HİCR Î VI-Vni . (XII-XIV. ) ASIRLARDA ANADOLU 'DA FARSÇA ESERLER

Selçukîlerin teşekkülünden evvel Anadolu'ya gelmeğe başlayan türk-..
ler, Selçukî devleti kurulunca, Tuğrul Bey 'in arkasından Kutulmış Bey 'in
ordusu ile takviye edilmişti. Sonraları Horasan 'da bulunan oğuz kütleleri
înal Bey'in kumandası altında Anadolu'ya sevkolundu. Bu aşiretler
Bizans hudutlarına hücum ederek, kısa bir zamanda Konya 'ya vardılar.
Romen Diyojen'in Melazgirt 'te mağlûbiyeti üzerine (467/1071), bi r kaç
senede iznik'a kadar ileriledüer. Bu ilk türk zümrelerini daha kesif kütleler
tâkip etti.
İşte bu türk esasına istinat eden Anadolu Selçukîleri zamanında,
Anadolu'da konuşma, halk edebiyatı dili olarak yaşamış olan türkçe
yanında, uzun müddet resmî lisan olarak kullanılmış olan farşça vaıdı.
Daha sonraki devirlerde de.resmî lisan olarak kullanılmış olan bu dil, o
zaman Anadolu'da hangi sâhalara yayılmıştı ve istimâl derecesi ne idi?
Bu suale, kısmen de olsa, cevap verebilmek için, h. VI-VIII. (m. XIIXIV.)
asırlarda Anadolu'da yazılmış olan farsça eserleri toplamak lâ­
zımdır. Bu eserler kısmen F. Köprül ü 'nün Türk edebiyat tarihi 'nde
(ist. 1926 s. 246—7 ve 2871 ), kısmen de İ. H. Uzu n çarşıl ı o ğlu'nun
Anadolu beylikleri 'nde (İst. 1937) toplanmıştı. Bunlardan istifâde edildiği
gibi, bilhassa eserlerin nüshalarına müracaat edilmek istendi ve
gerek kataloglarda, gerekse İstanbul kütüphânelerinde mevcut olup bu
zamanlarda yazılmış olan eserler bi r araya toplardı. 2
Burada İstanbul 'da mevcut olan bütün eserlerin toplandığı iddia
edilecek değildir. Adları ekseriya külüphâne defterlerinde kaydedilmemiş
olan bu eserler umumiyetle tesadüfle meydana çıkar. Binaenaleyh
İstanbul kütüphânelerinin muntizam katalogları yapılmadan, bu hususta
son söz söylenemeyecektir.
1 B u mevzu u tetkik e teşvik eden hocamız F . Köprülü , sonrada n b u eserle r hak -
kmd e mühim bi r makal e neşretmiştir: Anadolu Selçukluları tarihi 'nin yerli kaynakları,
Bellete n VI I (1943) s . 379—522 . B u makaleden , yazılarımız matbaay a verildikte n sonr a
haberda r olduğumuz için, maalese f istifâde edemedik .
2 Hoca m H . Ritte r bu husust a yardımını esirgemedi. 12 numaradak i Macma'
ar-rubaiyât 'ı habe r vere n de odur .
Bundan başka büyük bi r yekûn tutmakta olan . Mevlânâ'mn, oğlu
Sultan Veled 'in ve Fahraddin cİrâki 'nin eserlerinden, Sipehsâlâr ve Afalla
menakibinden bahsedilmedi. Bu eserlerin hepsi şu ik i makalede toplanmıştır:
H . Rittér , Philologika, VII: Arabische und persische Schriften
über die profane und die mystische Liebe (Der Islam, 21,1933, s.95—100)
ve Philologika, XI: Maulänä Galmäladdin Rûmî und sein Kreis, (Der
Islam, 26, 1940, s. 116—158, 221—249).
Bunlardan başka nüshalarını bizzat g-öremediğim eserleri de buraya
alamadım. Kütüphanelerimizde daha fazla çalışarak, yeni bâzı eserlere
tesadüf etmek mümkün olacaktı; fakat hâl-i hâzırda bununla iktifa
etmek mecburiyetinde kaldım.
Kısaltmala r
Anadolu beylikleri — İ. H. Li zu n ç a r ş ı i ı oğ lu, Anadolu beylikleri,
İstanbul 1937.
Bazm u razm = C A z ï z-i Astarâbâdi , Bazm u razm, Kilisl i Rifa t
neşri, F. Köprül ü mukaddimesi ile, İstanbul 1928.
Bloc h et = Catalogue des M SS Persans de la Bibliothèque Nationale
par E. Blochet , I- I V , Paris 1905-1934.
Bod I el ana — Sacha u and E thé , Catalogue of the Persian, Turkish,
Hindustani and Pushtu MSS in the Bedleian Library,
Oxford 1889.
E t h é• = Catalogue of Persia Manuscript in the Library of the India
Office, by H e r m a n n E t hé, I — I I , Oxford 1903-1937.
Flüge l —'Die arabischen, persischen und türkischen Handschriften
der Kaiserlich—Königlichen Hofbibliotek zu FF/en,von
Dr . G. Flügel , Band 1-3 . Wien 1865—1867.
I h n Bib i = Histoire des Seldjoucid.es d'Asie Mineure d'après l'abrégé
du Seldj ouknameh d i Ilm Bibi, Texte turc d'après les
MSS de Leide et de Paris par M. T h. H ou t s m a,
Leyden 1902 (Recueil de textes... vol. 111).
Texte persan, Leyden 1902 (Recueil de textes... vol—IV)
KZ = Keşf-el-zunun. Kâti p Çelebi . Şeref ettin Yaltkaya ile Kilisli
Rifat Bilge tarafından hazırlanmıştır. İstanbul 1941—43.
Nafahcit tercümesi = Lâmi i T ar cama i Nafahat. İstanbul 1289.
Rieu = Catalogue of the Persien MSS in the Britisch Museum by
C. Ri eu, I— III. London 1879-1883.
Store y = Persian Literature, a bio-bibliograf ical survey by C A.
Storey , Lection I, Quranic Literature, London 1927.
Br. Y e Br. S = bk. yukarıda s. 2
HÜBAY Ş (KÜSAYN ) B . İBRAHİ M AT-TİFLİSİ
1. Kâmil at-ta bir.— Anadolu'da yazılmış olup, nüshası bize kadar
gelmiş olan farsça eserlerin en eskisi olan bu kitap alfabe sırasına
göre tertip edilmiş bi r rüya tâbirnâmesidir. F. Köprül ü Türk edebiyatı
tarihi 'nde (s. 246), Kâtib Çelebi 'ye istinad ederek, bundan bahsetmişti.
Adı ve lâkabı Şarafaddi n EbüT-Faz l H u b a y ş (Husayn ) b.
İbrahi m b. M u h a m m a d a t - T i f 1 isi olup, 629 h. 'de vefat eden
müellif1
eserin mukaddimesinde şu mâlûmatı vermektedir (Fatih 3654):
Müellif der ki , Ki t âb Sıhhat al-abdân'ı (2) ikmâl edince, farsça
yazılmış ve her rüyayı üstadların kaviller i ile şerh ve tevil ederek, alfabe
sırasına konulmuş tâbirnamelere baktım. Kimse bu ilimde kâmil ve her
şeyi ihtiva eder bi r rehber meydana getirmemişti. Zahmet ve sıkıntı
çekerek, Sultan-ı Muazzam Ebö '1-Fath Kılıç Aslan b. Mescüds için,
böyle bi r kitap yazdım... Malûmatı bu ilimde meşhur olan Dânyll' m
Kitâb al-uşül 'u (KZ 416; Bodleiana, nr. 1571/5), C a : f a r - i Şâdik'i n
Kitâb-i taksim ' i (Bodleiana, nr. 1571/6), Muhamma d b. Sirin'i n
Kitâb-i cavamf ' i (vefatı h. 110; Br. I, 66/102), İ b r â h i m - i K i r m â-
ni'ni n Kitâb-i Dustür 'u (Bodleiana, nr. 1571/7), C a bir- i Mağ ­
rib i 'nin Kitâb-i Irşâd 'ı (KZ I , 416; Bodleiana nr. 1571/8),
1 s m â" -11 b. Aş c aş' m Kitâb-i ta'bh'i (KZ 416; Bodleiana, nr. 1571/9),
c A b d a s s a 1 â" m b. Hasan'ın Kanz ar-ru'ya al-Ma'müni'sı (KZ1517;
Bodleiana, nr. 1571/10),
c Abdüs'u n K. Bayân at-tacbır'i (KZ 416)
gibi eserlerden ve müteferrik kitaplardan topladım ve adını Kâmil
ut-ia bir koydum. Zira farsçada bundan daha mükemmeli yazılmamıştır
ve insafla tetkik eden anlar ki , bu eser insanı başka bi r çok ki ­
taplardan müstağni eder... Şöyle bil ki , ilm-i tâbir üstadlarından altısının
1 Siva s 't a Muhamme d b , Ab ı Bek r at-Tiflis i il e H âb e Camâladdin b. A b i Bek r
b . al-Hâe c Oma r b . ai-Husay n at-Tiflis i adlı ik i zatın birincis i 79 1 tarihli , meza r taşları
vardı r ki , bunların, müelliinizin torunlar ı olduklar ı muhaka k gibidi r ( bk . Rıdvan Nâfı z
ve I . H . U z u n ç a r ş ı 1 i o ğ 1 u Sivas şehri, İst. 1928 s. 153—154) . Yin e aynı eserd e
şöyl e denilmektedi r : „sivas 't a ili m ve faziletler i il e mâruf bi r Tiflisî ailes i varmış. O
aileni n bunlarl a münasebeti olması muhtemeldir " {aynı. eser,, s. 153). Müellifimi z galib a
b u aileni n biline n en esk i v e e n mühim simasıdır .
2 Anadol u Selçuk hükümdeariarmm beşincisi olup , dah a sağlığında memleket i o n
b i r oğlu arasında taksi m ede n ikinc i Kılı ç Arsla n (h . 551—588 ) dır ; bk . Hali l E d h e m ,
Düvel-i islâm iye, 21 0 v e 216 ,
7
9 8
sözü ihtiyar edilmiştir: Danyal, Cac far-i Şadik, Muhammed b. Sirîn,
Şayh Ibrâhîm-i Kirmanı, Câbir-i Mağribi, İsmail b, Aşcaş".
Eserin, mukaddimesi 15 fasıldır:
1. Rüyanın mizacım bilmek. 2. Rüyanın acibeleri. 3. Nefs ve ruhu
anlatır. 4. Rüyanın doğruluğunu bildirir . 5. Rüyanın yalan ve doğrusu.
6. Rüyalar arasındaki, zıddiyeti bildirir . 7. Rüyanın farklarını bildirir .
8. Tâbir edicinin doğru bilmesi için fal ve zecri bildirir . 9. Unutulmuş
rüyalar. 10. Câhil adam sözü ile rüyayı te'vil etmek. 11. Vakit ve hâllerin
değişmesi ile rüyanın değişmesi. 12. Tâbirin kaç türlü olduğu hakkında.
13. Muabbire sual soran ve vaziyete dikkat etmek hakkında. 14. Rüyanın
kaç türlü tâbir olunduğu hakkında. 15. Tâbiri maklûb olan meseleler
i bilmek hakkında.
Bundan sonra alfabe sırası ile rüyaların tâbiri gelmektedir.
Müellifin haklı olarak söylediği gibi, hakikaten sahasında mükemmel
olan bu eser uzun müddet unutulmamıştır. Kâtib Çelebi eser hakkında
şu mâlûmatı veriyor (KZ 1379): „KSmil at-tcfbir farsçadır. Başı
.jM Ijcsl^- jj-L - di r ki , 629 da vefat eden Şayh Şarafaddın Ebü 'I-Fazl
Husayn (Hubayş) b. İbrahim b. Muhammed at-Tiflisi, Şihhat al-abdân
adlı eserini bitirince, Kılıç Arslan için yazmıştır. Doğuş yer i Bevarîc
ve meskeni Musul olan Hızı r b . Hadi , Sultan Süleyman (925—984)
' için tercüme etmiştir".
Eser, Kâtib Çelebi'nin zikrettiği tercümeden evvel de, tercüme edilmişti.
Bu tercümelerden bir i (Revan Köşk 1760) 1186 tarihinde istinsah
edilmiş olduğuna göre, eser yakın zamanlara kadar rağbet görmüştür.
Bibliyoğrafya : Bodleiana, nr. 1571/3; Ethé, nr . 2276 (burada
babların tafsili vardır); Mehren , Codices orientales ..., Gopenhagen,
1858, nr. C XXXIV ; Khanykov , Mélanges Asiatiques, II, 522; B1 a n d,
JRAS, XV I 155; Catalogue of the Persian MSS in the Oriental Public
Library at Bankipore, X I 81.
İstanbul'dak i nüshaları :
Ay a Sofya 2010 .
Siya h meşin bi r cil t içinde, 314 varak ; eb'a d 31 X 22 (25 X 18,5) sm . 23 satirli
esk i Selçuk neshi; harfle r ekseriy a çok müdevver söz başları kai m harfle r ile; kalın, sarı
saykalsız kâğıt; il k ik i vara k sonrada n ilâve olunmuş, sonda n bi r kaç vara k noksan .
İstinsah kaydı yo k (VII . asır).
Baş:
Son (AS 2007 den)
Jn+aj. JJ>~1J IJ-I-VP- ^JL-MT
9 9
A y a Sofy a 2007.
Süslü, siya h meşin eil t içinde, 163 varak ; eb'a d 28 X 20 (22 X 13) sm . Kırmızı
cedve l içinde, 25 satirl i ufak divanî kırması. Söz başları kırmızı mürekkeple ; a z saykâllı,
sarı kâğıt . 768 recebinde , Hâc î b. 'Abdalla h b. a!-Kirmâni tarafından, istinsa h edilmiş.
Fati h 3655 .
•Meşin cil t içinde, 301 varak ; eb'a d 29 X 22 (19 X 16) sm . 17 satirl i muhtelif yazı.
839 şâbanında, aş-Şâhib Şamsaddîn Muhammed'ın emr i ile, muhtelif hatlarl a yazılmıştır.
. . Fati h 3656. ,
Ebr u kâğı t kaplı cil t içinde, 403 varak ; eb'ad 22X13 (17x8) sm . 21 satirl i nesih .
İlk varakı düşmüş is e de , sonrada n ilâve olunmuştur. 3 ramaza n 863 de , Muhamme d b.
Tâcaddîn ... (? ) 715 tarihli bi r nüshadan, istinsa h etmiştir.
A y a Sofy a 2008.
Meşin, hendesî şekilli bi r cil t içinde, 184 varak ; eb'ad 26,5 X 17,5 (20,5 X 13) sm .
Kırmızı cedve l içinde 17 satirli , muntaza m nesih, söz başları kırmızı mürekkeple, lb'de ,
b i r dâire içinde, şu kayıt vardır:
ojLül illi j^ l (A A"-Aoo) jli - Ci, ••• -V"" '^'J" fJ .
880 zilhiccesini n sonlarında, Manşür b. — (? ) Amâsyâ'i tarafından, istinsa h olun ­
muştur.
: Fati h 3654.
Bira z bozulmuş meşin, şemseli bi r cil t içinde, 303 varak; eb'a d 30 ,5X2 2 (22,5X16)
s m . 33 satirl i güzel nesih, süslü bi r başlık; söz başları kırmızı. So n vara k düşmüş oldu ­
ğundan, istinsah tarih i belli değildir (IX . asır).
Aya . Sofy a 2009.
Ebr u kâğı t kaplı bi r cil t içinde. 341 varak ; eb'a d 3İXİ 8 (2İXİ0 , 5 ) sm . 21 satirl i
inc e tâlik; söz başlar ı kırmızı. 962 şâbanmın başı.
Türkçey e tercümeleri :
la» Yavuz Sultan Selim (918—926) namına yapılmış müellifi mechûl
bi r tercüme.
Reva n Köşk ü 1769.
Müzehhep, musanna ' bi r cil t içinde, 300 vara k (baştan on varağı fihristtir); eb'ad
28 X 17,5 (21 X 11) sm . 28 satirl i güzel nesih, kırmızı v c mâvi cedve l içinde. Hazine- i
Hümâyûn çukadarı Ya'kü b Efend i tarafından, 1186 'd a istinsa h edilmiştir.
Baş: .
(jl—«Jiil j^*-^ l (J^^ (jl^^3
... jUl l J ! ^U l
Son: *^t* ¿^5 «L-^ JıU-iJ &JJJ cXis ...
