
kıssaları ve hayalleri ile dolu olduğunu söylemektedir.37
Ebu Zehra’ya göre, Şiilik ilk defa, halifeliği devrinde Hz. Osman aleyhinde propaganda için uygun bir yer haline gelen Mı-
sır’da doğmasına karşın Irak’ta gelişme göstermişti. Bunun birçok
sebepleri olmakla birlikte ona göre etkenlerden biri de Irak’ta İran
ve Keldani ilimleri ve medeniyetlerinin kalıntılarının bulunmasıydı.38
Abbasiler döneminde İran kültürünün Araplar üzerinde içtimai, ahlaki, siyasi ve idari çok önemli etkileri olduğunu düşünen
Ömer Tabba’, İran kültürünün Araplara tesirinin bazı siyasi ve
kültürel sebeplerinin de bulunduğunu belirtir. Ona göre, çok eskilere giden tarihi ve kültürel birikimiyle İran, medeniyeti bakımından Araplardan önde gelmektedir. Sasani hanedanı idarecilik ve
siyasette Abbasi hanedanına göre daha tecrübelidir. İranlılar halifeliğin Abbasilere geçmesine yardım etmişler, bu konuda bilinçli
bir siyasi tavırla hareket etmişlerdir. Öte yandan Abbasiler de iktidarını sağlamlaştırmak için İranlıların desteğine ihtiyaç duymuşlar
yönetimde İranlılara da yer vermişlerdir. Hatta Abbasi yönetimi
Sasani hanedanından çokça etkilenerek şekillenmiştir. Bu gibi sebepler de İran kültürünün Araplara tesirini kolaylaştırmıştır.39
Hicri II. asırda İran bölgesinde ortaya çıkan siyasi ve dini karakterli hareketleri inceleyen Yusuf Benli, belli inanç, mezhep veya
fikir akımlarının belirli coğrafi bölgelere has olarak temayüz ettiklerini, bu neviden fırkaların da zaman ve mekânın kendine has
özellikleriyle ortaya çıktıklarını söylemektedir. Hicri II. asırda özellikle İran’da görülen İran kökenli hareketlerin de mekân-fikir ve
mekân-kültür ilişkisi bağlamında nevi şahsına münhasır bir görü-
nüm arz ettiklerini düşünmektedir. Ona göre, İran toplumun sosyal ve kültürel yapısını etkileyerek şekillendiren kaynaklar, daha
sonra İslami dönemde burada ortaya çıkan, içlerinde Şii karakterli
37 Ahmed Emin, Fecru’l-İslam, s. 98, 111.
38 Ebu Zehra, İslam’da Siyasi ve İtikadi Mezhepler Tarihi, s. 53, 77.
39 İbnu’l-Mukaffa, el-Asaru’l-Kamile, s. 18-19; Ahmadi, Nadir-Feresteh Ahmadi,
Iranian Islam, Macmillan Press, London 1998, s. 137-138.
Fatih TOPALOĞLU
MĠLEL VE NĠHAL
inanç– kültür–mitoloji
40
olanlarının da bulunduğu fikir ve hareketlerin muharrik sebebidir.
Dolayısıyla Şiiliğin kaynağı, Şii olmayan çevrelerce genellikle baş-
ka inanç ve kültürlerle özellikle de İran inanç ve kültürüyle ilişkilendirilmeye çalışılmıştır ki bu önemsenmeyecek bir iddia değildir.40
Günümüz Türk ilim adamlarından Z. Kitapçı da İran’ın milli
şuurunun hiçbir zaman kaybolmadığını, mağlubiyetin verdiği
eziklikle eski Zerdüşt geleneklerinin tamamen terk edilmediğini
düşünmektedir. İranlıların eski inanışlarını Şiilik doktrini içerisine
aldıklarını, İran mili varlığını İslam’a karşı korumak için Şia’yı bir
nevi koruyucu kalkan olarak kullandıklarını savunmaktadır.41
Araştırmacıların görüşlerini aktardıktan sonra şimdi de söz
konusu fikrin ana söylemlerini tartışmak istiyoruz.
