ÇOCUKLAR İÇİN YAZILAN FARSÇA-TÜRKÇE MANZUM BİR SÖZLÜK: DÜRRÎ’NİN GÜHER-RÎZ’İ

Özet
Klasik Türk edebiyatında eğitici ve öğretici yönü ağır basan çeşitli manzum sözlükler kaleme alınmıştır.
Özellikle Sünbülzâde Vehbî’nin Tuhfe-i Vehbî’si gibi Farsça-Türkçe sözlükler önemli bir yer tutmaktadır. Çok
beğenilen Tuhfe-i Vehbî’ye nazire olarak çeşitli sözlükler yazılmıştır. Bunlardan biri de Dürrî Süleyman
Efendi’nin kaleme aldığı Güher-rîz’dir. Eser, 1267/1851’de İstanbul’da yayımlanmıştır. Öğretici yanı ağır
basan ve küçük hacimli bir eser olan Güher-rîz, takrizlerinin çokluğu ile dikkat çekmektedir. Güher-rîz üç
bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde 7 takriz bulunmaktadır. Elifba sırasına göre düzenlenmiş sözlük
bölümünde giriş ve hatime bölümüyle birlikte 220 civarında beyit yer almaktadır. Son bölümde muhtelif
kişilerce yazılmış 10 tarih vardır. Bu çalışmada Dürrî’nin Güher-rîz adlı manzum Farsça-Türkçe sözlüğü
tanıtıldıktan sonra çevriyazılı metnine yer verilecektir.
Anahtar Kavramlar: Dürrî Süleyman, Güher-rîz, Farsça, Türkçe, manzum, sözlük.
AN FARSI-TURKISH VERSE DICTIONARY FOR CHILDREN: DURRÎ’S GUHER-RÎZ
Abstract
In classical Turkish literature various verse dictionaries which are predominant with didactical aspect has
been written up. Especially Farsi-Turkish dictionaries as Sunbulzade Vehbi’s Tuhfe-i Vehbi have an important
role. Various dictionaries have been written as response referred to Tuhfe-i Vehbi. One of these is also Guherrîz
which was written up by Durrî Suleyman Efendi. The work was published in Istanbul in 1267/1851. Guherrîz
which is predominant by its didactical aspect and which has a small size takes attention with many of
appretiations. Guher-rîz is composed of three parts. At the first part there are seven appreciations. In the
part of dictionary argonised according to line of elifba alphabet with its introduction and epilog there are 10
histories written by various persons. In this study there will se a document translation ofter in verse FarsiTurkish
dictionaries are introduced.
Keywords: Dürrî Süleyman, Güher-rîz, Farsi, Turkish, verse, dictionary.
1Prof. Dr., Fırat Üniversitesi, İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, bahirselcuk@gmail.com. 2Fırat Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı A.B.D., Yüksek Lisans Öğrencisi, 47mstalg@gmail.com.
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-134- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
GİRİŞ
İslâm kültüründe lügat geleneği, dinin iki temel kaynağı olan Kuran-ı Kerim ve hadisleri anlama gayretleri ile
başlamştır. Tarih boyunca çeşitli din, dil ve kültürlerle tanışan Türkler de, yeni dilleri öğrenmek ya da öğretmek
amacıyla çeşitli sözlükler kaleme almıştır. İslami dönem Türk edebiyatında sözlük yazma geleneği Dîvânu
Lugâti’t-Türk’le başlar. Dîvânu Lugati’t-Türk’ten sonra Anadolu, Çağatay ve Memlük sahalarında genellikle
Arapça ve Farsçadan Türkçeye olmak üzere birçok sözlük kaleme alınmıştır (Horata, 2000:75).
Mensur olarak kaleme alınmış sözlüklerin yanında manzum sözlüklerin de kültür ve edebiyatımızda önemli bir
yer tuttuğu görülür. Mensur sözlükler kadar hacimli ve kapsamlı olmayan manzum sözlüklerin aruz eğitiminde
ve tekrar yoluyla yabancı kelimeleri öğretme hususunda önemli bir fonksiyon icra ettikleri görülür.
Bir çeşit ders kitabı işlevi gören manzum sözlükler, fayda amacı güden, küçük hacimli, kolay ezberlenir öğretici
eserlerdir. Çocuklara ve tahsile yeni başlayanlara ezber yoluyla önemli miktarda kelime ve bazı gramer
kaidelerinin öğretilmesini sağlayan, dil, edebiyat ve aruz bilgileri de sunan manzum sözlükler; nazmın çekiciliği,
veznin oluşturduğu akıcılık, tekrarların sağladığı ezber gibi nedenlerle özellikle tercih edilmiştir. Aynı zamanda
bu sözlüklerle edebî sanatların, bahir ve vezinlerin öğretilmesinin yanı sıra şiire ve şairliğe meyilli olanların
kabiliyetlerinin geliştirilmesi de düşünülmüştür (bk. Öz, 1997:219). Manzum sözlükler, bilimsel anlamda ciddi ve
doyurucu birer kaynak olmasalar da manzum sözlüklerin mukaddime kısmında lügat ilminin insanın zekâsını
artıracağından bahsedilmesi ve müelliflerinin de çocukluklarında en azından bir manzum sözlük ezberlediklerini
beyan etmeleri dikkate şayandır (Kılıç, 2006/1: 66-67).
Manzum sözlük geleneğinin Anadolu’daki ilk örnekleri Arapça-Farsça olarak görülür (Öz, 1997: 3) Anadolu'da
XV. yüzyıldan itibaren Farsça öğretme gayesiyle çeşitli çalışmalar yapılır. Bu gayeyle mensur eserlerin yanısıra,
belirli usuller çerçevesinde hazırlanmış manzum sözlüklerden de istifade edilir. Tespitlere göre Anadolu'da
yazılmış ilk Farsça-Türkçe sözlük olan Tuhfe-i Hüsâmî, manzum olup Hüsam b. Hasan el-Konevî tarafından
802/1399-1400 yılında nazmedilmiştir. Bu geleneğin son örneği ise Üsküdar Mevlevihanesi'nin son şeyhi Ahmet
Remzi Akyürek'in 1924 yılında yazdığı Tuhfe-i Remzî'dir.” (Öz, 1997: 219) Sünbülzâde Vehbî’nin 1798-1909 yılları
arasında 58 defa basılan Tuhfe-i Vehbî’si ile Şâhidî İbrahim Dede’nin 1848-1867 yılları arasında İstanbul’da dört
defa basılan Tuhfe-i Şâhidî’si en önemli Farsça-Türkçe manzum sözlükler arasında yer almaktadır
(Karaismailoğlu 1990: 60). Öz’ün (1997:219) tespitlerine göre XV. yüzyıldan günümüze kadar Farsça-Türkçe,
Türkçe-Farsça ve bu iki dilin yer aldığı toplam 138 sözlük bulunmaktadır. Bunlardan 106'sı mensur, 32'si
manzumdur. Mensur sözlüklerin 68'i yazma hâlindedir. 20'si eski harflerle matbu olarak, 18'i de Latin harfleriyle
basılmıştır. Manzum sözlüklerin ise 16'sı Farsça-Türkçe, 16'sı da Arapça-Farsça-Türkçe' dir. Bunların 25'i yazma
hâlinde, 7'si de matbudur3
.
3 Batı dilleri için de manzum sözlükler yazılmıştır. Bosnalı Üsküfî’nin 1040/1635’te telif ettiği Makbûl-i Ârif isimli BosnacaTürkçe
manzum lügat ve Halis Efendi tarafından 1850 yılında kaleme alınan Miftâh-ı Lisân adlı Türkçe-Fransızca manzum
sözlük örnek olarak verilebilir (Kartal, 2003:21).
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -135-
XV. yüzyılda başlayan manzum sözlük geleneği, XIX. yüzyılda Hayret Mehmed Efendi’nin (Arapça-Farsça-Türkçe)
869 beyitten oluşan Tuhfe-i Zîbâ’sı (1234/1819), Hasan Aynî’nin (Arapça-Farsça-Türkçe) 1417 beyitlik Dürrü’nnizâm’ı
(Nazmu’l Cevâhir) (1226/1811), Çemişgezekli Nasûh Efendi’nin (Arapça-Farsça-Türkçe) 610 beyitlik
Tuhfe-i Nushî’si (1297/1842), Süleyman Dürrî’nin (Farsça-Türkçe) 141 beyitlik Güher-rîz’i (1263/1847),
Macaristan’nın Şıklovis kasabasından olan Osman’ın (Farsça-Türkçe) 221 beyitlik Tuhfetü’l-ma’nâ’sı (1268-1852)
ve Süleyman Hayri’nin (Arapça-Farsça-Türkçe) üç bin beyitlik Hayrü’l-lügat’ı ile devam etmiştir (Şentürk-Kartal,
2004:478).
1. Süleyman Dürrî Efendi ve Güher-rîz’i
Kaynaklarda Süleyman Dürrî hakkında ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Dürrî, 1236/1820-21’de Bulgaristan’ın
Şumnu şehrinde dünyaya geldi. Babası Şumnulu bir müderris olan Tayyib Efendi’dir. Tahsilini İstanbul’da
tamamladı. Abdülmecid Han’ın 1262 (1845) yılında Rumeli tarafına yaptığı bir seyahat esnasında Süleyman
Dürrî Efendi’ye hâceganlık rütbesi verildi. Bundan sonra İstanbul’a gelerek bir müddet Tophâne-i Âmire
Mektupçuluğu Odasına devam ettikten sonra 1266 (1849) yılında Mektûbî-i Sadr-ı Âlî Hulefalığına (Sadrazamlık
Genel Sekreterliği Kâtibliğine) tâyin edildi.4
Nücum ve heyet ilimlerinde de söz sahibi olan Dürrî’nin iki eseri mevcuttur:
Câmi’ü’l-Kavâ’id ve Netâyicü’l-Fevâ’id: İlm-i riyâzî ile ilgili Türkçe bir eserdir.
Güher-rîz: Tuhfe-i Vehbî’ye nazire olarak yazılan Farsça-Türkçe manzum sözlüktür.
2. Güher-rîz’in Şekil ve Muhteva Özellikleri
Güher-rîz, Tuhfe-i Vehbî5
’ye nazire olarak yazılmış Türkçe-Farsça manzum bir lügattir. Eserin baş tarafındaki bir
takrizde eserin Tuhfe’ye nazire olarak yazıldığı belirtilmiştir. Eser, 1263/1847 yılında nazmedilmiş, 1267/1851’de
İstanbul’da yayımlanmıştır. Güher-rîz’in 1267/1851’de İstanbul’da yayımlanan ve çeşitli kütüphanelerde
bulunan matbu nüshası ile Süleymaniye Kütüphanesi Bağdatlı Vehbî, no: 1590’da kayıtlı bir yazma nüshası
bulunmaktadır.
Matbu Nüsha: 23 s., İstanbul, Matbaa-i Âmire.
Yazma nüsha: 14 yk., 14 st., 240*159, 163*111 mm, nesih, ser-levha müzehheb, cetveller yaldızlı, 1b-14b.
Eserin sözlük kısmında yaygın Farsça ve Arapça kelimelere, edatlara, sayılara, çeşitli ıstılahlara, dinî kavramlara
yer verilmiştir. Sözlükte yaklaşık 620 Farsça, 240 Arapça kelime/kelime grubunun Türkçe karşılığı yer almaktadır.
4 Çiftçi (tyk.) Fatin Davud, Hâtimetü’l-Eş’âr. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/TR,78465/fatin-davud---hatimetul-esar.html
[e.t. 01.10.2015], Şemseddin Sami (1311:2139), Bursalı Mehmed Tahir (1342/1926:267), Akbayar (1996: 424).
5 Farsça-Türkçe sözlükler arasında Tuhfe-i Şâhidî’den sonra en fazla ilgi gören ve okunan manzum sözlüklerden biridir.
Sünbülzâde Vehbî, resmî bir ziyaret için gittiği İran’da edindiği bilgileri bir eserle değerlendirmek, özellikle de oğlu
Lutfullah’a yararlı bir kitap hediye etmek arzusuyla 1783 yılında eseri kaleme almış, Sadrazam Halil Hamid Paşa ile onun iki
oğlu için nazmetmiş ve kendilerine takdim etmiştir. Eserde 93 beyitlik bir mukaddime, 57 kıt’a, Istılâhât-ı ‘Acem başlıklı 201
beyitlik sözlük kısmı ile sonunda 5 beyitlik bir tarih kıt’ası yer almaktadır. Nazmedilen Farsça kelimelerin özellikle şiir ve
inşaya uygun kelimeler olmasına dikkat edilmiştir. Farsça kelimelere çağa uygun verilen Türkçe karşılıklar, Farsça deyimler ile
bazı kelimelerin özel anlamlarına yer verme ve nazımdaki başarıdan dolayı Tuhfe-i Vehbî’ye muhtelif zamanlarda şerhler,
haşiye ve nazireler yazılmıştır.
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-136- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
Yazılış Sebebi
Dürrî eserinin “sebeb-i tanzim” kısmında eseri yazmaktaki amacını ve kimler için yazdığını ifade etmektedir.
Dürrî, bu bölümde ezberlenmesi kolay olduğu için bu lügatı manzum olarak tertip ettiğini, eseri çokça tekrar
etmeye gerek olmadığını, beş kerede akıllı bir çocuğun bunu kolayca ezberleyebileceğini ifade etmektedir.
Eserin pek çok yerinde de “ey püser (ey oğul)” ifadesine rastlanmaktadır. Bu nedenle eserin birinci dereceden
muhataplarının çocuklar olduğu söylenebilir.
Ħıfžı eshel olmaķ içün bu luġat manžūmesin
Ķıldı bu tertįb-i zįbā üzre çün Dürr-i nažįm