. lb . Kavâmil qt-tacbır. Kanunî Sultan Süleyman (926—974) zamanında,
Hızır b.
cAbdalhâdî tarafından, ilâveler ile yapılmış tercüme.
1 0 0
' Heki m oğl u 591.
Süslü şemseli ve kenarbendl i meşin cil t içinde, 285 varak ; eb'a d 27,5X17(17,8X10,5)
s m . 17 satirl i güzal tâlik, yaldız, kırmızı ve v e mav i cedve l içininde; 1 b'd e süslü başlık
var . 27 ramaza n 1009 'da , Camâladdîn Muhamme d al-Kirmâni tarafından, istinsa h edilmiştir;
Baş:
(!) o-U^JT DLL , j-C - J_Y d£ j£ Ul .. . J»-j TJİJI - ^-LÂ-;
M " '
. Son : _ .jx}^i^"^}^oXL^.„
Fati h 3648.
Tami r görmüş meşin bi r cil t içinde, 327 varak ; eb'a d 28 X 18 (21,5 X 11.5) sm . 19
satirl i nesih; kırmızı cedve l içinde. 1079 'da , Yûsuf b. Muhamme d al-Mavşili tarafından*
istinsa h olunmuş.
l c . Kadılkudat Çelebi hazretleri için, kendini Muhib b diye tavsif
eden bi r zat tarafından, yapılmış tercüme.
Lâleli 2926.
Şemseli meşin cil t içinde, 352 varak ; eb'a d 21,5x15 (16,5x13) sm . 19 satirli nesih .
995 zilkadesind e istinsa h olunmuş,
Baş:
Son : )-*>J J^j* 3 J^jj J^j ' •••
Umum î 2926.
Şemseli meşin cil t içinde, 352 varak ; eb'a d 21,5 X 15 (16,5X9) sm . 21 satirl i nesih ,
söz başlar ı kırmızı. 1125 'de istinsa h olunmuş, 1266 'da , Abdülmecid 'in annes i Bezm- i
'Ale m Sulta n (bu kad m için bk. Sicill-i Osmanî, 1,26) tarafından, vakfedilmiş.
İd. Şark türkçesine tercümesi:
M i r A c zâmşâ h Miski n tarafından yapılmış (W. Pertsch ,
Verzeichnis der türkischen Handschriften zu Berlin, nr. 162).
3. Kânun al-adab. Kâtib Çelebi'nin KZ 1310'da zikrettiği bu
eserin mukaddimesinde müellif şöyle demektedir. (Veliyeddin 3131 'den):
« u r
(jUT -L. US~^ ._ol r ^[fŞ.Sj _ T ^tajj ; j"^^ ^
^'tj l (5Î jj>_ j i JJJ İ ryj^* ^ üj Jl-*'j *W r »JAI"
^'_j_5 _ T A#>- ^Ic ^j-jj J.^ ^ Jjtls' j b T ojjT ^jjL - tj^Aı Jj> - ... . x T
f
J3Jİ j*r ' ""ıj—* 0 ¿W? ı/* "4*^ ıJi.J5 J ^" f 3V" ı&Hj*- jf
1 01
Bundan sonra esere me'haz olan 48 kitabın listesi gelmektedir. Burada
Mukaddimat al-adab (Zamahş a r i 'nin, ölm. 538. Br. I , 291/511 ^,
Fikh al-îuğa (Sa'alibl'nin , ölm. 429. Br . 1, 284/500), îb n Sikkıt'i n
Kitâb alafâz'ı(öm. 243.Br. 1,117/180), Kutrub'u n Musallas'ı(ölm.206.
Br . 1,102/161) v.s. gibi yalnız lügat veyahut lûgata âit eserlere bakmakla
iktifa etmiyerek, Harlrî'ni n MakämätY(ölm. 516. Br.II,276/487),Şarh
al-Hamâsa, Şarh sabc tiwäl (yâni Mucallakât; hangi şerh olduğu söylenmiyor)
gibi, arap edebiyatının en güzel ve en musannâ metinlerine
de bakmış ve cidden mükemmel bi r eser meydana getirmiştir. Kâtib
Çelebi, eser hakkında: jl*Vl j -k^JJI ije J U j -0 ^kiV ^ <_>bJ" y>j
diyor . Müellif kitabına Künün al-adab adım vermesini şöyle izah ediyor :
Bu kısa mukaddimeden sonra, kafiyelere göre tertip edilmiş lügat
başlıyor. Burada evvelâ isimler, sonra fiiller zikredilmiştir; nihâyetine
de bi r emsile ilâve olunmuştur.
Nüshaları : J . Au m er , Die persischen Handschriften... in München,
1866, s. 110; Blochet , II, 175—177.
İstanbul'dak i nüshaları :
Veliyeddi m 3131. Ebr u kâğı t kaplı cil t içinde, 41 3 varak ; .eb'ad 24,3 X 15,5
(18,7 X-12 ) sm . 19—2 1 satirl i tekellüfsüz nesih . 610 rebiülevvelinde istinsa h olunmuş,
Baş: o-Jlj j jj ITI / J fJî ÎJ^ J Ç ^ >sİ5 Jlui- ^L »
Umum î 6829. Siya h bi r cil t içinde 39 3 varak ; eb'a d 26 X 17 sm . 19 satirl i muh ­
telif yazı. (IX—X . asır).
Veliyeddi n 3132. Görülemedi.
4. Kifâyat at-tibb. — Kutbaddln Malikşâh b. Kılıç Arslân b.
MaşcQd'a ithaf olunmuş bi r tıp kitabı. W. Pertsch , Die persischen
Handschriften.. . zu Gotha, Wien, 1859, s. 64; Bloc h et, 831—834.
5. Usûl al-malähim veya Mallıamat DSnyäl. — KZ 1818. Orada
müellifin ismi Habeş diye gösterilmiştir.1 Güneş tutulması, fırtınalar
v. s. gibi cevvî hâdiselerden çıkarılan fallar hakkında bi r kitap. Mukaddimesine
göre, Kanun al-adab'den sonra yazılmıştır. Rieu , II, 852.
6. Bayan an-nucüm. — Kanun al-adab"m mukaddimesinde zikredilmiştir.

Nizâm i - i Ganca' i
0
7. Mahzun al-asrâr.— Hakim Nizam i İlyâs b. Yusuf'un (takriben
535—597) Hamse' sinin ilk cüz'ünü teşkil eden bu eser, Niz a mi'ni n
•i B u isi m Anadolu'd a mevcu t idi; aş bk.
1 02
i l k mesnevisidir^ Çok meşhur olan müellifi hakkında her yerde mâlûmat
bulmak mümkün olduğundan, bu hususta bi r şey söylenmeyecektir. Bu
mesnevi Banö Mangücak hânedanının en büyük ve en meşhur siması
olup, 60 sene hükümdarlık etmiş olan Fahraddin Bahrâmşâh' a (565—622,
Düvel-i islâmiye, s. 224 ve 226) ithaf olunmuştur.1 İlmi çok seven
ve himaye eden bu zat Nizami'y e 500 dinar ve ester-i rahvan câize
vermişti (Badi c az-zamâ n Firüzânfar , Şarh-i hâl-i Mavlavl, Tahran,
1315, s. 21—22). Mahzarı al-asrâr'm gördüğümüz nüshalarından
birinin sonunda (Hazine 735, varak 30b), müellif eseri 552 'de ikmâl
ettiğini söylemektedir.8 Bu tarih doğru olmayıp R i e u ' de (II, 564)
tavsif edilen nüshada görülen 559 tarihi doğru olsa, yine Bahrâmşâh'm
cülûs tarihinden evvele gelir.
Eser, münacat, naat, Fahraddin Bahrâmşâh'ın methinden sonra, yirmi
makaleye ayrılmıştır. Her makale hâdisatın inkılâbı, adi, insaf, halka
riâyet, insanların hali, yaradılışın güzelliği, insanın mertebesi v.s. den
bahseden birer nasihat veya mev'iza olup, sonlarında birer hikâye
vardır.
Mahzan al-asraZr 'ın nüshalarına nâdireh Hamsa 'den ayrı olarak tesadüf
olunur. Ondan dolayı aşağıdaki tavsifler Hamse 'lere âit olup, ilk
cüzleri Mahzan al-asrar' dır.
Görebildiği m nüshalar :
Fati h 3570.
Süslü, güzel bi r cil t içinde, 326 varak ; eb'ad 26 X 18 (17 X 12) sm . 21 satır,
dör t sütûnlu talik, söz başları kırmızı. 888 zilhiccesinde , Hasa n b. Muhamme d b. Naşrallâh
tarafından, istinsah edilmiş.
Baş: •ÇC~JT_p C— A J 0z-J <0)l ^ _J
Son : A— j jlL . jj? j l JÜAı -U*aj jl_j.UıJ jj- ! aJ^SLi
ı Rie u (II, 564), Eth e (1,595), KZ (1638) de Fahraddi n Bahrâmşâh ' a itha f
edildiği mukayye t olan b u eser , he r nedense , I. H . Uzunçarşılıoğl u tarafından,
Rükniddin Süleyman ' a itha f edilmiş gösteriliyor (Anadolu beylikleri, s . 78) . Yuka ­
rıda gösterilen yerlerde n maad a İstanbul 'da olan pe k çok yazmalarda n görebildiğim v e
b i r a z aşağıda tavsif i buluna n nüshaların hepsinin başında v e matbû Hamsa 'de (Bombay ,
1304, s. 8) Bahrâmşâh için bi r methiy e vardı r ki , bi r beyt i şudur :
¿0 dlS-o ıjls j^^> ö*~K-î ıjlc-L" £-lı~ düş oLi>
Nizam i hayatının sonlarında, mukaddimey i değiştirerek, eserini Rüknaddin SuISy -
mân ' a itha f etmiş olabilirs e de , oradan bunu anlamağa imkân yoktur .
Ü^J ÜJJ>I J J J <^?~ 3 Avali» üi*jtjj li" °A İ O j & ^j l
1 03
Üniversit e F . 286.
Meşin şemseli cil t içinde 286 varak ; eb'a d 23,5 • ><• 21 (18 X 12,5) sm . Mâvi, kır ­
mızı cedve l içinde, dör t sütûnlu v e 25 satirli tâük. 16 cemâziyelâhır 905.
Hazine 735 .
Gâyet musann a bi r cil t içinde 326 varak ; eb'a d 36 X 25,5 (23.5 Xl5 ) sm . Yaldız
cedve l içinde dör t siitûnlu talik ; 4 levha , 37 minyatürü vardır . Vara k 19 b 'de bulunan
b i r minyatürün köşesinde 914 tarih i görülmektedir.
Üniversit e F . 249.
Sonrada n tâmir görmüş meşin cil t içinde, 288 varak ; eb'a d 26 X 16 (16,5 X 9,5)
s m . 4 sütûnlu, 25 satirli tâlik, yaldız cedve l içinde. 6 rebiülâhır 1002 'de AhmadâbSd'da ,
Fathalla h b. Seyyi d Muhamma d tarafından, istinsah edilmiştir.
Fati h 3749.
Gâyet süslü, güzel bi r cil t içinde, 358 varak ; eb'a d 26 X 18 (17 X H ) sm . Dör t
sütün, 19 satirli, tâlik; yaldız cedve l içinde. Başta ik i levha var . (10. asır).
Basmala r için bk. A r b e r r y, Catalogue of the Lihrary of the India Office,
London , 1937; vol . II, Par t IV , s . 887—888 .
Sualim varili- i MaktüL
1 1 . Partavname. — İ. H . Uzunçarşılıoğlu , Anadolu beylikle¬
ri 'nde (s. 78), Şihabaddin-i Maktul'ün ikinci Kılıç Arslan'a ithaf ettiği
Pertevname 'sinden bahsetmektedir. Müellifin bu malûmatı nereden aldığı
tesbit edilemedi. Fakat bu eser hakkında toplanan malûmat bu iddiayı
teyid etmiyor.
5 recep 587 'de 36 veya 38 yaşında katledilmiş olan Şihabaddin
Yahya b. Habeş b. Amirak as-Suhravardi 1 genç yaşında Meraga'ye
gelerek, tahsilini yapmış; uzun seyahatlardan sonra, Diyarbeki r 'e uğramış,
Rum Selçukîleri onu iy i karşılamışlardı. Harput emir i
c
lmâdaddin
Kara Aslan namına, Kitab al-alvâh al-ctmâdiıjâ~,yı yazdı. Ondan sonra
Halep seyahatini yaptı.
Bu hulâsadan anlaşılabilir ki , onun ikinci Kılıç Aslan 'a (551—588)
' bi r kitap ithaf etmiş olması çok mümkündür. Şu kadar var ki , ona ithaf
edildiği söylenen kitap bu imkânı teyid etmiyor. Partavnâma 'nin yegâne
nüshasını H. Ritte r tesbit etmişti (Philologika, IX, Der islam, 24,
1937, s. 272). Fâtih 'te 5426 numaralı mecmuada bulunan bu eser şöyle
başlamaktadır:
] îşrâkiye doktrinini n müessisi olan bu za t hakkında ta m bi r bibliyografyayı ve
menbâları için bk. Br . I, 437—8/781— 3 v e bilhass a H . Ritter , Philologika IX , Der
İslam, 24,s.270—286 . Onu n hakkında en yeni araştırma için bk. H . Corbin , Sahramar-
,dî d'Alep, Paris , 1939; burad a bilhass a bu eserde n istifade edilmiştir.
1 0 4
AA>3>J IJ^3 cJUa i jU * j l OjLi i A i 4:=-L- £~ c*~ij^t&£ ij cib'lj j .. ;
... . .-O—1-aS «O Ù--%jfi-3- • ' • ı_S*'' ^ 'I AU- Ciwi Jİ jr| jjà^J.-... . Aj> oj jf".
Eğer bu eserin başka bi r rédaction'u yoksa, ikinci Kılıç Aslan 'a
ithaf edilmediği muhakkak addolunabilir 1 .
Mahamma d b . Gazi .
1898 'de Houtsma'nı n yazdığı bi r makaleden beri 2 ilim âleminde
tetkik mevzuu olan Rawzat al-cukiïl müellifi Muhammad Gâzi'nin
hayatı hakkında, eserlerinde verdiği mâlûmattan başka, bi r şeye mâlik
değiliz. Bu mâlûmat Rawzat al-cukül mukaddimesindedir ve bu mukaddimey
i Houtsm a mezkûr makalede neşretmiş olduğu gibi, Bloche t
de kâtaloğunda fransızca olarak hulâsa etmiştir (Catalogue, IV,
18—21).
Evvelâ debîr, münşi bulunan müellif sonra vezir olmuş, fakat devlet
işlerini tanzime muvaffak olmadığından, vezirlikten çekilmiştir. Bu sırada
oğlu Nizâmaddm Mahmöd 'un ricası üzerine, küçük oğlu Husâmaddîn
Hâmid'in terbiyesi için, Rawzat al-cukül 'a başladı.8 Fakat 597 senesinden
evvelki bi r zamanda bâzı münafıkların şikâyeti üzerine, malı müsadere
olunup, Harran 'a nefyolundu. 19 ramazan 597 de Ruknaddin Sulaymânşâh
(593-600) Malatya 'yı zabtedince,* müellif, sıhhî bâzı mâzaretlerle
oradan çıkıp, Süleymanşah 'm yanına geldi. Süleymanşah, ona iltifat
ederek, eserini kendi namına ikmâl etmesini emretti. Müellif eserini ikmâl
etmek üzere Malatya'ya dönüp, eseri bititirince, padişaha takdim etti.
Bu 1 takdimden, müellifimiz büyük bi r memuriyet, bi r mansıp kazanıp kazanmadığinı
bilmiyoruz. Fakat Rawzat al-cuküVden 9 sene sonra kaleme
aldığı Baridas-sacâda 'sinde, aldığı câize ve mallardan bi r mikdarmın he-
1 L . Massig-non , Recueil de textes inédits relatifs à la mystique musulmane,
Pari s 1929, s . 113 ' t e bu eserin Niksa r emîri Barkiyaruk ' a itha f edilmiş olduğunu yazıyorsa
d a , b u malûmatı nerede n aldığını bilmiyoruz .
2 Houtsma , Eine unbekannte Bearbeitung des Merzb5.n-nömeh {ZDMG, 52 1898,
s . 259-292 .
3 Houstma'nın neşrettiği mukaddimed e sebeb- i te'lif şöyle anlatılıyor :
J J-»li~« A3 I lii l 15-ti>- &~C*£!f Jş*a£- ¿¡1J C^* J Ai JJ^SS-A J^jj' .. .