Şia’nın İran Kültüründen Etkilendiği Görüşünün Savunanların
Temel İddiaları
Şia’nın aslının İran kültüründen geldiği iddiasını savunanların
düşüncelerinin temelinde başlıca şu fikirler yer almaktadır:
1. Şia ile İslam’dan önceki İranlıların dinleri ve kültürleri, bilhassa
Zerdüştlük’ün inanç esasları arasında önemli benzerlikler vardır.
2. Sasaniler’in Müslüman Araplar tarafından yıkılmasından sonra
İranlılar İslam’ı seçtiler ve Kufe gibi şehirlere yerleştiler. Zira İslam topraklarının genişlemesi sürecinde ilim ve kültür merkezine dönüşen şehirlerden olan Kufe ve Basra’da Araplar, Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler, Mecusiler ve mevalinin İranlı kesimi birbirleriyle temas halindeydiler. Ehl-i Beyt’e karşı
sevgilerini ortaya koyan İranlılar eski geleneklerini Şia’ya taşı-
yarak ona İrani bir şekil verdiler.42
40 Benli, Fars-Şia İlişkisi, s. 311-313.
41 Kitapçı, Zekeriya, İslam Hidayet Güneşi Doğu Turan Yurdunda, Yedi Kubbe Yayınları, Konya 2004, s. 120-121.
42 De Boer, Tjitze J., İslam’da Felsefe Tarihi, çev. Yaşar Kutluay, Balkanoğlu Matbaacılık, Ankara 1960, s. 9-10.
ġia’nın Ġran Kültüründen Etkilendiği DüĢüncesi Üzerine Bir Değerlendirme
MĠLEL VE NĠHAL
inanç–kültür–mitoloji
41
3. Hz. Hüseyin’in Sasaniler’in son hükümdarı III. Yezdigird’in
kızı Şehribanu ile evlenmesi Arap Şiilerle İranlılar arasında akrabalık ilişkisine dayalı bir köprü oluşmasına vesile olmuştur.
4. İranlılar, İslam’ı gönül rızası ile değil Arap fetihleri neticesinde
zorunlu olarak kabul etmişlerdi. Bu nedenle İslam’ı içlerine
sindirip tam olarak benimseyemiyor ve İslam içinde iktidara
muhalif kesimlerin önde gelen tercihi Şia’ya taraftar olarak bir
anlamda ülkelerini fetheden Araplara karşı intikam duygularını
tatmin ediyorlardı.43
5. İran asıllı olup eskiden Zerdüşt veya diğer inançlara mensup
bazı kişiler Müslüman olduktan sonra yaptıkları ilmi, siyasi vb.
faaliyetlerle eski dinlerine ait bazı inanç ve uygulamaları da yeni dinlerine naklediyorlardı.44
Şia’nın oluşumunda İran kültürünün etkisini45 kabul edenlerin iddiaları incelendiğinde iki ana görüş ortaya çıkmaktadır. Birincisi; Şia’nın tamamen İran kaynaklı olduğu ve İranlılarca tesis
edildiği şeklindedir. Tarihi olaylara ve kaynaklara bakıldığında bu
görüşü savunmak elbette mümkün değildir. Çünkü Şia’nın siyasi
bir temayül olarak genel fikirlerini oluşturmaya başlaması belki en
erken Kerbela hadisesinden sonradır.46 Ayrıca, Hz. Hüseyin ve
Ehl-i Beyt çevresindekiler nesep bakımından çoğunlukla Arap
idiler.
Şia’nın tamamen İran kökenli olduğu fikrini savunmak bilimsel açıdan imkânsız görünmektedir. Çünkü eski bir dinin, mezhebin veya kültürün bir toplumda aynen devam etmesi için teorik ve
pratikte hiçbir değişiklik görülmeksizin günümüzde de yaşıyor
olması gerekir. Oysa Şii mezhebini benimseyen İranlılar, dini ve
kültürel anlamda İslam’ın birçok esasını kabul etmişler ve bunları
pratikte de uygulamaktadırlar. Bu noktada Şia’nın eski İran dinleri
43 Vaili, Huviyyetu’t-Teşeyyu’, s. 72-79; Dozy, İslam Tarihi, s. 119.
44 Ahmed Emin, Fecru’l-İslam, s. 98, 276.
45 Bu konuda detaylı bilgi için bkz. Fatih Topaloğlu, “Şia’nın Oluşumunda İran
Kültürünün Etkisi”, Basılmamış Doktora Tezi, DEÜSBE, İzmir 2010.