Keŝret-i tekrāra yoķdur ĥāceti beş kerrede
Śu gibi ezber ider her Ǿāķıl ü ŧıfl-ı ĥazįm (S. 5/2-3)6
Eserin çeşitli bölümlerinde çocuklara eserin ezberlenmesi için tavsiyede bulunulur. Sözlüğünü ezberleyenlerin
birikimlerinin artacağını söyler:
Her kim eylerse luġātın ezber
Fuśaĥā silkini meslek eyler (T. 1/8)

MefāǾįlün mefāǾįlün bu nažmım eyleyen ezber
Düşer taĥsįl-i dāniş ķaydına elbet olur dānā (S. 6/6)

FāǾilātün fāǾilātün fāǾilātün fāǾilāt
Dürr ile memlū śadefdir bu kitāb (S. 7/6)
Güher-rįzim śadefāsā ŧolu inci ile Dürrį
Olur ĥıfž eyleyen nev-reslerin dürc-i femi dür-pāş (S. 18/6)
Ayrıca eserini hayırla anılmak için yazdığını, bilgisini göstermek amacında olmadığını ifade etmektedir.
Ħayr ile yād olmadır maŧlab bunı inşāddan
MaǾrifet ibrāzı ķaśdın ŧutmadım Allāh Ǿalįm (S. 5/5)
Vezin
Güher-rîz’in sözlük kısmında kelime ve kavramlarla birlikte aruz hakkında da bilgiler verilmektedir. Kıt’aların
çoğunun son beytinde vezin ya aynen yazılır ya da veznin bir iki tef’ilesi verilir.
Tablo 1. Sözlük Bölümündeki Manzumelerin Bahir ve Kalıpları
6 Eserin takriz bölümündeki manzumeler T, sözlük bölümündekiler S, tarih kıtalarının olduğu bölümdekiler de K olarak
kısaltılmıştır.
Bahir Vezin Manzume Numarası
Remel
fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün 5, 8, 10, 12, 16, 21, 24, 27, 34, 35, 38
fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün 7, 23, 30, 36, 37, 39, 40
fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtünfe’ilün 4
Hezec
mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün 3, 6, 15, 18, 20, 28, 32
mef’ûlü/mefâ’îlü/mefâ’îlü/fa’ûlün 19
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -137-




Sözlük bölümünde özellikle imaleye ve medli kelimelerde zihafa sıkça rastlanır.
Behiştdir cennetiñ adı yegāne kūy-ı müǿmindir
Daħı dūzaħ cehennemdir naśārāya denir tersā (S. 6/2)
Oldu ħūbter pek güzel çirkin olan şey adı zişt
Bed fenāya denmiş ammā nįk iyidir ħoşça nişt (S.8/1)
Bed-meniş olmuş7 fenā ħuylu ŧabįǾatdir nihād
Hem güzel ħuyluya derler ħub-nihād ü ħub-sirişt (S.8/5)
Eserin Bölümleri
Güher-rîz üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm (matbu nüshada 4 sayfa) 7 manzum takrizden oluşmaktadır.
Bu takrizlerin toplam beyit sayısı 49’dur. Kitabın hacmine kıyaslayacak olursak takriz sayısının fazlalığı dikkat
çekmektedir. Takrizler başlıklar hâlinde verilmiş, takrizi yazan kişiler bu başlıklarda belirtilmiştir. Takrizlerin
başlığından, takrizleri yazan kişilerin Dürrî’nin yakın arkadaşları, meslektaşları olduğu anlaşılmaktadır. 3
numaralı takriz Farça, diğerleri Türkçe olarak yazılmıştır. 2, 4, 5 ve 7 numaralı takrizler tarih olarak yazılmıştır.
Takrizlerde genel olarak kitap hakkında olumlu ve mübalağalı ifadeler yer almaktadır.
Tablo 2. Takrizlerin Özellikleri
İkinci bölüm sözlük kısmıdır. Bu bölüm Tuhfe-i Vehbî’de olduğu gibi elifbâ esasına göre tertip edilmiştir. Sözlük
kısmı 40 başlıktan oluşmaktadır. Bu bölümde, giriş kısmındaki ilk 5 başlık dışında her başlık, altındaki
manzumenin vezin ve kafiyesine uygun olarak tanzim edilmiştir. Yani başlıklar da vezinli ve altındaki manzume
ile kafiyelidir. Mesela;
Nüviştem ez-Elif Evvel Be-Bâlâ Kıt’a-yı Zîbâ
(mefâ’îlün/mefâ’îlün/mefâ’îlün/mefâ’îlün)
şeklindedir. Bu başlığın altındaki manzume, başlıkla aynı vezin ve kafiyededir.
Behiştdir cennetiñ adı yegāne kūy-ı müǿmindir
Daħı dūzaħ cehennemdir naśārāya dinür tersā
7 olmuş: oldu M
Recez
müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün 17, 22, 25, 29, 33
müstef’ilün müstef’ilün 2
müstef’ilâtün müstef’ilâtün 1, 9, 11, 14, 26, 31
Seri’ müfte’ilün müfte’ilün fâ’ilün 13
Takriz Yazan Kişi B. Sayısı Nazım Şekli
1 Sudûr-ı ‘İzâmdan Hasan Tahsîn Efendi 10 mesnevi
2 Mekteb-i Tıbbîye-i Şâhâne Nâzırı Zîver Efendi 5 kıt’a
3 Mekâtib-i Rüşdiyye Nâzırı Kemâl Efendi (Farsça) 4 kıt’a
4 Hâriciyye Hulefâsı Ser-âmedânından Mustafâ Paşazâde Hasan Hakkı Bey 5 gazel
5 Suhen-sencân-ı Zamâneden Savfet Efendi 5 gazel
6 Hâcegân-ı Divân-ı Hümâyûndan Gümrük Emîni El-hâc Mustafâ Resâ Efendi 14 kıt’a
7 Hâcegân-ı Divân-ı Hümâyûndan Tâlib Efendi 6 kıt’a
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-138- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
Sözlük bölümündeki ilk beş manzume mukaddime mahiyetindedir. İlk iki manzume Farsça olarak yazılmış,
ilkinde Allah’a hamd ve şükür ikinci kıt’ada ise Peygamber efendimize, âl ve ashabına salat ve duada
bulunulmuştur. Üçüncü manzume halife Abdülmecid’e, dördüncüncüsü de vezâret makamındaki kişiye (isim
belirtilmeden) yazılmıştır. Beşinci manzume ise sebeb-i tanzim kısmıdır. Şair burada eserin yazılış sebebi
üzerinde durmaktadır.
Sözlük bölümündeki manzumeler 6 beyitlik bir manzume ile birer başlık altında elifbâ sitemine göre
sıralanmıştır. Müellifin böyle bir yol takip etmesi eserin kolayca ezberlenmesi içindir. Giriş ve hatime bölümleri
dâhil sözlük bölümünde 226 beyit yer almaktadır. Sözlükte Arapça ibarelerin olduğu manzumelerde Arapça
kelime ve kavramların karşılığı verilmiş ve başlıklar Arapça olarak yazılmıştır. Sözlük bölümünde 9, 11, 14, 19,
20, 21, 22, 23, 38 ve 40 numaralı manzumelerin başlıkları Arapça; 39. manzumenin Türkçe, diğerlerininki ise
Farsça olarak yazılmıştır.
Bundan sonraki başlıklarda elifbâ düzenine göre altışar beyit halinde kelime ve kavramların karşılıkları verilmeye
çalışılmıştır. Bazı yerlerde Türkçesi verilen bir mısraın Arapça veya Farsça karşılığı beyit hâlinde verilmiştir.
Sözlük bölümünde elifbâ sistemi 33. kıt’ada sona ermektedir. 34. başlıkta bazı Farsça ıstılahların karşılıkları
verilmiştir. 35. kıt’ada ileri yaştaki çocuklar için yazılmış, mecazî kelimelerin karşılıkları verilmiştir. 36. ve 37.
manzumelerde Farsça temel sayılar ve edatların karşılıkları verilmiştir. 38. kıt’ada bazı Arapça ve Farsça dinî
ıstılahların karşılıkları verilmiştir. 39. ve 40. kıt’alarda Arapça temel sayılar ve edatların karşılıkları verilmiştir.
41 ve 42. manzumeler sözlüğün hatime bölümünü oluşturmaktadır. Hatime, 2 beyitlik 2 kıt’adan oluşmaktadır.
Müellif, 2 kıt’aların 2. beyitlerinde tarih düşmüştür.
Tablo 3. Sözlük Bölümündeki Manzumelerin Özellikleri
2, 3 ve 5 numaralı manzumeler kıt’a başlığını taşısalar da bu manzumeler kafiye örgüsü bakımından kıt’a nazım
şekline uymamaktadır.
Eserin üçüncü ve son kısmı ise kitap üzerine muhtelif kişilerin yazmış oldukları tarih manzumelerinden
oluşmaktadır. Bu bölümdeki manzumelerin ilk 9’u kıt’a nazım şekliyledir. 10. manzume nazm şeklindedir. Biri
hariç tüm tarihler başlıklarıyla verilmiştir. Başlıklarda tarihlerin kimler tarafından kaleme alındığı belirtilmiştir.
Başlığı olmayan tarih manzumesinin son beytinde tarihi yazan kişinin mahlası (Na’il) mevcuttur.
Manzume B. Sayısı Nazım Şekli
1 2 nazm
2 2 nazm
3 2 nazm
4 2 kıt’a
5 5 gazel
6-40 6 gazel
40 2 kıt’a
41 2 kıt’a
42 2 kıt’a
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)
Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -139-
Tablo 3. Tarih Kıt’alarının Özellikleri
















3. Karşılaştırmalı Metin

Güher-rîz’in karşılaştırmalı metni oluşturulurken Süleymaniye Kütüphanesi, İzmirli İsmail Hakkı, No: 2857’deki
matbu nüsha (M) ve Süleymaniye Kütüphanesi Bağdatlı Vehbi No: 1590’daki yazma nüsha (B) kullanılmıştır.
Eserin takriz bölümünde 7 manzume, sözlük bölümünde 42 manzume, tarih kıt’aları bölümünde 10 manzume
bulunmaktadır. Karşılaştırmalı metinde bu bölümler göz önünde bulundurularak manzumeler ayrı ayrı
numaralandırılmıştır.