. si_,ls>1 jrlie jrliJ I" LijL (Jt^5" j r^"ıs"j L*- 1
'' Jk^Aı j^tıy JL-TJI £İ>I_J^J J JI(^>
Bunda n anlaşılıyor ki , he r ik i nüshasının mukaddimeler i bi r birini n aynı değildir.
4 Sulaymânşâh Malatya'yı kardeşi Kayşarşah'tan almış olmalıdır; zir a kendisi, padi ­
ş ah olduğu zaman , Malatya'y a gelmiş ve kardeşi tarafından iy i karşılanmış olduğundan,
o n u esk i yerind e bırakmıştı; bk. İ b n Bibi , Houtsm a neşri III, 11; IV , 10.
1 0 5
nüz mevcut olduğunu kaydediyor (AS 1628,varak 3a). Bundan sonra,
Kaykâvüs b. Kayhusrav (601—607) için, Barid as-sacâda 'sini yazdı.. Mü­
ellifin bundan sonraki hayatı hakkında hiç mâlûmatımız yoktur .
E s e r 1 e r i (tarih sırası ile) :
1 2 . Murşid al- kuttab. — Nüshasına tesadüf edemediğim bu eser,
Rawzat al^ukül mukaddimesinden anlaşıldığı üzere, ahidnâme, menşur,
dostlar arasındaki mektuplar, tebrik, tâziye v. s. nümûnelerini ihtiva
eden bi r inşa kitabıdır.
1 3 . Rawzat ûl-Qukül. — Rivâyete göre, Bâvandi'lerden Marzbân b.
Rustam tarafından yazılmış olan Marzbânnâma'mn, Naşrallah b. Muham¬
mad b. Hâmid'in Kalila ve Dimna rédaction'u gibi, yeniden inşa ve ıslahıdır.
Bu eserin ik i nüshası mevcut olup, bir i Paris' te (Catalogue, IV,
18—21) ve diğeri Leiden 'dedir. Paris nüshası sondan noksandır; Leiden
nüshası ise, 679 da istinsah olunmuştur. Bu nüshanın mukaddimesi, bi r
az evvel kaydolunduğu gibi, Houtsma tarafından neşrolunmuştur. Paris
nüshasından üç kısa parçayı, Mirza Muhammed Kazvînî Sacdaddin Varavini
'nin Marzbannâma 'sinin mukaddimesinde neşretmiştir (Gibb Mémorial
Séries, VIII, s. IX—XIV) . Bundan başka H . Massé ilk babı tercümesi ile
neşretti : Mohammad İbn - Ghazi de Malatya, Le Jardin des Esprits
( Rawzat-al-'oqoul) I re partie publiée et traduite par H. Massé , Paris,
1938 (Publications de la Société des Etudes Iraniennes No. 14).
1 4 . Barïd as-sacâ~da — Bi r nüshası Ay a Sofya 'da bulunan bu eserin
mukaddimesine göre, Ebu '1-Mu?affer Kaykâvüs b. Kayhusrav (607—696)
arapçanın hakayık ve dekayikini öğrenince, müellife buyurmuş ki:—„S.en
bizim için elfâz-ı arabı te'lif etmeği mühim gördün, nahv ilminde bizi irşad
ettin. Biz nüktelerin gariblerini ve lügatin güzellerini gönül sahifesine...
nakşettik ve onları ezberledik. Şimdi bizim için Peygamberin hadislerinden1
..., sahâbenin sözlerinden, hükemanm müfid kelimelerinden, bunlar
her ne kadar çoksa da, kısa bi r mecmua yapmalısın. Her birinin şerhinde
yed-i beyza göstererek, tatlı ibâreler ve yüksek elfaz ile süslemelisin. Her
birinin ayrı ayrı bize göstermelisin, tâ k i âlem süsleyen fikrimize onları
nasıl istimâl edeceğimiz mâlûm olsun ve onları ezberleyelim".
LC~J->- j l £'$y>jt ... Âİ, ^yé- ... t-J ^ JàUl ^JjÜts- J_ ...şj^kŞ" (j< ^jtv T _,iliLl_J>I
j< V-J I ^ J cSLj V- JI^P ...gjj jLi- l j l U rJul ; jy~5^ .. . i j i > jj- * j ^ii -
B u cümlelerden müellifin Kaykâvüs 'u n hocası olduğu anlaşılır.
1 06
Müellif bunun üzerine kırk hadis seçmiş.. Bu hususta c Urwa'nin
şu. hadisine uymuştur: We.«ULiJl ¿«1 bo * cn^jl Jü* ^ .
Bunlara ilâveten Hulefa-i Râşidin 'in sözlerinden kırk söz, hükema
sözlerinden yirmi söz, arap darb-ı mesellerinden yirmi mesel seçerek,
bu eserini yazmış ve ona Bari d as-sacäda adını vermiştir.
Müellif bundan sonra kendinden evvel bu yolda yazılan eserlerden
İmâm C A b b â d i (?) 'nin ve R a ş î d - i Watwät'i n (müellif ve eseri
hakkında bk.
c Abbâ s İkbâl , Hadâ'ik as-siJyr. fi dakâ^ik aş-şicr
mukaddimesi, Tahran, 1308 ) eserlerini zikrederek, şöyle diyor:—„Ve
ürhid ederim ki , kullarını perverde eden şah'm measirinin zikr i ve mefahirinin
şöhreti Irak ülkesine ve belki bütün dünyaya yayılınca, bu
hulûs sâhibi duacıya in'am buyurur ... Nasıl ki , Sultan Ruknaddin, kendi
ismi ile süslediğim Rawzat al-cukül için in'am buyurmuştu ...
1"
Bu mukaddimeden sonra asıl eser başlar. Burada metin alınarak,
izah olunuyor. Bunu müteakip bi r hikâye ile bu mâna daha çok tavzih
ediliyor. Hikâyelerin kahramanları ekseriya müphem bi r surette bahsedilen
padişahlar, Kâbus b. Vaşmgir, Tuğrul, nâdiren zâhid ve tacirlerdir .
Her hikâyenin sonunda bi r nasihat ihtiva eden bi r kıt'a gelir.
En sonunda (varak 197 a) müellif eseri 606 rebiülevvelinin başlarınd
a ikmâl ettiğini kaydediyor. 3
Diğer nüsha: W. Pertsch , Persische Handschriften, nr . 996/2.
Nüshanı n tarifi :
A y a Sofy a 1682.
Meşin, şemseli, zincirekli bi r cil t içinde, 197 varak ; eb'ad 27x1 8 (10,5X17 ) srn.
Kırmızı cedve l içinde talik yazı; hikâye ve söz başları kırmızı mürekkeple. Kenard a
bâzan anlaşılmamış bi r kelimeni n farsçası vardır. 85 9 rebiülâhirinin dokuzund a istinsa h
olunmuşturBaş:

... f ^ C~J > f Ö,J
Son : ^İJ » <Ü!i l«j il'Uj- jliıi ...
JJJ' OX J oti jp-ia C~~*aj J 1« 2 iÖOİlifc. MS 1JL-« Â~a|^a
jlj ! jy**>j ij'tj1
pj-'tajT" j ı >Ls)U <5"J_ji*Jı A^>JJ ^-$->- .. . ^.J'^r^ J ıjlkL-»
... «i ıy*o>~ t^a
j A*"
2 ... r^kii l (£je> IL- , J _J. V İ £ - J oJ> öy?3
1 0 7
A b u Haniff a c Abdalkarim .
1 5 . Macmac ar-rubüHyât. Hâlet Efendi ilâve kitaplarının 238numarasmdaki
bi r mecmua vasıtası ile, fihristi ve bi r kaç sahifesi bize kadar
gelmiş bulunan bu eser h. 588 'den evvel Anadolu'da yaşamış bi r kaç
şairin isim ve eserini bize tanıtması itibariyle bilhassa mühimdir.
Hâlet Efendi 'deki mecmuayı toplayan zat A b ü H a n ı f a C A b d a 1-
karî m b. A b i Bak r isminde birinin' Muhyaddın b. Kılıç Arslan1
nâmına yaptığı Macmac ar-rühac
iya~t 'tan bi r intihap yapmıştır. Fakat
elimizdeki mecmuanın tam sonundaki bi r kaç varağı (192b—196b)
işgâl eden bu kısmın sonlan düşmüş, son sahifesi de yazısı okunmayacak
bi r hale gelmiştir. Bu mecmuadaki fihriste göre, Macmac ar-rubâç
iyât şu babları ihtiva ediyordu:
Sahâbenin methi; padişahlar; kasab, kebapçı, terzi, külâhçı, ekmekçi,
okçu, yaycı sevgililer; kûy ve çevgân oynamak, demirci, çiftçi, elbise
boyacısı, ayak-kabıcı, sarraf, sırmacı, meyhaneci, nalbant, deveci, hacamatçı,
eşekçi, seyis, hallaç,- Mehmed, Ömer adlılar; Habeş, Yâkub,
Mes'ut, Mahmud, İshak, Osman, Hasan; yıldız, inci danesi, Alevî, Rum;
çeng çalan, ney çalan, mutrip, def çalan, güzel sesli, rakkas; dört şehir,
dört mezhep, dört terkip, dört unsur; mâvi elbise, beyaz elbise, sarı
cübbe, altın kemer; altın, gümüş, incili küpe; hacamat yapmak, aynaya
bakmak; dudak, zülf, hat; mâşukun hasta olması; sabah, müezzin, horoz;
tecnisat ; iltimasat, zamandan şikâyet ; mâşukun seferden gelmesi,
âşıkın seferden gelmesi; insanlık, gariplik, âşıklık, rüzgârın dil i ile haber
gönderme, mâşuka name yazmak, her türlü ahvâl, ihtiyarlık, kuvvetsizlik,
bu dünyayı terketmek lâzım geldiği hakkında. Bunlara ilâveten
kaside ve bendler de konulmuştur.
Bundan sonra mecmuadan seçilmiş rubailer geliyor. Hepsinin başında
şâiri ve ne hakkında olduğu kaydedilmiştir. Burada ruba'îsi mevcut
şâirleri şöylece üç kısma ayırmak mümkündür:
I — Anvari, Mas'üd-i Sacd-i Salman, Sanâc
i, Ab u Sac id, Ab u 1-Farac
v.s. gibi, bizi burada alâkadar etmeyen şâirler.
II — Neseblerine göre Ankaralı olması lâzım gelenler ki , bizi bilhassa
alâkadar edenler bunlardır.
III — Hüviyetlerini tesbit edemediğim için, şimdilik Anadolu 'da
bulunduklarını farzetmekte bi r mahzur görmediğim şâirler.
1 B u za t birinc i Kılıç Arslan' m (551—588 ) on bi r oğlundan Muhyaddi n Mas'üd
olup, babasının memleket i çocukları arasında taksiminde , kendisin e Engüriye = Ankar a
düşmüştü (İb n Bibi , Houtsm a neşri, III, 11; IV , 10). Ankara'd a 594 tarihl i
b i r kitabes i vardı r ; M ü b a r e k G â 1 i b, Ankara, İstanbul, 192 8 s . 4.
1 08
İkinci zümreden olan şâirlerin rubailerinin burada neşrini faideli
gördüm.
a. Muntaca b oğl u Badi c - i Ang ü riya 3
î .
Bu mecmuada dört ruba'îsi olup, ikisinin başında kaydı
vardır. Bu rubailer i şunlardır:
- (Varak 194 b) fiy^ (195 a) u3 j./'ij^ l £>A,
C—o JA>I t£jüi> ¿^. 7 A "l c—o>i « O iV_y ^ A I j !
«^-/.f V j l Sj^ j T ^
(195 a) fi r>r /
(196 a) ^•^•*j r ı3=-JJ A ^ AJJ^SCJI
^ oj> ^jSt' >"j ^ **j r fiji" ^
b. Muhyavi- i Angüriya-^i . <£yfBurada
altı rubaisi vardır. İsmi Muhyaddin 'den nisbet olduğuna
göre, bu adı Muhyaddîn Mascüd' a intisabından dolayı almış olması çok
muhtemeldir. Burada onun methinde bi r rubaisi vardır.
(193 a) ı>_tU U J=~ Xjfij,Ci -iSjjfjjt>
j L ^ a y 'c^-Aj « j I' -Li jfejS{£}—y çy-yt-ryaıjzs
A i jl^ı i_^i j> a^a ^ JL-ı_/ (?AJ)OÎ Aol^L i j U •6'A~i._)_p-
(194 a) _r~> ^.^^. J > 5 C ; I "ıS?;*
x.f J 3 ^ J I 4 ^ j -*:c- ol jl./<—^3u>^
.i. i it -
109
. (195a)
4i._ l jUL.Jl_ j j^^ J J^fj f-'^' C-"löUjJ I^'JJ J 1 _1;JS' 1 _JJ I
~- I (jU-l_p** ^j**> C*ı ıjl ' ıJL-MiltjL. fjy>-ç3 j j ç£>~A*a3
(195 b) r l ' JÎ 1 Xyf}j& *&yJc
^ y ¡3=" J J
c. Haki m M a h mü d- i Angü r iya- 3
ı . çf>-
Burada bi r tek rubaisi vardır, k i o da şudur:
(195 a) >cJuî j J x f "UjyiCjI jyf~ ^S^~
Diğer kısım şâirlerden, hüviyetlerini tesbit edemediğim için, şimdilik
Anadolu'da yaşamış ve eser vermiş olduklarını farzettiklerim
şunlardır:
I — C A 1 î Unsâbâdî,ayakkabıcı hakkında birruba'îsivardır(194b).
II — Fahri , bi r tane rubaisi vardır (196 a).
III — İmam c A l î Hayşa m (^» J*), bi r rubaisi vardır (194 b).
I V — S a y y i d A ş raf , bi r rubaisi vardır (195 b).
Nüshanı n tavsifi :
HaSe t Efend i ilâv e 238. Yeşil bez kaplı bi r cil t içinde, 196 varak ; eb'a d 24x15,5
(17,5X11,5) sm . 19 satirl i nesih. Sonda n noksa n olup, son vara k yazıları okunmayaca k
kada r bozulmuştur (VIII. asrın ilk yarısı).
içindekiler :
(1) Vara k l b — 27 a . Senâ'i 'ni n gazeller i (33 gazel).
(2) « 27 b — 74 a. 'Attâr'ı n gazelleri.
(3) « 74 b —10 2 a.'Attâr'ın Muhtârnâma 'sinden. He r sahifed e yed i rubaî vardır .
(4) Vara k 102 b — 126 a. MevlânS'nın gazelleri.
(5) « 126 b — 128 b. Sulta n Vele d 'i n gazelleri. Sonund a eksikli k var .
(6) « 129 a — 159 a . Sa'di'ni n gazelleri.
• (7) « 159 b — 176 a . Fahraddi n 'İrâki 'ni n gazelleri.
(8) « 176 b — 192 a . Humâmaddîn-i Tabrîz i 'nin gazelleri.
(9) « 192 b — 196 b. Ab u Hanîf a 'Abdalkari m 'in Muhyaddîn Masu d b. Kılıç
Arşlan namına yaptığı Macma ar-rubaiyât 'ta n parçalar.
Dah a mufassa l tavsifi için bk. H . Ritter , Philologika XI, (Der islam, Bd . 26, 1942,,
s . 243 -46).
1 1 0
Nacmaddi n Baye .
Mirşâd al-c
ibad müellifi Abü Bakr
c Abdalla h b. M u h a m m e d
b. Şâhva r a 1-Asâd i ar-R S z I, Nacmaddin Kubra (vefatı 618; Nàfahst
tercümesi, s. 475—480) eshabmdan idi.Terbiyesi Şeyh Macdaddi n 'ë
havale edilmişti. 617 senesine doğru moğul istilâsı başladığı zaman,
Nacmaddin Dâye Irak ve Horasan 'da dolaşmakta idi 1
. Bu esnada
moğul istilâsının yatışacağını, dostlarına tekrar kavuşacağını ümit ediyordu.