46 Watt, Teşekkül Devri, s. 47; Fığlalı, Ethem Ruhi, İmamiyye Şiası, Selçuk Yayınları,
İstanbul 1984, s. 105, 107 vd., 241; Günümüz İslam Mezhepleri, İzmir İlahiyat Vakfı Yayınları, İkinci Baskı, İzmir 2011, s. 267.
Fatih TOPALOĞLU
MĠLEL VE NĠHAL
inanç– kültür–mitoloji
42
ve kültürlerinden etkilendiğini, eski dinlere ait birtakım inanç ve
uygulamaların, statü ve kurumların, bazı değişikliklere uğramakla
birlikte, yeni din ve mezhep içerisinde benzer şekilde devam etti-
ğini düşünmek kanaatimize göre daha mantıklı ve tutarlı bir gö-
rüştür.
İkincisi; Şia’nın Araplar tarafından kurulduğu ve fetihlerle
birlikte İran’a yayılan İslam dini içerisinde İranlıları celbeden Şii
düşüncenin bu coğrafyada İranlılar eliyle değişime uğradığı görü-
şüdür ki tarihi kaynaklar açısından bakıldığında bu görüş daha
tutarlı görülmektedir.
Sonuç
Şia’nın, eski İran dinleri ve kültüründen etkilenip etkilenmediği
konusu, gerek Batı’da gerekse İslam dünyasında birçok araştırmacı
tarafından tartışılmış bir mevzudur. Batılı müsteşriklerden bazıları
Şia’nın tamamen eski İran dinlerinin bir devamı olduğunu düşü-
nürken, bazıları ise kısmen etkilendiği görüşünü benimsemişlerdir.
Aynı şekilde İslam dünyasında da geçmişten günümüze kadar
bazı müellifler, Şia’nın eski İran din ve inançları ile kültürel yaşamından etkilendiği fikrini savunmuşlardır.
Kaynaklar ve Batı’da yapılan araştırmalar incelendiğinde
müsteşriklerin bu konu üzerinde epeyce durdukları görülmektedir. İslam ve mezhepleri üzerinde Batıda yapılan ilk çalışmalarda
önyargılar ve olumsuz yaklaşımlar olduğu düşünülebilirse de
zamanla yapılan araştırmaların, akademik anlamda, son derece
ilerleme kaydettiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, Batı’da farklı ülkelerde
farklı alanlardaki araştırmacıların bu görüşü savunuyor olması,
Şia’nın İran’ın eski kültürlerinden etkilendiği tezinin, Batılıların
sırf bir mezhebi küçültmek ve ona zarar vermek maksadıyla ortaya
attıkları bir görüş olamayacağını göstermektedir.
Diğer taraftan Şia’yı ilk olarak Araplar kurmuş olsalar da her
dini ve sosyal kurum gibi Şia’nın da zaman içerisinde değişim
geçirmiş olduğunu kabul etmemiz gerekir. Zira İranlılar, ilk halifeler döneminde yaygın bir şekilde Müslüman olmaya başlamış,
devam eden yıllarda ise Şia, ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra
ġia’nın Ġran Kültüründen Etkilendiği DüĢüncesi Üzerine Bir Değerlendirme
MĠLEL VE NĠHAL
inanç–kültür–mitoloji
43
hızla İran coğrafyasına yayılmıştır. Yine sistematiğini de bu coğ-
rafyada ve çoğunlukla bu coğrafya kökenli müelliflerin eserleri ve
fikirleriyle kurmuştur. Bu açıdan Şia’nın tamamen Arap kökenli
olduğu, eski İran kültürüyle bir ilişkisi bulunmadığı ve İran’a da
zaten sonradan geldiği şeklindeki görüşünü savunmanın da tam
olarak doğru olmadığı kanaatindeyiz.