[B-1b, M-1]8

[1]
Śudūr-ı Ǿižāmdan Naķįbu’l-Eşrāf Semāĥatlü9
Ĥasan Taĥsįn Beyefendi Ĥażretleriniñ İşbu Güher-Rįz-Nām
Manžūmeye İnşâd10 Buyurduķları Taķrįż-i ǾĀlįleridir
(feǾilātün/feǾilātün/feǾilün)
1. ǾAhd-i şāhenşeh-i žıll-i devrān
Oldu manžūme-i Ǿadl ile Ǿayān
2. Muntažam oldu bilād ü emśār
Ķalmadı cevr ü taǾaddįye medār
3. Siyyemā ehl-i hüner devrinde11
Oldu ħurşįd gibi raħşende
4. Her biri burc-ı maǾārif nūru
Görünür leyle-i cehliñ dūdu
5. İşte ez-cümle bu āŝār-ı celįl
MüddeǾā-yı ķaleme oldu delįl
8 Matbu nüshada 1-4 arası sayfalarda takrizler yer almaktadır. Sözlük kısmı 5. sayfada başlamış olsa da sayfa numarası 2
olarak verilmiştir. Biz sözlük bölümünü nüshada olduğu gibi 2. sayfa olarak değil önceki bölümün devamı olacak şekilde 5.
sayfa olarak değerlendirdik ve karşılaştırmalı metni de bu şekilde gösterdik.
9 Naķįbu’l-Eşrāf Semāĥatlü: Semāĥatlü Naķįbu’l-Eşrāf M 10 Güher-Rîz-nām Manžūmeye İnşâd: Manžūmesine Tanžįm M 11 devrinde: her fende M
Tarih Yazan Kişi B. Sayısı Nazım Şekli
1 Mektûbî-i Sadr-ı ‘Âlî Hulefâsı Ser-āmedânından Rif’atlü Senîh Efendi 3
kıt’a
2 Mevâlî-i Kirâmdan Meşreb-zâde Dâmâdı Fazîletlü Şem’î Efendi 5
3 Kudemâ-yı Hâcegân-ı Divân-ı Hümâyûndan ve Pîr-i Sühan-verân-ı
Zamândan Fütüvvetlü Tâlib Efendi
6
4 Meşâyıh-ı ‘İzâmdan Şeyhü’ş-Şu’arâ Bursalı Şeyh Zâ’ik Efendi 5
5 Tâlib Efendi 18
6 Şumnu Hânedânından ve Hâcegân-ı Divân-ı Hümâyûndan ‘Âkif Efendi 2
7 Ticâret-hâne Ketebesi Ser-Âmedânından Sühan-pîrâ Fatîn Efendi 1
8 Boğaz Muhâfızı Esbak Müteveffâ İsmâ’îl Paşa-zâde Hakkı Beyefendi 2
9 Medîne-i Manâstır Hânedânından Sühan-ârâ Fâ’ik Beyefendi 5
10 Nâ’il Efendi 2 nazm
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-140- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
6. Tuĥfe-i nādire-i dürr-i yetįm
Śadef-i fāħire-i ŧabǾ-ı selįm
7. Manŧıķu’ŧ-ŧayra bedeldir bu kitāb
Ķaśr-ı maǾnāya temeldir bu kitāb
8. Her kim eylerse luġātın ezber
Fuśaĥā silkini meslek eyler
9. İǾtibār-ı şeh-i devrāna sezā
İltifāt-ı kerem ü luŧfa be-cā
10. Ħāme-i rū-siyeh-i Ǿacz-āyįn
Yazdı taķrįżi berā-yı Taĥsįn
[B-2a]
[2]
Efāħim-i Ricāl-i Devlet-i ǾAliyyeden Mekteb-i Ŧıbbiyye-i Şāhāne Nāžırı ǾAŧūfetlü Zįver Efendi
Ĥażretleriniñ Bā-Tārįħ Tanžįm Buyurduķları Taķrįż-i Vālālarıdır
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Nüsħa-i kübrā-yı şevket pādişāh ǾAbdu’l-mecįd
Ķıldı dünyāya nižāmın nažm-ārā dürr-i nev
2. Dürretü’t-tāc-ı selāŧįn-i cihān olsa sezā
Olalı manžūme-i evśāf-ı vālā dürr-i nev
3. Cevher-i silk-i nižāmātın görenler dediler
Ser-nişān-ı sübĥa-i iclāl zįbā dürr-i nev
[M-2]
4. Kātib-i nažm-ı mühimmātı olan Dürrį ķulu
Tuĥfeyi tanžįrde gösterdi raǾnā dürr-i nev
5. Eyledi taķrįż Zįver söyledi tāriħ-i tām
Tuĥfe-i Dürrį Efendi oldu aǾlā dürr-i nev
[3]
Ricāl-i Devlet-i Ǿaliyyeden Mekātib-İ Rüşdiyye Nāžırı Saǿādetlü Kemāl Efendi Ĥażretleriniñ
Keşįde-i Silk-i Süŧūr Olan Taķrįż-i Dil-ārālarıdır

َ ْرٰی ِ ای ُ ھ ْنَر
دِّر ٰ یء ن ِاد َر َ ه گ ْ و آن دُر د
ْ آن ُ س ْخَن َ س ْ نج ُ ھ ْنَر َمْن َ د م ٰع ِار ْف ٰ آرا
َ ْ ال
َ ْطف
َ ِ ھء تو بھر ُ ع ُم ِوم ا
ُ ْحف
تَ َ ا شَو ْد ت
ٖ ْن ْ نَظِم َ گَھْر ِ ر یز َ م ٖعانی
ْ َك ْرد ای
ِ ْن َشا
ا
َ ْ زَ ان ّ دُر ٖ ُی و َ دُر ش ْھٰو ْ ار
ُ ْكتَھ ا
َھ ْست َ ھ ْر ن
ٰا
ِ َ م ْعن
َ ْ ز ان َ گْن ِج ُی و َ گْنج
ْ ٖظی ا
َف
َھ ْست َ ھ ْر ل
ُ ٰك ْ ات
َ ُراو ُح ْس ِن ِ عٰب ٰار ُ ات و ن
َ ْست د
َ ْرج ا
َ ْس ِك ْھ د
ب
ُ َضَلا
ِ ف
ٖ ع
ْ ٰر ِ یض َ جمی
َ ْستَھ تَق
َھ ْست ٰ شای
َ ْح َمدٌ َ كٰم َ نَظ ْ ال َمھ
ِ ْد ا
ْ َّسیّ
ُل
َٖقیرا
ْف
ُل
ا
َْلآ ٰم ْ ال
َ ِال ِھ ِ من ا
ِی ب
َ نَال َ ماف




Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)
Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -141-
[B-2b]
[4]
Ħāriciyye Ħulefāsı Ser-āmedān u Müteĥayyizānından12 ǾAŧūfetlü Muśtafā Paşa-Zāde Ǿİzzetlü Ĥasan
Ĥaķķı Beyefendiniñ13 bā-Tārįħ Tanžįm14 Buyurduķları Taķrįż-İ Behiyyeleridir 15
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Dürri-i zįbende-gevher şāǾir-i siĥr-āferįn
Eyledi inşā lüġat fenninde bir nažm-ı güzįn
2. Tuĥfe vādisinde bu nažm-ı Güher-rįz-i nevi
Silk-i maǾnā üzre tanžįm etdi çün dürr-i ŝemįn
3. ĶıŧǾa-yı elmāsveş rengįn her bir ķıŧǾası
Dāne-i inci gibi elfāžı ġayet dil-nişįn
4. Ĥaķķiyā Ĥaķ’dan niyāzımdır ki olsun nāžımı
Sāye-i şāhānede dāǿim cihānda kām-bįn
5. Dür-niŝār-ı bezm-i taķrįż oldu bu tārįħ-i tām
Dürrį-i lū’lū’-feşān yapdı Güher-rįzi behįn
[M-3]
[5]
Ser-Firāz-ı Suħen-Sencān-ı Zāmāneden Rifǿatlü Śavfet Efendiniñ bā-Tārįħ İnşād Buyurduķları
Taķrįż-i bį-Bahāneleridir
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Ĥabbeźā kān-ı maǾārif Dürri-i dāniş-ķarįn
Baĥr-i ŧabǾından çıķardı bį-bahā dürr-i ŝemįn
2. Fārisį Tāzį luġatler cemǾ edip nažm eyledi
Tuĥfeveş oldu tuĥaf bir yādigār-ı dil-nişįn
3. Eyleyin her beytini taĥsįn Ħān ǾAbdu’l-mecįd
SaǾyiniñ görsün śafāsın ol žarįf-i ħurde-bįn
4. Celb ederdi žātına pek çoķ çocuķlardan duǾā
ŦabǾ-ı neşrįn emr ederse ol şahenşāh-ı güzįn
5. Śafvet ol gencįneniñ yazdı ķalem tārįħini
Śaçdı biñ inci Güher-rįzinde Dürrį āferįn
[6]
Ķaśįde-i Bürde Taĥmįsinin Nāžımı Ħācegān-ı Divān-ı Hümāyūndan Sābıķ Gümrük Emįni
Fütüvvetlü El-Ĥāc Muśtafa Resā Efendiniñ Tanžįm Buyurduķları Taķrįż16
[B-3a]
(mefāǾilün/feǾilātün/mefāǾilün/feǾilün)
1. Cenāb-ı Ĥażret-i ǾAbdu’l-mecįd sulŧānıñ17
Zamān-ı maǾdeletinde Ǿibād hep şādān
12 Ser-Āmedān u Müteĥayyizānından: Ser-āmedānından M 13 Ĥasan: -B 14 Tanžįm: Nažm M 15 Raǿnālarıdır: Behiyyeleridir B 16 Başlık B’de: Varna Gümrükcüsü Sābık Rifǿatlü Resā Efendiniñ Terkįm Buyurduķları Taķrįż-i Behiyyeleridir 17 İlk dokuz beyit B’de yok.
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-142- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
2. Serįr-i salŧanat-ārā ola hemįşe o şāh
Mezįd eyleye Ǿömr-i hümāyūnın Yezdān
3. Kemāl ü maǾrifet ehli be-kām devrinde
Bu śınfa olmada mebźūl raġbet-i sulŧān
4. Ħulāśa sāye-i şāhįđe zümre-i Ǿirfān
Ķamūsu gülşen-i ferĥatda gül gibi ħandān
5. O şāh-ı pür-himemiñ bende-i hünermendi
Cenāb-ı Dürrį-i dürr-i maǾārife Ǿummān
6. Çıķardı sāĥil-i nažma zehį dür-i yek-tā
Rehįn-i reşte-i taĥsįn eder hüner-sencān
7. Ki yaǾnį eyledi inşā o bir kitāb-ı nefįs
MaǾārif ehli olursa Ǿaceb mi ġıbŧa-künān
[M-4]
8. Luġāt-ı münteĥabını Fārisį zebānında
Getirdi nažma kelāmı selįs bā-evzān
9. Luġātı reşte-i maǾnāda cevher-i manžūm
Ĥamāyil eylese Ĥaķķ’a sezā anı śıbyān
10. Ayā dür-i śadef-i maǾrifet bu gevherįni
Rehįn-i ĥoķķa-yı ĥıfž eylesin bütün ŧıflān
11. Hünerverān-ı zamān nažmına18 eder ġıbŧa
Olaydı Vehbi vü ǾAynį ederdi istiĥsān
12. Ķoduñ cihānda bu nev yādigārı śad taĥsįn
Zehį eŝer ede meşkūr saǾyiñi Śubĥān
13. Kemāl ü maǾrifetin ber-ziyād ede Allāh
Bunuñ gibi nice nažm ile ol şehįr-i cihān
14. Resā bu nažm-ı Güher-rįze şübhesiz taķrįż
Oķudu Ǿālem-i berzaħda KaǾb ile Ĥassān
[7]
Ķudemā-yı Ħācegān-ı Divān-ı Hümāyūndan ve Pįrā-yı Suħen-Verān-ı Zamāneden Fütüvvetlü Ŧālib
Efendiniñ Taķrįż-gūne İnşād Eyledikleri Tārįħ-i Zįbālarıdır19
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Sāye-i luŧfunda Ħān ǾAbdu’l-mecįd’iñ buldu hep
Mülk-i Ǿirfān içre aśĥāb-ı maǾārif iǾtibār
2. Cūđ u iĥsānı suħendānı be-kām etdi bütün
Olmuş ol şāha seħā-baħş Cenāb-ı Kirdgār
3. Tuĥfeāsā bir dür-i yek-tāyı tanžįr eyleyip
Bendesi Dürrį daħi Ǿahdinde oldu kāmkār
18 nazmına: nažmıña M 19 Bu başlık ve manzume B’de yok.
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -143-
4. Oķuduķca mekteb-i Ǿirfānda bu manžūmeyi
ŞiǾr ü inşāya eder eŧfāl kesb-i iķtidār
5. Zįver-i bezm-i belāġatdir ki taĥsįn etmede
Anı aśĥāb-ı kemāl ü maǾrifet leyl ü nehār
6. Cevheriñ ġayrıyla tārįħin raķam ķıl Ŧālibā
ǾAśrda oldu Güher-rįzį-i Dürrį yādigār
[B-3b; M-5]
GÜHER-RĮZ