Fakat belâ gittikçe şiddetlenince, 618 senesinde Erbil yolu ile
Hemedan'ı terketti. Artık vatanına dönmekten ümidi kesilmişti. Halkı
ehl-i sünnet ve cemaattan olan ve padişahı dindar ve din ehlinin kadrini
bili r bi r memleket arıyorlar. Nihâyet mübârek Selçuk hânedanı
bakiyesinden bi r padişahın hâkim olduğu Anadolu 'yu işitiyorlar. Eshabı
da neşr-i Um ve dâvet-i bendegân için oraya gitmek istiyorlardı. Hemen
oraya gitmek üzre, yola çıkıyorlar. Tesadüfen Malatya 'da Şihâbaddın
cOmar as-Suhrawardi 'ye (ölm. 632; bunun hakkında bk. H . R i 11 e r, Die
vier Suhrawardï; (Der islam 25, 1938, s. 36 v. d.) rast geliyor. Suhravardi,
ona selçukî padişahından gördüğü lûtufları ve faziletlerinden
bi r kısmını anlattı. Musahabe esnasında:—„Mademki elinde olmaksızın
memleketinden uzak düştün, bar i bu memlekette kal " dedi. Nacmaddin
Dâye bu teklifi muvafık bularak, padişaha müteveccihen yola koyuldu.
618 senesi ramazanında Kayseri 'de 'Alâ'addin Kaykubâd (616—634) ile
görüştü. Eshabınm kendisinden evvelce istemiş oldukları, fakat ahvâlin
bozukluğundan, bi r türlü fırsat bulup da yazamadığı sülük hakkındaki
Mirşâd al-c
ibâd 'ma başladı. İki sene sonra 620 de Sivas 'ta ikmâl etti. 2
Nacmaddin Dâye 'nin hayatının bundan sonraki kısmı o kadar mâlûnt
değildir. Sonraları Konya 'ya geldiği, Mavlânâ ve Sadraddin Könavi ile
görüştüğü, NafahSt tercümeşindeki bi r hikâyeden anlaşılmaktadır (s. 491).
Vefatı 654 'te olup, mezarı, rivâyete göre, Şüniziye 'dedir. 3
Bibliyografya : Nefahât tercümesi, 491—2;F. Köprülü , İlk
mutasavvıflar, 226 ; Rieu , 1,38; E thé , 1,987-8 (diğer menbâlar bu ik i
kitapta vardır); Flügel , III, 418 ve 423; F. Meier . Stambuler Hand-
1 Hayatının bunda n sonr a 620 senesin e kada r olan kısmı Mirşâd al-'ibâd 'inin
ikinc i faslında anlatılmaktadır. B u kısım orada n hülâsa edildi.
2 NafahSt tercümesi 'nde (s. 492) eseri n 628 recebind e ikmâl edildiği bi r Mirşâd
al-'ibad nüshasından nakle n mukayye t is e de, gördüğüm nüshalarda, meselâ Fati h 2839
(vara k 259 a) 'da v e Rieu 'd e (1,38) tavsifi buluna n nüshada eseri n 620 recebind e ikmâl
olunduğu görülmektedir. Zâten, tabiî şerait içinde eseri n 10 sened e ikmâl edildiğini
kabul e de lüzum yoktur .
3 Şüniziye, Bağda d 'ın gar p tarafında bi r mezarlık olup, orad a sâlihlerden bi r
cemaa t defnolunmuştur. Orad a sûfîler için bi r hankâh vardı r ( Y â k ü t , Mu cam al-buldân).
1 11
schriften dreier persiSchèr Mystiker (Der Islam, 24, 1937 , 30—39; tam
bibliyografya buradadır).
Farsç a eserleri :
1 6 . Sirâc al-kulüb. — Sual ve cevap tarzında küçük bi r risâledir.
1 7 . Mirşâd al-c
ibâd. — Nacmaddîn Dâya'nin en büyük eseri olup,
sülük hakkındadır. Tam ismi şudur : Mirşâd al-c
ibâd min al-mabda'
ilâ ,
l-macâd tuhfatan lis-Sultan Kaykubâd. Beş babdır.
1. ba b : ytLT ' <*-U.3 İİ J j-> U ç fasıldır.
2. 2> : «ıJU* ûUj i . Baş fasıldır.
3. » : JjJb- tyl^ . ùL._p Yirm i fasıldır.
4. » Liàtj ıJ* - o«_ji,' iU * iLıj-ı Dör t fasıldır.
5. » «ite* «IjL» 2>U.ji Seki z fasıldır.
Nüshaları :
' Fati h 278 3 (İstinsahı 720 h.), Fati h 274 1 (750 h.), Ayasoffy a 20S 7 (752 h.),
Ayasofy a 206 3 (780 h.), Fati h 278 1 (786 h.), Numosmaniy e 258 5 (804h.), Fati h
283 9 (800 h.), Eyyû p 18 7 (850 h.), Fati h 284 0 (860 h.), Numosmuaıniy e 258 6
(911 h.), Ali'EmSrî, Farisî 7 9 (96 0 h.), Ayasofy a 206 9 (971 h.), Fati h 284 2 (981 h.),
Reisiilkütta b (Aşi r I ) 509 , Vehb i 740 , Ayasoffy a 2066 . •
Tavsifleri: F. M e i er , ayn. esr.
17a . Türkçey e tercümesi :
Kâsim b. Mahmüd Karahişâri, bu eseri tercüme edip, Murad II. a
(824—848) ithaf ederek, Irşâd al-murid ilâ l-murâd fi tarcamat Mirşâd
al-ibâd tuhfatan li-Sültân Murâd adını vermiştir.
Nüshaları ve tavsifi, F. M e i e r, ayn. esr.
1 8 . Kalıla ve Dimna. — Kâni c
i diye meşhur Ahmad b. Mahmüd atTüsî'nin
olan bu Kalila ve Dimna manzumdur. Yegâne nüshası British
Museum'da bulunduğundan, R i e u'nün verdiği mâlûmatı (II, 582) hulâsa
etmekle iktifa edildi.
Eser 642 'de hükümdar olup, 662 'de İstanbul 'a kaçan ve 678 'de
Kırım 'da vefat etmiş olan c
îzzaddin Kaykâvüs namına yazılmıştır.
Muharririn mukaddimede verdiği mâlûmata göre, Horasan 'da sevinç
ve saadetle yaşıyormuş; zamanın eşsiz bi r şâiri imiş. Moğul istilâsı sı­
rasında (617) Hindistan yolu ile Aden 'e, oradan Mekke ve Medine 'ye
gelmiş. Nihâyet Bağdad 'dan geçerek, Rum 'a varmış. Orada Alâ'addin
Kaykubâd'ın (616—634) mâdihi oldu ve Salçüknâma (1.9) adlı manzum
bi r selçuk tarihi yazdı. Bu eser o kadar büyük idi ki , bi r deve zor kal-
1 12
dırabilirdi. SAlâ'addin Kaykubâd'dan başka kırk sene, Kayhusrav ve
Kaykâvüs 'u da methetti. Onlar hakkında yazdığı şiirler 300 bin beyit
kadar imiş.
ç]Jut jr'li^ J - QİA » & . j. lc Xi-ı JL- J^j. t V
j i ğ.f _5_r_»=jr' JIA,"U-4=- ii j jUL i
jljA JLo^»< '-o' J^'"- CJ" 3^-^*3 •^L» 4$""
Âflakî 'de Mavlânâ 'ran cenaze merasiminde bulunanlar arasında
zikredildiğine göre, 672 'de henüz Konya'd a idi.
Esere gelince, o, padişahlarda bulunması lâzım gelen faziletler hakkında
uzun bir mukaddime ile başlar. Asıl eserin taksimi Naşrallâh'm
Kalila va Dimna 'sinin taksiminin aynıdır.1
Mnlamma d E . Al-Husay n a!-Muc
iıii
2 0 . Başa'ir an-nazS'ir. — Müellifinin hayatı ve memleketi hakkında,
hiç bi r mâlûmata malik olmadığım bu eseri buraya almamın sebebi,,
başında gördüğüm şu kayıtlardır (2a da Avvhadaddin'in dört. rubaîsinsonra):
ı>->) - — 3 - ~* j ¿1«* <^-J ¿3jLJLİ (?) _ J ... ^.Jai-i (?) - JJ'Mİ-I <_i-.il ' •
i l i 41— Jl_j_ i J ... 4_-.j_,:İI oJS> T^Jai- l — O JIMI- ı ı_i~i>l «Ct » .( 4J£__J
. 4>U«A—_j cnîiî 41J J>- VI j«—'J —"J— A ? J r J İ .. . a^Eser defterde yanlış olarak Zahiraddin Muhammad b. Mahmüd. anNişâbüri'nin
(b u müellif ve eseri hakkında bk. , Storey, 1, 5 ) Tafsır-i
başair-i Yemini 'si gibi gösterilmişse de, ondan büsbütün ayrıdır2.
' Yukarıki tarihlere göre, eser 650 'den evvel yazılmış olmalıdır. Binaenaleyh
al-Muc
ini, bu ismi, meşhur vezir Muc
inaddin Pervane 'ye intisabından
dolayı almış olan bi r şahıs olabilir.
Müellifi, Abü 1-Fazâ3
il Muhammad b. al-Husayn al-MucInî, mukaddime--
den anlaşıldığına göre, Kur an 'm kolay anlaşılır bi r kitap olmadığını
görmüş, Kur an '1 tefsir etmeği de fikrince doğru bulmadığından, bu ki ­
tabı yazmıştır. Kitap bi r kaç mukaddime ve maksatlara ayrılmıştır..
Mukaddimelerde Kuranın fezaili, i'cazı isbat olunduktan başka, bâzı
dinî meselelerden de bahsediliyor. Sonra surelerin adedi ve sebeb-i nü-
zülleri anlatılıyor, nihayet 29 babda Kur'an 'da geçen kelimelerin mânaları
izah ediliyor.
1 B u iki ese r hakkında bk . M . Fua d Köprülü , Belleten 7 (1943) s . 393 — 6 .
2 H . Ritter , bu yanlışı farkederelc , Storey'e yazdığı bi r tenkitt e tashih etmiştir r.
OL Z, 1928, sütün 1123.
29 bab a,rapçadaki 29 harfe tekabül ettiğine göre, müellif Kur ânın
lügatini yapmak istemiştir. Fakat eser 'J-. harfinde ve cümİe ortasında
bittiğine göre, aşağı yukarı kitabın yarısı yok demektir.
Nüshanı n tavsifi :
Veliyeddr a 68 .
Kâğı t kaplı bi r cil t içinde 217 varak ; eb'ad 25X1 7 (19,5X12 ) sm . Yazı nesih, 26
satirli , bablar ı kırmızı mürekkeple.'
Baş: . . . . ^»«il (jrU~-l ıj A?- J)J~li) I f I jj>~. ... JLî!~'!
Son : ^"1 4)1.J_»c-i .. . Jj l X <=-_} J^-i=- J J* ji Cplii j ç--*-*} ••• .
Sadraddi n Könavi
2 1 . Tabsirai al-mubtadP.—Bu eser umumiyetle Şadraddln Könavi 'y«2
isnad olunmaktadır (KZ, 337 ). Muhammed b. İshale b. Muhammed b.
Yûsuf, Şeyh-i Ekber'in (560-—638) üvey oğlu idi. Sadraddin'i babası yetiş­
tirmişti. Vefatı h. 673 dedir (Nafahât tercümesi, 632—635); (Br. Suppl.
I, 807-^-8; R i 11 e r, yukarıda s. 21—27). Esere gelince, içinde müellifin adını
zikretmemiştir. Bundan dolayı Sadraddin al-Muhaddiş adlı bi r zata isnad
olunmuş {KZ). Eser, bi r mukaddime, üç misbah, bi r hâtimeden ibarettir.
Misbah I. ol i «^ J J Jj l .£>V ^ j jt j .. j^jiÎ ^ j s
JUs l
Misbah II. Jj l £«V £ ^ J. jT> ^ .>-'-> '^ı JJ^ J f^ 1 J-5
Misbah III. V J
^s " ^ ^J 1 tS-» 5 J °> l •> ^
Nüshaları : Blochet , nr. 149/5.
Nuruosmaniy e 2286.
Ebr u kâğı t kaplı bi r cil t içinde, 100 varak ; eb'a d 16X12, 5 (10X7 ) sm . 9 satirl i
nesih, söz başları kırmızı. 689 da. Müsâ b. Haru n b. Ami r Hac a tarafından istinsa h
olunmuş.
Baş :
_p Jü». ^- Cj_pO>- L* tijljlj —
''IJL - ' olF j ı_İJj=>- cr'^. J ——'I 0 3 V t * J*?" " j ' ^ *^'J ^ Acy»} ı_İjl« J_jrfl
. . . «JLI .
Son : , jTjb' ->i>" çl" > illi - j l jlj U y-. ^'y?" .J * L^Jj ill i -jr
1 1 4
A y a Sofy a 1711. .
Kâğı t kaplı bi r cil t içinde," 142 varak; eb'a d 18x13 (11x7) sm . 15 satırlık dikkatl i
nesih , ilk kısmı kırmızı bi r cedve l içinde, ikinc i kısmın kâğıdı dah a yenice . İlk risal e
8 6 8 recebini n başlarında Edirne'd e Mavlânâ Sa'daddi n tarafından .istinsah olunmuş.
1) 1 — 101 b. Gazal i 'nin bi r risalesi. '
2) 103 b — 141 b. (21).
A y a Sofy a 1692.
Kâğı t ka p lı bi r cil t içinde 65 varak ; eb'ad 18X12 , 5 (10X5 ) sm . Yaldız cedve l
içinde güzel bi r nesih; âyetler v e söz başları yaldız vey a kırmızı. 1 b, 2 a d a güzel
bire r levh a var . B u levhalard a şunlar yazılıdır :
4ÎUj (2) ci U «lll^U- Ü _ ->j J.«H o y •>ül(__r-A5 ( !! ) (_$_}Uı.JS ıj Jl _>li.:_ıf £JA ^^- U ojf _j ı^-t.U a
A y a Sofy a 1691.
Meşin kaplı cil t içinde 53 varak ; eb'ad 18X12 (11,5X6,5) sm". 15 satirli tâlik yazı;
yaldız cedve l içinde. Söz başları baza n kırmızı, baza n yaldız. (IX.—X . asır).
1) 1—12 a. Küçük bi r risale .
• 2) 14 b — 53 a, 21.
S a c idaddi n Farğâni
İ b n a 1 - F â r i i 'in (b u mutasavvıf şâir için bk. Br. I , 262—3,462)
Ta'iyya 'sinin elde mevcut şerhlerinin en eskisinin sahibi, Sac
idaddin
Muhammad b.Ahmad al-Farğân i (ölm. 678) Şeyh Nacibaddin c A l i
b. Buzğuş 'tan1 hırka giymiştir. Sonraları Şadraddin Könavi 'nin sohbetine
erişmiş, KZ 'deki (1846) bi r kayda göre, 700 'e doğru, diğer bi r kayda
göre (KZ, 265) 691 de vefat etmiştir.
Bibliyografya : Nafahât tercümesi, 635—638; Eth e 1, 292—3;
M. Fua d Köprülü , İlk mutasavvıflar, 227 not 3.
Eserleri : "
2 2 . Manähic al-c
ibäd ilâ ,
l-macâd.— Nafahât tercümesinde, E t h e
'de (1,493 nr.1512) zikredilmiş olan ve bi r nüshası Iwanow, Concise
descriptive Çatalogue of the Persian Ms... of Bengal, nr . 1607 de tavsif
edilen bu eserin nüshasına tesadüf edemedim. KZ 'nin verdiği mâlümata
göre (1846), eser üç kaideye ayrılmıştır. Birincisi üç bap olup, akaid
hakkındadır; ikincisi beş rükn olup, islâmm beş rüknünü beyan eder;
üçüncüsü ise, sülûkün kaidelerinden ve metalib-i sûfiyeden bahseder.
Idris-i Bitlisi, bu eseri tercüme ederek, ona Madäric al-ftikâd adını
verdi.
1 B u mutasavvıf hakkında bk. Ritter.Philologika IX , Der islam, 25 1938, s. 28).
1 15
2 3 . Şarh-i kaşîda-i Taıya.— Farğâni'nin bu kaside hakkında bi r .
de arapça kitabı vardır ki , adı Muntahâ 'l-madârik 'ti r (bu eserin nüshaları
hakkında bk. Br. I , 263, 463) ve farsçasınm tercümesi veya farsçası
arapçasmın tercümesidir. KZ'ye göre, evvelâ farsçasmı yazdı, sonra
arapçaya tercüme etti (265). Bu hususta kitaplarda bi r kayıt yoktur .
Ancak şu kadar var ki , farsçasmd.a bulunan Şadraddin Könavi 'nin
takriz i arapçasında yoktur .