Hiçbir kültür kendinden önce var olan kültürlerden bağımsız
olarak gelişmemektedir. Eski kültürler, çeşitli sebeplerle de olsa
yeni kültürün içinde kendisine yer bulmakta veya yeni kültürün
birtakım unsurlarını kendine uygun şekle sokarak kendi varlığını
biraz değişmiş olsa da yeni kültür içerisinde sürdürmek istemektedir. Netice itibariyle kanaatimize göre Şia, eski İran dinleri ve
kültürlerinden önemli ölçüde etkilenmiştir. Günümüzde de bu
etki, Şii Müslümanların gerek dini, gerekse sosyal ve kültürel ya-
şamları içinde varlığını canlı bir şekilde devam etmektedir.
Kaynakça
Abdulhamid, İrfan, İslam’da İtikadi Mezhepler ve Akaid Esasları, çev. Saim
Yeprem, Marifet Yayınları, İstanbul 1994.
Ahmadi, Nadir-Feresteh Ahmadi, Iranian Islam, Macmillan Press, London
1998.
Ahmed Emin, Fecru’l-İslam, Mektebetu’n-Nehzati’l-Mısriyye, Yedinci
Baskı, Kahire 1955.
Algar, Hamid, İslam Devriminin Kökleri, çev. M. Çetin Demirhan, İşaret
Yayınları, İkinci Baskı, Ankara 1990.
Aydınlı, Osman, “Kaderi Anlayışın İlk Tezahürleri”, İslami Araştırmalar
Dergisi, Ankara 2003, XVI/II.
Bağdadi, Ebu Mansur Abdulkahir b. Tahir b. Muhammed (429/1037),
Mezhepler Arasındaki Farklar (el-Fark beyne’l-Fırak), çev. Ethem Ruhi
Fığlalı, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 1991.
Barthold, W., İslam Medeniyeti Tarihi, çev. Fuat Köprülü, Akçağ Yayınları,
Üçüncü Baskı, Ankara 2004.
Bausani, Alessandro, “Selçuklu Döneminde Din”, çev. Ali Ertuğrul, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Dilek Matbaacılık, Sivas
2007, XI.
Benli, Yusuf, Fars-Şia İlişkisi (H. II. Asır), Nehir Yayıncılık, Malatya 2006.
Brockelmann, Carl, İslam Milletleri ve Devletleri Tarihi, çev. Neş’et Çağatay,
Örnek Matbaası, Ankara 1954, I.
Fatih TOPALOĞLU
MĠLEL VE NĠHAL
inanç– kültür–mitoloji
44
Brockelmann, Carl, Tarihu’l-Edebi’l-Arabi, çev. Abdulhalim Necar, Daru’lMaarif, Mısır 1974, III.
Browne, Edward, Tarihu’l-Edeb fi İran, çev. Ahmed Kemalu’d-Din Hilmi,
Matbuatu Camiati’l-Kuveyt, Kuveyt 1996.
De Boer, Tjitze J., İslam’da Felsefe Tarihi, çev. Yaşar Kutluay, Balkanoğlu
Matbaacılık, Ankara 1960.
De Vaux, Baron Carra, Les Penseurs de L’Islam, Librairie Paul Geuthner,
Beşinci Baskı, Paris 1926, V.
Dozy, Reinhart Pieter Anne, Essai Sur L'Histoire De L'Islamisme, Hollandaca’dan çev. Victor Chauvin, E. J. Brill, 1871.
Ebu Zehra, Muhammed, İslam’da Siyasi ve İtikadi Mezhepler Tarihi, çev.
Ethem Ruhi Fığlalı-Osman Eskicioğlu, Yağmur Yayınları, İstanbul
1970.
Eş’ari, Ebu’l-Hasen Ali b. İsmail b. Ebi Bişr İshak b. Salim (324/935), el-
İbane an Usuli’d-Diyane, Daru’l-Kitab, Kahire 1990, I.
Eş’ari, İlk Dönem İslam Mezhepleri Makalatu’l-İslamiyyin ve İhtilafu’lMusallin, çev. Mehmet Dalkılıç-Ömer Aydın, Kabalcı Yayınevi, İstanbul 2005.
Feyyumi, M. İbrahim, eş-Şiatu’ş-Şuubiyye, Kahire 2002.
Fığlalı, Ethem Ruhi, İmamiyye Şiası, Selçuk Yayınları, İstanbul 1984.