[1]
(müstefǾilātün/müstefǾilātün)
ٖ ْنرٰ ا
ْ ای
ِنشَاد
َ ِ ر نَھ ْج ٰ آد ْ اب ا
ب
َ ْم
َ ِ انَام ی َ آغ ْاز َ كْرد
َ ب
َمْول
ِ ٰرٰ او ْص ْ ان
ٰلا َح ْمِد ف
َ ِ اخ
ْ ب
َاشَد
ب
َز َ اھ ٖم ْ یشَھ
َ ْر ُخ ٰدارٰ ا ْ آن َم ا
ب

[2]
ĶıtǾa Berā-yı Śalvele-i Şerįf20
(müstefǾilün/müstefǾilün)
َ ْ اب
ْ َص ِ اح ِب َ چ ُ ار ْم آنْ ِ كت
َ ُشد
ٰ كآف رٰ ا ْب ّھ
ْ َمأ
َر ْح َمت
َ ْر ْ آن
ُ ُو و ب
َ ْھ ِ آل ا
ُج ْمل
ْ
ٖ ِیح َس ْ اب ٰباشَد
ِ ب
ٰوة
َ
[3] َصل
ĶıtǾa Berā-yı Źāt-ı Ħilāfet-Penāhį21
(mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün)
1. Şeh-i gįtį-sitān ǾAbdu’l-mecįd-i maǾdelet-fermā
Giderdi cehli mülkünden nice mekteb edip iĥyā
2. Ħudā şevketle efzūn eylesin Ǿömrün serįr üzre
Ser-i aǾdāsı ķalsın pāy-ı cünd altında ħāk-āsā
[4]
ĶıtǾa Berā-yı Ĥażret-i Vekālet-Penāhį22
(feǾilātün/feǾilātün/feǾilātün/feǾilün)
1. Siyyemā ol şeh-i Cem-menķabetiñ Āśafını
Cāy-ı śadr üzre muvaffaķ ede dil-ħˇāhına Ĥaķ
20 Başlık: -B 21 Başlık: -B 22 Başlık: -B
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-144- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
2. O şahen-şāh-ı Sikender-ĥaşeme Rabb-ı mecįd
O Felāŧūn-ħademi ķıldı vekįl-i muŧlaķ
[M-6]
[5]
ĶıtǾa Berā-yı Sebeb-i Tanžįm-i Kitāb23
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün)
1. Hażret-i şāh-ı cihān-bānıñ duǾāsında muķįm
Ħˇācegān silkinde dāħil Dürrį-i Ǿabd-i ķadįm
2. Ħıfžı eshel24 olmaķ için bu luġat manžūmesin
Ķıldı bu tertįb-i zįbā üzre çün Dürr-i nažįm
3. Keŝret-i tekrāra yoķdur ĥāceti beş kerrede
Śu gibi ezber eder her Ǿāķıl ü ŧıfl-ı ĥazįm
4. Gerçi pür-sehv ü ħaŧādır lįk meǿmūlum benim
Himmet eyler sehvini taśĥįĥe her ŧabǾ-ı selįm
5. Ħayr ile yād olmadır maŧlab bunu inşāddan
MaǾrifet ibrāzı ķaśdın ŧutmadım Allāh Ǿalįm
[B-4a]
[6]
َ ْم
ََّو ْل ِو ْشت
َِل ْف ا
َ ْز ا
ُ ا
َ ِھء ٰب ٰالا ن
َ ع
ٖز ٰیب ِق ا ْط ب
(mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün)
1. Ħudā Tañrı ħaşūr25 oldu peyamber yücedir bālā
Ulu sulŧān şahen-şehdir işi yoķ deme bį-hem-tā
2. Nuvį Ķurǿān şinev diñle şerįǾat rāh-ı dįn olmuş
İnanmak bāverįdendir gerek bāyed bize mā-rā
3. Behiştdir cennetiñ adı yegāne kūy-ı müǿmindir
Daħı dūzaħ cehennemdir naśārāya denir tersā
4. Sitāre yıldız oldu meh demek aydır güneş ħurşįd
Zemįn yer āsumān gökdür gemi keştį deniz deryā
5. Śu āb olmuş daħı āteş demek od ħāk ŧopraķdır
Yel adı oldu bād ammā nihān gizli celį peydā
6. MefāǾįlün mefāǾįlün bu nažmım eyleyen ezber
Düşer taĥsįl-i dāniş ķaydına elbet olur dānā
23 Başlık: -B 24 eshel: teshįl B 25 B’de bu sayfanın sol tarafında “ĥaşūr” kelimesi ile ilgili şu not vardır:
ĥaşūr: ħā-i muǾcemeniñ fetĥi ve şįn-i muǾcemeniñ żammı ve sükūn-i vāv ile ve ħaşūr gibi be-maǾnâ peyemberdir. Mįr
Nažmį’niñ şu beytinde vāķiǾ olduġu gibi:
ّ ْت
ٖ ِ ی مل
ان ب
ِ َ
َ ْ لطب
ْ آن َ س ِك ق
ُ ّم ْت
ٖ نشده ھ ُ یچ خَشوررا ا
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -145-
[7]
ٰ ْار ٖا ِد َھ ْد ْین
َ ْار ُك ٰرا ْفت
ٰ ب ْ اب ِ ْسی
ت

(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Yıldız aħter ay fürūġ u māh-tāb
De güneş adına mihr ü āftāb
2. Çarħ gökdür dönücü gerdūn imiş
Hem degirmen adı ās ü āsiyāb
3. Oldu şod įn-rā buña pürsiş suǿāl
Ver be-dih ān-rā aña pāsuħ cevāb
[M-7]
4. Hem dürūger dülger oldu ħāne ev
Nev yeñi eski kühen vįrān ħarāb
5. Seng ŧaş āhek kirecdir rįk ķum
Ħışt kerpiç hem daħı çamūr ħalāb
6. FāǾilātün fāǾilātün fāǾilātün fāǾilāt
Dürr ile memlū śadefdir bu kitāb

[B-4b]
[8]
َ ْز َامھ
َ َح ْر ِف ا ْم َخ ا
َھ ٖ ت ْن ٰ ا
ِ ٰرا ٰبا ْط ای ع
ُ ِو ْش ْت ٖ ق
زی ن
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün)
1. Oldu ħubter pek güzel çirkin olan şey adı zişt
Bed fenāya denmiş ammā nįk iyidir ħoşça nişt
2. Duħt ķızdır şerm utanmaķ şįve cilve būs öpüş
Der-kenār almaķ ķucaġa śalıverdi deme hişt
3. Peyker olmuş26 śūret adı27 kāfiriñ ŧapdıġı büt
Hem berehmen pāpās adı de kiliseye künişt
4. Bed-meniş olmuş28 fenā ħuylu ŧabįǾatdir nihād
Hem güzel ħuyluya derler ħub-nihād ü ħub-sirişt
5. Rāz u pinhān oldu gizli29 kātibe denmiş debįr
Nāme mektūb adı kilk olmuş ķalem yazdı nüvişt
6. FāǾilātün fāǾilātün bu imiş baĥr-i remel
Bezrger derler ekinciye ekiniñ adı kişt






26 olmuş: oldu M 27 adı: ammā M 28 olmuş: oldu M 29 Rāz ü pinhān oldu: Rāz sır pinhān gizli M
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-146- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…

[9]
ا
ٰ
ٖ ٌ یل ٰھذ
ِ َسھ
َ ْوج
ْف
َ ْح ٰد ْ اث ِلل
ْلا
ا
(müstefǾilātün/müstefǾilātün)
1. Beyhūde mālı śarf etme iķǾāŝ
Bir şeyǿi įcād etmek de iĥdāŝ
2. Erkek müźekker ünŝā dişidir
Olmuş cimāǾ etmeklik de irfāŝ
3. Ķız ŧoġurursa her yol bir Ǿavret
Derler anıñ da adına mįnāŝ
4. Olmuş30 yitirmek mefhūmu fiķdān31
Vicdān bulmaķ göndermek ibǾāŝ
5. Ķorķunuñ ismi ħavf ü fezaǾdır
İmdād edici demek de miġyāŝ
6. MüstefǾilātün şeyħ oldu ķoca
Gençlik ĥadāŝet gençler de aĥdāŝ
[B-5a; M8]
[10]
ِ ْم ْط َع ِھء
َ ْر ُگ َھ ْر ُشْد َھ ْم ُچو َگْنج ٖ ق
ان ٰرا ب
َ ْو َر ٰس ْ
جی ن
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün)
1. Zāl ü pįr oldu ķocamış nev-civān mefhūmu genç
Sāde-rū adı tigildir on beşin de der se penç
2. Ħaŧ ber-āverde denir dört ķaşlı olmuş tāzeye
Şūħ açıķ meşrebli dil-ber şįve adı nāz u ġunç
3. ǾĀdete āyįn denirmiş pįşe śanǾat bih iyi
Gösteriş oldu nümāyiş mūy śaç büklüm şikenc
4. Dil göñül üftāde düşkün Ǿāşık-ı bį-çāredir
Çoķ resā çekmiş keşįde cevr āzār derd ü renc
5. Ger be-der yābį eger añlar iseñ bundan ez-įn
Her süħan-rā her sözü bir kerre yek-bār ŧart bi-senc
6. FāǾilātün fāǾilātün muśŧaliĥler dedi kim
Sāl-ħūrde iħtiyārdır sāl-ħurde deme genç
[11]
ْ َج ْھ ِل
ِی ِال
َ ْی َس ف
ِم ْف ال ٰراحْ ْ َكْو ِن ب ل
(müstefǾilātün/müstefǾilātün)
1. Bāb oldu südde açıcı fettāĥ
Olmuş anaħtar miķlād u miftāĥ
30 olmuş: oldu M 31 B’de 4. ve 5. beyit yer değiştirmiştir.
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -147-
2. Bāġçe ĥadįķa eşcār aġaçlar
Ayva sefercel elma da tüffāĥ
3. Rifd ü Ǿaŧādır baħşiş demek hem
Şād etmek oldu izǾāl u ifrāĥ
4. Olmuş taraśśud diķķatle baķmaķ
ǾAyneyn iki göz az baķma ilmāĥ
5. Žulmet ġasaķdır leyl oldu gece
Derler çerāġa nebrās u miśbāĥ
6. MüstefǾilātün aħşam mesādır
Olmuş śabāĥa ermek de iśbāĥ
[B-5b] [12]
َ ی ِھء
ٖ تُ ْحف
ِ َش ِدَر ْخ َو ِت ْھب
ف ُو ٰش ْ اخ ٰ ای ْ اخ ٖ ْن ْ اس ٰد ت ان
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün)
1. Bār u ber mefhūmu meyve de budaġ u dala fāħ
Baġçe bostān cūy ırmaķ rūd çay köşk adı kāħ
2. Kūh ŧaġdır deşt ova yoķuş demek olmuş firāz
Çoķ ķamışlıķ meşelik yer bįşe hem açıķ ferāħ
[M-9]
3. Gel bi-yā gitme me-rev ān sūy-rā ol cānibe
Teng dar çoķ bįş ü bisyār ŧaşlıķ imiş senglāħ
4. Oldu ķandırma fujūlįden inandı bāverįd
Ān o hem ŧutmaz na-dāred žan gümān ü daħı rāħ
5. Mįş ķoyun adına derler hem çoban adı şübān
Boz keçi būzġāle oġlaġ daħı boynuz deme şāħ
6. FāǾilātün geçmez aķçe adı naķd-i nā-revā
Di benehve ķalbe hem daħı münāfıķ şaħśa māħ
[13]
َ ْند ْط َع ِھء
ُل
َ ْز َھ َمھ ُشْد َس ْر ب
ِ ٰد ْ ال ا
ق
(müfteǾilün/müfteǾilün/fāǾilün)
1. Ĥˇįş ħıśm fāǿideli sūdmend
Oldu niyāz ehli demek müstemend
2. Zaħm ile rįş yara imiş baķ niger
Girye demek aġlamadır gül bi-ħand
3. Kesdi demek oldu bürįd gāv öküz
Kārd bıçaķ daħı ķoyun gūsfend
4. Ķad boy imiş ŧoġrı sehį bil bi-dān
Derler uzun boyluya da ser-bülend
5. Gitdi bi-reft şimdi kinūn kendi ħod
Pek begenen kendisini ħod-pesend
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)
-148- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
6. MüfteǾilün müfteǾilün fāǾilün
Dermiş iyi nuśĥa ǾAcem nįk-pend