Farsçası, Allahm insanları muhtelif kabiliyetlerde yarattığını anlatmakla
başlar (Eyyûp 177, varak 3a—b). Sonra sözün »mensur veya manzum
olabileceğinden bahsederek, şöyle diyor : —"İb n al-Fâriz , aşk
ve muhabbet menzillerini, . tevhid ve ma'rifet makamlarını anlatmakta
bu ikinci yolu ihtiyar etmiştir... Bu derece musannâ ve güzel bi r eser
yazmak kimseye nasib olmamıştır... (4 b). Müellif Şadraddin Könavi 'nin
önünde ve Muc inaddin Parvâna 'nin bulunduğu bi r mecliste bu eseri
okumuş ve çok beğenilmiş.,,
Bundan sonra asıl şerhe başlamadan evvel, dört asi 'dan mürekkep
bi r giriş kısmı vardır:
Birinci asi (5 b) : zat, sıfat, ulûm ve şuhudun itibarı hakkında.
İkinci asi (12 b) : ruhlar âleminin sudur ve taayyünü ve ıstılah dili
ile hayâl-i munfasıl denilen âlem-i emsâl'in zuhüru hakkında.
Üçüncü asi (16 b) : Adem 'in yaratılışına kadar âlem-i ecsâmın yaratılmasının
tertibi hakkındâ.
Dördüncü asi (23 b) : insanın neş'eti, ahvâl ve etvârı, bütün mahlûkatın
yaratılmasından gayenin insan olduğu hakkında.
(40 a) Müellif kasidenin bi r kısmını şerh edince, müsveddelerini
Şadraddin Könavi'ye göstermiş. Şadraddin Könavi bunları okuyarak, .
bi r takriz yazmış, müellif de onu olduğu gibi kitabına koymuştur.
Bu takriz, Şadraddin Könavi 'nin hayatı hakkında bi r az mâlûmati
•ihtiva ettiğinden, 1 mühimdir. Bundan dolayı burada hulâsa edilecektir:
„Bu kelimeleri yazan Muhammed b. İshâk b. Muhammed b. Yûsuf
b.
CA1Î şöyle der ki , Şeyh İbn al-Fâriz hak ehlinin büyüklerinden idi.
630 senesinde seyahatla Mısır memleketine ulaştığım vakit o hayatta idi.
Bi r câmide bi r arada bulunduk; fakat her ikimizin arzumıza rağmen,
mülâkat nasib olmadı. O günlerde hastalandı ve vefat etti. Ondan sonra
643 senesinde Şam diyârından Mısır 'a döndüğüm zaman, Mısır, Şam ve
1 Bk . H . Ritter , yukarıda s . 27. Şadraddin Könavi'nin hayatı hakkındaki menba -
laı mahdu t olduğu gibi, burad a bahsedile n Mısı r seyahat i hakkında oralard a malûmat
yoktur . B u takri z Nafahâi mîiellifinee mâlûm olduğu halde, orad a b u Mısı r seyahatmda n
bahi s yoktu r (Nafahât tercümesi, s. 632).
1 16
Rum memleketlerinde bu kaside okunuyor ve müşkül yerleri şerhediliyordu.
Fakat hiç kimse bu işte biraderimiz âlim şeyh Sac idaddin Sac id
Farğâni kadar muvaffak olamadı,,.
Bundan sonra Kaşida-i Tâiya i Kubrâ 'nın şerhi başlamaktadır.
Nüshalar : ,
A y a Sofy a 4676.
6 86 h. d e müellifinin hayatında istinsah olunmuş.
Eyü p 177.
Güzel, musanna,"faka t bozulmuş bi r cil t içinde olup, 39 8 varaktır; eb'ad 23 , 5 X
16 (19X11 ) sm . 19 satirl i nesih . İstinsah kaydı:
JJ» '^ı-^ . •• • J—'"^ 1 <^-i! l j- « J£-'l -ü j <_>U_JI dill i CJL_CJ I f
. 4)L..—_ j _-i x ^j l '^
Baş : Oİ j _gl>^ O»- J o"'?"'- ' (T*J Jf~ " -J—J-l LliTy dU c b. j
... S _. J (İİJLİ - '
Son : .. . ^ j iU « (J l J^,- - _>U5^} jUy U dü-is
Rağı p Paş a 671.
Şemseli, meşin bi r cil t içinde 240 varaktır. Eb'a d 23X1 5 (16;5Xİ0,5) sm . 21 satirli ,
kırmızı cedve l içinde tali k yazı; söz başları kırmızı, kenard a bâzı haşiyeler vardır .
8 4 9 şabanının sonlarında, Ahme d b. Muhamme d al-Cilâni tarafından, istinsa h olunmuştur.
Fati h 3967.
Kâğı t kaplı cil t içinde 132 varak; eb'a d 24 X 16,5 (19 X 12) sm . 29 satirl i nesih .
Beyitleri n bulunduğu sahifelerd e arapça haşiyeler vardır. 759 rebiülevvelinde, Sulayma n b.
Dâ'üd tarafından, istinsa h edilmiştir. İlk 77 beyiti n şerhi noksandır.
Arapçasını n nüshaları :
Fati h 3966.
Eskimiş bi r cil t içinde 277 varak ; eb'a d 24 X 18 (20,5 X 13,5) sm . 20 satirl i nesih .
7 29 "de, İbrahim b . al-Husay n b. al-Hasa n al-Tiflis i tarafından, istinsa h edilmiştir.
Baş : - - - cj,'İA»._« J%f- jyî tSail jc-JıiJI -U! aJ"1
Son : . ûyd j/li- y ...d i ^^İ J pr.Jh •••
Rağı p Paş a 669.
B e z kaplı bi r cil t içinde 236 varak ; eb'a d 26 X 18 (19 X 11) sm . 27 satırtı nesihr
söz başları kırmızı. 874 rebiülâhirinin sonunda , Ahme d b. Muhamme d b. ... ? tarafından,
istinsa h edilmiştir.
Rağı p Paş a 662. -
B e z kaplı cil t içinde 204 varak ; eb'a d 26,5 X 17 (19 X 12,5) sm . 29 satirl i nesih ;
söz başları v e şiirler kırmızı. 933 recebind e Mekke'd e 'Abdalkâdi r b. 'Abdal'azi z b.
'Oma r al-Hâşimi tarafından, istinsa h edilmiştir.
Basma : İstanbul (? ) 1293 (Kaşgâr emîri Sayyi d Ya'kü b ' un emr i ile).
1 17
, Çutbaddiı» aş-ŞIraz i
2 4 . İhtiyara t-i MuzaffarL— Hey'ete dâir bi r eserdir. Müellifi şirazlı
bi r hekim ailesinden olan Mahmüd b. Mascüd b. Muşlih aş-Şîrâzî 634'de
doğmuştur. Babasından ve amcasından tıp öğrenerek, onların hastahânelerinde
çalışmış, Kânün'u öğrenmek için, Horasan'a gitmişti. Daha
sonra Naşîraddîn Tüsi' nin talebesi olmuştur. Rum ' a geldiği zaman,
çok hürmete mazhar olmuş, Sivas ve Malatya kadılıklarında bulunmuş­
tur . Bu esnada, Aflâkı 'deki bi r kayda göre, Mevlânâ ile tanışmış ve
onun müridi olmuştur. Vefatı 710 ramazanmdadır.
Bibliogra f ya : Br. II , 211,296. Firüzan f ar , MavlSnS CalSladdın
Muhammed (Tahran, 1315) s. 129; A. M i e l i , La Science arabe,
Leiden, 1939, s. 151.
IhtiyarSt-i Muzaffari' ye gelince, Kutbaddin Şirâzi' nin Anadolu' dak
i ikameti esnasında yazılmış olan bu eser, Yavlak Arslan b. Husâmaddîn
(Aya Sofya 2575 'de) ii^-iı Alpyörük' e ithaf etmiştir. ı Bü zat
hakkında bi r az mâlûmatımız vardır: Babası Husâmaddin Çöbân Kastariıoni
'y i zaptedince,
cAlâ'addîn Kaykubâd (616—634) orayı kendisine iktâ
etmişti. Sonraları burası oğlu Muzaffaraddîn Yavlak Arslan Alpyörük.'e
kaldı. Dördüncü Kılıç Arslân Kırım'dan gelince, Muzaffaraddîn ona
yardım etti; fakat Giyâşaddin Mascüd'a karşı yaptıkları muharebede
maktûl düşmüştür (691). (Düvel-i islâmiye, 303; Uzunçarş111o ğ 1 u,
Anadolu beylikleri, 23).
Eserin mukaddimesinde şöyle deniyor:
3' ify s* • • • tSjlj^'l •3>-"-* tj*. S)*" • • •
j î .... j J^V l j illj^ l Î.L: j-J ^ (2b) ••• J> b > çy
İSj 4J » JJU ^j% ... jl^i-ti . jüail C J I İ C J jUj.â^> jtöl CJj_ iy J-»^« —'t— ^
.... j>ju jj-l ı-LTI J J ı J S"'^ . —• J j • • • —-»ol—* <_^»A» 4 ^ t_g (£jLli
J JLÎ . 1 .. . (3a) • • • j j f j-l' ^jik a _ıijL>-l ly i j ... l j |»lc_»(j^li. j l A Us jb.l.^c ir
Eser dört makale 'dir .
Makale I . Mukaddime. Bu da üç babdır: 1. llm-i hey'etin târifi, mevzuu,
mebadi ve meseleleri. 2. Hendese ile alâkadar olan meseleler.
3, İlm-i tabiî ile alâkadar olan meseleler.
Makale II. Ecrâm-ı ulviyenin hey'eti. 13 babdır.
1 M . Krause , şüphesiz yanlış olarak, Yavla k ismin i Bula k okumuştur, bk. Stambaler
Hahdşchriften islamischer Mathematiker, s . 507.
1 1 8
Makale III. Yer yüzünün hey'eti ve taksimi. 13 babdır.
'> Makale IV. • --c-a 1 ^-&Jr^f'--{-jt.3 s± jjü* -dj^-j*
Nüshalar : Ay a Sofy a 2574-2575 , Fati h 5302/ 1 Nuruosmaniy e 277 3
Sara y 3310-3311 . .
Tavsifler için bk. M . Krause , Stambuler Handschriften islamischer
Mathematiker (Quellen und Studien zur Geschichte der Mathematik;
Astronomie und Physik, III, 1935), s. 5078.
Naşir i
Köprülü kütüphanesindeki bi r mecmuada bulunan ik i eserinden il k
defa Rifa t Bilg e bahsetmişti (Sultan Veled ile muasır iki türk şâiri,
Türk Yurdu, 1927, s. 64), Oradaki mâlûmata İşrâkâthn yeni bi r nüshasını
haber vermekten başka bi r şey ilâve edemedim.
2 5 . Futuvvatnâma. — Remel-i müseddeste küçük bi r mesnevidir.
Müellif tarikat hakkında manzum bi r kitap mevcut olmadığını görerek, bu
eserini yazmış ve Ahi Muhammad1
e ithaf etmiştir. Sonundaki bi r beytten
679'de ikmâl olunduğu anlaşılmaktadır:
2 6 . Işrâkât. — Müellif bi r bahar gününde, Tokat 'ta dua seccâdesine
oturarak, başını dizinin üstüne koymuş ve murakabeye varmış. Bu esnada
bi r adam gelerek: — V-.J JJ^. f U l — diyo r ve gidiyor . Bunun üzerine
eşyanın kendine ilham ettiği şeyleri yazmak istiyor. Fakat kısa nazarlılar
eşyanın tabiatını bilmediklerinden, sözlerine, âyetlerle başlıyor. Bundan
sonra mensûr parçalar gelmektedir. Müellife göre, nesir nazımdan daha
zordur :
Nesri manzum bi r münacât tâkip eder. En sonuna arapça beyitler
konulur . Bunlardan başka eski şairlerden de beytler iktibas olunmuştur.
Müellifin sözüne göre bunlar on beyitten ziyâde değildir.
Bu söyleyenler bi r İşrâk 'm plânıdır. Eser umumiyetle ik i kısımdır:
II. Jl ^ *" J ' ^fi 'jVU 4—i " J6j Oİj»l ^ J
Eserin sonundaki bi r beyit bunun 699 'da ikmâl edildiğini göstermektedir
:
J- J. ÖJ? JL-
1 19
Nüshaları n tavsifi :
Köprül ü 1597 .
1
Kâğı t kaplı bi r cil t içinde, 117 varak ; eb'a d 21 X 14,5 sm . Yazı eb'adı muhteliftir ;
yazı itinasız bi r nesi h olup ekseriy a girifttir ; baştan 40 varak m kâğıdı dah a yenidir ,
istinsa h kaydı :
j b *,)jxz .kilA.1 ı_S A
;—' ¿X' J c L T İ -^ it— O l ai * • • • ¿r° ¿L>*!' ¿s-? a
' - 9
crt.T Á¡J~JI i -ja^ l -blr'l/ j c"-;j l ) JjV I jL* ¿ jyi J (!) ^s^jbll J . . . CJJ^A¡ SU=JI
İçindekiler:
1. ' l.b—3 8 b. Hulâşat al-adilla al-mükifa 'ala tahsil lubâb al-ma'rifa.
' Baş : .. . t.Wl j ui- l J_ J Ju - J I ıS- V ^i- 1 _}•*>
2. 40b — 82a . Nâşirİ , İşrâkât (26).
Baş: . . . S^fí f^j ' J J
• • • «_>U—O ı oA-£. J I (¿41 «U! ->İ-ı
Son : jl> oJ¿í- ' JS " X J L « L_J İİ»-LÎ> I L J j Jjsıl j ^Jı.AOİ.
. 3. 82b—89 a N â ş i r - i H u s r a v , Rosana"inama.
4. 89b-100a . N âş i r i , Fütüvvatnâma (25).
Baş : j^ j v—é^jl ljjl= - l-i - -»ji " üj^ ; I Jlj j úrj . el—Ai>t>
Son : t5y«L' jla - —J- j SJ i LÎJ-s'âj—iU^j j j l jl— j j J
5. 100b.-104a . Yusuf , Hâmuşnâma (27).
Baş : u_s>crj JU=*X jj — Ijj l i ' -A->-^ jl c l ^-5 ^ Jp - fL- ^
Son : I j ji - j I Á._j5"" J;>-> IT I J -^- ^ (J.sjy
6. Ufa k bi r risâlc ve S a ' d i v e 'I r a k i ' den bâzı parçalar.
Veliyeddi n 1360.
Meşin zedelenmiş bi r cil t içinde 125 varak ; eb'a d 22,5X15. 5 (14,5X9,5 ) sm . 15
satirli divâniye benze r bi r talik . İstinsah kaydı (birinc i risalenin sonunda) : 92 3 t e
Muhamma d b. İsmâ'il tarafından yazılmış.
İçindekiler:
1.,1b—62a . Nâşiri , İşrâkât (26). Arada n bazı varakala r düşmüş olduğu için,
sondan noksandır.
2. 64b—114b . Kaşf al-âsrâr 'alâ lisân at-tayür vaL-azhâr (35) .
Baş : _—l:_C . c-A_jll J¿ * f -İ%- J»- l_> J J¿- LT j Af
. 3. Ü5a—125b . . -.'âj dl! U ,J_d l jlkU l J l ( î ¿¿S> îi J ) ^J S îi- i
1 B u nüsha v e içindekiler Fran z Taesehne r tarafından tavsi f edilmiştir.:
Futuwwa-Stndien (Islámica, 5, 1932, s . 319—20) .
1 20
• Yûsuf • . •
2 7 . Hâmüşnâma. — Yine Köprülü kütüphânesindeki mecmuada
(tavsifi 2 6 da) bulunan Hâmüşnâma müellifi Y ö s u f'ta n il k defa olarak
Rifat Bilge bahsetmişti (göst. yer.). Eserinde ismi Yûsuf ye Yûsuf i olarak
geçen müellif, memleketten ayrı düşmüş olduğunu anlattıktan sonra,
şöyle diyor :
•fil?, o^-éjj ^ ^•i - j -H i •S' l> JK* y* jiıj j l j.A j
Gevezeliğin fenalığını gördüğünden, susarak, bu • eserini yazıyor.
Eser gevezeliğin kötülüğünden ve fena sözlerin tesirinden bahseden 10
manzum hikâyeden ibarettir .
f*J* 3 V->'3 ¿3" v*^* ^ ^ fi* 'j-'l:-'-»' oJ (jj dr"" ' .
Müellif bütün eseri üç günde yazmış, üç saatte de yazabileceğini
söyliyor. En sondaki bi r beyitten 699 da ikmâl edildiği anlaşılıyor.