Fığlalı, Ethem Ruhi, Günümüz İslam Mezhepleri, İzmir İlahiyat Vakfı Yayınları, İkinci Baskı, İzmir 2011.
Goldziher, Ignaz, İslam’da Fıkıh ve Akaid, çev. İlhan Başgöz, Ardıç Yayınları, Ankara 2004.
Günaltay, M. Şemseddin, İran Tarihi I En Eski Çağlardan İskender’in Asya
Seferine Kadar, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1948.
Heredot Tarihi, çev. Perihan Kuturman, Hürriyet Yayınları, İstanbul 1973.
İbnu’l-Mukaffa, Abdullah, el-Asaru’l-Kamile, yay. Ömer et-Tabba’, Daru’lErkam, Beyrut 1997.
Kaşifu’l-Ğita, Şeyh Muhammed Huseyn Âl-i, Aslu’s-Şia ve Usuluha, Mektebetu’l-İrfan, Dokuzuncu Baskı, Beyrut trz.
Kitapçı, Zekeriya, İslam Hidayet Güneşi Doğu Turan Yurdunda, Yedi Kubbe
Yayınları, Konya 2004.
Mutahhari, Murtaza, el-İslam ve İran Ata’ ve İsham, Daru’l-Hakk Yayınevi,
Beyrut 1993.
Naskalı, Esko, “İran” –Tarih/Başlangıçtan Müslümanlar Tarafından Fethine Kadar-, Güzel Sanatlar Matbaası, İstanbul 2000, Türkiye Diyanet
Vakfı İslam Ansiklopedisi, XXII.
Öz, Mustafa, Başlangıçtan Günümüze Şiilik ve Kolları, Ensar Neşriyat, İstanbul 2011.
Petrushevsky, Ilya Pavlovich, Islam in Iran, translated by Hubert Evans,
The Athlone Pres, London 1985.
Strothmann, R., “Şia” , İslam Ansiklopedisi, Milli Eğitim Bakanlığı Basımevi,
ġia’nın Ġran Kültüründen Etkilendiği DüĢüncesi Üzerine Bir Değerlendirme
MĠLEL VE NĠHAL
inanç–kültür–mitoloji
45
İstanbul 1979, XI.
Şehristani, Ebu’l-Feth Muhammed b. Abdilkerim b. Ebi Bekr Ahmed
(548/1153), Milel ve Nihal, çev. Mustafa Öz, Litera Yayıncılık, İstanbul 2008.
Tabatabai, Allame Seyyid Muhammed Huseyin, İslam’da Şia, haz. Bahri
Akyol, İslami Kültür ve İlişkiler Merkezi Tercüme Yayın Müdürlü-
ğü, yy. 1998. (Seyyid Hüseyin Nasr’ın takdim yazısı.)
Topaloğlu, Fatih, “Şia’nın Oluşumunda İran Kültürünün Etkisi”, Basılmamış Doktora Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü-
sü, İzmir 2010.
Vaili, Şeyh Ahmed, Huviyyetu’t-Teşeyyu’, Daru’l-Kitabi’l-İslami, İkinci
Baskı, Kum 1362/1983.
Vloten, Gerlof Van (1866-1903), Emevi Devrinde Arap Hâkimiyeti Şia ve Mesih Akideleri Üzerine Araştırmalar, çev. Mehmed S. Hatiboğlu, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, Ankara 1986.
Watt, W. Montgomery, İslam Düşüncesinin Teşekkül Devri, çev. Ethem Ruhi
Fığlalı, Birleşik Yayıncılık, İkinci Baskı, İstanbul 1998.
Watt, W. Montgomery, İslam’ın İlk Dönemlerinde Hür İrade ve Kader, çev.
Arif Aytekin, İstanbul 1996.
Wellhausen, Julius, İslamiyet’in İlk Devrinde Dini-Siyasi Muhalefet Partileri,
çev. Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu Yayınları, İkinci Baskı, Ankara 1996.
Zerrinkub, Abdulhuseyin, İslam Medeniyeti Mucizesi, çev. Abuzer Dişkaya,
Ağaç Yayınları, İstanbul 2009.

Konular