[B-6a]
[14]
َ َاز
َ ٖفی ْصًلا َماف
ْ َ الكْو ِن ا
َم ّٰلاذ
(müstefǾilātün/müstefǾilātün)
1. Maĥbūs ķapanmış ķurtarmaķ inķāź
Hem uzaķ etmek ibǾād u işķāź
2. El ile atmaķ nebź oldu ammā
Daħı denirmiş irzāl u inbāź
3. Yed el demek hem sāǾid bilekdir
Faħź oldu uyluķ cemǾi de efħāź
4. Ser-bāl gömlek zeyl oldu dāmen
Ķavuķ Ǿemāre śarıķ da mişvāź
5. Ķavs oldu yay hem sehm oķ demekdir
Olmuş geçirmek tenfįź u infāź
[M-10]
6. MüstefǾilātün kāźib yalancı
Her vaǾdi kiźb ol nā-merd melāź
[15]
َا ٖ ُشْد ْن
َھ ب
ُ ْحف
ٖ َچ ِھء ِج َھ ُطف ْ ان ٰ ِ ال ای ت
َگْو َھ ْر ٰبازی
(mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün)
1. Şeh ü key pādişah adı muraśśaǾ tāc imiş efser
ReǾāyā zįr-dest olmuş daħı ĥükm edici dāver
2. Fürū-māye de śoysuz şaħsa ser-keşdir iŧāǾatsiz
Ūlū’l-emre iŧāǾat ediciye dendi fermān-ber
3. Be-fermān-ı cihān-dārį cihān ŧutucu emr ile
Be-dest elde ŧutar dāred ķılıç şimşįr sipeh Ǿasker
4. Cihān gįtį vaķit hengām çün-įn böyle kücā ķande
Bulur yābed bi-gū söyle diger ġayrı vü cüz āħer
5. Kesį bir kimse bį-dād hem32 sitem görmez ne-mį bįned
Der-įn gāh-ı
33 hıdįv bu pādişah vaķtinde ey dāder
6. MefāǾįlün mefāǾįlün cihān ŧurduķça var olsun
Şahen-şāh-ı cihān ǾAbdü’l-Mecįd merĥamet-perver
[B-6b]




32bį-dād hem: āzār M 33 Der-įn-gāh-ı: Be-gāh-ı įn M
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -149-

[16]
َ َر
َ ْز ْن ِ ْھت
ٰ ب ْ است ا
َ ِھء ٖ دی ْن ٖ َگرا
ِ َزا ْط ای ع
َ ْز ْی ق
ٖ ا
َعزی
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Heybet adıdır şükūh hem de ġażabdır tünd-tįz
Urmaġa derler zeden muşt yumruķ adı ķaç girįz
2. Pūye yelmek yolcu reh-rev de dü esbe ulaġa
Reft gibi şüd gitdi pek çābük giden de germ-ħįz
3. Pāy-gūyān ıśŧılāĥ üzre kuçek-bazį oyun34
Çeşm ü dįde göz demekdir gözyaşı eşk dök bi-rįz
4. Kesmek olmuşdur bürįden ber ilet ū-rā aña
Nāsere ķalb aķçe imiş pul gibi hem-çū peşįz
5. Dendi köşk adı35 ile hem ħāne-i bālāya kāħ
Revzen olmuş pencere yel-pāze adı bād-bįz
6. Dü birāder iki ķardeş behr-i tū seniñ için
Birbiriyle yek-be-yek eyler küned ġavgā sitįz
[17]
َھ ٖ ْن
ِ َدْر ٰخو ْانَد ْن ِد َھ ْد َھ ْر ِط ْفل ٰرا ْ یش ْط ای ع
ب َھ َو ْس ٖ ق
(müstefǾilün/müstefǾilün/müstefǾilün/müstefǾilün )
1. Sükker şeker şehd-āb imiş şerbet demek istek heves
Şehd oldu bal dih ver me-dih verme yeter demek de bes
[M-11]
2. Ādemlige merdį denir merdį-i ger ādem iseñ
Zinhār śaķın olma me-şev çör çöp gibi çün ħār u ħas
3. Bāzįger olmuşdur kuçek derler dügün adına sūr
Hem çalġıcı sāzendedir ŧanbūr setā āvāz ses
4. Gūşt et imiş mumbār revenc baġırśaġa rūde denir
Hem de ķuzu adı bere olmuş bi-ber maǾnāsı kes
5. Pįl fįl imiş şütür deve ürkmüş deme rem-gerdedir
Bāng de bülend āvāza çan adı derā daħı ceres
6. Aħşam śabāĥ Mevlā olur yardımcısı düşmüşleriñ
ٖ َشو ْد َح ْق
َه َم ُصبْح ُ و َسا َمی
ٰ اد
ْت
َ ْرٰی ْاد ْس ُف
َر ا ٰرا ف
[B-7a] [18]
ِ ْھ ٰ ب َ اشْد ٰك ْ اش
َ ْو ُج ٰو ٖان َ ی آم َدْه َ م ْن ٰ راچ
ٰخ ْوانَد ْن ن
ِ
ب
(mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün)
1. De zevciñ adına şevher daħı hem-reh deme yoldaş
Püser oġul ikizdir hem-şikem dāder deme ķardaş
34 Mısra M’de: Bāz oyundur pāy-kuyān ıśŧılāĥ üzre küçek 35 köşk adı: yüksek köşk B
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-150- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
2. Er oldu şūy u Ǿavrat zen peder baba ana māder
Barışmaķ āşitį oldu denir ceng adına perħāş
3. Nere kįr hem ner erkekdir36 dişi māde küs olmuş ferç
CimāǾ etmek imiş gāden olur hem mūl demek oynaş
4. Śamān adı keh ü kāh hem37 ķuru demek de ħuşk oldu38
Giyāh ot merġ imiş çayır daħı ter deme olmuş yaş
5. Denir maĥbūba şāhid hem güzel demek de naġz oldu
Bu meclisde der-įn bezm ü bugün im-rūz olaydı kāş
6. Güher-rįzim śadefāsā ŧolu inci ile Dürrį
Olur ĥıfž eyleyen nev-reslerin dürc-i femi der-pāş
[19]
ْ ٰخ ٌ اص
ُ ْرب ِم َن ال
ْع
َ ِة ال
ُغ
َ ُكْم ٖفی ل
ْ ُت ل
َ ْن َشأ
ا
39
(mefǾūlü/mefāǾįlü/mefāǾįlü/faǾūlün)
1. Baĥr oldu deñiz māǿ śu dalaġıc deme ġavvāś
Fülk oldu gemi ŧaşra çıķarmaķ daħı ifśāś
2. Hem kiźb ile zūr oldu dürūġ yaǾnį yalan lāf
Söyleyiciniñ adı da keźźāb ile ĥarrāś
3. Raķś oldu dönüp cünbüş ile oynamaķ adı
Oynayıcı raķķāś daħı oynatma da irķāś
4. Fācir denilir fāsıķ olan ehl-i fücūra
Yoķ iyiligi hep şer edici kimse de mindāś
[M-12]
5. Derler śıvacı adına seccāc śıvadır şįd
Caś deme kireç daħı kireççi deme caśśāś
6. MefǾūlü mefāǾįlü mefāǾįlü faǾūlün
Taĥśįl-i hüner etmelidir var iken ifrāś
[B-7b] [20]
ٰا
ّ ْ اض َ ل ِم ْن ْضِل َك َن
َ ْی ِض ٰیا ی
لف
َ ف ْ اِج َع ْل َع َطا ِباْ
ف
(mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün)
1. Enįķ oldu güzel hem Ǿaşķ ile ber-bādlıķ iĥrāś
Raķįb gözcü demek hem göz ķapamaķ adı da iġmāż
2. Ĥaŧab oldu odun ismi fırūn tennūr leheb yalın
Caĥįm ŧamuya derler hem daħı yaķmaķ imiş irmāż
3. Ödünç ķarż oldu istiķrāż demek de istemekdir ķarż
Liyāź olmuş śıġınmaķ adı yüz döndermedir40 iǾrāż
36 hem ner erkekdir: hem de erkek ner B 37 Śaman adı keh ü kāh hem: keh ü kāhdır śamān adı B 38 B’de 4. ve 5. beyit olarak yer değiştirmiştir. 39 Başlık B’de: صْ خٰ ْ
ِق َط ُع ال
ْ
َال
َ َك َ ھذ
ٖل ً یسِا ل
َ ْد َ ك َ ان َ س
ق 40 döndermedir: dönderme de M
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -151-
4. Semāvāt oldu gökler hem ufuķ dendi kenārına
Maŧar yaġmur de şimşek çaķmasınıñ ismine įmāż
5. Denirmiş kāġıda ķırŧās midād olmuş mürekkeb hem
Kesici adı ķāŧiǾdir maķāśın adı da miķrāż
6. Kerem ķıl feyż ile ey feyż edici bize fażlından
ٰا
َ ْضِل َك ْل َن
َ ا ل ِم ْن ف
ِ ْجع
َ َع ِ یْض َط ا
َیّ ْ اض ْف
ِبال ٰیا ف