A b u Bak r b . az-Zak i
2 8 . Rawzat al-kuttab. — Müellifi Şadr lakaplı Abü Bakr b. az- Zakî
at-Mutatabbib al-Könavı hakkında, kendisinin mukaddimede verdiği mâ-
lûmattan başka bi r şey bulamadım. Mukaddimede söylediğine göre,
müellif çocukluğundan itibaren arapça tahsil etmiş, arapça ve farşça mektuplar,
şiirler, eski zaman fâzıllarının nükte ve lâtifelerini okumuş, bi r
çok üstatlardan ders görmüş, nihayet mektup yazmak san'atmın iç ve
dışını mükemmelen öğrenmiştir.
Müellif kimlerden ders okuduğunu, ayrı ayrı, zikretmiyorsa da, bi r
hocasının ismini kaydetmiştir ki , o da Badraddin Yahya 'dır. Bu zat hakkında
Aflâki menakıbmda üç kayıt vardır. Bunlardan ikis i için tarih tesbiti
mümkündür. Aflâki 'ye göre (bk. Huar t tercümesi, Les Saints des derviches
tourneurs, Paris, 1922, I , 64), Mavlânâ babasının ölümünden sonra,
zâhirî ilimler i öğrenmek üzere, Muhakkik-i Tirmızi 'nin tavsiyesi ile,'Şartı
tarafına gitmiş, Halep 'te bi r müddet kalmıştı; sonra Şam 'a müteveccihen
hareket etti. İşte o zaman cİzzaddin Kaykâvüs (654—655), Malik ül-üdabâ
Badraddin Yahyâ 'yı Mavlânâ 'yı çağırmak üzere, oraya gönderdi.
Bu vak'a takriben 645 — 647 seneleri arasında vukua gelmiştir (bk.
Badıcazzamân Firüzânfâr, Mavlânâ Calâladdin Muhammad, Tahran
1315, s. 45).
.12 1
Diğer kayıtta ise (ayn. esr., II, 99), Badraddin Yahya 'yı Mevlana W .
vefatında (672) görürüyoruz.
Aflâki 'deki diğer hikâyeden tarihî bi r netice çıkarmağa imkân yoktur
(ayn. esr., I , 285). Zira, Mevlânâ 'nm hamamda dökündüğü sularla
cüzamlıların iy i olmasını ve bunu gören Badraddin 'in bi r rubaî söylediğini
anlatmaktadır.
Elhasıl bunlardan şu anlaşılmaktadır ki , Badraddin Yahya Mavlânâ 'nın
ölüm tarihi olan 672 de henüz hayatta idi .
Abü Bakr b. az-Zakı ondan.bahsederken, -fi fj- M fJÖİJ^.-.yj ^
(Aya Sofya 4015, varak 35b) diyor . Bundan anlaşılıyor ki , aralarında epey
yaş farkı vardı.
Eserdeki mektuplar daha kat'î tarihler vermemektedir. Zira bir zata
yazılmış olan bi r mektup onun bayatının hangi zamsnına tesadüf ettiğine
dair ekseriya malûmat vermez. Bazı emirlerin çocuklarının doğum veya
ölümü münasebeti ile yazılmış mektuplar da, onlar hakkındaki malûmatımızın
azlığı sebebi ile, fazla bir şey göstermemektedir.
Yalnız Cimr i ordusunun inhizamı üzerine padişaha yazılmış olan bi r
mektup (Aya Sofya 4015, varak 55 b) her halde 676 da veya hemen onu
takip eden senede yazılmış olmalıdır. (Cimr i hâdisesi hakkında bk.,
F . Köprülü , Anadolu beyliklerine ait tarihî notlar, Türkiyat Mecmuası,
I I, 12—22). Şamsaddin Muhammad b. Muhammad al-Cuvayni'y e
yazılmış olup, arapça bi r kasideyi ihtiva eden mektup da (Aya Sofya
4015, 96b) tabiîdir ki , bu tarihten evvel yazılmıştır (Bu zat içinbk. Ta'rikh-iJahângüshd,
Mirza Muhammed K a zvin i tab'ı, Leyden, 1912, mukaddime
). Bundan başka Malik as-Savâhil Bahâ'addin 'e yazılmış dört
mektup vardır (Aya Sofya 6015, varak 55b, 62a, 74b, 88a)- Malûm olduğu
üzere, Bahâ'addin Cimr i hâdisesinde öldürülmüş olduğundan (İbn
Bibi, VI, 326), bu mektuplar 676 den evvel yazılmıştır. Binaenaleyh buradaki
mektuplardan çıkan son tarih 676 dır. Bu zamanlarda münşimiz
30 yaşında olsa ve 100 yaşında öldüğü kabul olunsa, 746 da vefat etmiş
olması lâzımdır.
Bütün bunlardan şu netice çıkarılabilir : Müellifin vefat tarihi olarak
Kâtip Çelebfnin gösterdiği (KZ, III, 510) ve Pertsch 'in aynen kabul ettiği
(Verzeichnis der persischen Handschriften, Berlin, 1888, s. 1004) 794
senesi şayân-ı kabûl değildir. Müellif, olsa olsa, hicrî VIII. asrın ilk nısfında
vefat etmiştir. Müellif eserini nasıl meydana getirdiğini şöyle anlatıyor:
Dostları ile ekseriya mektuplaşıyormuş. Yazdığı mektuplar da ekseriya
ihvaniyat nev'inde imiş. Bu mektuplaıdan bi r kısmının müsveddeleri zayi
olmadan kalmış. Dostlarından bazıları tebyiz etmesini istiyorlar. Müellif,
1 22
tenkide maruz kalacağını düşünerek, razı olmuyor. Fakat istekler ısrar
halini alınca, onjara icabet ediyor; rnektupları bi r araya tophyor ve eserine
Ravzat al-kuttâb va hadikat al>albâb adını veriyor.
Kitapta 23 kadar mektup vardır. Bunların tetkiki şüphesiz burada
yapılacak değildir.
Nüshalar : Pertsch , s. 1004.
A y a Sofy a 4015.
Ebr u kâğıt kaplı bi r cil t içinde 108 varak ; eb'a d 25 X 16,5 (18 X . 12)
s m . 12 satirl i (ikinc i kısım 140 satirli ) nesih; söz başları kırmızı mürekkeple, ikinc i kıssımda
kâğı t sarımsı ve dah a eskic e (VII. asır sonları). Bazı arapça kelimeleri n _farşçası
kenarlar a yazılmıştır. İstinsah kaydı yoktu r (VIII. asır). 33 a d a şu kayıt var : altında *Lc'U_ ) j U "U _ .. . ^ıjlz Jj V 1. 1—31 b. Raşidaddin Vatvât, 'Arâ'is al-havâtir va nafâ'is an-navâdırJ
- 2. 33 b-1 0 b. Ravzat al-kuttâb.
. Baş : ^ ') JJ^>y) ..._>ML-;_) ıj I cJ^f X f S j (j - L - o A*"
. ^MJlj iy!> JujUi- o jy ...
Üniversit e farsç a yazm a 585/1. Ebr u kâğıt kaplı cil t içinde 103 varak ;
eb'a d 16 X 12 (13.5 X 8) sm . 19 satirli alelade bi r talik ; söz başları bazan kırmızı, 877
muharremini n başlarında istinsahı ikmâl edilmiştir.
Ranozat al-kuttâb : 1 b—4 9 b.
Farsça mektuplarda n 2 2 tanes i mevcu t olduğuna göre, üç tanes i noksandır, Raşid ad -
d i n Vatvât'ın Abkâr al-afkâr fir-rasâ'il val- aş arı 'nın bi r nüshası Al i Rıza Paşa 4 2
dedir . (VIII asırda yazılmış).
FATİH 5426
Der islam'da (1938, XXV , 65—67 ) H . Ritte r tarafından tavsif
edilmiş olan bu mecmua 727 de Şeyh c
A 1 i b. D üs t h ud a al-Anka -
1 B u eser i ne Kâtip Çelebi, ne de Abba s İkbal (Hadâ'ik as-sihr fi dakâ'ik
aş-şi'r, Tahra n 1315, mukaddim ) zikrediyor . Nüshanın mukaddimes i şöyledir :
.. . .-.dy^ Xji
*f Jlyi l ... (1) - J Î j ^ r£^ y) Ü '-I J / J fh^i^ J- ^ ••• Jl^ b «M 1
^clj (?) ^ CjtiiyL. ... ju'j jf o_jU 1 ^ jCi ... Siy f^-^ C~°J^- Jr I dlU-_p
JHr- ^) cSjL" Jı.l—j ^' 1 yjj j ösj' J^ f ^ ... 'ç.x_i xx:sf"^
: ; : : rrûii~e's^ jsy-\ u-i&J ^faljtlr
1 23
r i tarafından toplanmış ve ya zılmıştır.lçinde Anadolu'da yazılmış birkaç
risâle bulunmaktadır ki, onları buraya almak faydasız değildir.
2 9 .
cAka id ahi as-sunna (182a—192b).— Müelİif
cOmar B. Muham¬
mad B.
c A l i Rum'a gelince, halkın dinî ilimlerle meşgûl olmadığını görmüş,
bunun üzerine bu eserini yazmıştır,
. Baş: (»yJI ¿1* ^Ü l o-u-j cX*j U Jc- ^ •»£ Cl, ••• ^y"_
<:Jl J* l Julie ı_>L_vJI l-L* j ... çyd J l U-ljj
3 0 . Risale fil-cihât (193 a—198 b).— Bu risalenin Anadolu'da yazılıp
yazılmadığını bilmiyoruz. Fakat mecmuayı toplayan Şeyh c A l i müellifin
ismin . Muhammad b.
cAlî yanına "üll^j ibaresini komuştur ki , belk
i onu tanıdığına delâlet eder.
Baş; *M j u r . jki H • • • -U J I J W Y I _i ; H r ^ £>l.... '¿2Lr*s~? ıS^ ^ ı5jj' —>l$=- dl'iju Jj l
3 1 . Tarcama-i madlı ifakr u zamm-i dünyâ (229 a-235a).— Mechûl bir
müellifin eserinden yine mechûl bir i tarafından yapılmış olan bu tercüme
„emir-i fakir-siret kâid-i din u devlet" diye tavsif edilen Calâladdin Karâr
t a y için yapılmıştır. H. R i 1 1 e r buradaki Celâladdin K a r ât a y 'm Konya'
da medresesi (649 tarihli) olan Karâtay mı, yoksa ad-Durar al-kâmina'
da 734 te vefat etmiş olarak gösterilen Karâtay mı olduğunda tereddüde
düşmüştür (mezkûr makale, s. 64, not 3). Halbuki bunun birinci Karâtay
olacağı gayet tabiîdir. İbn BibVnm verdiği malûmata göre (IV, 269—278;
III, 237—241), Rumî nijad olan Karâtay kerem sahibi olduğu gibi kendini
kadından ve her nevi etten mahrum bırakırdı. Binaenaleyh buradaki
Emir-i fakir-siret diye tavsif olunan Karâtay odur.
Mütercime gelince, galiba mecmuayı toplayan zat, onu şöyle tavsif
èdiyor: '-L^J-Jl fi^- f_3;~ ' r^r*" J'-H' ^ ^J
-'s
-°ı)'. J^v^-M °3-** ^-V^ •• s
'f —^ '
OuLA. İşte bu zat elindeki bir kitabı Calâladdin Karâtay'a göstermiş.
• .. . tSjlr _i l >» j L j t i-i J - 3 if/Jv* j £ v^ ' 3* o t u-j ^ o 3 (230 a)
j l" *y>j> ıi>;Lil Ul (?) o-L__i.j> j l ¿^^.5 -^ı/1
fi J «-,Wİ*~<« —- £_!.}> I
ojdş-^Uj (jfli- fljil Sl^J X ÎS'À SAJ»^'u-
,V JJ J (O1 û-U uSJ^~ *J^*... Baş: . .JU. I -T I^Xa, j
3 2 . Kaşf al-akaba (244a—261a).— Kayseri nâzır'ı, ! b n Kamâ l diye
maruf îlyâs b. Ahmad al-Kayşari, eserini ithaf ettiği zatın „Bargâh-ı ci-
1 24
han" penahında bulunan mülâzımların hükema ve füzelâdan olduğunu ve
bi r çok mertebelere eriştiklerini görmüş; kendisi de bu eseri yazarak, bi r
şeyler elde etmek istemiş : y> ^U»-C , J U - JAJ, ^C — IJP - «_A~* S-ç. t>J u->.
lı Ju i fjj . , . jile jlyLa-La ij^-J Aç"' 39 J S9 J 3 XI oli> jlj^ - o€JİJ
Müellif eserin mevzuunu şöyle anlatıyor: fjl * j l L-/ 2 ^ t / J j» j
c~i r_ oL A
l ^OİT' j- l '^yS jlj . c—l j5 lilii £İj ıjj^-^ r_s'*-3 J"- * ^
Bu risalede bir çok-şekiller de vardır.
Baş : • • • J»l~U cX -
3 3 . Dar ftikâd-i ahi as-sunna (291b—297b) — Burisâlenin müellifi
c O -
mar b.
cAlı b. M. (?) belki 2 9 un müellifi ile aynı zattır. Eserini niçin yazdığını
şöyle anlatıyor: •»1&*I >>. Xy. Jl»j t5j.-— -P ^ıS-J- 3 "-—l* ^ •>>'•
^ o c-.ly*:..* Jj-cil'U». j5C3j aijf jli ' {j~J^J J^ 1 ti'L- ¿¿-^3
. jy i jf j J-J- 3 (• ) ^J 1 j)*l=- (J-i? A f jJ-Ujı Jklj-
3 4 . Hidâyat al-ğabı fi ahlâk an-Nabı (321a—328a) — Bu risâle c A b -
dallâh b. Muhammad b. Cac far b. Hayyân 'm bi r risâlesinin İbrahim b.
al-Husayn al-Karşî tarafından yapılmış tercümesididir. Tercümeye sebep
şudur : &j ? "jJ^^* " cSjl-. JJ • • • oL-c* a Jr «il-y^. • , .
jU. cJjw j.» Jy' _}l vlJjl» & J^-jj j *4J-_J I J C « I j-îAZ> j I £"c~»y- ji c~-*
OjLî/l & X-> ı-j-lj • •• »^ÜO^İC _,
...a:5^.;Ul I jîjjr j l
Risâle 7 faşıdır: 1. Peygamber'in umumiyetle ahlâkı hakkında.
2. Gülmek ve söz söyleme tarzı. 3. "Yemek yeme tarzı. 4. Elbise
giyme tarzı. 5. Tavazu', hilm ve affı. 6. Sahaveti ve şecaati. 7. Di­
ğer hususlar.
3 5 ; Zikr-i muxcizât-i Rasül (328a—339a).— Mecmuayı toplayan Şayh
c A l i b. Düsthudâ b. al-Hâcc Kimârî ar-Rifâc
i al-Ankar i caddahu al-Halatı
bu eserine 728 cemazülevvelinde başlamış, aynı yılın cümazissanisinde
ikmâl etmiştir.
Baş: • •• X O J J «i f jl:-jj> <£j_ i- i ... J_ J - J olj=**« -J". *
• • 125
. ICamâladdin Bnrağlöv i
. 33 . Şarh-i Kaşı da-i İbn al-Fâriz. — Veliyeddi n Efend i 1819
numaralı mecmuanın 115b—128b arasındaki varaklarını işgal eden bir
risale vardır ki, mukaddimesi şudur:
jlLl—- .. . JUJI jlı_l 1'V_JJ j- (j-1 JUJ Ul
¿Ají ja. >UI -4%. J>ti¿ 4ÜI f b l ^jJ ! .jjjl j ¡CHIj jj- l jl f ú^j-á l
l¿*> ls_j, VJUÎ'I ^cU- *$" ... ^jl s J. | .. . cnîisM S-v_-aî ^ J-JJ J
... ÂfL«._j ¿f__ptcj ¿ir -c—l JjV l j 'ijf- j l -dikil J J IJJXASÍ-j
Buradan anlaşıldığı gibi, 723 senesinde Antalya'da bi r medresede
arapça İb n al-Fâri z şerhini okutmuş ve onun müşkül yerlerini
farsça olarak izah etmiş olan Kamâladdin BuruğlOvi hakkında şimdilik
bir şey söyliyecek vaziyetté değiliz. Ancak onun müellifini zikretmeden
bahsettiği İbn al-Fâriz şerhini tayin etmek mümkündür. İbn al-Fâriz 'in en
eski şârihinin Konya'd a yaşamış olan Farğân i olduğum düşünülecek
olursa, onun okutacağı şerhin Farğâni'ninki olacağını tahmin etmek kolay
olur. Bu muhaşşinin kitabına aldığı cümleler Farğânînin eserinde
arandığı takdirde, bu tahminin yanlış olmadığı anlaşılıyor. Vakiâ buradaki
cümlelere Farğâni'de aynen tesadüf edilmez, fakat ona benzer ve o mealde
cümleleri orada bulmak mümkündür. Meselâ:
Şerh Farğânî (İstanbul 1293)
¿_>5oY ji- l CJIA- 415""... jL-V l j-jL-Jl ^^jll^-c j y--v»Ml o l jjl -cJ^jl ^Ul (s. 6) .
ı
.. . 4»l M £JJ-J-I j jMtVi j
... 3jx_ V j ^. i Vj -y *
j ^ C j l Uüa. oljil^zi. j ... ^jtil l Jli • L-ií Je ^ J Í V I CJIJJI J=>ci (s. 10)
. U-i>' Jc 4ı 05«? W
Bundan başka risâlenin sonunda şu beyitler'vardır (128b):
. iüÇ. 53 ¿r-jl -w ...
VS^"— £jfx Jü» . 4İ JAI CJ İ tSJİI Ul 3
Bu beyitler Farğâni'de aynen mevcuttur (s. 105). Evvelki cümlelerin
Farğâni'de aynen bulunmamasını şu suretle izah etmek kabildir : Mukaddimeden
anlaşıldığına göre, bu risâle derste tutulmuş notlardan ibarettir.
Binaenaleyh müderris bir paragrafın manâsını arapça bi r cümle ile hülâsa
ediyor ve sonra farsça olarak izah ediyor.
1 26
Şunu da kaydedelim ki , nüsha bugün elimize. geldiği vaziyette 1 b n
al-FŞriz'i n kasidesinin şerhi olmayıp, ancak Farğânî şerhinin mukaddimesinin
şerhidir.
Nüshanı n tavsifi : .
Veliyeddî n 1819« Meşin bi r cil t içinde 397 varaklı bi r mecmua ; eb'a d 16,5x115.
(14,5 X 9J sm . 54—27 satirl i talik . İstinsah kaydı:
OjîU_j ^^İ " "U—- üLk»j jfi, jjj l j 4âJj
•Uc <ÜI ^e- 4J y ¡W j C 4 J J ^gil^iljl ^a^." -V> ^ îfL.»İJ_$
Vara k 115 b—128 b. Şarh-i Kaşıda-i ibn al-Fârii.
Bas : .. . OJjs - -w Ul ... (jılUl UJ J :4IJ J - I '
Aksarây i
Camâladdin Muhammad b. Muhammad al-Aksarâyi, dördüncü batından
Fahraddi n R â z i 'nin torunudur. Karaman 'da Silsile medresesinde
müderris idi. 770—780 arasında vefat etmiştir. Farisî As'ila va acviba
adlı kitabından başka Kaşşâf haşiyesi, İbn Sina 'nın Kânun 'unun hülâ­
sasına şerh v.s. gibi gayet mühim arapça eserleri de vardır.
Bibliyografya : aş-Şakâ'ik an-Nucmâniya (İbn Hallikân, Vafayât
al- acyân kenarında) Bulak, 1299, s. 91—82; Storey, s. 7.
3 4 . As'Hava acviba,—Mukaddimede Emîr-i muazzam, Kivâm ad-davla
vad-dîn,
cAzud al-mulük vas-salâtin diye tavsif olunan Şa d ge l di'nin 1
arzusu üzerine, farsça olarak yazmıştır; zira bu dili anlamak, bu diyar
ehli için arapçayı anlamaktan daha kolaydır2. Müellif bundan evvel
ahvâlin fetreti dolayisiyle uzun müddet bir şey yazmadığını kaydediyor .
Eser ik i babdır. Birinci babda ilm-i tefsir hakkında sualler ve onların
cevapları, ikinci babda ilm-i hadis hakkında sualler ve onların cevapları
vardır.
Nüshaları :
A y a Sofy a 69. Şemseli meşin bi r ciltt e 30 varak; eb'a d 25x17 (17,5x14,5) sm .
1 Hacı Şadg-eldi, Erten a zamanından beri, Amasy a valis i bulunuyordu . Kadı Burha -
neddi n 'nin e n mühim rakiplerinde n bir i idi . 783 de Artukâbâ d ile Toka d arasında Kadı
Burhaneddin' e karşı yaptığı bi r muharebed e maktu l düştü.. Bazm a razm, bk. indeks ;
İ.H . Uzunçarşılıoğlu , Anadolu beylikleri, s 50—51.
• • • r 5
" J. Â
1 27
21 satirl i nestalik, söz başları ' kırmızı. 885 de Şihab al-Marşadi tarafından istinsah
olunmuş;
1. la— 4 b . İb n H a 1 a v a y h (öl. 360. B r , I, 125,190) İ'râb şalaşîn sara min
al-Mufaşsal.
2. 4ba—5b . As'ila ve acviba.
Baş : Jly^iVl A? J.? AİL-jj-l Ji) j f jÇj- JW Ul . . . JJ Jİ* . lı <.bA_j MS
o n : .. . C - i U jljj l fi' ıjv^J 1 1 jr ^JC o (Jl«î ,3»- J*~~'3 •••
A y a Sofy a 70. Şemseli, musann a meşin cil t içinde 79 varak , eb'ad 18,5X1 3 (12
X 8 sm . 13 satirli , yaldız cedve l içinde güzel nesih; söz başları yaldız. Bi r başlık var . 1 a
d a bi r levha vardı r :
. Y>._J=T_)- t—i-jfc OdLJI J ^-ı j ioU-l C JMSCL J Q J^J f,J^-^ jljî Ü ÖMSCİJ ' ^uk -S" " Ijja
.... . jk. ,j jli. Jjjr t j - jk. ^L- . . . jtkcYl jllaL.ll ^. J j—5VI
A y a Sofy a 71. Meşin kahvereg i bi r ciltt e 101 «arak; eb'ad 17,5X1 2 (12 X 6,5)
s m . 11 satirli talik. Sua l v e ceva p kelimeler i yaldızla yazılmıştır. Müstensihi: Ahme d b.
A h i Tud u al-Merzifonî (IX . asır). ' ,
A y a Sofy a 72. Ebr u kâğı t kaplı bi r cil t içinde olup, 6 2 varaktır; eb'a d 19X14
(14,5X10) sm . 15 satirl i nesih . Sual , ceva p kelimeler i kırmızı (IX . asır).
Hale t Efend i 108. Mav i meşin kap h bi r cil t içinde 95 sayfadır; eb'ad 24X1 6
(16x9) sm . 19 satirl i tâl k; söz başlan kırmızı (XII. asır).
Yûsuf .fa. Muhamme d
3 5 . Kaşf al-asrâr calâ lisân ai-tuyür val-azhâr.— Veliyeddi n Efem
d i 'de 163 0 numaralı mecmuada (tavasifi 23 de) bulunan bu risalenin fars-
çaya mütercimi Yûsuf b. Muhammed b. İbrahim an-Nüri hakkında hiç bi r
malûmatımız yoktur . Eserin sebeb-i te'lif kısmında anlattığına göre,
JLa « JL- J jl». ". • • jl * i) JL» j*— j l oy^ uîJi^l xf- £ *Ju-)> •. •
^.f ı_j>ljkl J J JS'^JJJIJ ^ - SXa;-j ı_ıbl_j « J . ? O^J' J -^jj fJ J 3 ' <ı>W-i
JL_iyç-A jjl™* Attfj,» cb JjLi_.il ol i jl -L~,j jU j J J .. . jl J J £jj l^-*1
j j » j l |.tıYI £JA- Uy o-*»;,» .. . ->_,5Cİ« ^k» JL-ş- j j_j}
J c jl^Y I *_i-jÇ .. . îi j jl? j .. . JL-, j .. . Yl jlkL , Cı^aA (.Li,
. . . ( r ^ l ¿1)1. f kcY l jlkLJ I O^A I j ^ 1
.>jYi j j^-LII jL J
( j~ı l : <*~illj ) . J^J, ! Jr 2
,j~i c
O-.-Sİ'j L-T-J' _^1 B u eseri n aslı 'Abdassalâ m b . Ahma d b . ganim'indi r (vefatı 678 h. ),
B r . 1,450/808.
.
2
Aydın Oğullar ı 'nda olup 749—793 arasında hüküm sürmüş ve memleket i Yıldırım
Bayezid' e testim etmiş ola n İs a Be y olmalıdır. Düvel-i Islâmiye, 279; F . Köprülü ,
Anadolu beylikleri tarihine ait notlar, Türkiyat mecm. II, 8—9 ; Anadolu Beylikleri, 29.
1 2 »
l ^sj-i—i _jl ^jl^» x I _ji Ulî j- l l~f ^»-^J^l iyjs ... -i- j
, . . ijl— J J _ . ^"jl* lj _ilj-Z ı_)L.r" j I ı_rV l*" ijv«_,» öjL î I jjü»- S-Cv ^—i
Eser nebatat, hayvanât ve cemadâtın lisan-1 hâl ile Allah 'ın varlığını
ikrar ettiklerini ve müellifin bunlardan anladıklarını nakilden ibarettir.
Musâfir b. Nâsi r
3 6. Anis al-halva vacalis as-salva.— Ay a Sofya ' d a 1670 numarada
kayıtlı bulunan ve h. VIII. asrın ikinci nısfında ve belki IX. asrın
ilk nısfında toplanmış olan bu mecmua bi r emîrzadenin edebî kültürü­
nün nelerden teşekkül ettiğini göstermesi bakımından da çok mühimdir.
Mecmuayı toplayan ve hakkında hiç bi r malûmat elde edilmeyen
Malatyalı (?)u?y^' Musâfir b. Nâşir insanların diğer mahlûkâta faikiyetinin
söz vasıtası ile olduğunu, sözün de ya manzum, veya mensur olabileceğini
anlatan bi r mukaddimeden sonra söyle diyor:
. .. 4 j y& c£"U' ^-f) < *
a i " ^jfi. (7 b)
jo-;> Jı.;. J J U (8a) ... 4 ^ (?) - J>U ^ 1 .. . ^>j _i ;_!l rA=i__
—-— f .... 'S ' i j _J_ _ .. . Oj'j- Ji) İ_y J_j»İ-« .. .
... J.U c^isiı yi. jXj£-_ _~«5U ^SJ _~$> - LJ J (8b) ...
3X j 0-u>l_.«
. . . J_£-l • J. İ I J«A} M—15 jLi_ - jl . . . O l jl~" 4.111*» ^jr .. . (^-Jİ" ¿1
.-ul C}J~ £ jüj J J A . jş. ^jl"_5 ^«J' J
Bundan sonra eserin taksimi gelmektedir:
I . ... l*i,J ıi-^ 5
Jjlj*-? Bu kısım 12 babdır:
1 — J l * (SA -^y >s 2 - Jyj ji 3 - ck^» J - 4 — wX - y-j
-_tcj»_} 5 — _V*l~î y± 6 — Jj U ¿,1^ ^ 7—4>'l»j jl .>•> 8 — »JU^I
Cj^itîj 9— il J J 10 — ^l» ->~Tj—• jLi l 11 — U J « _>L~ « J J
1 2 — -i*— * jL » .
H. öüai» j-> (.J J ^-5 Bu kısım 12 babdır:
1 — jUi:._l« 4>_y_j _-»5s»- J J 2 — »j£» >s 3 — -^vjl J**
4 — >-^U-i« ÖJ U - . J J 5 — Jl^'j'j »7 -i-5
6 — >J«Î J —-i-r "
1 2 9
7 — jf- j l kij >__» J^J J 8 — oL^ - T _p 9 — öljji - _,o 10 — (î ) 11 — lf.l)*j--
1 2 — _>U_ j jLi. 1 j j »
ııı. A^&ı* J I ~ L 5 ^ j l .. . C J L I J ^ ji
ı V . viiLtLj J J ,AjL}>-
Buradaki mensur risâleler şunlardır:
1. Şem' hakkında bir risale (varak 385b—392a):
baş: r**-* J) Zxjj~- Xjf ... KJİ ^y.~ ^J ! İ «4 JJ- I
• • • fJ^j* " ^
2. Ubayd- i Zâkân ı 'nin Risala-i Riş ' i (392b—401a). (Blochet 'de
(nr. 1563) bir nüshası bulunan bu risalenin diğer bir nüshası için bk.
Rağfip Paş a 1192 , varak 191a—196b.)
Baş: ı^rJ3
^ 3
••• oj-ü *Lz* «T Ij ^Lt-s l b'«
j ! j^"jjj lj-i^j >*—s- _!ji_y « —A'j Jli c _;l—_1 d j l j b JÂ ^Jcs
C * ^ tijy ^ J. *
A y jU_ i ^_ j _~_5" ' jj f J>L*„. CA—. jj.- .
Son: J^! j X-S. jJi»U b'Y«,« S-LD'I ^ «İL.Jl . ^jSj i « c__.._i U j|^ >
3. Yine cUbayd-i ZâkanI 'nin Tcârıfât 'ı (401b—406b) :
Baş: ljJİ-~>~»l JJSI JT_.~.I«J<.< _J U | (^I J J - dili JUI U .. . BxJjt^- J > I ».b
. . . »_.-«XJ ojL . d)UÎ^ obj ! j l
Eserde şiirleri bulunan şairler şunlardır (alfabe sırası ile):
1.
cAbbasi, 155b. 2. Abu İshâk (Ethe, bk. index. Hangisi olduğu
tesbit edilemedi). 3. Adıb Şâbir (ölm. 574 h. j Ethe, I, 420, nr. 573). 4.
cAlâ°î, 342b—343b, 3 gazel. 5.
cAmîd, 23a, 112a, 112b. 6. Amınaddın
Dada (Ethe, I, 476, nr. 1316) 323b—329b, 13 gazel. 7. Amlnaddîn
Dâ'öd 195a. 8. Anvar i (ölm. 578) pek çok yerde. 9. As cad (Ethe, bk.
index) 67a. 10. (Calâladdîn)
cAtıkı (ölm. 744, Ethe, I, 476, nr. 1320) 72a—
b, 198a, 206a, 242a — 257b, 34 gazel. 11. Aşıraddîn (Ethe, bk. index.
Hangisi olduğu tesbit edilemedi.) 74 b. 12.
cAttâr 34b, 55a, 152b,
170b, 175b, 226a, 233b, 13 gazel. 13. Badlhı (Ethe, bk. index)
199b. 14. Badr-i Ğaznavî 23a. 16. (Sayyid) Burbânaddın (ölm. 650) 196a.
9
1 30
17. Calâladdln al-Cacfarı 15b. 18. Calâladdln al-Yazdı 282b —297b , 32
gazel. İ9. Camâladdin cAbdarrazzâk al-İşfahâni (ölm. 588, Rieu 581a.)
185a — b , 186a, 187a. 20. Camâladdin Salman (?) 330a —342b , 28
gazel. 21. Fahraddln cİrâkI (ölm. 680 veya 683) 17a, 18a, 129b. 22.
Firdavsı (ölm. 416) 197b. 23 Halil aş-ŞlrâzI 168a, 168b. 24. Hasan al-
Ğaznavî (ölm. 565) 24b, 5la. 25. HvâkânI (ölm. 595), pek çok yerde. 26. <
Hvâca Vahld 213b. 27. Hâcü (Ethe, i", 398, nr. 286) 98b, 99a, 100a, 4
kıt'a, 104, 149b, 266 —290a, 27 gazel. 28. Husaynı al-Haravî (ölm.
718) 18b, 155 a. 29. Humâm 27b. 30. (aş-Şâhib aş-Şahld) Giyâşaddln b.
, Muh. b. ar-Raşîd 198, 201b 6, kıt'a, 166b. 31. İbn cAzud <1U 354
a —360a , 13 gazel. 32. İbn Husâm 124a, 140b, 364a 373b, 17
gazel. Burada ismi şöyle kaydedilmiştir: Muh. b . Husâm al-Hurâsânl.