[21]
َ ْت ٖفی ِر ٰی ٍ اض َك ِال ْو ٰع ْ اط
َ ْبٰی ِ ات ٰكان
ْلا
41 َھِذِه ا
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Ķurb yaķın ġāyet yaķın aķreb uzaķlıķdır şitāŧ
Hem sedįd ü müstevį ŧoġru demek yoldur śırāŧ
2. Yāvere derler muǾāvin yaǾni yardım edici
Hem liġāŧ oldu şamāŧa daħı ġavġadır meyāŧ
3. Orŧa evsaŧ ŧūl uzundur hem ķaśįr oldu ķıśa
Hem daħı iŧnāb uzatmaķ pek uzun adam da ŧāŧ
4. ŞaǾr ķıl liĥye śaķaldır ķara esved ebyaż aķ
Şāb emred sāde-rū cavlaķ köse adı sināŧ
5. Ħayŧ iplik silk denirmiş iplik ile diziye
İbre igne igne yürdüsü demek semm-i ħıyāŧ
6. Bāġ-ı dāniş bülbülü Vehbį Efendį Nuħbede
Verd-i aĥmer verd-i aśfer yerine yazmış viǾāŧ
[B-8a; M-13] [22]
ٰا
ِی ع ْ ٰم ٍاء ٰلاِز ل ِم ْن ٍم َ ُكْم َھذ
ْ ّلر ِو َكال ف
ِل ٰح ْ اظ ا
(müstefǾilün/müstefǾilün/müstefǾilün/müstefǾilün)
1. Gizli demek mektūm imiş ĥıfž etmeniñ adı liĥāž
Bārıķ deme parlayıcı hem şuǾle-i āteş şüvāž
2. İrķād denir uyutmaġa hem uyanıķ sāhir imiş
İnbāh uyandırmaķ demek çeng adı da olmuş42 tamāž
3. Ġayž demeniñ mefhūmu kįn ġayyāž imiş kįn edici
Bed-ħū kişi cenǾāz imiş ħışm etmeniñ ismi tikāž
4. Denmiş ķılıç adına seyf daħı feres at adıdır
Ġavġa demek ĥarb oldu hem dögüşmege derler mıžāž
5. Ħannās ile vesvās gibi iblįs demek şeyŧān imiş
Düşman Ǿadüv pek aşırı düşmanlıga dendi nikāž
6. MüstefǾilün müstefǾilün Ǿilm ögren ey nūr-ı baśar
ǾĀlim denir Ǿilm ehline ħoyradlıġıñ adı ġılāž
َ ِّ الرٰی ِ اض ِ م َصر ِت ٰ ع ٰاك ِال ٰوع ْ اط :41 Başlık M’de
ٰك َ ان ٖ ف ٰی ھذ
42 adı da olmuş: demeniñ adı B
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-152- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
[23]
ٰ ٖف ا ٰك ی َ ان
ٰ َك ْ اع ٖث ُیر ٰھذ
ِف
ِ ْنت
ْالا
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Berķ şimşek parlamaķdır iltimāǾ
Hem dücā žulmet ışıķ adı şuǾāǾ
2. Oldu Ǿābıŧ ķorķmayıp cenge giren
Rehb ķorķu ķorķmaġa de irtiyāǾ
3. Muĥdeŝ olmuşdur yeñi įcād olan
Hem de įcād eylemekdir iħtirāǾ
4. Oldu örtünmek tesettür ten cesed
Ūt yeri sevǿet açılmaķ incilāǾ
5. Ŧarı duħn olmuş Ǿales çavdar demek
Ĥınŧa buġday ekmek oldu izdirāǾ
6. FāǾilātün fāǾilātün fāǾilāt
Ezber et Tuħfem dilerseñ intifāǾ
[B-8b] [24]
َ ٰرای ٰرا ٖ ْن
ُ ٰلاْن ای ب
ُل َشن ْب
ْ ب
َ ُچ ْون ْس ُگ ت ل
ٰچ ْار ٰ ب ْ اغ ا
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Murġ imiş ķuş adı ķuzġun deme de olmuş kelāġ
Alçaġa pest dendi hem de kūh-ı bālā yüce dāġ
2. Gülşen olmuş gül mekānı ħūb-nevādır ħoş-śadā
Bülbüle derler hezār hem ķarġanıñ adı da zāġ
[M-14]
3. Yaķmaġa derler fürūħten şemǾdān olmuş legen
Yaķ bi-yefrūz hem daħı yanmış fitįle de çerāġ
4. De mezāra merġazan gūrāb imiş türbe demek
Mürde ölmüş zindegį śaġlıķ demek hem zinde śaġ
5. Pįş-rev öñde gidici Ǿaksine pes-rev denir
Hem de reh-ber adı oldu reh-nümā ile sürāġ
6. FāǾilātün fāǾilātün yazdı Vehbį tuħfede
Isfahānda bir müzeyyen būstānmış çār-bāġ
[25]
َ ْو
ُ ْر ْ ٰر َمكی ا ٖ ب ْر ِ ْشن
َھی ُك ْن ِز ُدْر َ ھ ْم ُچو َصَد ْف ٖ ِدل پ
ت
(müstefǾilün/müstefǾilün/müstefǾilün/müstefǾilün)
1. Sermā denir ķış adına ķar adına berf ü ħaşef
Engişt kömür heyzüm odun olmuş yalın demek de tef
2. Kül dediler ķıġılcıma ķor adı da aħker imiş
Āteş-zene çaķmaķ demek boġça vü ķav adı da ħaf
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)
Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -153-
3. Yıķanmışa şüste denir kirli demek şūħgįn imiş
Śābūna śābūn dediler daħı köpük ismine kef
4. Hem mescide mezgit denir oldu cemāǾat de gürūh
Bā-şed olur nice besį bįnį görürsün deste śaf
5. Leymū demek limon imiş şeftaliye de şeftireng
Saķsı sifāl hem müşterek bir adı da olmuş ħazef
6. MüstefǾilün aġız dehān dendān diş ķulaķ da gūş
Māhį balıķ māh ay imiş hem gūş-ı māhį de śadef
[B-9a] [26]
ِ ْش
َ َم ْر ُد ُشْد ُب ْم ٰدان
َ ْق ٖ ب
زی و َر ْون
(müstefǾilātün/müstefǾilātün)
1. Pūyįden olmuş fursįde ķoşmaķ
Hem de giriften maǾnāsı ŧutmaķ
2. Bilmez na-dāned bön kimse kevden
Ān kįst o kimdir kālįveh aĥmaķ
3. Dāden demeniñ mefhūmu vermek
Hem de sitāden maǾnāsı almaķ
4. Seçmek güzįden çekmek keşįden
Daħı fikenden demek bıraķmaķ
5. Yaġma demek de ġāret imiş hem43
Olmuş rübūden mefhūmu ķapmaķ
[M-15]
6. MüstefǾilātün oldu bu Tuħfem
ǾĀķil çocuķlar için oyuncaķ
[27]
نی ُو ِشَر ْنگ ٖ نا ش ٰ ُچو َو ِك ْن َم ُك ُگْفت و ٰ َم ْار ْردٰرا
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Āmeden gelmek demek eglenmek olmuşdur direng
Çeng çolaġa derler ammā de ŧopal adına leng
2. Dört ayaķlı çār-pā ķaçdı demek olmuş girįħt
Ŧırnaġa nāħun denir hem parmaķ engüşt pençe çeng
3. Dendi rūbāh tilkiye pūzįne maymun ayu ħırs
Şįr imiş arslan daħı gurg oldu ķurd ķaplan peleng
4. Çūn kemān yay gibi ķaş ebrū nigeh kün ķıl nažar
Kirpige müjgān denir oķ nāvek ü tįr ü ħadeng
5. Kebg imiş keklik demek hem çaylaķ adı da44 zaġan
Oldu ķırlangıç piristū dendi ŧurnaya keleng
43 Mısra, B’de: gāret adına yaġma denirmiş 44 adı da: adıdır B
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-154- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
6. FāǾilātün yol durucu reh-neverd puśu kemįn
Düzd ħırsız hem de nāmdār yol kesici adı şeng
[B-9b] [28]
َ ْد
َھ ٖ ْن ِست
َ ْم ْط ای ع
ِ ا
ٰ ق
َ ُروی ْرا
ٰ ُ چو ْن ِدل ب
ٰ ِدل ْل ْ ُربا
خا
(mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün)
1. Kemān yaydır denir oķ gözünüñ adına da sūfāl
Ayaķ altında dāǿim çignenen şeyǿ ismi de pā-māl
2. De ħargūş ŧavşana gürbe kedi ammā köpek segdir
Çaķaldan ayınıñ yapdıġı yavru hem daħı kerşāl
3. Süci bāde Ǿaraķ meydir şüfūr oldu ĥarām ammā
Leb-ā-leb ŧop-ŧolu sāġar ķadeĥ pek ŧolu māl-ā-māl
4. De sįmurġ ol ķuşa Ǿanķā denir var ise Ǿālemde
Uçucu oldu perende ķanat per başları şeh-bāl
5. Mürekkeb śıçramış śanma görüb ruħsār-ı yār üzre
Odur śayd eyleyen murġ-ı dili ismine derler ħāl
6. Ben ile zülfe bend etdi bizim göñlümüzü ol māh45
َخ ْل
ُ ْر ٰخ ْ ال ٰ ِد ٰرا ِل َم ا ْ آن ْھ ٰ ب
َز ْ ٰك ُ اك ْل ف
َ ْست ا
ِب
ما ب
[29]
َ َك ٖس ْ اِح ٰس ْ ان ْد ُگ ی ِعل َ وشْد ْ َھ ٰمرا ْر
ٰ َر ُّب ْام ُكن
َن
ْالا
(müstefǾilün/müstefǾilün/müstefǾilün/müstefǾilün)
1. Nām oldu ad şöhret-şiǾār ādem daħı oldu be-nām
Zengįn tüvāngerdir faķįr adı gedā çāker ġulām
[M-16]
2. Olmuş kişi zāde demek vālā-nijād ulu büzürg
Manśıb deme cāh oldu hem cāy-ı bülend yüce maķām
3. Ser-şār ü pür ŧolu demek testį sebū boşdur tehį
Hem encümen meclis imiş ŧolu ķadeĥ adı da cām
4. Įn-est budur ħˇāhiş dilek āver getir men-rā baña
Şādān şevem mesrūr olam hem de murād üzre be-kām
5. Müjde nüvįd oldum şodem andan ez-ān āgāh ħabįr
Āmed me-rā geldi baña peyġam ħaber aħşam şām
6. Ferzend oġul tenbel gibi hem-çū kenįr olma me-bāş
Ber-ħįz ķalķ çalış bi-kūş vaķt-i seĥer hengām-ı bām
[B-10a] [30]
َ ْد ْد ْر ِك ْھ
َز ٰب ْ ان ٖش ٖیر ٖم َ یش ین َو َھ ٰخوان
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Sāye gölge gölgelikdir sāyebān
Gök sipihr ü Ǿarş-ı aǾlā kerzümān
45 māh: maǾşūķ B
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -155-
2. Dendi elgim śaġmaya rengįn kemān
Hem śamān uġrusu adı keh-keşān
3. Zühre Nāhįd Ülkere Pervįn denir
Hem de Merrįħ deme Behrām ey civān
4. Müşterį Bercįs imiş Keyvān Zuħal
Tįr ǾUŧārid daħı maǾden adı kān
5. De boġazlanmışa bismil ey püser
Hem de ķan ŧamlayıcıdır ħūn-çekān
6. FāǾilātün mūy ķıl ķuşaķ kemer
Bel miyān hem ince belli mū-miyān
[31]
َ ْز
ل َح ْق ُجو ُ ْط ِف َھ ْرچ ٖ ْیز ِ ك ٰ ھ خ ٖواھی ا
(müstefǾilātün/müstefǾilātün)
1. Cennet gibidir mānend-i mįnū
Misk oldu müşk ü46 ķoķu demek bū
2. Pįç oldu büklüm şāne ŧaraķdır
Śaç bölgüsünüñ adı da gįsū
3. Āsįb ziyāndır hem fitne āşūb
Siĥr ediciniñ ismi de cādū
4. Tāk oldu aśma ġūre ķoruķdur
AǾlā üzümde engūr-ı nįgū
[M-17]
5. Buġanc dediler çörek otuna
Senc oldu rāvend marul da kāhū
6. MüstefǾilātün süst oldu gevşek
Güclü tuvānā ķuvvet de nįrū
[B-10b] [32]
َھء ٖ َز ْن ٖھی
ل ُچو ْط ای ع
ِ ِدْ
ٰ ق
َ ٰدا ِزھا
ٖ ْن ا
ُ َودْه َر ْنگی
ب
(mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün)
1. Maĥallinde be-cā ammā Ǿabeŝ demek de bį-hūde
İdi būd hem şoden olmaķ daħı olmuş demek būde
2. Besā nice füzūn efzūn demek de hem çoķ olmuşdur
Denir az şeyǿe kem güm yoķ demekdir rāĥat āsūde
3. Tebāh ile tüvā maĥv ü telef maǾnāsına gelmiş
Şinās añla süzülmüş nesne adına denir sūde
4. Ezilmiş nesne sāyįde vü yumşatmaķ da ferħįden
De şülle hem lapāya pelte adı daħı pālūde
46 ü: hem B
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-156- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
5. Denir telħ acıya bal engū-bįn hem ŧatlıdır nūşįn
Şereng de zehre hem daħı bulaşmış oldu ālūde
6. Benim ħāmemle yaldızlandı beş günde bu ķāġıdlar
َ ْ نج ْز
َ ْر پ
َد
َْو ٰر ْ اق ِك ٖ ْن ُرو ب
َ ِكل ْن ْ ای ا
َ ْه َم ب
َْندُود
ُش ْد ا
[33]
َ ُكْز َد ْك ٖند َ یش ْھ
َ ْن ُكو ا
ٰ ب ُچو ْن ِ ا
ٰ ْاژخا
ِ ْسٰی ْار َم ُگ ْوی ژ
ب
(müstefǾilün/müstefǾilün/müstefǾilün/müstefǾilün)
1. Śubaşıya dārūga de çoķ sözlüye bisyār-gūy
Her köydeki muħtāra hem dih-ķān denir dih deme köy
2. Eşkinli at rehvār imiş ser-keş ata tevsen denir
Derler semend ķula ata pek sert imiş hem tünd-ħūy
3. Olmuş ŧabįb adı bizişk bį-mār demek ħasta imiş
Pister döşek ĥammām deme germ-ābedir der adı ħūy
4. Bed-bū fenā ķoħuya de bįnį demek oldu burun
Ħoş-bū güzel ķoħu imiş hem Ǿanbere de şāh-būy
5. Cānān ü tūr maǾşūķ imiş dendi nigār maĥbūba hem
Ħˇāhį eger ister isek rev git ŧaleb eyle bi-cūy
6. MüstefǾilün müstefǾilün Ǿanber gibi hem-çū Ǿabįr
Oldu tamām encām şod bu ķįl ü ķāl įn güft-gūy
[B-11a; M-18] [34]
َھ ٖ یا ُك ْن ْن ٰ ْد
َ ْر ٰح ِ ات ْط ای ع
ِ ٰرا ب
ٰلا ق
َع َج ْم ْ اِص ِط
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Kātib-i cān yazdılar Mevlā için ism-i Ǿalem
Şaĥne-i çārüm kitāb olmuş resūl-i muĥterem
2. De şefāǾat ediciye dest-i merdį ey püser
Luŧf eder ber-pā kuned hem ŧarılır āyed be-hem
3. Tevbe etmiş deme oldu cām-rā ber-seng-zede
Fısķı çoķ kimse siyehkār der-güzer Ǿafv eyle hem
4. Meyve-i dil şiǾr ü inşā rend-ferzend pek žarįf
Hem lisānü’l-yed gibi dest-i zebān olmuş ķalem47
5. Bil Süleymān ile Cemşįd ü Sikenderdir murād
Ķanġısına nisbet olan şeyǿ ile źikr olsa Cem
6. FāǾilātün fāǾilātün oķu Vehbį Tuĥfesin
Bilmek istersen begim çoķ ıśŧılāĥāt-ı ǾAcem
47 Beyit: -M
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -157-
[35]
ِ ِدَگْر ْ وان ْط َعھء
ٰخ ق
ِ
َ ٖلئ ْی ب
ٰ ْاد ٰع ِط ٖالی ْف ا
َژ
ن
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Zįr-leb gizli söz oldu āşikāre rūy-dād
Sırrın ižhār etdi demek Ǿūd der-micmer nihād
2. Ħāk-i rengįn altın ammā müşkül işdir kār-ı saħt
Devlete erdi taǾabsız nān der-revġān fütād48
3. Yoķdur aślı deme oldu teh ne-dāred-įn süħan49
Zerde-gūş olmuş münāfıķ der-libās gizliye ad
4. ǾĮsį-i şeş-māha dense meyvelerdir ey püser
Pek ķatı esdikde yel dir muśŧaliĥler diye bād
5. Maġz-ı pūsįde denilir50 Ǿaķlı nāķıś kimseye
Süfte-gūş olmuş köle hem ķaçdı demek püşt-dād
6. FāǾilātün mār-ħorden derd ü zaĥmet çekmedir
ǾUzlet etdi demedir hem der-pes-i zānū nihād
[B-11b] [36]
َ ْھِر َید ْن ْط َعھ
َ ْز ب
ِ ا
ِ ُش ٰم ٰخو ْ ان ٖار ق
ب
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Bir iki yek dū se üçdür dört çār
Penç beş şeş altıdır hem śay şümār
2. Heft yedi vü heşt sekizdir ey ġulām
Nüh ŧoķuzdur deh daħı ondur tamām
3. Bist yegirmi sį otuzdur yāđ-gįr
Ķırķ çihil pencāh elli ey ħabįr
4. Altmışa şeśt dedi Vehbį Tuĥfede
Hem ǾArabca yazdı sittįn Nuħbede
[M-19]
5. Yetmiş adı ise heftād deme ger
Oldu seksen ismi heştād ey püser
6. De neved ŧoķsana śad yüz biñ hezār
Bįver onbiñ śayısızdır bį-şümār
[37]
َ َد ْت ْن
َھ ٖ ٰبای
َ ٰد ْ ات ْط ای ع
َ ْز ا
ِ ٰرا ٰخو ْ ان ا
ق
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Bu u įn ān sen tū men ben ey püser
Mer demek taĥķįķ imiş hem ger eger
48 M’de bu mısra yerine 3. beytin ikinci mısraı yer almaktadır. 49 Beyit:-M 50 denilir: denirmiş M
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-158- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
2. Ez demek den hem ez-ān andan demek
Zān da andan zįn daħı bundan demek
3. Veş ile āsā gibidir behr için
Anlar įşān çün gibi hem çünkü çün
4. BaǾżı berħį der dedir hem bā ile
Nįz daħı cümle heme hem hem bile
5. Kįst kimdir hem-çünįn böyle demek
Çįst nedir daħı çünān öyle demek
6. Üzredir ber-mā demek maǾnāsı biz
Hem kudām ķanġı şomā mefhūmu siz
[B-12a] [38]
ُّ َھ ِّ االصْبٰی ْ ان ا ْ َر ُؤ
َی
ٰ اِق ٰایا ا
ل ٰما ٰھذ
ُكَّ
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Źū’l-maǾāric ile zü’l-Ǿarşi’l-Ǿažįm ismi Ħudā
Hem Ebū’l-Baŧĥā demek de ol Resūl-i kibriyā
2. Źiǿbü’l-insān oldu şeyŧān bāde miftāĥü’ş-şürūr
Pek büyük mekr adına da dediler keydü’n-nisā
3. Cennetü’l-meǿvāya denmiş hem daħı ĥüsnü’l-meǿāb
Daħı ibni’ŧ-ŧįn demek de Ādem adı ey fetā
4. Rıbķatü’l-islām demek de oldu çün aĥkām-ı dįn
Bį-namāza de Ǿafįfü’l-cebhe sen de zāhidā
5. Oldu şeyħü’l-enbiyā ol Nūĥ nebiyyü’llāh demek
Hem Ħalįlü’llāh Ebū’đ-đeyfān imiş ey aġniyā
6. FāǾilātün ĥażret-i ǾĮsā durur źü’n-naħle hem
De ŞuǾayb peyġamber adına ĥaŧįbü’l-enbiyā
[M-20]
[39]
Elif Biñdir Yüz Miǿe Śaymaķ Ǿidād
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Bir eĥad iŝneyn ikidir yek dü-veş
Üç ŝelāŝe erbaǾa dört ħamse beş
2. Sitte altıdır yedi sebǾa demek
Hem ŝemān sekiz ŧoķuz tisǾa demek
3. Bil Ǿaşere on demekdir ey ħabįr
Hem de Ǿişrūndur yigirmi yād-gįr
4. Di ŝelāŝūn otuza ķırķ erbaǾįn
Daħı ħamsįn ellidir ey ŧālibįn
5. Derler ise altmışa sittįn eger
Yetmiş adı oldu sebǾįn ey püser
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)
Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -159-
6. Hem ŝemānūn seksen oldu eyle yād
Daħı tisǾūn oldu ŧoķsan için ad
[B-12b] [40]
ً َا ٰك َ ان
ّ َھذ ا
ِ َوی
َ َم ْشن
ٰاد ِل ِ ات ْلا
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. O deme oldu hüve hem ente sen
Nį beni hem de ene maǾnāsı ben
2. Tā ki ĥattā dek ilā Ǿan den imiş
Min de dendir min-ke hem senden imiş
3. Lį benimçün hem de entüm siz demek
İnne taĥķįķ oldu innā biz demek
4. Fį de dir hem üzre mefhūmu Ǿalā
Eyne nerde ķandadır hem ĥayŝumā
5. Naĥnü bizdir leyse haźā şu degil
Hem de mā-źāke demek de bu degil
6. Ŝümme bundan sonra oldu ey ġulām
Rübbe az yekfį yeter pāyān tamām
[41]
(mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün)
1. Şahenşāh-ı cihan ǾAbdu’l-mecįdin nām-ı pākiyle51
Nice āŝār-ı dil-cū Ǿahd-ı Ǿadlinde be-nām oldu
2. Yem-i endįşemiñ Dürrį verir tārįħe ziyā-paş
Śadef mānend pür inci bu Güher-rįzim ħitām buldu