33. İbn Calâl (Ethe, I, 433, nr. 754 'te) 109a —110b", 136a, 244b—245b,
3 gazel. 34.
cİmâdaddın al-Faklh al - Kirmânî (ölm. 773 veya 793;
Ethe, I, 397, nr. 287) 358a — 366, 13 gazel. 35. İmâm-i Haravî
(ölm. 674 veya 686; Ethe I, 424, nr. 629) 16b, 211a. 36. (Amir ) İrac
212a. 37.
c İzz-i
cAlav I 22a, 112b — 113b, 114b, 115. 38. Kamâladdln
İsmâcIl (ölm. 635 ), pek çok yerlerde. 39. Kemâladdin Kâşi (Ethe, 1, 447,
nr. 944) 361a —362a, 2 gazel. 40. (Amir ) Kirmânî 298a — 304b. 13
gazel. 41. Macld ( cAbdalmacîd) 306a — 310b, 12 gazel. 43. Mahmud
İbn Yamln (ölm. 745) 70a, 150b, 212b, 314a —025b , 20 gazel. 43.
Mahmüd Hattat 24a. 44. Mantikî 85a. 45. Mascöd-i Sacd-i Salman 52a,
176a, 177b. 46. Mevlânâ (ölm. 672) 234a — 241b. 47. Muclr-i Baylakânı
(Kızıl Arslan'ın - 582 — 587 - şairi, Ethe, I, 482,nr. 1400) 38a — 39a, 115a,
147a, 362a. 43.MuhyiddIn an-NaflsI (?) as-SalmâsI 305a —305b , 2 gazel.
49. Muridaddîn Muh. b. al-Ahtâr ^h? 12b — 14b. 50 Muc
izzı (ölm. 542)
pek çok yerde. 51. Murtazâ cAzudaddin al-Yazdi 52. Murtazâ Sayyid Ab u Tâlib vezir-i Ertenâ 173a. 53. (Hamidaddln)
NacâtI 91b, 104b, 119a, 122a. 54. Nâdir az-Zamân Zahir 75a. 55.
Naşir Baççe aş-Şirâzi 362b — 366b, 8 gazel. 56. Nâşir-i Husrav, pek
çok yerde. 57. NizâmI (ölm. 600) 50a, 151b, 169b. 58. Nizârl-i KuhistânI
(ölm. 720; Ethe, I, 347, nr. 823) 311a—313b, 5 gazel. 59 Pusar-i Hatİb-i Ganca
(Ethe, I , 482, nr. 1398—9) 207b, 4 kıt'a. 60. KivâmI 35b, 39a. 61.
Raşldaddln Vatvât (481—587) 85a, 62. (Mavlânâ) Ruknaddln 71b, 63.
Sacdl (Ölm. 690), pek çok yerde. 64. Sacd-i RâzI, 60a. 65. ŞalâhI 360b,
1 gazel. 66. Sanâ'ı (ölm. 525 veya 535) 10b—12b, 22b, 23a, 175a, 208b,
224b — 225b, 3 gazel. 67. Sayidl Hâcib 19b. 67. Sirâcaddin Kumr i
. (Ethe, I, 472, nr. 1251) 17a—b, 183a, mersiye. 69. Şamsaddin İsfahâni
(
c İzzaddin KaykSvös 'un veziri) 217b. 70. Şamsaddin Kâşi (Ethe, I, 447,
1 3 1
nr. 946) 116a. 71. (imâm) Şamsaddîn al-Kavvâs, 196a. 72. Şamsaddîn
aş-Şırâzî, 199a. 73. Şamsaddîn Hâsı " 197b.' 74. Şamsî 123b.
75. (Mavlânâ) Şaraf, 183b jlkL-L > 184b. 76. Şihâ-
baddîn Ahî Şâhî, 369b — 368b, 6 gazel. 77. Şihâbaddîn Kâşî, 31b, 79.
Tuğân-i Kuhistânî, 213b. 79.
cUnşürî (öl. 431—441), 118b, 119a, 188b
o^r jlkL - 80. Zahîraddîn Fâryâbî (ölm. 598), pek çok yerde.
8 1. Zahîraddîn Kâbölî, 20a.
Bu arada bizim için ehemmiyetli olan bi r kaside ile bi r kıt'a vardır.
Varak 173a da ^"_>! jjj jıl - v r>=~_AI başlığı altındaki bi r kasidenin
sonunda şu kayıt vardır: »_r- j°
3 f % °h I >J-_ S ı/J
ji- VI jU " . . . -j J _ f fi: L_" " ı_ij^ t
. . . o-UJü .. . Âfl*-*——.• ÜUÎ' J £—i 4I—J
Varak 241 b 'de ise, Mevlânâ 'nın türkçe bir kıt'ası vadır ki , Türkiyat
Mecmuası 'nda neşrolunmuştur (M . Şerefeddin, Mevlâna'da türkçe kelimeler
ve türkçe şiirler, Türkiyat Mecmuası, IV, 159).
Nüshanın tavsifi :
A y a Sofy a 1670.
Meşin kahvereng i ve şemseli bi r cil t içinde 406 vara k eb'ad 9,5X20, 5 (7x17,5)
s m . Öküz dili şeklinde; 17—19 satirl i dikkatl i talik . 2 ve 3. varakt a ik i güzel levh a
vardır. Levhanın birinde eseri n ism i yazılmıştır. Diğerinde ise , şu kayıt bulunmaktadır :
. _ılsVl (^c oyf 411 J_jls> jj. l
jJiJlj. cAÖ-lj J_tlJ.lj £.L_Jl ÂUlill • ^U - j ö_jii-l ^ J / I «x_j*jil 0 J J >
Baş : ••• jLlle j fi ^fi" J J *S"ij c r
s^*
, JT u* - ^ 37. RİSÂLA-İ CALÂLİYA
Rağıp Paşa kütüphanesinde 670 numurada kayıtlı Faı ğâni'nin
Muntahâ al-madarik'inm sonunda dört varak işgal eden bi r risâle yardır
(tavsifi aşağıda). Burada ismini zikretmeyen müellifin, anlattığına göre,
hacca gitmek isterken, al-Amir al-Kabir... Ami r al-Umarâ Çelebî Muzaffaraddin
Mûsâ Bey'e tesadüf etmiş. Emi r için bi r eser yazarak, kendi
adını onunki gibi ebedî yapmak istemiş ve bu risâleyi bu gaye ile yazarak,
ona Calâliya -adını vermiş. 1
1 32
Buradaki Çelebi MûsâBey'in kim olduğunu tayin etmek müşküldür.
Karaman oğullarından Mehmed Bey 'in oğlu Musa Bey varsa da, onun
lakabı Muzaffaraddin olmayıp, Burhânaddin'dir (Düvel-i tslâmiye, s. 300;
ve bilhassa Fuad Köprülü , Anadolu Beyliklerine ait tarihî notlar,
Türkiyat Mecmuası, II, 29, 31) . Bundan başka Aydın oğullarından
bi r Mûsâ Bey vardır ki , Timur'u n istilâsını müteakip babasının
yerlerinden bi r kısmını tekrar elde etmişse de, az zaman sonra
vefat etmiştir (805 h.). Fakat ona Çelebi denilip denilmediğini bilmiyoruz.
Nihayet Osmanlılarda Yıldırım Bayezid'in oğlu Musâ Çelebi
vardır ki , fetret zamanında hükümdarlığını ilân etmiş ve 813—816 seneler
i arasında hükümdarlık yapmıştı. Fakat buradaki emîr-i kebîr, emîr
el-ümerâ sıfatları Musâ Çelebi 'ye uygun görünmemektedir. Ancak şu kadar
var ki , nüshanın 770 senesinde Aydın kadısı Mehmed'in elinde, olduğu
244 b' deki bi r kayıttan anlaşılmaktadır (bk. aşağıda tavsif). Binaenaleyh
bu zat Aydın beylerinden veya civar beylerden bir i olabilir.
Zâten bu risâlenin yazısı da Kadı Mehmed'in yazısına çok benzemektedir
. Eğer böyle ise, bu Çelebi Musâ Bey'i 770 den daha evvelki tarihlerde
aramak lâzımdır.
Asıl risâleye gelince, gayet basit bi r kaç sual ile onların cevaplarından
ibarettir. Zaten müellifi de, hac yolunda iken, aklında mevcut meselelerden
ve onların cevaplarından meydana getirmiş olduğunu itiraf etmektedi
r (246 a). Bu meseleler şu ilimlerdendir : Sarftan, nahivden ma'aniden,
beyandan, mantıktan, tabiiyattan, ilâhiyattan, usul-i hanefiyeden, füruc-i
hanefiyeden, füruc-i şâfiiyeden, ilm-i farâizden, aruzdan, tıptan. '
Nüshanın tavsifi:
Rağı p Paş a 670 . Be z kaplı bi r cil t içinde 249 varak; eb'a d z8 X 19 (21,5 X 14) sm .
29 satirl i nesih . İstinsah kaydı (kırmızı çerçeve içinde ve birinc i kısmın sonunda ) :
Bunda n sonr a şu kayıt vardır :
4 i _ JJ ^ , ¿y. ¿SjLLl ¿y ^oLJ I j-il l cij ¡j~fi ff_ ... jUll j_)"î
. ¿f AıT •'ti V J t-Lkâllj İçindekiler: . . '
1. 1 b—244 b . Mantahü 'l-madârik (23).
. (246 a). .... <¿¡»; &y cC.JI J^ * Jfr '(•'Vi ••• jrJ_)l- j **V l ... 4"_T ol i _^jdS -
ere— jy¡¿ t>çJjjJI __$-_-! ( li- f ) ¿y% __j_£İ- jl-u - r IT y*
2. 249 b. Risâla-i CalSlîya.
Baş : • .. . _J_J>-_) «S" I j ^l—o l JM>- £JA*-
Son: •. «ili ^» 4-1)1 JJ i _p »S" j> J j ) j»_,5f" j l
NETİCE
Tahlilî kısmında eserler ayrı-ayrı anlatıldıktan sonra, onlardan çıkan
neticeler hulâsatan kaydolunabilir :
İlk nazarda bu eserleri iki devre ayırmak mümkündür:
1. Birinci ^lâ^addln Kaykubâd 'ın (616—634) cülûsuna kadar olan
devir.
Bu devrin hususiyeti umumiyetle yerli olması, nazım ve nesirde tasavvuf
tesirinin görülmemesidir. H . V . asırda başlayarak, VI. asırda kuvvetli
şahsiyetler yetiştirmiş olan İran tasavvufunun tesiri bize kadar gelen
eserlerde görülmemektedir.
Bize gelen ilk eserler Husayn b. İbrahim at-Tiflisi 'nin Kâmil attadır
' i (1) , Uşul al-malâhim ' i (5) , Bayân an-nucüm'u (6 )gib i ulûm-ı
gaybiyeye ait eserlerdir. Bunlar, şüphesiz, geniş bi r okuyucu kütlesi için
yazılmıştır. Bundan başka yine onun Şihhat al-abdân 'ı (2) ile Kifâyat
at-tibb (4), ve nihayet Kânun al-adab 'ı (3)gibi tıbbî ve lûgavî eserler
iktitaf mahiyetinde olup uzun mesâilerle başarılmış görünmektedir. Kâ­
nun al-adab 'in farşça olması tahsilde bulunanların farsçayı tabiî olarak
bildiklerini göstermektedir.
Sırf edebî eserlerden Muhammed b. Gâzî al-Malatyavi'nin Ravzat
al-cuksl'u (10) emsali arasında hakikî bi r şaheserdir.. Naşrallah b. Muh.
b. Hamıd 'in Kalıla ve Dimna'si, Zahiraddin Kâtib-i Samarkandi 'nin
Sindbâdnâma'si ile mukayese edilirse, onlardan hiç de ger i olmadığı gö­
rülür. Marzbânnâma'nm ilk ıslâh ye inşası olmak itibariyle de ayrıca
kıymetlidir.
Yine onun Barıd as-sa^âda'sı (11) üslûbunun güzelliği ve hikâyeciliğinin
ikinci şahididir.
Şiire gelince, şimdiye kadar.mâlûm olan gayet mahdud birkaç kaside
ve Şâhib Şamsaddin İşfahâni 'nin şair olduğu idi. İbn Bibi 'de bir
rubaîsi bulunan birinci
cAlâ'addin Kaykubâd bu listeye ilâve olunabilirdi.
Fakat Macmac ar-rubâc
iyât 'dan (12) intihap edilmiş birkaç rubaî
vasıtası ile, birden bire ankaralı üç şairin ismi mâlûm oluyor. Muhyiddin
Mas 6 ödgibi bi r vilâyete hâkim bi r hükümdar etrafında, binnetice ikinci derecede
bi r merkezde, bu kadar şairin yetişmesi — bunlar zamanlarının birinci
derecde şairleri olmak lâzımdır—bu devirde şiirin ne kadar yayılmış olduğu-
1 34
nu, eserleri bize kadar gelmemiş, fakat hadd-i zatında çok mühim bir çok
şairlerin de mevcut olduğunu gösterir. Macmcf ar-rubüL
ıyât 'm fihristinden
anlaşıldığı gibi, onun kısımlarını teşkil eden kasideler, bize kadar gelmiş
olsa idi, Muhyiddin Mascüd'u methetmiş daha bi r çok kasidecilerin ismi
mâİûm olacaktı. Zaten Macmac ar-rüb5c
iyat 'tâ görülen diğer şairler
Umumiyetle kasideciler olup, sûfî şairlere az tesadüf olunmaktadır.
I I. 616 dan sonraki devir.
Bu devrin en mühim hususiyeti tasavvuf tesirinin çok görülmesidirBu
zaman moğul istilâsına tesadüf ettiği için, moğulların önünden kaçan
bi r çok büyük sûfîler, barınacak en âsûde yeri Anadolu'da gördüklerinden,
oraya geliyorlardı. Nacmaddîn Daya,
cİrâkî, Mavlânâ, Fargânî
bunlardandır. Sırf medih yolunda şiirler yazan Kânic
î-i Tüsî de bu zümredendir.
Bunların eserleri bilhassa yüksek sınıfa hitap ettiğinden ve
bu zamanda münevverler arasında farsça konuşulduğu malûm olduğundan,
bu husustaki bilgimize bir şey ilâve etmemektedir.
Bunların yanında bilhassa avam için yazılmış küçük bi r takım risâ-
leler vardır ki , o zamanın lisanî vaziyetini anlamak için daha mühimdir.
Bu risâlelerden anlaşılan ilk şey şudur: Anadolu ehli için farsça
arapçadan daha kolay anlaşılır bir dildir . Arapça olarak yazılmış bi r
kitap daha az kimseler tarafından anlaşıldığı halde, farsça eserlerin fâ-
idesi daha umumîdir. Meselâ Madlı-i fakr risalesinde (28 ) şöyle deniyor:
„Calâladdîn Karatay her ne kadar arapça bilirse de, avam ve havassın
anlaması için, tercüme etmemi emretti."
As'ila va acviba'nm mukaddimesine göre, Anadolu ehli için farsçayı
anlamak arapçayı anlamaktan daha kolaydır.
Aydın oğullarından cfsâ Bey'e ithaf edilmiş olan Kaşf ab asrâr (35 ) 'da
da aynı şeye tesadüf etmekteyiz.
(30 ) numaradaki ehli sünnet akaidi hakkındaki risâle, (32 ) deki
Muccizâ~t-i Rasül hakkındaki risâle çok basittir. Bir az tahsil görmüş
kimselerin onlara muhtaç olamayacağı düşünülürse, bu risâlenin ancak
okur yazar kimseler için yazılmış olduğu kabul olunabilir. Binaenaleyh,,
hiç olmazsa şehirlerde, farsça konuşan zümreler vardı. Şarh-i IÇaşıda-i
Ibn al-Fâriz'in (33 ) mukaddimesine göre, 720 tarihinde Antalya'da bi r
medresede arapça metinler farsça olarak izah olunuyordu. Bu lisanî hâ­
disenin, yalnız bi r medreseye mahsus olduğunu kabul etmek için şimdilik
hiç bi r sebep yoktur . Binaenaleyh bu tarihlerde bazı medreselerde
tedrisatın farsça olduğu kabul olunabilir.
1 3 5
• Bunları şu suretle hulâsa edebiliriz :
I. İlk devirde farsçanın halk arasında yayılış derecesini bilmiyor ­
sak da, malatyalı Muhammed b. Gâzî 'nin eserleri Farsça nesrin hakikî
birer şaheseri sayılabilir. Macmar ar-rubâHySt'm (12) gösterdiği gibi,
Anadolu'da farsça yazan pek çok şair vardı.
II. İkinci devrede:
1. Moğul istilâsından kaçarak Anadolu'ya gelen büyük sûfîler
etrafında, Mevlânâ'nın etrafında olduğu gibi, farsça bilen birer zümre
mevcuttu.
2. , Şehirlerde farsça bilen, belki farsça konuşan halk zümreleri vardı.
3. Farsça 720 tarihine doğru bâzı medreselerde tedris lisanı idi.

Konular