[42]
(mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün)
1. İki şaķķ oldu şevķinden śadefveş ħāme-i nāǿil
Dizerken silk-i ħaŧŧa bu Güher-rįz-i dil-āvįzi
2. Muvaffak oldu hem tārįħ-i cevherdārın imlāya
Yazıldı işte tām oldu oķu gel bu Güher-rįzi
[B-13a] [1]
Mektūbį-i Ĥažret-i Śadr-ı ǾĀlį Ħulefāsı Müteĥayyizānından Rifǿatlü Senįħ Efendiniñ İşbu
Manžūmeye İnşād Buyurdukları Tāriħ-i RaǾnālarıdır52
[M-21]
(mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün)
1. Yem-i ŧabǾı dürer-pāş olalı Dürrį Efendiniñ
Miŝāl-i sāĥil-i deryā güherle ŧoldu milk-i nažm
51 Bu manzume M’de yok. 52 Başlık M’de: Mektūbį-i Śadr-ı ǾĀlį Ħulefāsı Ser-Āmedānından Rifǿatlü Senįħ Efendiniñ İşbu Manžūmeye Dür-efşān
Olduķları Tāriħdir
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-160- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
2. Müzeyyen ķıldı bu manzūmeyi çün ķıŧǾa-i elmās
Kemāl-i maǾrifetle eyleyip tarśįǾ-i kilk-i nažm
3. Senįħ olsun dür-efşān mıśraǾ-i tārįħim āfāķa
Güher-rįzine zįbā ķıldı Dürrį Ǿıķl-i silk-i nažm
[2]
Mevālį-i Kirāmdan Meşreb-Zāde Dāmādı Fażįletlü Şemǿį Efendiniñ Ĥesāb Eyledikleri53 Tāriħ-i
Behiyyeleridir
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Şāh-ı Ǿālem ĥażret-i ǾAbdu’l-mecįd’iñ dāǿimā
Şevket ü iķbālini efzūn ede Rabb-ı mücįb
2. Gülşen-i Ǿaśr-ı hümayūnunda erbāb-ı kemāl
Naġme-senc-i maǾrifet olmaķda miŝl-i Ǿandelįb
3. İşte nažm etmiş pek aǾlā bu lügat manžūmesin
Ķulzüm-i Ǿilm ü hüner Dürrį Efendi-i lebįb
[B-13b]
4. Muħtaśar eshel anıñ her ķıŧǾası pür fāǿide
Eylesin ezber elif-bā gibi her ŧıfl-ı edįb
5. Buldu bā-feyż-i Ħudā tārįħin eŧfāl ŞemǾiyā
Verdi Dürrįniñ Güher-rįzi fem-i śıbyāna zįb
[3]
Ķudemā-yı Ħˇācegān-ı Dįvān-ı Hümāyūndan ve Pįr-i Sühanverān-ı Zamāndan Fütüvvetlü Ŧālib
Efendiniñ Hesāb Buyurduķları Tāriħ-i Zįbādır54
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. Sāye-i lüŧfunda Ħān ǾAbdu’l-mecįd’iñ buldu hep
Mülk-i Ǿirfān içre aśĥāb-ı maǾārif iǾtibār
2. Cūd u iĥsānı süħen-dānı be-kām etdi bütün
Olmuş ol şāha süħān-baĥş cenāb-ı Kirdgār
3. Tuĥfeāsā bir dür-i yek-tāyı tanzįr eyleyip
Bendesi Dürrį daħı Ǿahdinde oldu kām-kār
4. Oķuduķça mekteb-i Ǿirfānda bu manžūmeyi
ŞiǾr ü inşāya eder eŧfāl kesb-i iktidar
5. Zįver-i bezm-i belāġatdir ki taĥsįn etmede
Anı aśĥāb-ı kemāl ü maǿrifet leyl ü nehār
6. Cevherin ġayriyle tāriħin raķam ķıl Ŧālibā
ǾAśrda oldu Güher-rįzį-i Dürrį yādigār
53 Ĥesāb Eyledikleri: -M 54 Bu başlık ve manzume M’de yok.
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -161-
[4]
Meşāyiħ-i Ǿİžāmdan Şeyħü’ş-şuǾarā Burusada Kā’in Mısrį Tekyesinde Seccāde-nişįn Reşādetlü Źāǿiķ
Efendiniñ Tanžįm Buyurduķları Tārįħ-i Belāġat-ŧırāzįleridir55
(mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün)
1. Cenāb-ı Dürri-i dür-pāş-ı devrān ķulzüm-i Ǿirfān
LeǾālį-i luġat-zįb oldu ez-nev semŧ-i evrāķa
2. Ĥasūd-ı lā-yesūduñ ŧabǾına geldi güher-sūde
Zümürrüd oldu yāħūd dįde-i ŝuǾbān-ı aħlāķa
[B-14a]
3. Bu ol sözdür ki hem ħāśiyyet-i bārān-ı nisāndır
Fem-i efǾide sem-i aśdafda ķalb oldu tiryāķa
4. Sezā bu gevher-i nā-yāba dense şeb-çerāġı dehr
Siyeh-rūzān-ı kevniñ başlasın ķalbinde işrāķa
5. Bu tārįħ etdi aśdaf-ı dilinden Źāǿiķ istiħrāc
Güher-rįz oldu Dürrįniñ biĥār-ı ŧabǾı āfāķa
[5]
Boġaz Muĥāfıžı Esbaķ Müteveffā İsmāǿįl Paşa-Zāde Ĥaķķı Beyefendinin Tāriħ-i Vālāları
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
1. ǾAśr-ı ĥāķān-ı cihānda oldu aǾlā bir kitāb
Bu Güher-rįzį-i Dürrį bir laŧįf inci durur
2. Ĥaķķiyā dizdim ĥurūf-ı sādeden tārįħini
İşte Dürrįniñ Güher-rįzi žarįf inci durur
[6]
Şumnu Ħānedānından ve Ħācegān-ı Divān-ı Hümāyūndan Ķuvvetlü ǾĀkif Efendiniñ Hesāb
Eyledikleri Tāriħ-i Behiyyeleridir56
(mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün/mefāǾįlün)
[M-23]
1. Güher-rįzį-i Dürrį mekteb-i mülk-i maǾārifde
Şeh-i mihr-i kemāliñ sāyesinde muǾteber oldu
2. Yazılsa ǾĀkifā şāyestedir cevherle tārįħi
Güher-rįzį-i Dürrį-i suħandan zįb-eŝer oldu
[7]
Ticāret-ħāne ketebesi Müteĥayyizānından süħan-ārā Faŧįn Efendinin İnşād Buyurduķları Tārįħ-i bį-
Bāhāneleridir57
(fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilātün/fāǾilün)
Yazdı tārįħ-i güher-bārın ħitāmında Faŧįn
Bu Güher-rįzi zehį Dürrį Efendi ķıldı nažm
55 Başlık M’de: Meşāyiħ-i Ǿİžāmdan Şeyħü’ş-şuǾārā Bursalı Şeyħ ŹāǾiķ Efendiniñ Tāriħleridir 56 Başlık M’de: Şumnu Ħānedānından ve Ħācegān-ı Divān-ı Hümāyūndan Ķuvvetlü ǾĀkif Efendiniñ Tāriħ-i Tāriħleridir 57 Başlık M’de: Ticāret-ħāne Ketebesi Ser-āmedānından Süħan-pįrā Faŧįn Efendinin Tārįħ-i bį-Bāhāneleridir
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-162- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
[B-14b] [8]
Medįne-i Manāstır Ħānedānından ve Şuǿarā-yı Zamāneden Fāǿiķ Beyefendiniñ Tanžįm
Buyurduķları Tārįħ-i Behiyyeleridir58

(mefǾūlü/mefāǾįlü/mefāǾįlü/feǾūlün)

1. Dürrį-i süħan-senc ü hüner-pįşe kim olmuş
Cām-ı dili śahbā-yı maǾārif ile leb-rįz
2. Bu nüsħa-yı nādįdeyi tanžįm edip el-ĥaķ
Oldu yem-i ŧabǾı yine Ǿālemde Güher-rįz
3. Bir rütbe-i muśannaǾ ki olur ĥįn-i nažarda
Her ķıŧǾası ehl-i dile şevķ u ŧarab-engįz
4. Bir dürc-i maǾānį gibi her beyt-i laŧįfi
Her mıśraǾ-ı pākįzesi şįr ü şeker-āmįz
5. Fāǿiķ dedi itmāmına bā-taǾmiye tārįħ
Çesbān śadef-i sįne-i Ǿirfāna Güher-rįz
[9]
(feǾilātün/mefāǾilün/feǾilün)59
1. Dürri-i baĥr-i kemāle etdi
Śadef-i maǾrifeti Ĥaķ inǾām
2. Lüŧf-ı maǾbūd o dürr-i yek-tāyı
Ķıldı iķlįm-i maǾārifde be-nām
[M-24]
3. Tuĥfeveş bir eŝer-i muǾteberiñ
Etdi tanžįrine saǾy ü iķdām
4. Öyle nažm-ı güheri şimdiye dek
Olmadı kimse nažįre ile be-kām
5. Şimdi ol Dürrį-i deryā-yı hüner
Oldu tanžįr ile Haķķā ber-kām
6. Öyle manžūme ki ķıldı taĥsįn
Bezm-i Ǿirfānda anı ehl-i kelām
7. Bu kitābı oķuyan şāǾir olur
Alır inşāǿyįde taĥśįl ile nām
8. Bize ġāyetle büyük niǾmetdir
Şükr ola Haķķ’a śabāĥ ü aħşam
9. Hüner ü maǾrifete ĥaśr etdi
ǾAśr-ı şāhen-şehi Rabb-i Ǿallām
10. O şehiñ Ǿahd-i hümāyūnunda
İşbu manžūme daħı buldu ħitām
58 Başlık M’de: Medįne-i Manāstır Ħānedānından Süħan-ārā Fāǿiķ Beyefendiniñ Tāriħ-i Vālālarıdır 59 Bu kısım B’de yok.
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük… -163-
11. Ħıdmet-i mekrümetinde dāǿim
Olunur ehl-i kelām istiħdām
12. Milk-i Ǿirfānda hünermendānı
Kām-yāb etdi o sulŧān-ı enām
13. Gülşen-i nažımda būy-ı lüŧfun
ŞāǾirān etmededir istişmām
14. Dāǿimā nāǿil olur maŧlūba
Eyleyen dergehine Ǿarż-ı merām
15. Buldu devrinde cihān ser-tā-pā
O şeh-i dādgeriñ ĥüsn-i nižām
16. ǾÖmr-i şāhānesi efzūn olsun
Şevket ü şān ile tā rūz-ı ķıyām
17. Beyt-i vāĥidde miŝāl-i cevher
Ŧālib’e oldu şu tārįħ ilhām
18. Oldu Dürrį-i suħen-perdāzıñ
ǾAvn-i Ĥaķ ile Güher-rįzi tamām
[10]
(mefǾūlü/mefāǾįlü/mefāǾįlü/feǾūlün)60
1. Fermān olacaķ ŧabǾ-ı Güher-rįze muĥaķķaķ
Taĥrįrine bu Nāǿil-i zār oldu muvaffaķ
2. Bir ħoşça düşüp zeyline tārįħ-i nefįsi
ŦabǾ oldu ŧabįǾatça Güher-rįz-i nev el-ĥaķ
61İşbu nažm-ı güher-rįz dür-dāne-i yegāne-i ķulzüm-i feyż ü kerāmet-engįz olan pādişāhımız Sulŧān İbnü’ssulŧān
es-sulŧān ǾAbdu’l-mecįd Ħān ĥażretleriniñ Ǿaśr-ı meĥāsin-i ĥaśr-ı mülūkānelerinde taķvįm-ħāne-i
Ǿāmirelerinde ricālį ķullarınıñ nežāret ü maǾrifet-i Ǿācizānesiyle ŧabǾ ü temŝįl olundu.
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyya. Sicill-i Osmânî. C. II. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.
Bursalı Mehmed Tahir (1342/1926). Osmanlı Müellifleri. C.III., İstanbul: Matbaa-i Âmire.
Çiftçi, Ömer (hzl.) (yty). Fatin Davud. Hâtimetü’l-Eş’âr (Fatin Tezkiresi).
http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/TR,78465/fatin-davud---hatimetul-esar.html [erişim tarihi: 01.10.2015]
Karaismailoğlu, Adnan (1990). “Manzum Sözlüklerimizden Tuhfe-i Remzî”. Millî Kültür. S. 74. s. 60-61.
Kartal, Ahmet (2003). Tuhfe-i Remzî. Ankara: Akçağ Yayınları.
Kılıç, Atabey (2006). “Klasik Türk Edebiyatında Manzum Sözlük Yazma Geleneği ve Türkçe-Arapça
Sözlüklerimizden Subha-i Sıbyân”. Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. S. 20. s. 65-77.
60 Bu kısım B’de yok. 61 Bu kısım B’de yok.
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

-164- Bahir SELÇUK-Mesut ALGÜL, Çocuklar İçin Yazılan Farsça-Türkçe Manzum Bir Sözlük…
Öz, Yusuf (1996). Tarih Boyunca Farsça-Türkçe Sözlükler. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
(Yayınlanmamış Doktora Tezi). Ankara.
Öz, Yusuf (1997). “Tuhfe-i Vehbî Şerhleri”. İlmî Araştırmalar. S.5. s. 219-232.
Şemseddin Sâmi (1311), Kâmûsu’l-A’lâm. 3. cilt. Tıpkıbasım/Faksimile. Ankara: Kaşkar Neşriyat.
Şentürk, A. Atillâ – KARTAL, Ahmet (2004). Üniversiteler İçin Eski Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul: Dergah
Yayınları.
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:1, Issue: 2, Autumn 2015, (133-164)

Konular